Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/709 E. 2021/624 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/709 Esas
KARAR NO:2021/624

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cis. Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:28/06/2016
KARAR TARİHİ:09/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/12/2010 tarihinde davalılardan …’in kullandığı ve davalı …’e ait … plakalı otobüsün müvekkillerinin babasına çarpması sonucu …’nın yaralandığını ve kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak vefat ettiğini, davalı sürücü …’in …. Asliye Ceza Mahkemesinde taksirle ölüme sebep olmak suçundan yargılandığını ve ceza davasının kesinleştiğini, merhum babası ile birlikte oturan … açısından 10.000,00-TL diğer davacılar açısından her biri için ayrı ayrı 5.000,00-TL olmak üzere toplam 55.000,00-TL’nin davalı … ve davalı … tarafından manevi tazminat olarak müvekkillerine ödenmesini, hastane – cenaze ve destekten yoksun kalma tazminatı olarak bilirkişi incelemesi yapılmasına müteakip ıslah hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL’nin maddi tazminat olarak müvekkillerine ödenmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve kötü niyetli açıldığından davacıların davayı açmakta hukuki bir yararının bulunmadığını, KTK’nun 109. maddesi gereği belirlenen süre içerisinde dava açılmadığını, davanın 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu ve olay üzerinden 5 yıl geçtikten sonra davanın açıldığından davanın usulden reddinin gerektiğini, davacılar vekilinin dava dilekçesindeki beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesi halinde gerçeğin ortaya çıkacağını, davacılar vekilinin iddia ettiği gibi aracı sollamaya çalışırken kazanın meydana geldiği ifadesinin doğru olmadığını, davacı taraflarca istenilen tazminat miktarının adalete uygun olmadığını, merhumun 87 yaşında olduğunu ve manevi tazminatın şartları gerçekleşmediğini, yakınlarının destekten yoksun kaldığı ve çocuklarının geçimini sağladığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkili aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için YTBK’na göre kusur olması gerektiğini, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araca ait 21/12/2010 kaza tarihini kapsayan zorunlu trafik kasko poliçesi müvekkili şirkete ait kayıtlarda rastlanmadığını, davanın müvekkiline ikame edilebilmesi için kaza tarihini kapsayan poliçe aslının ibrazınn gerektiğini, bildirilen plaka ile kaza tarihi sorgulandığında trafik sigorta poliçesinin …Sigorta A.Ş.’de mevcut olabileceğini, izah edilen nedenlerle müvekkili şirket hakkındaki davanın husumet yönünden reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı müteveffa …’in mirasçılarının vekilinin sunduğu beyan dilekçesinde özetle; davanın haksız ve kötü niyetli açıldığından davacıların davayı açmakta hukuki bir yararının bulunmadığını, KTK’nun 109. maddesi gereği belirlenen süre içerisinde dava açılmadığını, ceza davasının kesinleşmesine ve davacı tarafından faili bilinmesine rağmen süresinde dava açılmadığından öncelikle esasa girilmeksizin davanın reddedilmesini, davacılar vekilinin iddialarının somut bir delile dayanmadığını ve bu iddialara itibar edilmemesi gerektiğini, davacılar vekilinin iddia ettiği gibi aracı sollamaya çalışırken kazanın meydana geldiği ifadesinin doğru olmadığını, davalı sürücü …’in olay mahalinden kaçmadığını ve bizzat merhumu … Devlet Hastanesine götürdüğünü, huzurdaki davanın davacılar tarafından zenginleşmek maksadıyla açıldığını, izah edilen ve resen göz önünde bulundurulacak sebeplerle haksız davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğünün 01/07/2021 tarihli cenaze defin ücretlerine ilişkin müzekkere cevabı, … Polis Merkezi Amirliğinin – … … … Merkezi Amirliğinin – … … İlçe Jandarma Komutanlığının – … İlçe Jandarma Komutanlığının – Esenler İlçe Emniyet Müdürlüğünün sosyal ekonomik durum araştırması üzerine müzekkere cevapları, …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Davacının kusur oranın tespiti amacıyla … Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş olup, 17/02/2021 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; davalı sürücü …’in %30 müteveffa yaya …’nın ise %70 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, makine mühendisi bilirkişi … ve aktüer …’ye tevdii edilen dosyada tanzim olunan 03/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı ceza dosyası kapsamında mahallinde yapılan keşif ve hazırlanan bilirkişi raporunda … plakalı otobüs sürücüsü …’in 2918 S.KTK.’nın 47/1-d, 52/1-b, KTY’nin 95/d maddelerini ihlal ettiğinden %50 oranında yaya müteveffa …’nın ise 2918 S.KTK’nın 68/1-b-3 maddesini ihlal ettiğinden %50 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, kusur yönünden yapılan değerlendirme neticesinde park halindeki araçların arasından yola giren yayaya çarpan davalı sürücünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/d ve 52/b maddelerini ihlal etmesi nedeniyle %30, araçların arasından yola giren ve gelen araca yol üzerinde ilk geçiş hakkını vermeyen 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 68/b ve 138/2-3 maddelerini ihlal eden yayanın ise %70 oranında kusurlu olduğunu, dava dışı eş …’nın nihai ve gerçek maddi zararının 8.412,27-TL olduğunu, davacıların tamamının babalarının ölüm tarihinde erkeklerin 18, kızların ise 22 yaşın üzerinde olmaları nedeniyle mütevaffa babalarından destek almalarının söz konusu olmayacağından talebi mümkün destekten yoksun kalma tazminatının olmadığını, her ne kadar davacılar tarafından hastane ve cenaze masrafı talebinde bulunulmuş ise de dava dosyası kapsamında müteveffa için yapılmış hastane masrafına, cenaze / defin giderine ilişkin kayıt bulunmadığından bu hususta bir hesaplama yapılamadığını, davalı … Sigorta AŞ.nin 08/08/2016 tarihli beyan dilekçesinde … plakalı aracın kaza tarihi olan 21/12/2010 tarihini kapsayan Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesinin kayıtlarında olmadığı ve kaza tarihini kapsayan poliçesinin …Sigorta A.Ş.’de mevcut olduğunu beyan ettiği, yapılan kontrollerde de 15/01/2010 başlangıç 15/01/2011 tarihli … poliçe numaralı trafik sigortasının …Sigorta A.Ş.’den yapıldığının görülüğünü, dosya kapsamında müteveffanın ölümüne % 30 kusurla sebebiyet veren … plakalı araca ait … Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenmiş herhangi bir poliçe örneğine rastlanılmadığından adı geçen davalı yönünden sorumluluk belirlemesi yapmanın mümkün olmadığını, dava dışı eş … lehine hesaplanan 8.412,27-TL tutarındaki tazminatın kaza tarihinde geçerli teminat üst limiti olan 175.000,00-TL dahilinde kaldığını, dava dışı eş … lehine seplanan 8.412,27-TL tutarındaki tazminattan davalı sigorta şirketi … Sigorta’nın mı yoksa dava dışı …Sigorta A.Ş. (yeni adıyla … Sigorta A.Ş.) mi sorumlu olduğu hususunda nihai takdir ve yetkinin Mahkemede olduğunu, mahkemece davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğuna karar verilmesi halinde davalı … Sigorta A.Ş.’nin Yargıtay kararları uyarınca destekten yoksun kalma tazminatı alacağı yönünden dava tarihinde temerrüde düştüğünü, davacı vekilinin faiz talebi bulunmadığından bu konuyla ilgili nihai takdirin Mahkemede olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma alacağına ilişkin maddi ve manevi tazminat davasıdır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
TBK 53. Vd. Maddelerinde destekten yoksun kalma tazminatı düzenlenmişir. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Murisin, ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup; bu zarar gerek Kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olmakla, davacıların hakkına, desteklerinin kusurunun olması etkili bir unsur olarak kabul edilemez ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilebilir.
Somut olayda, davacılar müteveffa …’nın ölümü nedeniyle, davalı … … sigorta şirketi ve davalı şahıslara karşı destekten yoksun kalma tazminatı istemli bu davayı açmışlardır. Meydana gelen kazanın 21/12/2010 tarihinde gerçekleştiği, …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı ceza dosyası kapsamında mahallinde yapılan keşif ve hazırlanan bilirkişi raporunda … plakalı otobüs sürücüsü …’in 2918 S.KTK.’nın 47/1-d, 52/1-b, KTY’nin 95/d maddelerini ihlal ettiğinden %50 oranında yaya müteveffa …’nın ise 2918 S.KTK’nın 68/1-b-3 maddesini ihlal ettiğinden %50 oranında kusurlu olduğu yönünde rapor alındığı mahkememizce alınan kusura ilişkin raporda ise kusur bakımından yaya müteveffanın %70 oranında, davalı sürücü …’in ise %30 oranında kusurlu olduğuna yönelik rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda ceza mahkemesinde kusur bakımından bilirkişiden alınan rapor ile mahkememizce bilirkişiden alınan rapor arasında çelişkiler olduğu dikkate alınarak mahkememizin 26/11/2020 tarihli duruşmasında çelişkinin giderilmesi bakımından dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş olup, 17/02/2021 tarihinde düzenlenen raporda davalı sürücü …’in %30 müteveffa yaya …’nın ise %70 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiş ve çelişki giderilmiş, mahkememizce de ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan rapora itibar edilmiştir.
Maddi tazminat yönünden, yerleşik Yargıtay kararları uyarınca yüksek tahsil görmeyen erkek çocukları 18 yaşına, kız çocukları ise 22 yaşına kadar destek alacaklısı sayılırlar. Yüksek öğrenim gören erkekler için 25 yaşına kadar tazminat hesabı yapılır. Ayrıca çocuklar yönünden dava sırasında yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik şartlar değerlendirilerek yüksek öğrenim yapmaları muhtemelse bu takdirde de 25 yaşa kadar hesaplama yapılabilir. Dosya arasındaki mahkememizce Uyap üzerinden müteveffa davacıların mirasçısı …’ya ait alınan nüfus kayıt örneği incelendiğinde; davacıların murisi …’nın 01/07/1923 doğumlu olduğu ve 24/12/2010 tarihinde vefat ettiği, davacılardan …’nın 1960 doğumlu kızı olduğu, davacı …’ın 1980 doğumlu kızı, davacı …’ın 1964 doğumlu kızı, davacı …’nın 1967 doğumlu kızı, davacı …’nın 1963 doğumlu kızı, davacı…’ın 1945 doğumlu kızı, davacı …’nın 1977 doğumlu oğlu, davacı …’nın 1950 doğumlu oğlu, davacı …’nın 1965 doğumlu oğlu ve davacı…’nın 1976 doğumlu olduğu görülmüştür. Bu durumda Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereği olay tarihinde müteveffanın davacı çocuklarının kız ve erkek için öngörülen yaşı geçtiği, destek yaşını geçtiklerinden davacı olan çocukların destek alıcısı olarak kabul edilmeleri mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca müteveffa …’nın eşi …’nın bilirkişi raporunda destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmışsa da adı geçen eşin dosyada davacı olmadığı anlaşılmıştır.
Davacıların destekten yoksun kalma ve diğer maddi tazminat taleplerini davalı … … sigorta şirketi ve davalı sürücü … ve araç sahibi …’e yöneltilerek açılmıştır. Davalı sigorta şirketi bakımından yapılan değerlendirmede; her ne kadar davacılar … … A.Ş’ye davayı yöneltmişlerse de … plakalı aracın kaza tarihi tarihini kapsayan 15/01/2010 başlangıç 15/01/2011 bitiş tarihli ZMM poliçesinin …Sigorta A.Ş’den yapıldığı , kazanın gerçekleştiği 21/12/2010 tarihinde …Sigorta A.Ş’nin sigortacısı olduğu aracın kaza yaptığı ve … … sigortanın bu dava bakımından sigortacı olmadığı anlaşılmakla davacıların davalılardan … …Şirketi yönünden maddi tazminat davasının husumet yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacılar yine maddi tazminat talebini davalılardan …’e yöneltmişseler de dosya içerisinde mevcut …’e ait mirasçılık belgesinden …’in 31/05/2014 yılında dava açılış tarihi olan 2016 yılından önce vefat etmiş olduğu anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK 114/1-d bendi gereği taraf ehliyeti dava şartlarından olup ölü kişi adına dava açılamaz. Ancak davacının davalının ölü olduğunu bilmemesinin hataya dayanması halinde HMK 124. maddesinde Tarafta iradî değişiklik başlıklı maddesinde: ” (1) Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür.
(2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır.
(3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir.
(4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder. ” düzenlemesi mevcuttur. Anılan düzenlemeden anlaşılacağı üzere davacının tarafta iradi değişiklik talebi mutlak olarak davalının rızasına bağlı tutulmamıştır. Mahkememizin eski duruşmalarında ölü olduğu anlaşılan davalı …’in mirasçılık belgesini sunmak ve mirasçılarını davaya dahil etmek üzere davacı vekiline süre verilmiş ise de davacı vekilince sunulan 25/10/2018 tarihli elle yazılı imzalı dilekçe ile mirasçılık belgesinin sunulduğunu ve gereğinin yapılması mahkememizce talep edilmiştir. Bu durumda davacı HMK 124. Maddesi uyarınca ve madde gerekçesi dahilinde kendisinden beklenen tüm çaba, özen ve önlemlere rağmen davalının sağ olup olmadığını tespit edemediği yahut bunun bir yanılgıya dayandığına ve davalının rızasının aranmasına gerek olmadığına ilişkin mahkememize beyanda bulunmadığının ötesinde davacılar vekili tarafta iradi değişiklik talebinde dahi hiç bulunmadığı, sadece mirasçılık belgesi sunduğu hatta dahil edilmesini bile talep etmediği tespit edilmiştir. Bu durumda davacılar dava açılmadan önce ölen kişi adına dava açmış olduklarından ölü …’e yönelik maddi tazminat davası bakımından; ölü kişiye dava açılamayacağından taraf ehliyeti dava şartı olduğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacıların davalı …’e yönelik destekten yoksun kalma tazminat talebi yukarıda açıklanan davacıların destek alıcısı olmaması nedenleri ile reddedilmiş olsa da mahkememizce … Mezarlıklar Daire Başkanlığı …Yakası Mezarlıklar Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabı doğrultusunda müteveffa …’nın ölüm tarihindeki cenaze ve defin giderlerinin ne kadar olduğu hususunda mahkememize bilgi verilmiş olduğu anlaşılmakla davacıların murisinin ölüm tarihi dikkate alınarak takdiren 300,00-TL cenaze masrafının davalı …’ten alınarak davacılara verilmesine bu sebeple de davacıların maddi tazminat davası bakımından kısmen kabulüne, belirtilen cenaze masrafının davalı …’ten alınarak davacılara verilmesine, destekten yoksun kalma ve diğer fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat yönünden;6098 Sayılı TBK 56. Maddesinde manevi tazminat düzenlenmiştir: ”Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
Bu madde kapsamında manevi tazminat olarak verilecek paranın miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nisfetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde belirtilmiştir. Manevi tazminat olarak ödettirilecek miktar cezalandırma amacına kaçmamalıdır. Çünkü zararın karşılanması amacı kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük değil, zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hâkim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Somut davada davacılar TBK’nın haksız fiil hükümlerine, davalı … ile …’ten manevi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır. KTK 85/son maddesinde, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” düzenlemesine yer verilmiştir. Her ne kadar aracın işleteni/maliki olarak …’in davacılara karşı sorumluluğu bulunsa da; yukarıda …’e yönelik açıklanan sebeplerle davacıların …’e yönelik manevi tazminat davası bakımından; ölü kişiye dava açılamayacağından taraf ehliyeti dava şartı olduğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacıların diğer davalı …’e yönelik manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirme kapsamında ise; haksız fiile konu eylemin ağırlığı ve sürücü …’in %30 oranında kusurlu olduğu, müteveffanın ölüm tarihindeki yaşı (87), celbolunan sosyal ve mali durum araştırma raporları, davacı mirasçıların kaza sonrası yaşadıkları süreç, hak ve nesafet kuralları, manevi tazminatın, talep edeni zenginleştirme karşı tarafı da cezalandırma aracı olarak kullanılamayacağı gibi hususlar dikkate alınarak; davacıların … yönünden manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, müteveffanın çocukları davacılar …, …, …, …, …, …, …, …, …, … için 3.000,00′ er TL, mütevaffa ile birlikte yaşayan oğlu davacı …an için takdiren 4.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’ten alınarak adı geçen davacılara ödenmesine karar verilmiştir.(davalı …’in manevi tazminattan sorumluluğu müstakil olarak düşünülmemiş, araç sürücüsü olarak müteselsilen sorumlu olduğu dikkate alınarak tazminat miktarı takdir edilmiştir.) Ayrıca AAÜT 10/4. Fıkrası uyarınca maddi ve manevi tazminat talebi açısından ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilerek karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(A)MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
(1)Davacıların davalılardan … …Şirketi yönünden maddi tazminat davasının husumet yönünden REDDİNE,
(2)Davacıların …’e yönelik maddi tazminat davası bakımından; ölü kişiye dava açılamayacağından taraf ehliyeti dava şartı olduğundan davanın usulden REDDİNE,
(3)Davacıların davalılardan …’e yönelik maddi tazminat davası bakımından davanın KISMEN KABULÜ ile; takdiren 300,00-TL cenaze masrafının davalı …’ten alınarak davacılara verilmesine, destekten yoksun kalma ve diğer fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
(B)MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
(1)Davacıların …’e yönelik manevi tazminat davası bakımından; ölü kişiye dava açılamayacağından taraf ehliyeti dava şartı olduğundan davanın usulden REDDİNE,
(2)Davacıların … yönünden manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile;
(a)Davacı … için takdir edilen 3.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’ten alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
(b)Davacı… için takdir edilen 3.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’ten alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
(c)Davacı … için takdir edilen 3.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’ten alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
(d)Davacı… için takdir edilen 3.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’ten alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
(e)Davacı … için takdir edilen 3.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’ten alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
(f)Davacı … için takdir edilen 3.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’ten alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
(g)Davacı … için takdir edilen 3.000,00-TLmanevi tazminatın davalı …’ten alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
(h)Davacı … için takdir edilen 3.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’ten alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
(i)Davacı … için takdir edilen 3.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’ten alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
(j)Davacı … için takdir edilen 4.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’ten alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
(4)Maddi tazminat talebi yönünden;
(a)Davacılar duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 300,00-TL vekalet ücretinin davalı …’ten tahsili ile davacılara verilmesine,
(b)Davalılardan … …Şirketi ve … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 700,00-TL ücreti vekaletin davacılardan tahsili ile adı geçen davalılara verilmesine,
(5)Manevi tazminat talebi yönünden;
(a)Davacı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 3.000,00-TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacı …’ya verilmesine,
(b)Davacı… duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 3.000,00-TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacı…’a verilmesine,
(c)Davacı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 3.000,00-TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacı …’ya verilmesine,
(d)Davacı… duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 3.000,00-TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacı…’ya verilmesine,
(e)Davacı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 3.000,00-TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacı …’nın verilmesine,
(f)Davacı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 3.000,00-TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacı …’a verilmesine,
(g)Davacı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 3.000,00-TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacı …’a verilmesine,
(h)Davacı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 3.000,00-TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacı …’ya verilmesine,
(i)Davacı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 3.000,00-TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacı …’ya verilmesine,
(j)Davacı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 4.000,00-TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacı …’ya verilmesine,
(k)Davalı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı …’e verilmesine,
(l)Davalı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacı…’dan alınarak davalı …’e verilmesine,
(m)Davalı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı …’e verilmesine,
(n)Davalı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacı…’dan alınarak davalı …’e verilmesine,
(o)Davalı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı …’e verilmesine,
(p)Davalı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı …’e verilmesine,
(r)Davalı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı …’e verilmesine,
(s)Davalı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı …’e verilmesine,
(t)Davalı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı …’e verilmesine,
(u)Davalı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 4.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı …’e verilmesine,
(5)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 2.138,10-TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 191,27-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.946,83-TL’nin davalı …’ten alınarak Hazine’ye irat kaydına,
(6)Davacılar tarafından dava açılırken yatırılan 191,27-TL peşin harcın davalı …’ten alınarak davacılara ödenmesine,
(7)Davacılar tarafından yapılan; 29,20-TL başvuru harcı, 1.380,00-TL bilirkişi ücreti, 579,45-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.988,65-TL yargılama masrafından davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.111,51-TL yargılama masrafının davalı …’ten tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
(8)Davalı … …Şirketi tarafından yapılan 50,00-TL yargılama masrafının davacılardan tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine,
(9)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/09/2021

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.