Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/697 E. 2018/281 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2016/697 Esas
KARAR NO : 2018/281
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2016
KARAR TARİHİ : 06/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında 01/12/2013 tarihli Elektrik Tedarik Sözleşmesi imzalandığını, davacı şirket tarafından davalıya 25/04/2016 vade tarihli, 10.692,62 TL ve 25/04/2016 vade tarihli, 1.957,41 TL bedelli elektrik satışından kaynaklanan piyasa maliyetleri faturaları keşide edildiğini ve gönderildiğini, ancak davalı tarafından anılan faturaların ödenmediğini, sözleşmenin 5.maddesinde aynen “bu sözleşme ve bu sözleşme ile yapılan elektrik enrejisi satışı ile ilgili yürürlükte olan ve ileride getirilebilecek olan her türlü vergi, resim, fon, yeni fatura kalemleri, enerji dengesizlik bedelleri, sıfır bakiye bedeli, piyasa işletim bedeli ve sair harçlar abone tarafından ödenecektir.” şeklinde bir düzenleme getirildiğini, bu madde çerçevesinde davalıya elektrik satışından kaynaklanan piyasa maliyetleri hesaplanarak fatura edildiğini ve davalıya tebliğ edildiğini, faturaların davalı tarafça ödenmemesi üzerine …İcra Müdürlüğünün .. esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle sözleşmenin meydana geldiği yer, davalının ikametgahı ve enerjinin verildiği yer Diyarbakır olduğundan yetkiye itiraz ettiklerini, söz konusu faturaların hukuki dayanaktan yoksun ve temelsiz olduğunu, söz konusu sözleşmelerin taraflarca sonlandırıldığını, davacının, davalıya gönderdiği ibranamede de belirtildiği gibi 18/03/2016 tarihine kadar olan bütün yükümlülüklerin yerine getirildiği ve davacı firmaya herhangi bir yükümlülükleri bulunmadığının belirtildiğini, oysa borca konu faturaların 18/04/2016 tarihinde düzenlendiğini, işletilen faizin çok fahiş olduğunu, borca işletilen faiz imzalanan sözleşmeye dayandırılıyorsa, taraflar arasında imzalanan sözleşmede belirtilen şartların hukuken temelden yoksun olduğunu, maktu olarak düzenlenen sözleşme şartlarında sadece davacı lehine hükümler bulunduğunu, sözleşme şartlarının hakkaniyet şartlarına uyulmadan ve okunmayacak kadar küçük puntolarla düzenlendiğini, ayrıca yaptıkları araştırmalara göre böyle fatura ve borç çıkarmadaki amacın davacı aleyhine …Asliye Hukuk Mahkemesinin… ve…Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyalar ile davalıdan haksız olarak tahsil edilen bedellerin iadesi için açılan davalar olduğunu, bu nedenlerle davanın reddi ile %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirketten davaya konu faturalardaki alacak kalemlerine ilişkin bilgi ve belgeler getirtilmiştir.
Diyarbakır Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak, dosyanın resen seçilecek bir mali müşavir bilirkişiye tevdii ile iddia ve savunmalar kapsamında davalının, davacı tarafından düzenlenen faturaları kayıtlarına işleyip işlemediği, kayıtlı faturaların hangi dönemlere ait olduğu, bu faturalardan kaynaklı bakiye borç bulunup bulunmadığı, defter açılış ve kapanış tasdiklerinin usulünce yapılıp yapılmadığı hususlarında bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, …Asliye Hukuk Mahkemesinin…talimat sayısı ile mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 05/09/2017 havale tarihli raporda; davalı şirketin 2016 yılı ticari defterlerinin tasdik işlemlerinin yapıldığı, defterlerin usulünce tutulduğu, davaya konu olan faturaların şirketin yevmiye defterine kayıt edilip işlendiği ancak davacı şirkete herhangi bir ödeme yapıldığına veya ödeme yapıldığına dair herhangi bir dekonta rastlanılmadığı belirtilmiştir.
Dosya davacı ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak ve …Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yaptırılan bilirkişi raporu da irdelenmek suretiyle rapor düzenlenmesi için bir mali müşavir, bir elektrik mühendisi bilirkişiye tevdii olunmuş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 19/11/2017 tarihli raporda; davacı firmaya ait defterlerin e-defter uygulaması ile tutulduğu ve aylık kapamaların usulüne uygun mevzuatta belirtilen süre içinde kapatıldığı, davaya konu faturaların davacı yevmiye defter kayıtlarına işlendiği ve toplam 12.351,44 TL olduğu, taraflar arasında imzalanan 1 yıl süreli abonelik sözleşmesi (sözleşme uyarınca kendiliğinden uzaması durumunda bir önceki sözleşme bitiş tarihinin birinci yıl dönümü demektir hükmü gereği 27/11/2016) tarihinden önce davalı şirketçe fesh edildiği, taraflar arasında 27/11/2013 sözleşme başlangıç tarihi ile 2016/02 (sözleşme fesh) tarihleri arasında 2 yıldan fazla-27 ay süreli abonelik sözleşmesinin devam ettiği, davacı vekili 05/10/2017 tarihli dilekçesinde “işbu fatura müşterinin tüketimine bağlı olarak hesaplanıp tedarikçilere … tarafından yansıtılan bedellerdir.” şeklinde açıklama yapmışsa da …’ın 01/03/2017 tarihli yazı içeriğinde “… “Elektrik satışından kaynaklanan Piyasa Maliyetleri” kalemi altındaki maliyetlerin …Toptan tarafından hangi maliyetler hesaplanarak konsolide edildiği hususu şirketimiz görev alanına girmeyip, konunun faturayı kesen …Toptan nezdinde araştırılmasının uygun olacağı düşünülmektedir.” şeklindeki açıklamalara yer verilerek davacı tedarikçi şirketçe dava konusu edilen fatura tutarlarının …’a aktarıldığı-ödendiği hususunun belgelenemediği, dava konusu faturaların; … ve …anobelik numaraları için, …-…dönemleri arasında her ay için müşterinin (davalı şirketin) megawaatsaat bazında aylık tüketimi davalı şirketin tüketmiş olduğu elektriğin toplam maliyet bedeli (YEK, Sıfır Bakiye Düzeltme Tutarı, Piyasa İşletim Ücreti, İletim Ek Bedeli, Ödenmeyen alacak ve Fark Fonu toplamı) çarpımı sonucu elde edilen değerlerin davalı şirkete yansıtılmış olup … abonelik numarası için 2013/01-2016-02 dönemleri arasında 38 ay için toplamda 1.658,82 TL (KDV hariç); … abonelik numarası için 2012/12-2016/02 dönemleri arasında 39 ay için toplamda 9.061,54 TL (KDV hariç) tutar çıkartıldığı, dosya kapsamına sunulan davalı şirkete ait abonelik numaraları için imza edilen sözleşme tarihinin 27/11/2013 başlangıç tarihli olduğu, buna rağmen davacı şirketçe 2012/12 döneminden itibaren davalı şirket adına fatura çıkartıldığı, davacı şirketin sözleşmede aktif tüketim bedeli üzerinden %11 indirim taahhüt ettiği ve davalı şirket faturalarına indirimli aktif tüketim bedelini yansıttığı, sözleşme devam ettiği süre boyunca davacı şirketin toplam maliyet bedelini (YEK, sıfır bakiye düzeltme tutarı, Piyasa işletim ücreti, iletim ek bedeli, ödenmeyen alacak ve fark fonu) dikkate alarak davalı taraftan kar elde ettiği, aktif tütekim bedeli üzerinden yapmış olduğu indirim yüzdesini de zaten toplam maliyet bedelini dikkate alarak taahhüt ettiği, bu duruma rağmen, sözleşmenin fesh edilmesi nedeniyle fesih tarihinden 38-39 ay geriye giderek (sözleşme başlangıç tarihinden de geriye) elektriğin toplam maliyet bedelini davalı şirkete davalı şirketin aylık tüketimi doğrultusunda yansıtmasını kabul edilemeyeceği, davalı tarafın zaten adına tahakkuk ettirilen faturaları ödemekle yükümlü olduğu, abonelik sözleşmeleri yönetmeliği madde 22 ve tüketicinin korunması hakkında kanun madde 52-4 bendi, (4) Tüketici, belirsiz süreli veya süresi bir yıldan daha uzun olan belirli süreli abonelik sözleşmesini herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin istediği zaman feshetme hakkına sahiptir. Hükmü gereği, taraflar arasında imza edilen sözleşmenin süresi bir yıldan daha uzun olan belirli süreli sözleşme olduğu hususu gözetilerek, davacı şirketçe davalı şirkete elektrik satışından kaynaklanan piyasa maliyetleri adı altında tahakkuk ettiremeyeceği, bu nedenlerle takibe yapılan itirazın hukuka uygun olduğu, takibe itirazın kabulünün gerektiği belirtilmiştir.
Dava davacının davalı şirkete elektrik satışından kaynaklanan piyasa maliyetleri adı altında tahakkuk ettirdiği faturalardan kaynaklı alacağının tahsili istemiyle yapılan takibe vaki itirazın İİK.’nın 67. Maddesine dayalı iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) “hükümüne amirdir.
… İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafın iddiaları, davalı tarafın savunmaları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, her ne kadar davacı elektrik tedarik şirketi davalıya elektrik satışından kaynaklanan piyasa maliyetleri hesaplanarak düzenlenen faturaların davalı tarafça ödenmemesi üzerine …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatmış ve davalının itirazı üzerine duran takibe vaki itirazın iptalini talep etmiş ise de; hükme esas alınan bilirkişi raporu ve …’ın 01/03/2017 tarihli yazı içeriği dikkate alındığında; dosyaya sunulan davalı şirkete ait abonelik numaraları için imza edilen sözleşme tarihinin 27/11/2013 başlangıç tarihli olduğu, buna rağmen davacı şirketçe … döneminden itibaren davalı şirket adına fatura çıkartıldığı, davalının sözleşme devam ettiği süre boyunca davacı şirketin toplam maliyet bedelini (YEK, sıfır bakiye düzeltme tutarı, Piyasa işletim ücreti, iletim ek bedeli, ödenmeyen alacak ve fark fonu) dikkate alarak düzenlenen faturaların ödendiği, davacının sözleşmenin fesh edilmesi nedeniyle fesih tarihinden 38-39 ay geriye giderek (sözleşme başlangıç tarihinden de geriye)davalı şirketin tüketmiş olduğu elektriğin toplam maliyet bedeli (YEK, Sıfır Bakiye Düzeltme Tutarı, Piyasa İşletim Ücreti, İletim Ek Bedeli, Ödenmeyen alacak ve Fark Fonu toplamı) üzerinden … tarafından yansıtılan bedeller – elektrik satışından kaynaklanan piyasa maliyetleri adı altındaki tahakkukların dayanağının bulunmadığı davalının itirazında haklı olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şeklide hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE, kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 182,31 TL’nin kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT.ne göre 2.180,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸