Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/792 E. 2018/590 K. 03.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/734 Esas
KARAR NO : 2018/756
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/07/2016
KARAR TARİHİ : 06/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Davalı …Aş. ile davacı şirket … Şti. (… Müzik) arasında 06.06.2008 tarihli “Türkmenistan’da 29.06.2008 tarihinde yapılan açılış organizasyonunda belirli sistemlerin davacı şirketten kiralanması ve bu sözleşmenin tatbikinden doğacak uyuşmazlıkları düzenleyen” sözleşme imzalandığını, imzalanan sözleşmenin 5.maddesinde; “… İnşaat tarafından …’da gerçekleştirilecek bu organizasyonda kullanılacak ve madde 1’de belirtilen malzemelerin tüm sigortalarının yapılması, nakliye, halk hareketleri, doğal afetler ve benzeri sebeplerden dolayı doğabilecek her türlü zararın tazmini ve bedelleri … İnşaat’a ait olacaktır.” şeklinde hüküm bulunduğunu, sözleşme içeriğinde sayılan bu malzemelerin, davacıca dava dışı bir şirketten kiralanarak, …’a götürüldüğünü, kullanım esnasında çıkan çok kuvvetli bir hortum/fırtına neticesinde, 4 adet led ekranların ikisinin devrildiğini ve hasara uğradığını, bu konularda, Türkmenistan’da da gereken zabıtların tutulduğunu, bu olaydan sonra davacı şirketin, anılan malzemelerin kullanıldığı gösteriyi düzenleyen ve taraflar arasında imzalanan sözleşme içeriğine göre, tüm malzemeleri sigortalama mükellefiyetinde olan, …A.Ş. ye başvurarak, hasarlı malzemeler için sigortaya başvurulmasını ve işlemlerin tamamlanarak hasarın tazminini talep ettiğini, ancak bu aşamadan sonra, davalı şirketin, …’a giden malzemeleri, akdedilen sözleşmeye aykırı olarak sigorta ettirmediğinin ortaya çıktığını, bundan sonra, davacı şirket ile davaya konu malzemelerin maliki olan … Şti arasında, malzemelerin gördüğü hasar sebebiyle, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. …K. Sayılı dava görüldüğünü, bu dava sonucunda, davacı şirketçe, zararın tazmini konusunda hüküm kurulduğunu, bu hükmün kesinleştiğini, kararın kesinleşmesi üzerine, davacının 04.11.2014 tarihinde borç tasfiye protokolü imzalayarak borcu ödemek zorunda kaldığını, ayrıca, İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında yine davacısı … Şti olan kiralanmış malzemenin teslim edilmediği zaman içinde işlemiş kira bedeli istemli dava açıldığını, İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesinin … E. … K. Numarasıyla karara çıktığını ve taraflarınca temyiz edildiğini, bu dava soncunda çıkacak hüküm sonrasında da davalı şirkete rücu yönünden dava açılacağını, davalıya böyle bir yargılamanın yapıldığı, sözleşmeye göre davacının zararı tazmin sorumluluğunun hükme bağlandığı ihtarname ile bildirildiğini, davacı şirketin bu şekilde, açılan davalar ve icra takipleri nedeniyle mağdur olduğunu ve ticari itibarının zedelendiğini, davacının ödediği tazminatlar doğrultusunda, davalıya keşide edilen ihtarnameye rağmen zararın tazmin edilmediğinden bu davayı açmak zorunda kalındığını, belirterek 175.612,12 USD ve + 48.100,32 TL bedelin davalıdan tahsiline, bu bedele, davalıya keşide edilen ve 13.10.2014 tarihinde tebliğ edilen ihtarname tarihinden itibaren, mevduata uygulanan en yüksek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesi ile, sözleşmenin konusu, davalı …’in …’da yaptığı Havuz ve Fıskiye Kompleksinin 29.06.2008 tarihinde yapılacak açılış organizasyonu ile ilgili olarak davacıdan belirli malzemelerin kiralanması ve teknik prodüksiyon ve organizasyon hizmetlerinin alınmasına ilişkin olduğunu, sözleşmeye göre, kiralanan malzemelerin nakliye masrafları, vergi ve harçları, gümrük işlemleri, gerekli sabit akım elektrik enerjisinin temini ve bedelleri, organizasyon için gelecek olan davacı … Prodüksiyon ekibinin, vize, konaklama ve seyahat giderleri davalı …’e ait olduğunu, sözleşmede belirtilen malzemenin temini, malzemelerin yüklenmesi ve boşaltılması anında davacının teknik ekibinin nezaret etmesi, ve tüm teknik prodüksiyon ve organizasyon hizmetleri davacının sorumluluğunda olduğunu, sözleşme bedeli, malzeme kira bedeli 290.000.- USD + KDV ve teknik prodüksiyon ve organizasyon hizmetleri için 10.000.- USD + KDV olmak üzere toplam 300.000.- +KDV olup davalı tarafından Sözleşmeye uygun şekilde zamanında ve tam olarak ödendiğini, davacının, Sözleşme’de davalı …’e kiralanan malzemeleri, dava dışı …Şti’nden kiraladığını, malzemelerin …’a nakliyesi ve gümrük işlemleri davalı … tarafından yapıldığını, …’daki açılışta yapılan gösteri sonrası çıkan şiddetli rüzgarın etkisiyle, 12 m2’lik 2 adet led ekranın bulunduğu platform ayakları yere sabitlenmediğinden, yere devrilerek hasarlandığını, bu hasarların ayaklarının zemine sabitlenmemiş olması nedeniyle ve ayrıca şiddetli bir rüzgar nedeniyle platformun yıkılması sebebiyle meydana geldiğini, ekranların kalite kontrolü eksper/bilirkişi tarafından … şirketi uzmanlarının iştirakiyle gerçekleştirildiğini ve şirketin tutanağında belirtilen tüm kusur ve hasarlar aynen tespit edildiğini, sunmuş oldukları tespit raporlarından anlaşıldığı üzere, söz konusu malzemelerin hasara uğramasında davacı kusurlu olduğunu, davalının sözleşmedeki yükümlülüğü malzemelerin nakliyesi, (davacının teknik ekibinin nezaretinde) yükleme ve boşaltılması olduğunu ve sözleşmede bahsedilen sigortalama da davalının bu nakliye yükümlülüğüne ilişkin olduğunu, meydana gelen olayın doğal afet niteliğinde olmadığını, eksper raporları, sistemlerin “şiddetli rüzgar”ın etkisiyle ve platformların ayakları yere sabitlenmediği için hasarın oluştuğundan bahsettiğini, hasarın, ne bir fırtına, ne bir tayfun ne de bir hortum sonucu gerçekleşmediğini, dolayısıyla hasara bir “doğal afet” neden olmadığını ve hasara davacının tedbirsizliği neden olduğunu belirterek hukuki dayanaktan yoksun haksız davanın reddine, dava masrafları ve vekâlet ücretinin de davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden getirtilmiş, anılan davada davacının … Şti olduğu, davalının …Şti olduğu, davanın konusunun Şişli… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise kabulüne dair karar verildiği, verilen kararın Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı ilamı ile onanmasına dair karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesinin… Esas … Karar sayılı dosyasının Yargıtay’da olduğunun bildirildiği ve gerekçeli kararının ibraz edildiği, incelenen gerekçeli kararında davacının… Şti, davalının …Şti, olduğu, davanın konusunun taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesine istinaden fazlaya dair hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000 USD’nin 16/07/2008 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsili talebine ilişkin olduğu, mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 18/10/2017 tarihli oturumunda dinlenen davacı tanıkları … imzası ile onayladığı yazılı beyanı ile, kendisinin dava dışı … isimli şirkette çalıştığını, olay tarihinde davacı şirket ile bu şirket arasında bir kiralama sözleşmesi olduğunu, bu sözleşme uyarınca bit LED’leri Türkmenistana götürdüklerini, orada 4 ayak üzerine LED’leri kurduklarını, akşam gösteri yapıldığını, gösteri bittikten sonra LED’leri askıdan indirdiklerini, destek ayaklarına kum torbalar koyduklarını, ertesi gün gelip baktıklarında ise LED’lerden bir tanesinin yaklaşık 10 – 12 m ileriye rüzgar sebebiyle devrilmiş olduğunu gördüklerini, normalde bu sistemlerde yere sabitleme vs gibi şeyler yapılmayacağını, her ayakta yaklaşık 4 tane emniyet ayağı olduğunu ve bunların açılarak yere oturtulduğunu, sistemin kendi yükü ile birlikte bu şekilde ayakta kaldığını, sistemde genel de 2 ayak kullanıldığını ancak kendilerinin daha sağlam ve garanti olsun diye 4 ayak kurduklarını, LED’lerin yaklaşık 3 ton civarında olduğunu, 3,5 tonluk malzemenin 12 metre ileri gidebilmesi için şiddetli rüzgarın olması gerektiğini beyan etmiştir. Bir diğer davacı tanığı … ise imzası ile onayladığı yazılı beyanı ile, kendisinin davacı şirkette teknisyen olarak çalıştığını, davalı şirket tarafından bir açılış için kendilerinden LED sistemi istenildiğini, …’a gittiklerini, burada LED sistemini kurduklarını, akşam açılış yapıldığını ve ertesi gün sabah gittiklerinde de LED sisteminin hiç olmayacak şekilde 12 metre ileride olduğunu gördüklerini, LED sistemi yıkılmış olduğunu, normal rüzgarda olabilecek bir şey olmadığını, akşam gösteri bittiğinde LED’leri askıdan indirdiklerini, alt tarafta kum torbaları ile desteklediklerini, ertesi gün gelip baktıklarında buna rağmen LED’in devrilmiş olduğunu gördüklerini, normalde sistemleri 2 ayak üzerine kurduklarını ancak söz konusu yerde 4 ayak üzerine kurduklarını, daha emniyetli olmasını istediklerini, söz konusu sistemin modüler bir sistem olduğunu, bir yerden alınıp derhal başka bir yere takılabileceğini, bu nedenle herhangi bir yere sabitlenmesi yada sabitlenerek kullanılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle altına emniyetli olsun diye kum torbası koyduklarını, ekranın yaklaşık gösteri sırasında 1 – 1,5 metre kadar yükseğe kaldırdığını, bittiğinde ise altının yere sıfır olacak şekilde indirildiğini, olay günü de aynı şekilde yaptıklarını, sistemin ağırlığının yaklaşık 3 ton olduğunu, gösteri bittiğinde LED ekranın aşağı doğru indirildiğini, yere dik vaziyette durdurulduğunu, üstteki askılarında ana yükü çekmeye devam ettiğini, altta ayaklar ve destek direk de sistemin tamamı 3 tonluk bir ağırlık yaptığını ki rüzgar ve benzeri durumlarda oynama yapması için konulduğunu, ayrıca söz konusu kurulumun kendi şirket yetkililer denetimi altında olduğunu, ayrıca kendilerine işi veren firma yetkililerinin de kontrol yaptıklarını beyan etmiş olduğu görüldü.
Mahkememizin 21/02/2018 tarihli oturumunda dinlenen davalı tanığı … imzası ile onayladığı yazılı beyanı ile, kendisinin davalı şirkette satın alma ve lojistik müdürü olarak çalıştığını, otel inşaatları yaptıklarını, yabancı ülkelerde inşaatlar yaptıklarını, söz konusu inşaatların tamamlandığında açılış yapmak için de organizasyonlar düzenlediklerini, nitekim …’daki davaya konu olayda da bir havuz inşaatı yaptıklarını, bu iş tamamlanınca davacı şirketten açılış gününde kullanılmak üzere LED ekran panelleri kiraladıklarını, söz konusu panellerin yurt dışına taşınmasının kendi sorumluluklarında olduğunu ancak ekranların kuruluşu ve sökülmesinin tamamen davacı kuruluşun yetki ve sorumluluğunda olduğunu, sorumluluklarının söz konusu ekran ve panellerin … adı verilen ve uçakta da taşınabilen kutularla organizasyon alanına götürmeye ve burada kullanıldıktan sonra tekrar iadesine yönelik olduğunu ancak kendilerinin bu ürünleri organizasyon alanına götürdüklerinde kurulmak üzere davacı şirket yetkililerine tevdi ettiklerini, kurulum ve söküm işlemlerinin de onlara ait olduğunu, söz konusu LED ekranların 1 metre x yarım metre ebadlarında ayrı ayrı panellerden oluşan ve bu panellerin birleştirilmesi sureti ile oluşturulan bir ekran olduğunu, söz konusu ekranın organizasyon yapıldıktan sonra daha doğrusu organizasyon bittikten sonra davacı şirket elemanları tarafından sökülmeye başlandığını, bir kısmını kısmi olarak söktüklerini daha sonra onu o şekilde bıraktıklarını ve ertesi gün sökeceklerini söylediklerini, ertesi gün gittiklerinde ise ekranların yıkılmış olduğunu söylediklerini, daha doğrusu kendisinin söküm anında görmediğini ancak şirketteki arkadaşlarının ve davacı şirket yetkililerinin kısmi olarak söktüğünü söylediklerini, söküp takma işi kendilerine ait olmadığı için buna yönelik kendileri tarafından herhangi bir sigorta yapılmadığını, nakliye için gidiş ve dönüşe yönelik bir sigortanın mevcut olduğunu, yine kendilerinin davacı tarafa söz konusu LED’lerin tamirini de önerdiklerini, devamlı çalıştıkları firma olduğu için iyi niyetli olarak tamir önerdiklerini, yine kalan malzemelerin de Türkiye’ye dönüşünün sağlandığını beyan etmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, delil ve belgeleri ile birlikte dosyanın Elektrik Mühedisi, Makine Mühendisi ve Sektör Uzmanı bir bilirkişiye tevdi edilerek, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de incelenmek sureti ile davacının dava dışı 3. şahsa ödemek zorunda kaldığı bedel sebebi ile davalıya rücu hakkının bulunup bulunmadığı, meydana gelen hasardan davacı ve davalının sorumlu olup olmadığı, tarafların mütarafık kusuru varsa bu kusur oranının ne kadar olduğu hususlarında inceleme yapılması hususunda bilirkişiler kuruluna tevdi edilmiş, bilirkişilerin raporları ile, “davaya konu hasarın meydana geldiği muhtemel gece saatlerinde kazanın yaşandığı… şehrinde sistemin maruz kalabileceği en şiddetli rüzgar hızının 25,2 km/h olduğu, bu şiddette bir rüzgarın “orta Rüzgar” olarak kabul edildiği, söz konusu meteorolojik olayın fırtına olarak kabul edilemeyeceği ve bir doğal afet statüsünde değerlendirilemeyeceği, davaya konu hasarda taşıyıcı sistemin 4 ayaklı truss olduğu, hasa gören LED ekranların her birinin tahminen 3 x 4 metre ölçülerinde olduğu, truss sisteminin toplam yüksekliğinin tahminen 7 metre civarında olduğu, sistemin her ayağında ayrıca ayarlanabilir destek ayakları bulunduğundan doğru tasarlanmış ve yüklenmiş bir truss sisteminde ayakların ayrıca yere sabitlenmesine gerek olmayacağı, dava dosyasında destekleyici ve delil niteliğinde fotoğraf bulunmadığından ve davacı tarafa mensup farklı kişilerin olayın oluş şekline yönelik beyanlarında çelişkiler ve kanaatlerince bilimsel gerçeklere aykırı iddialar söz konusu olduğundan heyetçe kaza ve dava konusu hasarın, LED ekranların yere indirilip tüm ağırlığının yere verildiği, truss sistemine bağlayan halatların muhtemelen fazlaca gevşek bırakıldığı ve LED’lerin önüne ve arkasına yeterli sayıda ve yükseklikte kum torbası koyulmadığından dolayı orta şiddette rüzgar etkisiyle kalınlığı (20-40 cm) enine ve boyuna (3-4 metre) göre çok düşük olan söz konusu cisimlerin momente (döndürme etkisi) maruz kalarak bulundukları yerde devrilmesi sonucu meydana geldiği ve bu haliyle davaya konu kaza ve neticesinde oluşan hasarda teknik olarak LED ekranların sökümünü yapan ekibin kusurlu olduğu, meydana gelen teknik hasardan dolayı davacının maddi zarardan dolayı ise davalının sorumlu tutulabileceği, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de incelenmek suretiyle davacının dava dışı üçüncü şahsa ödemek zorunda kaldığı bedel sebebi ile davalıya kısmen rücu hakkının bulunabileceği, yaşanan zararın; teknik hata ve eksikliklerden ve sigorta vaadi olmasına rağmen sigorta yaptırılmamasından kaynaklandığı, dolayısıyla yaşanan olayda tarafların ortak kusurunun olduğu, dava konusu olayda, doğru ve düzgün bir şekilde kurulumunu yapmadığı ve hizmet bitiminde ekipmanlar için gerekli tedbirleri almadığından dolayı davacının %60 imzaladığı sözleşmede yazmasına rağmen ekipmanları sigortalatmadığı için davalının %40 oranında kusurlu olduğu” tespit edilmiştir. Rapor taraf vekillerine ayrı ayrı usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca, davalı tarafın …’da gerçekleştireceği organizasyonda kullanılacak bir takım müzik sistemlerinin davacı şirketten kiralanması ve bu sözleşmenin tatbikinden doğacak uyuşmazlıkları düzenleyen sözleşme uyarınca davalının yaptırmakla yükümlü olduğu sigortaları yaptırmaması ve meydana gelen fırtına sonucu bir kısım malzemelerin hasar görmesine dayalı ve bu hasar görme sonucu davacı şirketçe dava dışı 3. Şahsa ödemek zorunda kaldığı tazminat miktarının rücuen tahsiline yönelik tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, dinlenen tanık anlatımları, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında taraflar arasında …’da yapılacak açılış organizasyonunda kullanılmak üzere bir takım malzemelerin kiralanması hususunda sözleşme imzalandığı, bu sözleşme uyarınca davalı tarafın … da yaptığı havuz ve fıskiye kompleksinin açılışında kullanılacak ses ve görüntü sistemlerinin davacıdan kiralandığı, gösteri yapıldıktan sonra gösteri sonrası söz konusu ses sistemlerinin gösteri mahallinde bırakıldığı, sabah gelindiğinde 4 adet LED ekrandan 2 adedinin devrilip hasara uğradığı, bu hususta tutanak tutulduğu, davacı tarafça sözleşmenin 5. Maddesine göre davalının … da gerçekleştirilecek organizasyonda kullanılacak malzemenin tüm sigortalarının yapılması, nakliye, halk hareketleri, doğal afetler ve benzeri sebeplerden doğabilecek her türlü zararın tazminini ve bedellerinin … İnşaat’a ait olacağının düzenlendiği, bu kapsamda davalı tarafça söz konusu sistemlerin taşınması sırasında uğrayabileceği zararlar sebebiyle davalı şirket tarafından taşıma sigortasının yapıldığı ancak mahalde oluşabilecek zararlar sebebiyle davalı şirket tarafından söz konusu sistemlerin sigortalanması gerekirken bu hususun yapılmadığı iddiasıyla oluşan ve davacı tarafından ses sistemlerinin maliki olan …Şti’ne ödenen hasar bedelinin rücuen davalıdan tahsili talep edilmiş ise de davacı ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin 5. Maddesinde davalı tarafın belirtilen malzemelerin tüm sigortalarının yapılması, nakliye halk hareketleri, doğal afetler ve benzeri sebeplerden dolayı doğabilecek her türlü zararın tazmini ve bedellerinin …e ait olduğunun düzenlendiği ancak gerek davacı ile davalı arasında yapılan sözleşme, gerekse davacı ile dava dışı zarar gören malzemelerin maliki olan …Şti ile yapılan sözleşme içerikleri dikkate alındığında organizasyon sırasında ses ve görüntü sistemlerinin kurulumu, sökümü, takılması, yerlere sabitlenmesi vs gibi işlerin yani işin teknik sorumluluğunun davacı şirket üzerinde bulunduğu, … da aldırılan verilere göre olay günü doğal afet niteliğinde nitelendirilebilecek herhangi bir doğa olayının olmadığı, meydana gelen hasar ve arızanın mahkememize sunulan ve mahkememizce de kabul gören teknik bilirkişi raporuna göre tamamen davacının kusurundan kaynaklandığı, her ne kadar davalı şirket tarafından ses ve görüntü sistemlerinin sigortalanmadığı ve sigorta yapılmaması sebebiyle bilirkişi raporuna göre davalının da %40 oranında sorumlu olduğu raporda düzenlenmiş ise de bu noktadaki davada davalının sadece sigorta yaptırmama eylemini işlediği, olayın gerçekleşmesinde veya hasarın oluşmasında davalıya izafetiyet edilebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığı, dolayısıyla davalı tarafça sigorta yaptırılmış dahi olsa davacının kendi kusuru sebebiyle sigortadan tazmin de bulunamayacağı, bu itibarla meydana gelen olayda teknik kusurun tamamının davacıya ait olması sebebiyle davanın reddi gerektiği kanaatine ulaşılmış ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL karar harcının peşin alınan 9.533,58 TL’den mahsubu ile fazla alınan 9.497,68 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 36.280,14 TL nispi ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 28,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …