Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/8 E. 2018/1299 K. 05.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/8 Esas
KARAR NO : 2018/1299
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 15/05/2012
KARAR TARİHİ: 05/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalılardan …nin hissedarlarını temsilen diğer davalı … arasında 03/09/2008 tarihli “Danışmanlık Sözleşmesi” ile davalı şirketin hisselerinin dava dışı … Ltd.tarafından satın alınması konusunda davacı şirket tarafından davalılara danışmanlık hizmeti verilmeye başlandığını ve sözleşmede yer alan hizmetlerin birinci safhasının davacı şirket tarafından yerine getirildiğini, hisse satın alma görüşmelerinin sona ermesi üzerine diğer safhalara geçilmeksizin bu sözleşmenin 18/11/2008 tarihinde karşılıklı olarak feshedildiğini buraya kadar taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığını, ancak daha sonra hisse satın alma görüşmelerinin yeniden başlaması üzerine taraflar arasında 01/12/2009 tarihinde yeni bir danışmanlık sözleşmesi imzalanarak davalı şirketin hisselerinin satılmaları hususunda davacı şirket tarafından davalılara danışmanlık hizmeti verilmeye devam edildiğini, sözleşmenin ücretlendirme konusu düzenleyen ek 2.maddesinde “müzakerelerin olumlu sonuçlanmış olması ve satış işleminin gerçekleşmesi durumunda davacı şirketin 100.000,00 EURO karşılığında işlem primine hak kazanacağı”nın düzenlendiğini, davacı şirket tarafından taraflar arasındaki sözleşme çerçevesinde davalı şirketin hisselerinin dava dışı … Ltd. arasında 22/12/2009 tarihinde satışa ilişkin olarak bir ön sözleşmenin imzalandığını, dava dışı şirketin sözleşmede yer alan bütün edimlerini yerine getirdiğini, sözleşmede yer alan ön ödemeyi yaptığını, dava dışı … ile davalılar arasında yapılan müzakereler sonucunda hisse alım sözleşmesinin imza aşamasına getirildiğini ve diğer taraftan davalı şirketin 22/02/2010 tarihli olağan üstü genel kurulunda davacı şirket tarafından tasarlanan model doğrultusunda kısmi bölünme işlemlerinin başlatılması için yetkilendirme yapıldığını, dolayısıyla da davacı şirket tarafından üstlenilen hizmetlerin başarılı bir şekilde yürütüldüğünü ve esaslı bir şekilde tamamlandığını ancak her nasılsa davalının sözleşmeyi feshettiğini, ancak daha sonra davacının yaptığı hizmetlerden de yararlanılmak suretiyle satış işleminin gerçekleştirildiğini, yani davacı şirketin 01/12/2009 tarihli sözleşme uyarınca davalı şirkete danışmanlık hizmeti verdiğini, proje oluşturduğunu, bu süreçte hisselerin devri için müzakerelerin gerçekleştirildiğini, sözleşmenin imzalanabilir duruma geldiğini, ancak davalı şirketin ortada hiçbir neden yokken hisse alım sözleşmesini imzalamaktan kaçındığını, taraflar arasındaki danışmanlık sözleşmesini feshettiğini, daha sonradan ise sözleşmenin amacına uygun olarak davacıyı dışarıda bırakılmak suretiyle taraflar arasında anlaşmanın sağlandığının tespit edildiğini, tüm bu nedenlerle taraflar arasında imzalanan danışmanlık sözleşmesi gereğince edimini ifa eden davacı şirketin bu sözleşmeler gereğince hak etmiş bulunduğunu iddia ettiği 100.000,00 Euro işlem priminin davalılardan ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 24/10/2011 tarihinden itibaren dövize uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davalılar aleyhine açılan davayı kabul etmediğini, davalı firmanın 1968 yılından kuruluşundan bu güne kadar yapı sektöründe üretici, uygulayıcı, kullanıcı gibi karar verme noktasında bulunan aktörler arasındaki bağlantıyı sağlayacak ve yapım kal…sini artıracak etkinlikleri gerçekleştirecek Türkiye ekonomisinin en önemli sektörlerinden biri olan yapı sektörüne önemli katkıları bulunmuş ciddi ve saygın bir firma olduğunu, davalı şirketin bu özellikleri ile ve öne çıkan … Fuarı organizasyonları nedeniyle uzun yıllardan beri yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisini çektiğini, dava dışı Londra merkezli … (…)’nin 2008 yılından çok daha öncesinden 2001 yılından beri davalı şirket ile yakından ve ciddi bir şekilde ilgilendiğini, ve her defasında farklı kuruluşlardan danışmanlık hizmetinin alındığını, 2008 yılında da davalının davalı şirket ile yeniden görüşmeye başladığını, bu kere davalı ve ortaklarını temsilen …’un davacı şirket ile anlaşarak 03/09/2008 tarihli danışmanlık sözleşmesini imzaladıklarını, ancak 2008 yılında yaşanan ve Avrupa’yı olumsuz yönde etkileyen ekonomik kriz nedeniyle dava dışı … ile görüşmelerin başarısız şekilde sonuçlandığını ve taraflar arasındaki danışmanlık sözleşmesinin karşılıklı mütebakat ile 18/11/2008 tarihinde feshedildiğini, bu durumun davacı tarafından da belirtildiğini, ancak dava dışı yatırımcı firmanın davalı davalının daha sonra yeni teklifte bulunması üzerine davacı şirket ile 01/12/2009 tarihinde yeni bir danışmanlık sözleşmesinin yapıldığını, bu sözleşme kapsamında davacı şirket tarafından … . A.Ş’nin kısmen yada tamamen hisselerinin dava dışı … GROUP PLC satılması modelinde bir projenin hazırlandığını ve sunulduğunu, gerek satış modeli gerekse fiyat konusunda ortaya çıkan anlaşmazlık karşısında yapılan görüşmelerin bir sonuca ulaştırılamadığını ve tüm bu görüşme safhasının da bu nedenle taraflarca sona erdirildiğini, danışmanlık sözleşmesi uyarınca davacının davalı … Merk.A.Ş’nin satılması yönünde ortaya getirdiği modelin … A.Ş ortakları tarafından benimsenmediği ve hayata geçirilmediğini, bu nedenle sözleşmenin sonuca ulaşamadığını, davacı şirketin tasarladığı modelin … A.Ş hisselerinin … Group tarafından satın alınmasına yönelik olduğunu, 01/12/2009 tarihli danışmanlık sözleşmesi uyarınca reform kurumsalın işlem prim almaya hak kazanması o süreçte … Merk. A.Ş hisselerinin … Group tarafından satın alınması yönündeki müzakerelerin olumlu biçimde sonuçlanması durumunda mümkün olacağının taraflarca da kabul ve ikrar edildiğini, bu sözleşmenin devamı süresince davacı şirkete projenin başından itibaren harcamış olduğu emek ve mesai karşılığı hak ettiği danışmanlık ücretinin kendilerine ödendiğini, zaten bu yöne ilişkin davacının da bir iddia ve talebinin bulunmadığını, davacı şirket tarafından …AŞ hisselerinin … Group tarafından satın alınması şeklinde tasarlanan hisse alım anlaşması modelinin …A.Ş’nin bölünerek fuar bölümünün yeni kurulan …A.Ş’ye geçirildikten sonra …A.Ş’nin yeni şirketteki hisselerinin … ‘ye satışı modelinden farklı bir model olduğunu, bu nedenle davacının bütün görüşmelerin yapılıp edimlerin yerine getirildiği ve yapılan satışın kendilerince hazırlanan model doğrultusunda yapılmadığını, haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafları … A.Ş olan, 03/09/2008 tarihli danışmanlık sözleşmesi ve ekleri, 18/11/2008 tarihli fesihname, 01/02/2009 tarihli yenilenen danışmanlık sözleşmesi, danışmanlık sözleşmesinin feshine ilişkin… Noterliğinin 21/04/2010 tarihli 13657 yevmiye numaralı ihbarname, … Noterliğinin 12/05/2010 tarihli … yevmiye numaralı cevabi ihtarname, 14/07/2011 tarihli Dünya Gazetesi haberi internet dökümü, 01/03/2010 – 03/01/2011 – 22/07/2011 tarihli ticaret sicil gazeteleri, davacı şirket tarafından davalılara gönderilen … Noterliğinin 14/10/2011 tarihli … ye yevmiye numaralı ihtarname, ve davalılar tarafından davacıya gönderilen …Noterliğinin 27/10/2011 tarihli 34084 yevmiye numaralı cevabi ihtarname davacı delilleri olarak dosyaya sunulmuştur.
Davalı … A.Ş ile yatırımcı … ‘nin 2000 yılından beri ilgilendiği belirtilen beyana ilişkin yatırımcı şirketin 2000 yılında davalı … A.Ş ye gönderdiği 15/06/2000 tarihli teklif, yatırımcı şirketin 2000 yılında yaptığı teklifle ilgili olarak tarafların onayına sunulan satış sözleşmesi, 2008 yılında yatırımcı şirketin davalı …Ş ‘ye yaptığı teklif, davacı şirket tarafından hazırlanarak sunulan “Genel Değerlendirme Kasım 2008 ” kitapçığı, davalı delilleri olarak dosyaya sunulmuştur.
11/03/2010 tarihli taslak hisse alım sözleşmesi, 26/03/2010 tarihli üzerinde yapılacak değişikliklerin göründüğü taslak hisse alım sözleşmesi, aynı tarihli değişikliklerin metne işlendiği taslak hisse alım sözleşmesi, 31/03/2010 tarihli üzerinde yapılan değişikliklerin göründüğü taslak hisse alım sözleşmesi, 31/03/2010 tarihli yeniden revize edilen taslak hisse alım sözleşmesi, 01/04/2010 tarihli Türkçe olarak hazırlanmış taslak hisse alım sözleşmesi, mail yazışmaları, tarafların ticari defter ve belgeleri getirtilmiş, dosya mahkememizce resen seçilen konusunda uzman Dç. Dr. …, Yrd. Doç. Dr. … ve Dr. …’dan oluşan bilirkişiler kuruluna tevdi edilerek ” tarafların sonradan feshedilen sözleşmeye uygun olarak davacının edimlerini ifası ve davalı …nin bölünmesiyle dava dışı …A.Ş’nin kurulması işlemlerinin davacının gerçekleştirdiğini beyan ettiği hizmetler doğrultusunda yapılan işler olup olmadığı, davacının talep ettiği ” işlem primi ” ne hak kazınıp kazanmadığına ilişkin iddiasına yönelik olarak ne gibi hizmetler ifa ettiğinin, söz konusu bölünme eylemenini bu hizmetlerin sonucunda gerçekleşip gerçekleşmediğini, davacının oluşturduğu model doğrultusunda olup olmadığının tespiti ve davanın konusu mahkememizce 27/02/2013 tarihli ön inceleme duruşmasında ” danışmanlık sözleşmesi uyarınca verilmiş bulunan hizmetin davacı tarafından tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmiş olmasına rağmen sözleşmenin davalı tarafından haksız yere feshedildiği ve işlem başarı priminin ödenmesinden kaçınıldığı iddiasıyla açılan maddi tazminat davası ” olduğu belirtilmek suretiyle denetime elverişli, gerekçeli ve ayrıntılı rapor ibraz edilmesi istenilmiş, bilirkişiler kurulunun 14/06/2013 tarihli gerekçeli ve ayrıntılı raporlarıyla ” davacı ve davalı tarafın 01/12/2009 tarihinde yeni bir danışmanlık sözleşmesi imzaladıkları, davacı tarafın 01/03/2010 tarih ve … nolu ticaret sicil gazetesindeki umumi heyet toplantısı bölünme işlemleri için genel kurulun yönetim kuruluna oy birliğiyle onay verdiği, bu halde bölünme işlemleri başladığında taraflar arasında mevcut sözleşmelerin henüz feshedilmemiş olduğu, davalı taraf ile dava dışı … Şti ile yapılan sözleşmede davalı tarafın hisselerinin … Group’a hangi yöntem ve yöntemlerle yapılacağının nasıl olacağına dair bir açıklama yapılmaması, oysa ki sözleşmenin 3. Maddesinde yer alan danışman hizmetleri başlığıyla sözleşmenin faaliyet konusuna ilişkin zaman çizelgesi, iş planı, teklifler hisse devir anlaşması, genel koordinasyon ve diğer maddeler yer almasına rağmen bu belgelerin dosyaya ibraz edilmemiş olması nedeniyle yapılan satışın … Şti tarafından geliştirilen model mi yoksa davacı tarafla imzalanan danışmanlık sözleşmesi ve onun doğrultusunda geliştirilen modelle gerçekleşip gerçekleşmediğinin net olarak belirlenemediği, yapılan işlemlerden şirketin kısmi bölünme yoluyla yeni bir şirket kurulmuş ve bu şirketin davalı şirketin daha önce çeşitli tarihlerde temas içerisinde bulunduğu … firmasına hisse devriyle satışın yapılması şeklinde gerçekleştiği, bu işlemin davacı tarafla davalı taraf arasında mezkur 2008 yılındaki danışmanlık planının 75 ve 80. sayfaları arasında belirtilen “satışa yönelik hukuki yapılanma” bölümünde belirtilen modelle uyum gösterdiği ancak davacı tarafın haklı olduğunu öne sürdüğü ve davalı tarafın beklentilerin altında kaldığını iddia ederek kabul etmediği modelin sonuçlarının karşılaştırmasının yapılabilmesi için davacı tarafından mevcut sunulan yöntem ile … Danışmanlık tarafından sunulan yöntemlerin karşılaştırılması ve ticaret sicil gazetesiyle şirket sermaye satışlarının yer aldığı yevmiye kayıtlarının kontrol edilmesinin gerekli olduğu belirtildikten sonra dosya kapsamında hisse satışlarının gerçekleştiğini gösteren 28/12/2010 tarihli bölünme işlemleri ve mahkeme onayıyla 03/01/2011 tarihli ticaret sicil gazetesinin 321 sayfa ve devamında yer alan sayfalarına göre yapılan işlemlerin davacı tarafından geliştirilen model doğrultusunda gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti için bölünme ve hisse satış modellerinin yer aldığı dosya kapsamındaki 2008 ve sonrası hisse devir sözleşmelerinin mevcut kararlara göre kontrolünün gerektiği belirtilmiş, mahkememizce verilen ara kararı ile taraf vekillerinin rapora ilişkin beyanları alındıktan sonra eksiklikler tamamlanarak ek rapor alınmış ibraz edilen 20/12/2013 tarihli ek raporla “davalı …A.Ş ile dava dışı taraf olan … Şti arasındaki dava konusu olaya ilişkin yapılan faturalaşma ve mevcut ödemelere ilişkin olarak yapılan tespitler sonucunda tarafların dava konusu danışmanlık sözleşmesine ilişkin olarak toplam 207.306,50 TL ‘lik işlemleri gerçekleştirdiği, ve bunları ticari defterlerinde kayıt altına aldığı, ödemelerin banka aracılığıyla yapıldığı, dava konusu olaya ilişkin davalı taraf olan …A.Ş’nin inceleme konusu dönemle ilişkili olarak yapılan hem genel kurul hem de yönetim kurulu karar defterlerinin incelenmesiyle dava konusu kısmi bölünmeye ilişkin finansal danışmanlık işlemlerine yönelik alınan kararlarda sadece hukuki danışmanlık şirketi olan “… Bürosu” nun adının net bir şekilde geçtiği ve davacı taraf olan … A.Ş ile dava dışı …Ltd. Adının net ve açık biçimde geçmediğinin tespit edildiği bu nedenle de dava konusu danışmanlık primine esas olan danışmanlık işlemlerinde dava konusu danışmanlık modelinin uygulanarak başarı elde edildiğine dair bir tespitin mevcut olmadığı tespit edilmiştir. Davalı …A.Ş’nin dava dışı … Ltd. İle yaptığı danışmanlık sözleşmesinde dava konusu danışmanlık işlemine ilişkin belirgin bir modelden bahsedilmediği belirtildikten sonra dava konusu olay için gerekli olan yasal işlemlerin kök raporda belirtildiği gibi İstanbul … ATM ‘nin getirtilip incelenen …Esas sayılı dosyası kapsamındaki inceleme ve onayı doğrultusunda yapıldığı, bu çalışmaların ise 5520 sayılı kurumlar vergisi kanununun 19. Madde ve 3. Bend kapsamındaki ” devir, bölünme ve hisse değişimi” hükümleriyle 16/09/2003 tarihli 25231 sayılı resmi gazetenin “anonim ve lim…d şirketlerin kısmi bölünme işlemlerinin usul ve esaslarının düzenlenmesi hakkındaki tebliğ ” hükümlerine göre yapıldığının tespit edildiği belirtilmiştir. Yine devamla, kök raporda da belirtildiği gibi yönetmelikte açık şekilde belirtilen kısmi bölünme işlemlerinin herhangi bir danışmanlık şirketinin kendi geliştirdiği model olarak öne sürmesi, danışmanlık faaliyetleri kapsamındaki hayatın olağan akışına uygun değildir denildikten sonra bu uygulamanın aynı zamanda İstanbul .. ATM’nin yukarıda belirtilen … Esas sayılı dosyası kapsamında da ayrıntılı olarak verildiği danışmanlık hizmetleri işleminin mevcut danışmanlık işlemlerinin uyumlaştırma ve hızlandırmayla ilişkili olarak değerlendirilmesi konusunun mahkemenin takdirine olduğu, davalı …A.Şnin dava konusu danışmanlık işlemlerini hangi danışmanlık şirketiyle gerçekleştirdiği tarih itibariyle net olarak belirli olmasına karşın danışmanlık uygulamasında hangi danışmanlık şirketinin modelini kullandığının hem genel kurul hem de yönetim kurulu kararlarına bakılarak yapılan incelemeyle net olarak belirlenemediği, buna karşın dava konusu mevcut kısmi bölünme işlemlerinin tarih itibariyle dava dışı olan … Ltd. ile yaptığı mevcut incelemelerle net bir şekilde belli olduğu” tespit edilmiştir.
Rapor ve ek rapor taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili, ibraz edilen raporu ve ek raporu kabul etmediğini, davanın kabulüne karar verilmesini, davalı vekili ise, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
10/03/2014 tarihli oturumda tahkikatın bitirildiği davacı vekiline bildirilmiş, tahkikatın tümüne yönelik olarak diyecekleri sorulmuş; davacı vekili, tahkikatın tümüne yönelik herhangi bir itirazının olmadığını ancak dosyanın farklı bilirkişiler kuruluna tevdine karar verilmesini talep etmiş ancak bu talep, tarafların iddia ve savunmaları dosya kapsamında ibraz edilen kayıt ve belgeler ve tarafların incelenen ticari defterleri birlikte değerlendirildiğinde davayı uzatmaya neden olacağı ibraz edilen rapor ve ek raporun karar için yeterli bilimsel ve teknik değerlendirmelere uygun bulunduğundan kabule şayan bulunmamıştır. Aynı tarihli oturumda 6100 sayılı HMK’nun 186. Maddesi uyarınca sözlü yargılamaya geçilmiş, sözlü yargılama günü davalıya meşruhatlı ve ihtaratlı olarak tebliğ edilmiştir. 05/05/2014 tarihli sözlü yargılama duruşmasında taraf vekilleri hazır bulunmuşlar, davacı vekiline sözlü yargılamaya ilişkin diyecekleri ve son diyecekleri sorulmuş, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş, davalı vekiline sözlü yargılamaya ilişkin diyecekleri ve son diyecekleri sorulmuş, davalı vekili ise önceki beyanlarının aynen tekrarla, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Tüm bu anlatımlardan anlaşılacağı üzere dava; taraflar arasındaki danışmanlık sözleşmesi uyarınca taahhüt edilen hizmetin davacı yan tarafından tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmiş olmasına rağmen sözleşmenin davalı tarafından haksız yere feshedildiği ve işlem başarı priminin ödenmesinden kaçınıldığı iddiasıyla açılan tazminat davasıdır.
Taraflar arasında dosya kapsamında mevcut 03/9/2008 tarihli danışmanlık sözleşmesinin yapıldığı 18/11/2008 tarihinde bu sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiği konularında herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Daha sonra hisse satın alma görüşmelerinin yeniden başlaması üzerine taraflar arasında 01/12/2009 tarihinde yeni bir danışmanlık sözleşmesinin imzalandığında da herhangi bir çekişme yoktur. Davacı yan 01/12/2009 tarihli sözleşme uyarınca davalı şirkete danışmanlık hizmeti verdiğini, proje oluşturduğunu, bu süreçte hisselerin devri için müzakerelerin gerçekleştirildiğini, sözleşmenin imzalanabilir duruma geldiğini, ancak davalı şirketin ortada hiçbir neden yokken hisse alım sözleşmesini imzalamaktan kaçındığının ve taraflar arasındaki danışmanlık sözleşmesini feshettiğini ancak sonradan sözleşmenin amacına uygun olarak müvekkilinin dışarıda bırakılmak suretiyle anlaşmanın sağlandığını belirterek taraflar arasında imzalanan danışmanlık sözleşmesi uyarınca davacının üzerine düşen tüm yükümlülükleri ifa ettiği, ve bedeli hak ettiğini belirterek 100.000 EURO işlem priminin davalılardan ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 24/10/2011 tarihinden itibaren dövize uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmektedir. Davalı ise, söz konusu davacı şirket tarafından … Merkez A.Ş hisselerinin … Group tarafından satın alınması çerçevesinde hazırlanan hisse alım anlaşması modelinin … Merkez A.Ş’nin bölenerek fuar bölümünün yeni kurulan …A.Ş’ye geçirildikten sonra … A.Ş’nin yeni şirketteki hisselerinin dava dışı … ‘ye satışı modelinden farklı bir model olduğunu, bu nedenle davacının bütün görüşmelerin yapılıp edimlerin yerine getirildiği iddiasının ve yapılan satışın kendilerince hazırlanan model doğrultusunda yapıldığı iddiasının doğru olmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini savundukları anlaşılmıştır. Dosya kapsamında mevcut bilirkişiler kurulu rapor ve ek raporunda da belirtildiği gibi davacı ve davalı taraf arasındaki 2008 yılı danışmanlık sözleşmesine istinaden tahakkuk eden danışmanlık ücretine ilişkin olarak herhangi bir anlaşmazlık ve talep bulunmamaktadır. Taraflar mevcut sözleşme şartlarına uygun olarak işlem primi haricinde yapılması gereken tüm ödemelerin yapıldığını kabul etmektedirler. Mevcut danışmanlık sözleşmesinin satış işlemlerinin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine işlem primi tahakkuk ettirilmemiş ve buna istinaden de davalı tarafça işlem primine yönelik herhangi bir ödeme yapılmamıştır. 2008 yılında davacı tarafın yaptığı çalışmayla davalı şirketin … Group ile tekrardan hisse satışı aşamasına gelmesine yönelik yapılan model çalışmasında 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunundaki şirket bölünme ve hisse devrine yönelik olarak yapılan vergisel avantajlarını kullanmalarına yönelik maddelerin kullanımıyla 2’li modelin geliştirildiği, modellerde davalı şirketin ya tamamiyle satışı yada sadece fuar faaliyetlerinin kurulacak yeni şirketin devri ve yeni şirketin hisse senetlerinin satışı yöntemiyle mevcut hisse satışlarının gerçekleştirilmesinin planlandığı anlaşılmaktadır. Davalı taraf danışmanlık sözleşmesine istinaden 12/05/2010 tarihinde davalı şirket hissedarlarının belirlenen fiyatın beklentilerden daha düşük fiyatta kaldığını öne sürerek şirket hisse darlarının satış işleminden vazgeçtiğini belirterek danışmanlık sözleşmesinin feshedildiğini ve işlem primi haricindeki diğer ücretlere ilişkin tahakkuk ettirilen ücretlerin davacı tarafından ödendiğini, esas itibariyle davacının da bu konuda herhangi bir itirazının olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı ile davalı taraf arasında fesih tarihinden sonra hisse satışına ilişkin herhangi başka bir girişim yada danışmanlık kapsamı içerisinde yer alacak hizmet alışverişinin olmadığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında hisse satışlarının gerçekleştiğini gösteren 28/12/2010 tarihli bölünme işlemleri ve mahkeme onayıyla 03/01/2011 tarihli ticaret sicil gazetesinin 321. Sayfa ve devamında yer alan sayfalara göre yapılan işlemlerin davacı tarafın geliştirdiği model doğrultusunda gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespitine yönelik olarak, bölünme işlemlerinin devamıyla 03/01/2011 tarihli 7721 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinin 321 ve devamı sayfalarında davalı şirketin kısmi bölünme işlemleri tamamlanmış ve …A.Ş unvanıyla yeni şirket kurulmuştur, yeni kurulan …a.ş. Hisselerinin 800.000,00 TL’sinin davalı şirketin iştirak hesaplarına ve 1.200.000,00 TL ‘lik kısmı da şirket ortaklarına payları oranlarında tahsis edilmesi kararının alındığını, bölünme sırasında 6.500.000,00 TL olan şirket sermayesinin 5.300.000,00 TL’ye azaltıldığı ve 1.200.000,00 TL ‘lik azaltılan kısmın yeni kurulan …A.Ş ‘nin sermayesi olduğu, davalı tarafın azalan şirket sermayesini alınan kararla 2.000.000,00 TL artırarak 7.300.000,00 TL ‘ye çıkarma kararı aldığı, bu işlemlerin İstanbul … ATM’nin … esas sayılı dosyası kapsamındaki incelemeler ve onayı doğrultusunda yapıldığı, burada yapılan işlemlerde şirketin kısmi bölünme yoluyla yeni bir şirket kurulduğu, ve bu şirketin davalı şirketin daha önce çeşitli tarihlerde temas içinde bulunduğu … Group firmasının hisse devriyle satışının yapılması şeklinde gerçekleştiği tespit edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde benzer uygulamalarda esas alınması gereken 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 19. Maddesi ve 3.bendi kapsamındaki “devir, bölünme ve hisse değişimi hükümleriyle 16/09/2003 tarihli 25231 sayılı” resmi gazetenin ” anonim ve lim…d şirketlerin kısmi bölünme işlemlerinin usul ve esaslarının düzenlenmesi” hakkındaki tebliğ hükümlerine göre yapılması gerektiği genel bir gerçekliktir, burada yer alan tam bölünme ya da kısmi bölünme ve hisse değişimlerine ilişkin açıklama ve bunun doğrultusunda yapılacak olan çalışmalar hiçbir kurumun kendi modeli olarak adledilemez, danışmanlık şirketleri bu maddenin uygulanması esnasında tarafların hazırlık ve süreci tamamlamayla ilgili işlemlerini yönlendirme ya da yönetme kısmında hizmetlerini ifa ederler ” dava konusu bu olayda da davacı yan vermiş bulunduğu danışmanlık hizmetine istinaden tahakkuk ettirilmiş bulunan alacaklarının tahsili etmiştir, bu konuda taraflar arasında herhangi bir çekişme yoktur ancak davacı yanın sözünü etmiş bulunduğu işlem başarı priminin davalıdan tahsili talebine ilişkin olarak dosya kapsamında iddialarını ispata yarayacak ve mahkememizce kanaat hasıl olacak kayıt, bilgi ve belge ibraz edilememiştir. Anılan nedenlerle mahkememizin … Esas …Karar ve 05/05/2014 tarihli karar ile davacı tarafından ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.
YARGITAY BOZMA İLAMI:
Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin… Esas … Karar ve 05/10/2015 tarihli karar ile; uyuşmazlığın taraflar arasında imzalanan 01.12.2009 tarihli 2.sözleşmeden kaynaklanan işlem prim alacağına ilişkin olduğu, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunun yeterli incelemeyi ihtiva etmediği, taraflar arasında imzalanan ilk sözleşmenin tarafların karşılıklı anlaşmaları ile feshedildiği hususunda anlaşmazlık bulunmadığı, daha sonra mevcut sözleşmenin imzalandığı ve uyuşmazlıkta bu sözleşmenin kapsamında kalan hizmetin verilip verilmediği ve işlem prim alacağını davacının hak edip etmediği noktasında toplandığı, davalı şirketin bölündüğü ve bölünmeye uygun olarak da şirket hisselerinin devrinin yapıldığının dosya kapsamından davalı tarafın iddiasında bölünmenin sözleşmenin feshinden sonra 3.şirket ile yapılan danışmanlık sözleşmesi uyarınca gerçekleştirildiğinin ileri sürüldüğü, ancak dosyadaki bilgilere göre bölünmenin 28.12.2010 tarihinde yapılıp tescil edildiği, davalı tarafın 3. bir şirket olan …’le 31.12.2010 tarihinde danışmanlık sözleşmesi imzalandığının belirlendiği, bu durumda konusunda 3 kişilik uzman bilirkişi heyeti oluşturularak ilk ve 2. sözleşme hükümleri ile 28.12.2010 tescil tarihli bölünme ve 31.12.2010 tarihli … Şirketi ile yapılan danışmanlık sözleşmeleri birlikte değerlendirilerek ve davalı tarafın iddiası da dikkate alınarak ispat yönü üzerinde de durularak ve dayanakları da gösterilmek suretiyle açıklamalı gerekçeli, denetime elverişli rapor alınıp oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken belirtilen hususların açıklığa kavuşturulmadan eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediği, bu nedenle de mahkememizce verilen kararın bozulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce dava dosyası, tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosyaya ibraz edilen yönetim kurulu karar defteri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak SPK Uzmanı …, Mali Müşavir … ve İşletme Mühendisi Yönetim Danışmanı …tayin edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda; …AŞ. ile …AŞ. (… AŞ.) ve ortaklan temsilen hissedar … arasında 01.12.2009 tarihli Danışmanlık Sözleşmesi yapıldığı, yeni sözleşmenin bir önceki sözleşmenin feshi nedeniyle tamamlanmamış olan ikinci safhadan başlayacak şekilde tarif edilmesi sebebiyle birbirinin aynısı ve devamı n…liğinde olduğu, verilen danışmanlık hizmetinin de 01.12.2009 tarihli sözleşmeye dayanılarak gerçekleştirildiğinin tespit edildiği, bölünme ve satış/ortaklık konusunda yapılan danışmanlık konusunda tarafların da ortak irade ve beyanları ile 01.12.2009 tarihli sözleşmenin dava konusu alacağa konu olduğunun tespit edildiği, sözleşmede müzakerelerin olumlu sonuçlanması ve satışın gerçekleşmesi durumunda 100.000-Euro işlem primine hak kazanacağının düzenlendiği, ön satış protokolü ve edimler konusunda 22.12.2009 tarihinde … AŞ ortakları ve 23.12.2009 tarihli … Group Plc yetkilisi tarafından ön saüş protokolünün imza edildiği,usd 250.000 ön ödeme şartının kayda geçtiği, 2010 yılı için ise kesin devre ilişkin sözleşmelerin Danışmanlık süreci devam ederken hazırlandığı, Yönetim Kurulu ve Genel Kurul karar defterleri incelendiğinde “16.11.2009 tarih 2009/23 Yönetim Kurulu kararında “… firması ile görüşmelerin devam ettirilmek üzere, … ile 3 Eylül 2008 tarihli sözleşmemiz çerçevesinde tekrar yalıtmasına” karar verildiği, bu kararın hizmet sözleşmesine istinaden yapılan incelemeye dair raporun 6.sayfadaki son iki paragraftaki tespit ve görüşlerini doğruladığı, “süreç kesintiye uğramış dahi olsa danışmanlık sürecinin kaldığı yerden devam etmekte olduğunu ve sürecin tarafların karşılıklı iradesi ile bir mevziye taşındığını gösteren önemli bir vurgu olduğu, defter incelemelerine dair 44 ila 71.madde arasında tafsilatlı incelemelerinde … AŞ’nin hizmet alımını sonlandıran bir karar ve gerekçesine rastlanmadığı, davacı firma ile yapılan bir danışmanlık sözleşmesi yanında ICC ve TABOGLU gibi 3.firmalarla yapılan özel hizmet anlaşmalarına Yönetim Kurulu kararında yer verilirken davadışı 3.şirket … Şti. ile bir danışmanlık anlaşması yapılmasına dair bir karara rastlanmadığı, yönetim kurulu defter incelemelerinde tespit olunduğu üzere bölünme işlemleri ile…’nin öngördüğü bilanço audit işlemleri gibi süreçlerin aksamaksızın devam ettiği, “Davacı Şirketin Verdiği Danışmanlık Hizmetine İlişkin” bölümde detay incelendiği üzere satışa esas konu olan Fuarcılık hizmetine dair detaylı analiz ve araştırmanın davacı yan raporunda gelir/gider kalemlerinin etraflıca analiz edildiği ve buna ilişkin satış ve ortaklık senaryolarının geliştirildiği, …’in hisselerinin satılmadığı davalı iddiasına karşılık olarak; … hisselerinde kısmi bölünme yaşandığının tescille de sabit olduğu ve yeni kurulacak şirket ile ortaklık kurulmasına giden sürecin başlatıldığı, davacı hizmet kapsamında hazırlanan raporda sunulan alternatiflerden birinin gerçekleşiyor olması arasında bir çelişki görülmediği, 24.12.2010 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında, 01.11.2010 tarihli Yönetim Kurulu kararı ile başlatılan kısmi bölünme işlemleriyle ilgili olarak “Fuar Organizasyonu” hizmetleri aktif ve pasif hesaplan ile devretmek suretiyle, bölünme yolu ile kurulacak …AŞ’ne ayni sermaye ile devam edilmesine karar verildiği, iş bu planın 2008 yılında … AŞ. tarafından hazırlanan “Satışa Yönelik Hukuki Yapılanma” ile belirtilen Fuarcılık faaliyetinin … adlı şirket altında toplanması ve hisse satışından evvel iş bu bölünmenin tamamlanıp bölünme ardından hisse satışının gerçekleştirilmesi yönünde …AŞ. tarafından sunulan model ile uyumlu olduğu, firma tarafından verilen danışmanlık çerçevesinde … 1 ve … 2 olarak adlandırılarak yapılan modellemenin içeriği çok net tarif edildiğinden kurulan yeni …AŞ’nin bu model ve tanım ile çelişkili yahut aynk düşünülemeyeceği, dolayısıyla davacı tarafından sunulan danışmanlık hizmeti çerçevesinde sunulan alternatiflerden olduğu ve bu danışmanlığa uygun yeni şirket kuruluşunun gerçekleştirildiği, Değerleme Raporunda şematize edilen Fuarcılık faaliyetinin davacı şirket bünyesinde kalması formülüne karşılık bunun aksi yönünde bir yöntemle devam edildiği söyleniyor olsa da bu sözleşme ve hizmete aslolan konu; “… nin Fuarcılık aktiv…si île ilgilendiği ve bu işe ortak olmak istediği; davalı firmanın da tüm görüşmeleri bu vesileyle yapageldiği ve danışmanlık hizmetini bu sebeple aldığı” konusunda aksi bir görüşün dosya kapsamında bulunmadığı ve her iki yönteme de raporunda yer verdiği, burada yöntemden öte bu yönteme giden yol haritasının davacı tarafından çizilmesi ve fiyat belirlemesi yapılması için şirket değerlemesine konu başlıkların ve anahtar göstergelerin çıkarılması ve müzakere altyapısının çıkarılması ve ortaklığın gerçekleştirileceği temel yapının yaratılmasına ilişkin davacının kendi edimini yaptığı sözleşme ve sunulan delillerle belirgin ve açıkça görüldüğü, davalıya ait 25.07.2012 tarihli dilekçesinin 3.maddesinde refere edilen Reform Kurumsal’ın yaptığı hizmet kapsamı içinde verdiği satış ve ortaklık alternatiflerine dair hazırladığı Genel Değerlendirme Kasım 2008’deki raporun sadece ilgili 79. sayfası değil, tamamı ele alındığında davalının gerçekleştirdiği bölünme süreciyle anlamlı bir eşleştirme gösterdiği, davalının 25.07.2012 tarihli yine aynı dilekçesinde davalının … ile önceki süreçten tamamen farklı bir yöntemle satışın gerçekleştiği, bunun için danışmanlığın … Şirketi ile davalı firma arasında akdedilmiş olan ekli (Ek6) sözleşmede tarafların … Şti. ile …A.Ş. olduğu, adlanna imza yerlerinin açıldığı ancak hiçbir imza ihtiva etmediği, keza sözleşme tarihinin 31.12.2010 olduğu ve bu tarihin bölünme işlemi ile …A.Ş.nin …den kısmi bölünme yolu ayrıldığı ve kuruluş tescil tarihi olan 28.12.2010 tarihinden sonraki bir tarihi taşıması nedeniyle Yargıtay bozma ilamına konu olduğu, kısmi bölünme yoluyla yeni şirket kuruluşuna ilişkin bir danışmanlık hizmetinin dava dışı bu 3.şirket tarafından verildiğine dair bir kanaat oluşturmadığını, davalının Yargıtay bozma işlemi sonrasında bu sefer de davadışı 3. Şirket olan … Şti. ile yapılan 10 Ocak 2011 tarihli ikinci bir sözleşme sunulduğu, bu vesikanın incelemeye dahledilip edilmeyeceğinin dosyada açıkça belirtilmediği, sözleşmenin yeni bir delil olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunun mahkemenin takdirinde olacağı ve bu sözleşmenin de ilkinden daha ileri bir tarih taşıdığı, bölünme işlemi olan 28.12.2010 tarihinden sonrasına dair bir tarih taşıması nedeniyle yine …nin bölünme ve/veya kısmi bölünme yoluyla satış işlemi ile ilişkilendirilemeyeceği, sunulan her 2 sözleşmenin de bölünme sonrasına ait 2 farklı tarih içermeleri sebebiyle satışa konu olan ilk safahatla ilgili bölünme işlemine dair bir hizmet verildiğinin mümkün olamayacağı, davadışı 3. Şirket olan … Şti. ne dair; 24.12.2010 tarihli Olağanüstü Genel Kurul toplantısı ve dahi 28.12.2010 tarihli ticaret sicili onayına sunulana değin bu şirketten danışmanlık alındığına dair dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, bir ispat vesikası sunulmaksızın yorumda bulunabilmenin mümkün olmadığı ve sonuca varılamayacağı, ancak delil maksadı dosyaya sunulmuş olan adı geçen firmaya kesilen faturaların (ödeme kayıtlarına dair bir belge dosya muhteviyatında yoktur.) ileri tarihleri taşıması nedeniyle verilen finansal danışmanlığın firmanın bundan sonraki süreçlerini ilgilendiren bir finansal danışmanlık hizmet alımı olduğuna dair kanaat oluşturduğu, alacağa konu olan hizmet ile kurulacak tek ihşkinin münhasırlık maddesi aşılarak satışın son aşamasının tamamlanmasına dair olabileceği, Reform Kurumsal ile 01.12.2009 tarihinde akdedilmiş sözleşmedeki şirkete sunulan tam veya kısmen satılma alternatifine dair yapılan çalışmaların kabul gördüğü ve kısmi satışa dair bölünme ile danışmanlık hizmetinin devam ettiği, … ile anlaşma üzerinde 2010 yılı içinde müzakerelerin devam ettiğinin hem iç yazışmalardan hem Yönetim ve Genel Kurul karar defterlerinin incelemesinin de gösterdiği üzere bölünmeye ilişirin sürecin devam ettiği, ancak Danışmanlık Hizmet Sözleşmesinin … ile görüşmeler sonlandırıldığı şeklinde iddiasıyla …’in 12 ay süreli sözleşmeyi feshederek sözleşmenin münhasırlık konusundaki sözleşme maddesinin bertaraf ve ihlal edilerek hizmet kapsamında tarif edilen “… hisselerinin kısmen veya tamamen satılmasına veya ortaklıklar kurulmasına ilişkin değişik satış ve ortaklık alternatiflerinin değerlendirilmesi” sürecim devam ettirdiği, kısmi bölünme yoluyla hisse satışa dair görüşmelerin kesintisiz devam ettirildiği, finansal danışmanlık hizmeti dahilinde yapılmış çalışmaların olası yeni talipler çıkarması durumu gözetilerek “münhasırlık” maddesi kapsamında başkaca bir danışman istihdam edilmeyeceği ve davacı yana yönlendirme yapılacağı, Ek2 de doğrudan davalı yanla temasa geçen yatırımcılar ile olabilecek her türlü satış veya ortaklık işleminde dahi işlem priminin ödeneceği hükmünün davalı yanca kabul edildiği ancak görüşmeler sözleşme süresince kesintisiz devam ederken sebep gösterilmeksizin feshe gidildiği ve sözleşme münhasırlık maddesine aykırı şekilde bir başka firma ile anlaşma yapıldığı, danışmanlık hizmet sunum dosyasmda yapılacak satış yahut ortaklığın “Fuarcılık” konusundaki hizmetleri tek bir çatı altona topladıktan sonra potansiyel alıcı ITC’nin halihazırdaki faaliyet alanı ile eşleşeceği ve satışın bundan sonra gerçekleştirilebileceği konusuna uygun şekilde bir bölünme ve yeni firma kuruluşunun gerçekleştirildiği, satışın ancak bölünme suretiyle yapılması mümkün olacağı Danışmanlık alınan şirket tarafından tasarlandığı anlaşıldığından, bölünme aşamasına kadar varolmayan bir şirket adına sözleşme düzenlenemeyeceğinin aşikar olduğu ancak “..ortaklık kurmak suretiyle..” tanımlaması ile yeni şirketin adı geçen sözleşmede halihazırda taraf olduğu/olacağı, 1 Nisan 2010 tarihli hisse alım taslak sözleşmesinde de “Yeni Şirket” tanımlaması ile yeni kurulacak şirket üzerinde ve fuarcılık aktiv…si özelinde bir ortaklığın gerçekleşmesi konusunda ortak bir zeminin yaratıldığı, uzun yıllardır süren sürecin bir aşamaya gelmesi ile ön ödemeye ilişkin tutarın da bu süreçten çıkan gösterge analiz ve yaklaşık fiyat bilgilerinin netleşmesi ile hisse alım sözleşmeleri yönünde belirtilen ilk ve ek ödemelere ilişkin ödeme planlarına uygun 250.000 USD’nin … hesabına gönderildiği, aynı taslak sözleşmede yeni kurulacak firma hisselerinin satışı planlanmakta ise de satış rakamı için biçilen değerde …AŞ’nin audit edilmiş bilanço k bilgilerinin satış ederine temel teşkil edeceği ve %60’lık ilk parti hisse satışı için 24.000.000 USD karşılığı kadar ilk ödemenin planlandığı, kalan bakiye tutarında bilançolar onaylandıktan sonra ödemesinin yapılacağı, fiyat ve yöntem konusunda anlaşma sağlanamadığı iddiası ile davadışı 3.şirket üzerinden satış ve ortaklık anlaşmalarının yürütüldüğü iddialarına karşılık olarak farklı bir yönteme dair bir rapor ve belgenin dosya içeriğinde bulunmadığı, … firmasının kurulan “Yeni” şirket …AŞ ile sözleşme imzalayarak bu süreci tamamına erdirdiği, satış fiyatı konusunda da … AŞ bilançolarında davacı yanın yaptığı analizler sonucu çıkan tutan kabul ederek 25.000.000 USD olarak satışın gerçekleşmesinde aracı olduğu ve bunu kendi kurumsal web sayfalarında yayınladığı, bu haliyle satış rakamı konusunda ciddi fark yaratan bir durumun gerçekleşmediği, uygulanan yöntemin doğrudan davacı yan göstergeleri olduğunun tespit edildiği, satışın ancak bölünme suretiyle yapılması mümkün olacağı danışmanlık alınan şirket adına sözleşme düzenlenemeyeceğinin aşikar olduğu, ancak “…ortaklık kurmak suretiyle…” tanımlaması ile yeni şirketin adı geçen sözleşmede halihazırda taraf olduğu/olacağı, … AŞ’nin …Noterliği 21.04.2010 tarih ve … yevmiye numaralı ihbarname gönderilerek 01.12.2009 tarihli Danışmanlık Sözleşmesini sözleşmenin 11.maddesine dayanmak dışında başkaca hiçbir neden göstermeksizin feshettiği, … A.Ş’nin tüm ortaklık yapısının aynı oranlar korunmak suretiyle zaten bu yeni şirkette varolduğu da hem davalı beyan ve delilleri, hem Ticaret sicil gazetesi kayıtlan ile sabit olduğundan … A.Ş’nin 01.09.2009 tarihli sözleşmeye dayak hazırlanan raporla yeni yapılanmanın, satışa konu edilen sözleşmenin bir parçası olması nedeniyle sözleşme hükümlerine bağlı edimlerden sorumlu olacağı, satış ve/veya ortaklık aşamasının firmanın bölünme gerçekleşmesi ile gerçekleşebilecek bir adım olduğu dosya içeriği ve akçı firma ile yazışmalardan anlaşıldığı ve dolayısıyla satışa yönelik önemli bir adımın gerçekleştirildiği, satış yöntem ve fiyatının; davacı yanın 1 Nisan 2010 tarihli taslak Hisse Satış Sözleşmesine kadar getirdiği aşamadaki yöntem ve tutarlarla tutarlı benzer/aynı olduğu, son aşamada dosyaya ilave edilen diğer firma sözleşmelerinin incelemesi konusunda bir yetkilendirme yapılmamakla birlikte hukuki ve vergi danışmanlığının davacı yanın verdiği hizmet ve içeriği ile benzer olmadığı, bu sebeple bir kıyas yapılmasının mümkün olmadığı görüldüğünden, mahkememizce yapılacak değerlendirme neticesinde davacının haklı olduğu yönünde kanaat edilinir ise davacının 01.12.2009 tarihli Danışmanlık Sözleşmesinde yer aldığı üzere işlem primi olan 100.000 Euro (yüzbin Avro) tutarındaki alacağının tamamına hak kazandığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalıların beyanları, ibraz edilen deliller, Yargıtay bozma ilamı, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu aldırılan bilirkişi heyet raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalılar arasında 01/12/2009 tarihinde danışmanlık sözleşmesinin akdedildiği, söz konusu danışmanlık sözleşmesi uyarınca davacının davalı şirketin bölünerek bir kısım hisselerinin dava dışı … Grup Şirketine satılmasına yönelik danışmanlık hizmetinin verileceğinin kararlaştırıldığı, yine sözleşmede devir işleminin gerçekleşmesi halinde 100.000 Euro’luk başarı priminin düzenlendiği, davacı tarafça 01/12/2009 tarihli sözleşme uyarınca danışmanlık hizmetlerinin verildiği, sözleşmenin 21/04/2010 tarihinde davalı şirket tarafından feshedildiği, sözleşmenin davalı şirket tarafından feshine kadar geçen süre içinde davacının şirket bölünmesini yaptığı, bu bölünme uyarınca …AŞ’nin davalı … AŞ’den kısmi bölünme yolu ile ayrıldığı, davacının 01/04/2010 tarihinde hisse alım taslak sözleşmesini hazırladığı, bu sözleşmede yeni şirket tanımlaması ile yeni kurulacak şirket üzerinde ve fuarcılık aktiv…si üzerinde bir ortaklığın gerçekleşmesi konusunda ortak bir zeminin yaratıldığı, davacı şirket tarafından verilen danışmanlık hizmetleri doğrultusunda …AŞ’nin kısmi bölünme yolu ile davalı … AŞ’den ayrıldığı, yine daha sonra dava dışı …Ltd.tarafından satın alındığı, her ne kadar davalı tarafça bölünme ve satış işleminin dava dışı … firması ile yapılan danışmanlık sözleşmesi kapsamında yapıldığı iddia edilmiş ise de, bölünmenin 24/12/2010 tarihli davalı … AŞ olağanüstü genel kurul toplantısında kabul edildiği ve 28/12/2010 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde bölünmenin ilan edildiği, dava dışı … Şirketi ile bölünen …AŞ arasındaki sözleşmenin ise davalı tarafça ilk sunulan sözleşmede, sözleşme tarihinin 31/12/2010 olarak gözüktüğü, sözleşme aslının sunulmasında ise … Şirketi ile yapılan sözleşmenin gerçekte 10/01/2011 tarihli sözleşmenin sunulduğu, ancak sunulan bu sözleşmelerde davalı … AŞ’den kısmi bölünme yoluyla ayrılan …AŞ arasında akdedildiği, dolayısıyla davalı şirket ile … Şirketi arasında kısmi bölünmeye yönelik yapılmış bir danışmanlık sözleşmesinin bulunmadığı, dosyaya ibraz edilen 10/01/2011 tarihli sözleşme ile o tarih itibari ile zaten bölünme yoluyla kurulmuş bulunan …AŞ ile dava dışı … Şirketi arasında danışmanlık sözleşmesinin akdedildiği, dolayısıyla yeni kurulan …AŞ’nin kurulduktan sonra akdettiği bir sözleşme uyarınca ve bu sözleşmedeki danışmanlık hizmetleri uyarınca bölünmenin gerçekleştiği iddiasının gerçeklikle bağdaşmayacağı, başka bir anlatımla bölünme işleminin … Şirketi ile akdedilen danışmanlık sözleşmesi uyarınca gerçekleşmesinin fiilen mümkün olmadığı, bu kapsamda gerek bölünme işlemlerinin, gerekse satış işlemlerinin davacı firma tarafından verilen danışmanlık hizmet sözleşmesi kapsamında ve bu sözleşme uyarınca verilen ve hazırlanan model doğrultusunda bölünme ve satış işleminin gerçekleştiği, bu itibarla davacının sözleşmede belirlenen başarı primini almaya hak kazandığı anlaşıldığından davacının davasının kabulü ile 100.000,00 Euro’nun 24/11/2011 tarihinden itibaren kamu bankalarının Euro cinsine uyguladığı en yüksek mevduat faiz oranı ile birlikte davalılardan tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, 100.000 €’nun 24/11/2011 tarihinden itibaren kamu bankalarının Euro cinsine uyguladığı en yüksek mevduat faiz oranı ile birlikte davalılardan tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 15.914,18 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 3.459,65 TL’nin mahsubu ile bakiye 12.454,53 TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 3.459,65 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 19.928,20 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 11.005,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …