Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/682 E. 2018/1238 K. 21.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/682 Esas
KARAR NO : 2018/1238
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/06/2016
KARAR TARİHİ: 21/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı bankada yönetim kurulu üyesi olduğunu, en son 10/04/2015 tarih ve 282 numaralı toplantıda 3 yıllığına görev yapmak üzere yönetim kurulu üyesi seçildiğini, bu hususun… Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, davacının görevini yerine getirirken davalı banka tarafından davacının yönetim kurulu üyeliğine haksız şekilde 31/03/2016 tarihli 21.olağan genel kurul toplantısında son verildiğini, bu işlemin kanunda aranan oy nisaplarına aykırı bir şekilde yapıldığını, davacının görevden alınmasına ilişkin herhangi bir gerekçe gösterilmeden ve herhangi bir bildirim de yapılmadan yasal dayanaktan yoksu bir şekilde karar alındığını, davacının görevine son verilmemiş olsaydı 10/04/2018 tarihine kadar görevine devam edeceğini ve böylece yönetim kurulu üyelerine aylık net 4.350,00 TL ödenmesine ilişkin önerge doğrultusunda maaş alacağını, ancak haksız bir şekilde görevine son verildiği için aylık alacağı bu maaş ödemesinden mahrum kaldığını, anılan nedenlerle davanın kabulü ile TTK hükümlerine göre şimdilik 10.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davacının görevden alındığı 31/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 21/11/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesi ile talep ettikleri 10.000,00 TL maddi tamminat tutarını ıslah ile 42.200,00 TL arttırarak toplam 52.200,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 27/03/2015 tarihinde olağan genel kurul toplantısında 3 yıl süreliğine görev yapmak üzere yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini, 31/03/2016 tarihinde gerçekleşen toplantıda ise görevden alınarak yerine başka bir kişinin seçildiğini, davacının görevine son verildiği toplantıda sermayenin %97’sinin hazır bulunduğunu, toplantıda hazır bulunan payların %75’inin olumlu yöndeki oyu ile davacının görevine son verildiğini, davacının görevden alındığı genel kurul toplantısında finansal tabloların müzakerisinni gündem maddelerinden biri olduğunu ve bu madde de “görevden alma” ile ilgili olduğundan bu doğrultuda işlem yapıldığını, yine davacı tarafın tazminat talebinin yerinde olmadığını, TTK 364.maddesi gereği tazminat hakkının manevi tazminatla bir ilişkisi bulunmadığını, yönetim kurulu üyeleri ile anonim ortaklık arasındaki hukuki ilişkinin bir vekalet ilişkisi olduğunu, vekalet sözleşmesi gereği de azilin her zaman mümkün olduğunu, bunun azleden yönünden yasal bir hak olduğunu, anılan nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacının yönetim kurulu üyesi olduğu …AŞ’deki yönetim kurulu üyeliğinin, davalı şirket genel kurulunca 31/03/2016 tarihinde haksız olarak sona erdirilmesi sebebiyle davacının uğramış olduğu maddi ve manevi zararın tazminine yönelik tazminat davasıdır.
Mahkememizce davalı şirketin pay defteri, yönetim kurulu ve genel kurul karar defterleri, genel kurul tutanakları ile tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Mali Müşavir…, … Uzmanı… ve Ekonomist Prof.Dr…. tayin edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda; davacı taraf yönünden; …nun 30/12/011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesi ve Uygulanmasına İlişkin Tebliği” ile Bağımsız Yönetim Kurulu üyesinin “kamu kurum ve kuruluşlarında aday gösterilme tarihi itibariyle ve seçilmesi durumunda görev süresince tam zamanlı çalışmıyor olması” gerektiği, ancak davacının kamu görevine devam ettiği bağımsız yönetim kurulu üyesi kriterlerini sağlamadığı, yine aynı tebliğin “son beş yıl içerisinde yönetim kurulu üyesi olarak görev almamış olması” hükmü gereği 2009 yılından beri davalı şirkette yönetim kurulu üyesi olduğu ve işbu kriteri de sağlamadığının tespit edildiği, davalı taraf yönünden; “Kurumsal Yönetim İlkelerinin belirlenmesi ve Uygulanmasına İlişkin Tebliği” ile bağımsız yönetim kurulu üyesi seçiminin “aday gösterme komitesi” tarafından belirlenen adayların “bağımsız üye aday listesi” hazırlanarak genel kurul toplantısından en az 60 gün önce …’ya gönderilmesi ve …’nın olumsuz görüşünün bulunmaması halinde bağımsız üye aday listesinin genel kurulun seçimine sunulması ile mümkün olduğu, ancak aday gösterme komitesinin teşekkül ettiğine dair dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, yine davalı bankanın internet adresinde yapılan duyurunun da bulunmadığı, aksine… AŞ temsilcisi…’ın verdiği sözlü önerge ve oylama ile bağımsız yönetim kurulu üyesinin ibra edilmediğinin görüldüğü, bu durumun kanun ve yönetmeliğe aykırı olduğunun tespit edildiği, davacının bağımsız yönetim kurulu üyeliği kriterlerini taşımadığı anlaşılmakla beraber işbu durumda dava konusu olan maaş ve ücret gibi hakları almaya devam edip edemeyeceğinin hukuki mahiyeti mahkememizde olmak üzere 31/03/2016 tarihli 21.olağan genel kurul toplantı tutanağı ile 31/03/2017 tarihine kadar 12 ay boyunca yönetim kurulu üyelerine ödenecek aylık net ücretin 4.350,00 TL olmak üzere (4.350,00 TL x 12 = 52.200,00 TL) vergi ve SGK primi dahil olmadan toplam net 52.200,00 TL tazminat hesaplandığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Aldırılan bilirkişi raporuna taraf vekillerinin itirazları üzerine bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan ek raporda; 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Seçimi ile ilgili esaslar dikkate alınarak kök raporda tespit edilen hususları değiştirecek bir husus görülmediğini yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, ibraz edilen deliller, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu ibraz edilen bilirkişi kök ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı bankanın 10/04/2015 tarihli 282 numaralı toplantısında 3 yıllığına görev yapmak üzere yönetim kurulu üyeliğine seçildiği, ancak davacının görev süresi dolmadan 31/03/2016 tarihli olağan genel kurul toplantısında görevine son verildiği ve yerine yeni yönetim kurulu üyesi seçildiğinden bahisle davacı tarafça, davalı bankadaki yönetim kurulu üyeliğine haksız yere son verildiği iddiası ile uğramış olduğu maddi ve manevi zararın tazmini talep edilmiştir. …’nun 30/12/2011 tarihli Kurumsal Yönetim İlkelerinin belirlenmesi ve Uygulanmasına İlişkin Tebliği’ne göre bağımsız yönetim kurulu üyesinin kamu kurum ve kuruluşlarında aday gösterilme tarihi itibariyle ve seçilmesi durumunda görevi süresince tam zamanlı çalışmıyor olması gerektiği, ancak davacının 2011 yılından itibaren TÜİK Başkanlığı görevini yürüttüğü ve kamu görevlisi olduğu, bu nedenle bağımsız yönetim kurulu üyesi kriterini sağlamadığı, yine aynı tebliğin bağımsız yönetim kurulu üyesinin son beş yıl içerisinde yönetim kurulu üyesi olarak görev almamış olması hükmü gereği 2009 yılından beri davalı şirkette yönetim kurulu üyeliği olduğu anlaşıldığından bu kritere de uygun olmadığı, bu nedenle her ne kadar mahkememizce davalı bankanın davacının yönetim kurulu üyeliğine son vermesinde isabetsizlik bulunmadığı ve haklı olduğu kanaat edilmiş ise de Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesi ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğine göre bağımsız yönetim kurulu üyesi seçiminin aday gösterme komitesi tarafından belirlenen adaylar ile bağımsız üye aday listesi hazırlanarak genel kurul toplantısından en az 60 gün önce … göndermesi gerektiği ve …’nın olumsuz görüşünün bulunmaması halinde bağımsız üye aday listesinin genel kurulun seçimine sunulması ile mümkün olabileceği, ancak davalı banka tarafından aday gösterme komitesinin teşekkül ettirilmediği, yine davalı bankanın internet sitesinde de bu konuda bir duyurusunun bulunmadığı, …AŞ temsilcisi…’ın verdiği sözlü önerge ve oylama ile bağımsız yönetim üyesinin ibra edilmediği, bu nedenle davacının görevden alınma sürecinin kanuna uygun olmadığı anlaşıldığından davacının maddi tazminat talebinin yerinde olduğu anlaşılmakla, davalı banka tarafından yönetim kurulu üyelerine ödenen aylık net ücretin 4.350,00 TL olduğu ve davacının bu ödemeden 12 ay boyunca mahrum kaldığı görülmekle davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 4.350,00 TL x 12 = 52.200,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, yine davacının yönetim kurulundaki görevine son verilmesi ile uğramış olduğu bir manevi zararın bulunmadığı anlaşılmakla manevi tazminat talebinin yerinde olmadığında reddine karar verilmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile,
1-52.200,00 TL’nin 10.000,00 TL’sinin dava tarihi olan 20/06/2016 tarihinden itibaren 42.200,00 TL’sinin ise ıslah tarihi olan 21/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Manevi tazminat isteminin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 3.565,78 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.024,65 TL + ıslah harcı 720,67 TL olmak üzere toplam 1.745,32 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.820,46 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan peşin alınan 1.024,65 TL + ıslah harcı 720,67 TL olmak üzere toplam 1.745,32 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği maddi tazminat yönünden hesap ve takdir olunan 6.092,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği manevi tazminat yönünden hesap ve takdir olunan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 3.900,00 TL bilirkişi ücreti ve 109,75 TL posta masrafı olmak üzere toplam 4.009,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …