Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/772 E. 2018/1223 K. 19.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/772 Esas
KARAR NO : 2018/1223
BİRLEŞEN İSTANBUL 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2016/635 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 06/06/2016
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/07/2016
KARAR TARİHİ: 19/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının lokanta işletmeciliği işi ile iştigal ettiğini, … numarası ile davalı kurum aboneliği bulunduğunu, davalı kurum tarafından davacıya 12/07/2016 zabıt tarihli ve 25/07/2016 son ödeme tarihli 6.716,20 TL ve 13.487,20 bedelli iki adet fatura gönderildiğini, davacının davalı kurumdan sözlü olarak ceza faturalarının dayanağının kaçak hat kullanımına ilişkin olduğunun öğrenildiğini, sayaç dışında herhangi bir hatı olmayan ve kendisi kiracı olan davacının 18/07/2016 tarihli dilekçesi ile ceza faturalarına itirazda bulunduğunu, yine 24/03/2016 tarihinde davacının hazır olmadığı bir zamanda “sayacın eksik kayıt yaptığı” gerekçesi ile “sayaç değiştirme tutanağı” düzenlenerek sayacın laboratuara götürüldüğünü, sonrasında 11/04/2016 tarihinde de kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini, bu tutanaklardan haraketle 11/04/2016 zabıtta gerekçe gösterilerek 3.041,20 TL ve 13.729,60 TL olmak üzere toplam 16.770,80 TL değerinde fatura düzenlendiğini, davacının işbu faturaları elektiriğinin kesilmemesi amacıyla taksilendirdiğini ve İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile menfi tespit ve istirdat davası açıldığını, yakın bir tarihte elektrik sayacı değiştirilen ve işyerinde tüm elektrik hatları, elektrikli aletleri kontrol edilen davacıya tekrardan kaçak elektrik cezası verilmesinin doğru olmadığını, elektrik sayaçlarının kontrol, bakım ve değiştirilmesinin davalı kurumun sorumluluğunda olduğunu, anılan nedenlerle toplam 20.203,40 TL bedelli faturaların hükümsüz olduğunun tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı kurum üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın … nolu tesisata ait mahalde 24/03/2016 tarihinde…marka…numaralı sayacın eksik kayıt yaptığı tespit edilerek laboratuvara sevk edildiğini, inceleme sonucu sayacın ikaz anahtarının devre dışı bırakıldığı ve sayaçta müdahale izlerinin olduğunun tespit edildiği, bu sonuca göre davacı adına zabıt tanzim edildiğini, davacı aboneye tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedellerinin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin Kaçak Elektrik Tüketimini düzenleyen 26.maddesi ve devam maddeleri uyarınca hesaplandığı, tahakkuk ettirilen bedellerde hesaplamaların doğru olup yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine uygun olduğunu, anılan nedenlerle davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Birleşen İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas/… Karar sayılı dosyasında;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacının… numarası ile davalı kuruma abone olduğunu, 24/03/2016 tarihinde sayacın eksik kayıt yaptığı sebebiyle tutanak tutulduğunu, davacının bundan sonradan haberdar olduğunu, 16.770,80 TL değerinde haksız olarak fatura düzenlendiğini bu faturaların hükümsüz olduğunu, bilirkişinin belirleyeceği normal tüketim bedelinin tespitine, fazla hesaplanan meblağın iptaline, taraflarına iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı, husumet, görev, hak düşürücü süreye yönelik itirazda bulunduklarını, öncelikle bu yönlerden davanın reddine karar verilmesini, Elektrik Piyasası Kanununun bir gereği olarak Türkiye genelinde dağıtım şirketlerinin uygulayacağı Ulusal Elektrik Tarifelerinin EPDK tarafından belirlendiği, EPDK tarafından belirlenerek uygulanan tarifelerin şirketimizin de dahil olduğu lisans sahibi şirketler tarafından uygulanmasının yasal zorunluluk olduğu, lisans sahibi şirketlerin tarifeyi değiştiremeyeceği gibi, tarifede yer almayan bir bedeli de tahsil edemeyeceği veya düzenlenen tarifeler kapsamında düzenlenmiş bir bedeli tahsil etmeme gibi davranış da bulunamayacağı, davalı şirketin tarifeyi uygulayıp uygulamama konusunda inisiyatifinin mevcut olmadığı dikkate alındığında açılan davanın reddi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunan mahkememizin işbu dosyası ile dosyaların birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davalı kurum tarafından davacıya kesilen elektrik faturaları sebebi ile borçlu olmadığının tespiti ile yargılama aşamasında bu faturaların ödenmesi sebebiyle söz konusu faturaların davalıdan tahsiline yönelik istidat davasıdır.
Mahkememizce dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Elektrik Mühendisi … tayin edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan raporda; davacı tarafça “sayacın S-T fazlarından sayaç harici hat çekilerek” tüketilen elektriğin kaçak elektrik tüketimi sayılacağı, harici hat nedeniyle sayaç eksik tüketim kayıt edeceğinden bu hususta tutanak öncesi ve sonrası dönemlere ait yapılan kıyaslamalarda tutanak öncesi “harici hat çekildiği iddia edilen dönem günlük tüketim ortalama değeri (21,35 kwh) ” ile tutanak sonrası “günlük ortalama tüketim değeri (38,67 kwh) arasında bariz fark olması ve dosya kapsamına sunulan fotoğraflara istinaden sayaç harici hat çekilerek elektrik kullanıldığı kanaatine varıldığını, bu nedenle tutanağa istinaden tahakkuk ettirilen kaçak tahakkukundan davacının sorumlu tutulması gerektiği, 8.242,10 TL kaçak tahakkukun mevzuata uygun olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların aldırılan bilirkişi raporuna itirazları dikkate alınarak yeniden aynı bilirkişiden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan ek raporda; 11/04/2016 tarihli tutanak içeriğine göre…marka…seri nolu sayacın 24/03/2016 tarihinde sökülmesi sonrasında laboratuvarca yapılan tetkik sonrasında düzenlendiğini, bu nedenle tutanak tarihinin 11/04/2016 olduğunu, davacı vekilinin iddia ettiği gibi mükerrerlik söz konusu olmadığını, sayacın 24/03/2016 tarihinde sökülmüş laboratuvara sevk edilmiş ve laboratuvarda muayene işlemleri esnasında geçen süre sonrasında 11/04/2016 tarihinde birleşen dosya tutanağının düzenlendiğini, birleşen dosyaya konu 11/04/2016 tarihli tutanak döneminin 24/03/2016 öncesi olduğunu, birleşen dosyaya ait tutanak döneminde tutanak öncesi ve sonrası tüketimler arasında bariz fark olması, davacı tüketiminin tutanakta tespit edilen güce göre mahalde tüketilebilecek elektrik miktarına göre oldukça düşük olmasının laboratuvar sonuç formunda tespit edilen sayaca müdühüle emareleri doğrultusunda Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 26.maddesi hükmü gereğince sayaca yapılan müdahale gereği davacı tüketiminin kaçak elektrik tüketimi sayılacağı, müdahaleli sayacın davacının kullanım döneminde tesisata takıldığından kaçak ve kaçak ek tahakkukunun tamamından davacının sorumlu tutulması gerekeceği, davalı kurumca kaçak ve kaçak ek tahakkuk faturalarına konu tüketim miktarlarının mevzuata uygun şekilde hesap edildiğinin tespit edildiği, ancak sayacın söküm tarihi itibariyle EPDK onaylı … Ulusal Tarifesinde kayıp bedeli, iletim bedeli, psh birim fiyatları sıfır TL olduğundan, bu bedellerin dağıtım bedeli içerisinde dahil olması nedeniyle bu kalemlerin kaçak ek tahakkuk faturasında davalı tarafça talep edilemeyeceği, zaten kaçak tahakkuk faturasında da talep edilmediği, bu nedenle birleşen dava yönünden davacı tarafın 13.729,60 TL – 11.947,75 TL = 1.781,85 TL menfi tespit talebinin olabileceği, birleşen dosyada istirdat talebi bulunmadığı, dava tarihinden önce 02/05/2016 tarihinde 3.999,86 TL ödeme yapıldığının davacı vekilince belirtildiği, ancak ödeme makbuzunun dosya içerisinde tespit edilemediği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, birleşen İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin … Esas sayılı dosyası, aldırılan bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından Bedaş İşletme Müdürlüğü’ne yapılan müracaat ile asıl davamıza konu teşkil eden 25/07/2016 son ödeme tarihli 6.176,20 TL’lik ve 13.487,20 TL’lik faturalardan 6.176,20 TL tutarındaki kaçak ek tahakkukunun iptal edildiği, 13.487,20 TL’lik kaçak tahakkukun ise 8.242,10 TL olarak düzeltildiği ve 8.242,10 TL’lik kaçak tahakkuk bedelinin 25/08/2016 tarihinde mahsuplaşılarak ödendiği bildirilmiştir. Yani bu faturalardan 13.487,20 TL’lik fatura 8.242,10 TL olarak düzeltilmiş, başka bir anlatım ile (13.487,20 – 8.242,10 = 5.245,10 TL) 5.245,10 TL’lik kısım iptal edilmiştir. Yine aynı şekilde 6.176,20 TL’lik kaçak ek tahakkuk faturası da iptal edildiğinden toplam iptal edilen fatura tutarı 5.245,10 + 6.176,20 = 11.961,30 TL’dir. Bu sebeple bu miktar için söz konusu faturalar davalı kurum tarafından yargılama aşamasında iptal edilmiş olduğundan bu kısım için dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, ancak dava tarihi itibari ile davacının bu kısım için haklı olduğu anlaşıldığından yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden davacı lehine hüküm tesis edilmiştir.
Asıl davadaki kalan kısım yönünden ise; mahkememizce kabul gören bilirkişi raporuna göre de iptal sonrası tahakkuk ettirilen 8.242,10 TL’lik kaçak tahakkukun ise mevzuata uygun olduğu, davacının harici hat çekmek sureti ile kaçak elektrik tüketiminde bulunduğu anlaşıldığından asıl davada bu kısım için davanın reddine karar vermek gerekmiş, birleşen dava yönünden ise davacının kendi kullanım döneminde tesisata takılan sayaca müdahale ettiği laboratuvar incelemesi ile tespit edildiği, gerek tutanak tutulan dönem öncesi, tutanak sonrası tüketimler dikkate alındığında tüketimler arasında bariz fark olduğu, davalı kurumca tutulan kaçak ve ek kaçak tahakkuk faturalarının mevzuata uygun olduğu, her ne kadar bilirkişi tarafından EPDK onaylı … Ulusal Tarifesinde kayıp bedeli, iletim bedeli, psh birim fiyatlarının 0 TL olarak gösterildiğinden bahisle bu kalemlerin kaçak ek tahakkuk faturasında davalı tarafça talep edilemeyeceği belirtilmiş ise de esasen kayıp bedeli, iletim bedeli, psh birim fiyatları gibi bedellerin 6719 Sayılı Kanun ile değişik 6446 Sayılı Kanun 17.ve 23.maddeleri uyarınca tüketicilerden kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, psh bedellerinin alınabileceğine yönelik düzenlemeler dikkate alındığında bilirkişinin raporundaki 13.729,60 TL – 11.947,75 TL = 1.781,85 TL’nin menfi tespit istemine konu olabileceği yönündeki görüşüne itibar edilmemiş, birleşen dava yönünden davalı kurum tarafından davacı aleyhine düzenlenen faturaların mevzuata uygun olduğu anlaşıldığından birleşen davanın tümden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada davacının davası kısmen konusuz kaldığından 11.961,30 TL yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Kalan kısım yönünden yani 8.242,10 TL’lik asıl davanın reddine,
3-Birleşen davanın reddine,
Asıl Dava Yönünden;
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 345,03 TL’den mahsubu ile bakiye 309,13 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.400,00 TL bilirkişi ücreti ve 167,60 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.567,60 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 928,08 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 11,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 4,48 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Birleşen Dava Yönünden;
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 286,41 TL’den mahsubu ile bakiye 250,51 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
12-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …