Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/829 E. 2020/58 K. 20.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/829
KARAR NO : 2020/58

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2016
KARAR TARİHİ : 20/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takip dayanağı bononun davalı tarafından sahte olarak üretildiğini, davalı tarafından davacıya 10/10/2015 tarihinde veya herhangi bir tarihte elden ya da banka kanalı ile kesinlikle hiçbir para verilmediği gibi aralarında da hiçbir borç alacak ilişkisinin de olmadığını, davacı tarafından böyle bir bono düzenlenmediğini ve imzalanmadığını, davacının davalı ile hiç karşılaşmadığını, bono üzerindeki imzaların davacının eli ürünü olmadığı gibi eli ürünü olduğu kabul edilse dahi söz konusu imzaların davalıya karşı borçlanma iradesi ile takibe dayanak bono üzerine atılmadığını, davalının yetkilisi olduğu şirket tarafından davacının yöneticisi olduğu…Şti. adına düzenlenen 24/02/2016 tarih, … seri nolu fatura bedeli olan 4.602,00 TL miktarını da içererek ve tahsil edemeyeceğini bildiği bir faturanın bedelini tahsil edebilmek adına araç kiralaması sırasında yetkilisi olduğu şirkete araç kiralama işleminin teminatı olarak verilmiş olması ihtimal dahilinde olan senedin lehdar kısmını şirket yerine sahtecilik yolu ile şahsı adına doldurararak ve senedi bir borç senediymiş gibi tanzim ederek davacının şahsına karşı takibe koyduğunun anlaşıldığını belirterek ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile HMK m.209 çerçevesinde İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin öncelikle teminatsız olarak, olmadığı taktirde taktir edilecek teminat mukabilinde tedbiren durdurulmasına, tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına, İİK m.72 v.d maddeleri gereğince İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 12/08/2016 tarihli kararı ile takibe konu senetteki yazı ve imza inkar edilmekle, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibin dava sonuçlanana kadar HMK.’nın 209. Maddesi kapsamında teminatsız olarak durdurulması hususunda ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu bono üzerindeki imzanın davacı- borçluya ait olduğunu, davacı borçluya dava konusu bono sebebiyle davalıya borçlu olduğunu, aksinin ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının davasını açmakta hukuki yararı olmadığını, davacı borçlunun senedin ödendiğine dair belge sunamaması karşısında senedin bedelsiz olduğu iddiasıyla iş bu davayı açmasında hukuki yararı olmadığını bu sebeple davanın reddi gerektiğini, davacı borçlunun aleyhlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinin yerinde olmadığını, takibin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına ilişkin tedbir kararının yerinde olmadığını, hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek tedbir kararının kaldırılmasına, aksi halde tüm dosya borcunun teminat olarak yatırılmasına, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, kötüniyetle borcu inkar eden davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
İş bu dava menfi tespite ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Takip sayılı dosyası getirtilmiştir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasının Uyap sistemi üzerinden dosya içerisine alınmıştır.
Davacının mahkeme huzurunda imza ve yazı örnekleri alınmış, davacı tarafından bildirilen kurumlardan davacının ıslak imzalı belge asılları ile davaya konu senet aslı getirtilmiştir.
Mahkememizce 6100 Sayılı HMK.211 maddesince senet üzerindeki imzasını inkar eden davacının isticvabına karar verilmiş, davacı 19/04/2018 tarihli celsede; uzun yıllardır bir güvenlik şirketi işlettiğini, işi gereği bazı projeler dahilinde araç kiralaması yaptığını, davalıyı şahsen tanımadığını, bununla birlikte icra takibine ve davaya konu senet altına herhangi bir imza atmadığını, eğer senet altındaki imza tarafına ait ise de bunun karşı tarafla imza etmiş oldukları araç kiralama sözleşmesi kapsamında imza ettiği kağıtlar arasına sıkıştırılmış ve gerçek bir borçlanma iradesi güdmeksizin atılmış bir imza olabileceğini, ancak ifade ettiği üzere davalıya kesinlikle bu yönde bir senet düzenleyip verdiğini hatırlamadığını, daha sonra olayı tetkik ettiğinde davalının işletmekte olduğu firmanın hasarlanan araçlar üzerinde benzer şekilde işlemler yaptığını da haricen öğrendiğini, davalıya herhangi bir borcu olmadığını, imza vermeye hazır olduğunu beyan etmiştir.
Dosya Grafolog bilirkişiye tevdii olunmuş, düzenlenen 13/03/2019 tarihli raporda; inceleme konusu senet aslı ön yüzündeki ”…” şirket kaşesi üzerinde ve senet sağ alt kısmındaki 2 adet keşide imzaları ile davacı …’e ait mevcut mukayese imza örnekleri karşılaştırıldığında, gnel biçimsellik, işleklik derecesi, başlangıç ters ”3” biçimi, el yazısı kullanım alışkanlıkları, dalga şekli kullanım alışkanlıkları, bitiş şekli ve yeri, ebat, istif, hız ve baskı derecesi gibi grafolojik tanı unsurları ile uygunluk ve benzerlikler bulunduğu, belirgin ve ayırıcı farklılık bulunmadığı, davacı …’in eli ürünü oldukları belirtilmiştir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalıların beyanları, savcılık dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; her ne kadar davacı tarafça davaya konu 10/10/2015 tanzim tarihli 10/11/2015 vade tarihli 5.202,00 TL meblağlı senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle, kendisi hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapılan takip sebebiyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi için dava açmış ise de mahkememizce grafolog bilirkişiye yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen rapor dikkate alındığında davaya konu senet altındaki imzanın davacının eli ürünü olduğunun tespit edildiği, kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olduğu, senet altındaki imzanın davacı eli ürünü olduğu kesinleştikten sonra raporda belirtilen diğer hususlar olan senedin A4 boyutunda belgenin bono formatında düzenlenmiş ve perforajla tespit edilmiş alt parçası olabileceği, senetteki biri kaşe izi üzerine diğer açığa atılmış imzaların aynı birinci tükenmez kalemle atıldığı, geriye kalan ve her iki imza arasındaki 10/10/2015 düzenleme tarihi dahil olmak üzere diğer tüm yazı ve rakamların ise farklı esvafta ikinci bir tükenmez kalemle yazıldıkları yönündeki diğer tespit ve iddiaların sonuca etkin olmadığı, yapılan tespitlerin senedin sahte olduğu anlamını taşımayacağı, kaldı ki söz konusu bir kambiyo senedinin geçerli olabilmesi için mutat senetlerden veya matbu senetlerden olmasının da gerekmediği, a4 kağıda da taraflarca kambiyo senedi vasfı niteliği şeklinde düzenlenecek bir evrakla dahil senet oluşturabileceği, tüm bu hususlar dikkate alındığında senet altındaki imzanın davacı asile ait olduğunun tespit edildiği, her ne kadar davacı yöneticisi olduğu …Şti.tarafından davalının yetkisi olduğu …’den … plakalı aracın kiralanmış olduğu, kiralama sırasında davacı tarafından net hatırlanmadığı belirtilen araç kirlamasında teminat olarak verilmiş olabilecek bir senetin lehtar kısmının davalı tarafından kendi adına doldurularak senedin işleme konulduğunu iddia etmiş ise de, iddiaları yazılı delille ispatlanamadığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve İİK 72/4 maddesi uyarınca alacaklının alacağını geç almış bulunmasından doğan alacak tutarının %20’si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan tasiline karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-İİK’nın 72/4 mad. uyarınca alacaklının alacağını geç almış bulunmasından doğan alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 1.113,31-TL kötüniyet tazminatın davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 95,07 TL harçtan mahsubu ile fazla yatıralan 40,67 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafına verilmesine,
6-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır