Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/719 E. 2018/1157 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/719
KARAR NO : 2018/1157
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/06/2016
KARAR TARİHİ: 25/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/07/2015 tarihinde müvekkili şirkete … poliçe numarasıyla sigortalı … adresinde 3 katlı binanın tamamında kiracı olarak faaliyette bulunan iş yerinin bulunduğu binanın önünde …’ye ait olan rögarın tıkanması nedeniyle pis suların iş yerinin bodrum katındaki tuvalet giderinden geri teperek suların zemine yayılması ve işlenmemiş kumaşların ıslanması nedeniyle hasar meydana geldiğini, iş yeri malikinin müvekkili şirkete gönderdiği hasar beyanı dilekçesi ve ekspertiz raporunda dava konusu hasara benzer daha önce de hasarlar meydana geldiği ve bu konuyla ilgili … ile iletişime geçilmesine rağmen bir çözüm bulunamadığını, meydana gelen hasara istinaden müvekkili şirket tarafından sigorta poliçesi kapsamında 14.797,19-TL’nin hasar karşılığı olarak 31/08/2015 tarihinde ödendiğini, davalı borçlu aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı ve ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, davalı borçlunun ödeme emrine itirazı nedeniyle işbu davanın açıldığını beyanla davanın kabulüyle takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili firma tarafından yapılan konuya ilişkin inceleme sonrası binanın bodrumundaki temel zemin döşemesinde ve duvarlarda yapılması gereken su yalıtımının tekniğine uygun ve tam bir şekilde yapılmamış olduğunun tespit edildiğini, binanın atıksu bağlantı hattının bakım ve işletmesinin parsel sahibinin sorumluluğunda olduğunu, hasar gören binada … Atıksuların Kanalizasyona …Yönetmeliği gereği alınması gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığı hususunun Mahkeme tarafından araştırılması gerektiğini, hasara maruz kalan binanın inşaat tekniğine aykırı yapılmış olması nedeniyle doğacak hasar ve zarardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, davacının hasar bedeli olarak istediği meblağın fahiş olduğu ve hasar bedelinin bilirkişilerce yeniden belirlenmesi gerektiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuş, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; … Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı ve CD içerisinde dava konusu taşınmaza ait yapı ruhsatları ile
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “
projeler, 30/07/2015 tarihli ekspertiz raporu, … numaralı poliçe, dava dışı sigortalının hasara ilişkin beyan dilekçesi, 31/08/2015 tarihinde sigortalıya yapılan ödemeye ilişkin belge, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp olunmuştur.
(2) Mahallinde 07/04/2017 tarihinde bilirkişiler refakatinde keşif icra edilmiş dava konusu edilen zarar iddiasına ilişkin yer gezilmiş gerekli incelemeler yapılmıştır.
(3)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bilirkişiler İnşaat Mühendisi …ile Sigorta Hukukçusu…’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 18/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; meydana gelen zararın dahili su klozu kapsamında bir riziko sonucu oluştuğunu, 27/07/2015 ve devamı tarihlerde meydana gelen dahili su hasarının poliçeyle teminat kapsamına alındığını, davacının sigortalısına yaptığı ödeme sebebiyle TTK 1472. Maddesi gereğince halefiyet hakkı kazandığını, sigortalı mahalde meydana gelen su hasarının sebebinin davalı …’nin bakım ve onarım ve muhafaza sorumluluğu bulunan kanalizasyon tesisatının tıkanmasından dolayı bodrumda bulunan tuvalet giderinden geri tepen pis suların depoyu doldurduğunu, davacının sigortalısının zararın meydana gelmesi ve artmasında kusurunun bulunmadığını, olayla zarar arasında illiyet bağı bulunduğu ve davalının TBK 69. Maddesi gereğince sorumlu olduğunu, bodrum katta bulunan kumaşların paletler üzerinde olması sebebiyle zararın armadığı ve meydana gelen zararın ekspertiz raporunda belirtildiği gibi 14.797,19-TL olarak tespitinin piyasa rayiçleri ile dosyaya sunulan faturalar ve riziko mahalinin hacmi keşifte gözlemlenen ürün miktarı dikkate alındığında kabul edilebilir bir miktar olduğunu, icra takip dosyasında 838,58-TL takip tarihi itibariyle avans faizi talep edilebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava rücuen tazminat davasıdır.
Davacı, işyeri paket sigorta sözleşmesi uyarınca dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin işyerinin bulunduğu bodrum katta davalıya ait rögar kapağının tıkanmasıyla pis suyun geriye teperek zemine yayılmasından kaynaklı olarak oluşan zararın tazmini sonrasında haksız fiil temelindeki sorumluluğunu gerekçe göstererek davalıdan rücuen tahsilini talep etmektedir.
6102 Sayılı TTK 1481- (1) maddesi uyarınca; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalı yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olur.”
Bu minvalde dosya kapsamı, toplanan deliller, keşif mahallinde yapılan inceleme ve bilirkişi heyeti nezdinde yapılan tespitler nazarında konunun teknik düzeyde açıklığa kavuşturulması gerekmekle oluşan zarar ile zarara sebep olan unsur arasında uygun illiyet bağı bulunup bulunmadığına dair varılan nihai kanaat hükme esas alınabilir nitelikte görülmüştür. Keşif özellikle İstanbul’da yağışın etkili olduğu dönemde icra edilmiş, bu surette yağmur suyunun çevresel etkileri ayrıntılı olarak değerlendirilmiştir. Davacı sigortalısına ait işyerindeki su baskını sebebinin yapılan ölçümler neticesinde dış cephe duvarlarındaki sızmadan kaynaklı olmadığı, yağmur sularını gidere taşıyan boruların içinin boş olduğu, bina içine dolan suyun tıkanmadan kaynaklı olarak atık su hattından geldiği, bu hususun esasen davalı tarafın kabulünde olmakla beraber davalının temel savunmasının yasal mevzuat kapsamında bina maliklerince alınması gereken önlemlerin alınmadığına ilişkin olduğu ancak bilirkişi raporunda da ifade edildiği üzere binayı basan suyun atık su kanalından geldiği tespit edilmekle ve davalı idarenin sorumluluklarının 2560 Sayılı Yasa ve ilgili Yönetmelik’te açıkça belirtilmekle sorumluluğunu ortadan kaldıran ve illiyet bağını kesen nitelikte dosyada mübrez herhangi bir delilin bulunmadığı, davalının sorumlu olduğunun kabulü gerektiği kanaatiyle oluşan hasarın ve dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin piyasa rayiciyle uyumlu olup olmadığına ilişkin sigorta eksperi bilirkişi tarafından yapılan analiz neticesinde hasara uğrayan ürünlerin nitelikleri de dikkate alınarak davacı sigorta şirketinin sigortalısına yaptığı hasar ödemesinin ödeme tarihi itibariyle piyasa rayiç değerleriyle uyumlu olduğu ve gerçek zarar miktarını oluşturduğu bildirilmekle 14.797,19 TL’lik zarar bedelinin ayrıca ödeme tarihi olan 31/08/2015’ten takip tarihine kadar işleyecek avans faizinin 838,58 TL olduğu dikkate alınarak takip öncesi işlemiş faiz bedelinin davalıdan tahsili gerektiğinden icra dosyasına vaki itirazın iptaline karar verilmesi gerekmiştir. Rapora ilişkin itirazlar kök rapor içeriğinde ele alındığından ek rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
Alacak likit – belirlenebilir değildir. Oluşan hasarın, meydana gelen zararın miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilerek neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KABULÜ ile;
Davalının İstanbul … İcra Müd. … E. Sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptaliyle takibin takip talebindeki şartlar dahilinde kaldığı yerden devamına,
(2)Alacak likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.068,07 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 188,84 TL + 78,18 TL (icra veznesine yatan) olmak üzere toplam 267,02 TL harçtan mahsubu ile bakiye 801,05 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
(4)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 2.180 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Davacı tarafından yapılan; 188,84 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 29,20 TL başvuru harcı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 110,10 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.532,44 TL yargılama masrafınının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(6)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
Hakim
¸

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “