Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/767 E. 2018/1281 K. 03.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/767 Esas
KARAR NO : 2018/1281
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 21/07/2016
KARAR TARİHİ: 03/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile sigortalı … arasında sağlık sigorta poliçesinin düzenlendiğini, buna göre …’u sağlık rizikolarına karşı sigortalattığını, hal böyleken 13/05/2008 tarihinde maliki… olan ve sürücüsü … olan … Plakalı aracın sigortalının tam söz konusu aracın arkasından geçerken aniden hareket ederek sigortalıya sol tarafından çarpması sonucu sigortacının yere düşmüş ve yaralanmış olduğu, olay sırasında sigortalının hastahaneye kaldırıldığını yoğun bakımda tedavi gördüğünü, davacı şikretin sigortalıya 02/07/2008 tarihinde 17.516,96 TL ödediğini ve devamında Pendik …İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile olayda kusurlu olan sürücü … malik … ve aracın sigortacısı … A.Ş’ye rücu talebinde bulunduğunu, ödeme nedeni ile mukavele şartalırna göre TTK 1361 maddesi uyarınca sigortalının haklarına halef olduklarını bu halef uyarınca icra takibi yaptıklarını davalının bu takibe haksız ve yersiz olarak itiraz ettiğini iş bu itirazın iptali ile takibin edvamına ve alacağın %40 oranında davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davalı şirketin genel müdürlük adresinin … ilçesi sınırları içerisinde bulunmasından dolayı yetki itirazında bulunmuş, ve yine tarflar arasındaki davanın konusu ve niteliği itibari ile hukuki ilişkinin sigorta sözleşmesi olup TTK’nun 5.kitabında düzenlediğini görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesini talep etmiş ve yine 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 67/1.mad uyarınca “takip talebine itiraz eden alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içerisinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” denilmekte olduğunu, bu yasa uyarınca davanın bir yıllık zamanaşımına tabi olduğunu ancak davacı tarafından itiraz üzerinden bir yıldan fazla zaman geçtikten davanın açıldığını bu nedenle davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Pendik … Asliye Hukuk Mahkemesince 22/09/2011 tarihinde … Esas … Karar sayılı karar ile iş bölümü itirazının kabulü ile dosyanın görevli ve yetkili Kadıköy Nöbetçi Asilye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş bulunduğu anlaşılmıştır. Kadıköy …Asliye Ticaret Mahkemesince 02/05/2012 gün … Esas … Karar sayılı karar ile “davanın itirazın iptali davası olduğu tensip tutanığının davalı vekiline 21/11/2011 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, davalı tarafın herhangi bir dilekçe sunmadığı, duruşmalara katılmadığı, davacı şirketin adresini … İstanbul olduğu, davalı …’nin ise …olduğu, 6100 sayılı HMK’nun 6. ve devam eden maddeleri gereğince davalının cevap dilekçesinde yerinde görülen yetki ilk itirazının kabulü ile mahkemenin görevsizliğine dosyasının görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine” dair karar verildiği ve verilen yetkisizlik kararı sonucunda iş bu dava dosyasının mahkememizin iş bu esasına kaydının yapılmış bulunduğu anlaşılmıştır.
GEREKÇE: 12/11/2012 tarihli oturumda davacı vekili, dava dilekçesini ve önceki dilekçelerini aynen tekrar etmiş delillerinin dosyda olduğunu varsa eksik gider avansını tamamlamak istediklerini, bu nedenle kendilerine süre verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin 04/09/2012 tarihli dilekçesi ile zamanaşımına yönelik önceki savunmalarını aynen tekrar ettiğini ve davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesini talep etmiş bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında mevcut getirtilip incelenen Pendik…İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosaysına davalı vekilinin 16/11/2009 tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği, alacaklı vekilinin 20/05/2010 tarihli dilekçesi ile icra müdürlüğüne müracaat edilerek yetki itirazını kabul ederek dosyanın yetkili icra dairesinde takip açılması için talepte bulunduğu, alacaklının Pendik Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine harç tahsil müzekkerisine göre 27/01/2011 tarihinde itirazın iptali talebi ile müracaat ettiği, dava açtığı dosyasının mahkememize yetkisizlik kararı ile gönderilmeden önce Pendik …Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek Kadıköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilerek gönderildği , bu mahkeme tarfından da cevap dilekçesinin süresi içerisnde ve yetki itirazının yasaya uygun olarak yapılmış olduğu kabul edilerek yetkisizlik kararı verilmek suretiyle dosyanın mahkememize gönderilmiş bulunduğu anlaşılmıştır. Yani iptali talep edilen icra takibine itirazın 16/11/2009 tarihinde yapıldığı itirazın iptali talebi ile Pendik…Asliye Hukuk Mahkemisine 27/01/2011 tarihinde iş bu davanın açılmış bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı vekili cevap süresi içerisnde zamanaşımı savunmasında bulunmuştur. 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 67/1 maddesi uyarınca “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle iptalini dava edebilir” denilmektedir. Dava konusu bu olayda yukarıda da belirtildiği gibi bir yıllık süre geçtikten sonra davacı tarafından davalının icra takibine vaki itirazının iptali talep edilmektedir. Buradaki süre zamanaşımı süresi olup davalı vekilinin yasal cevap süresi içerisinde zamanaşımına yönelik ilk itirazda bulunduğu anlaşılmakla iş bu davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verildiği görülmüştür.
YARGITAY İLAMI: Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamı ile; İİK’nun 67/1. maddesine göre, alacaklının itirazın iptali davasını, itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde açabilir hükmüne göre bir yıllık hak düşürücü sürenin, borçlu tarafından yapılan itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren işlemeye başlayacağının belirtildiği, bunun dışında bir yol (tefhim v.s) öngörülmediği, somut olayda, davalı borçlunun ödeme emrine yaptığı itirazın davacı alacaklıya tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir bilgi veya belge icra takip dosyasında bulunmadığı, bu durumda mahkememizce, İİK.’nun 67/1. maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü sürenin henüz işlemeye başlamadığı ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına bozulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Makine Mühendisi …, Sigorta ve Aktüerya Uzmanı … ve SGK-SUT Tıbbi Cihaz Uzmanı … tayin edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda; … plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı …’nun %75 oranında kusurlu olduğu, dava dışı yaya …’un %25 oranında kusurlu olduğu, davalı sigortanın dava dışı … adına kayıtlı… plakalı araç için 04/02/2008-04/02/2009 tarihleri arasında geçerli olan… nolu poliçe tanzim ettiği ve poliçede tedavi giderleri için kişi başına 100.000,00 TL bedelle teminat verildiği, trafik kazası tespit tutanağının 13/05/2008 tarihli olup, kaza tarihi itibari ile davalı sigortanın tanzim ettiği poliçe genel ve özel şartları kapsamında sigortalı dava dışı … adına sigorta örtüsü sağlandığı, davacı … tarafından sigortalısı …’a 02/07/2008 tarihinde toplam 17.516,96 TL tedavi gideri ödemesi yapıldığının dosya münderecatından anlaşıldığı, buna göre davacı sigortanın dava dışı …’un tedavi gideri için yapmış olduğu ödeme tutarı ile sınırlı olmak üzere 6102 sayılı TTK 1472.maddesine göre kanuni halef olduğu, dava dışı …’un 2918 sayılı Kanunun 92.maddesi kapsamında kalmayan tedavi giderlerinden davalı sigortanın sigortalısının kusu oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu, buna göre 6102 sayılı TTK 1472.maddesine göre kanuni halef olan davacı sigortanın ödediği miktar ile sınırlı olmak üzere davalı … şirketine rücu edebileceği, davacı sağlık sigortacısının sigortalısı dava dışı …’un yaralanması olayında SGK’nın bir sorumluluğu yada ek ödeme yükümlülüğünün olmadığı, dava dışı …’un SUT Tebliği’ne göre toplam tedavi giderlerinin 6.182,72 TL olduğu, davalı … şirketinin sigortalısının kusur oranında sorumlu olduğundan davacı sigortanın davalı sigortaya rücu edebileceği bedelin 6.182,72 TL tedavi gideri / 100 x 75 davalı sigortalısı kusuru = 4.637,04 TL olduğu, davalı … şirketinin Pendik…İcra Müdürlüğü’nün … Esas nolu takip talebi/ödeme emrindeki asıl alacak kaleminin 4.637,04 TL’lik kısmına yaptığı itirazın haksız olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, Yargıtay bozma ilamı, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu ibraz edilen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 13/05/2008 tarihinde saat 21:00 sıralarında dava dışı sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı aracı ile Teşvikiye mevkinde …Sokak üzerinde seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde mevcut trafiye göre göre duraklayıp harekete geçerken aracını geriye doğru kaydırması sonucu aracın geri manevra istikametinde karşıdan karşıya geçmeye çalışan yayaya çarpması sonucu yaya İ…’un yaralandığı ve dava konusu olayın meydana geldiği, meydana gelen kazada … plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı …’nun %75 oranında kusurlu olduğu, dava dışı yaya …’un ise %25 oranında kusurlu olduğu, dava dışı … adına kayıtlı… plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalı … şirketine sigortalı olduğu, poliçeye göre tedavi giderleri için kişi başı teminatın ise 100.000,00 TL olduğu, davacı … şirketi tarafından sigortalısı dava dışı …’a meydana gelen kaza sebebi ile toplam 17.516,96 TL tedavi gideri ödemesi yapıldığı, ödeme sonrası ise Pendik …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile olayda kusurlu olan sürücü dava dışı …, malik … ve aracın sigortacısı davalı … şirketine rücu ettiği, ancak mahkememizce yaptırılan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporuna göre dava dışı …’un SUT Tebliği’ne göre toplam tedavi giderlerinin 6.182,72 TL olduğu, davalı … şirketinin bu bedelden sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğu, buna göre 6.182,72 TL tedavi gideri / 100 x 75 (sigortalının kusur oranı) = 4.637,04 TL tedavi giderinden davalı … şirketinin sorumlu olduğu, davalı … şirketinin icra dosyasındaki asıl alacak bedelinin 4.637,04 TL’lik kısmına yaptığı itirazın haksız olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmakla, davacının davasının kısmen kabulü ile davalı tarafından icra dosyasına yapılan itirazın 4.637,04 TL asıl alacak yönünden iptaline karar vermek gerekmiş, her ne kadar davacı taraf dava dilekçesi ile İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca %40’ı oranında icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de dava konusu alacağın yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edilmiş olduğu anlaşıldığından icra inkar tazminatı talebinin de reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile davalı tarafından Pendik … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 4.637,04 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, takibe takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-İcra İnkar tazminatı isteminin ve kalan taleplerin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 316,75 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 294,35 TL’nin mahsubu ile bakiye 22,40 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 294,35 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 2.100,00 TL bilirkişi ücreti ve 83,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.183,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 510,75 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL posta masrafının kabul ve ret oranına göre 38,30 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde YARGITAY’a temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …