Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/645 E. 2019/767 K. 15.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/645 Esas
KARAR NO: 2019/767

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden
Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/06/2016
KARAR TARİHİ: 15/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davalı-borçlu şirket adına davalıya ait … gemisi aracılığıyla farklı tarihlerde … arası nakliye işinin gerçekleştirildiğini, bu nedenle davacı tarafından işin karşılığı olarak, yani nakliye bedeli olarak iki adet fatura düzenlendiğini, bahse konu fatura bedellerinin davalı borçlu tarafından ödenmediğinden davalıya noter kanalı ile ihtarname keşide edilerek, borcun ödenmesinin ihtar edildiğini ancak davalı tarafından borç ödenmediğinden İstanbul…İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası üzerinden davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, borçlu şirket yetkilisi tarafından icra takibine itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu beyanla, davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına, davalının asıl alacağın %20sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, öncelikle mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini ve yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, esasa yönelik ise, davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının keşide ettiği ihtarname ile 7.500USDyi talep ettiğini, bu ihtarnameye karşı ilgili nakliye sırasında 7 palet ürünlerine zarar verildiğini ve ürün bedelinden sonra kalan tutarın Rusya’da bulunan ihracatçı firma tarafından Rusya’da ödendiğini, buna ilişkin belgelerin olduğu ilgili hesabın kapandığını, uhdelerinde bulunan cari hesabın kapatılıp taraflarına bilgi verilmesine ilişkin davalı tarafın da cevabi ihtarname keşide ettiklerini, davalı tarafından davacıya gönderilen ihtarnamede neden borcun olmadığının açıkça belirtildiğini, davacı … ile … Paşa ‘nın aynı kişilere ait firma olduğunu, davalının borcu olmadığı için kötü niyeti de olmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini, ayrıca davacının kötü niyetli olduğundan %20den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir

DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, faturalar, ihtarnameler, fotoğraflar, tercüme evrakları, gümrük çıkış beyannameleri, ticari defter ve kayıtlar celp olunmuştur.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı …Ltd tarafından borçlu … Şti aleyhine fatura alacağına dayalı olarak 3.000USD alacak, 233,88USD işlemiş faiz, 4.500USD fatura alacağı, 182,53USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.604,50TL üzerinden takip başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişiler Taşımacılık Uzmanı …, Aktüeryal Hesaplama Uzmanı …, SMMM …tarafından tanzim olunan 02/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacının defterlerini ibraz etmediğini, davalının sunulan defterlerinin usul ve yasaya uygun olduğunu, taşımaya konu emtianın teslim edildiğinin davalı beyanı ile sabit olduğunu, ancak davalının eşyanın hasarlı olduğuna ilişkin bir belge sunmadığını, bu halde davacının eşyayı denizde taşıma senedinde yazılı olduğu gibi teslim ettiğinin teslim ettiğinin kabulu gerekeceğini, bu halde taşıma senetlerinde hasar şerhi olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyan ve itirazlar dosyaya ibraz edilmiş, rapora karşı beyan ve itirazlar doğrultusunda Taşımacılık Uzmanı … tarafından tanzim olunan 15/05/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda; davacının eşyayı denizde taşıma senedinde yazılı olduğu gibi teslim ettiğini, davacı şirketin yaptığını iddia ettiği ödemelerin davalının cari hesabından mahsup edilmesinin mümkün olmayacağını, şirketlerin TTK gereğince tüzel kişiliğinin mevcut olduğu ve tarafların beyan ve onaylarının karşılıklı olmaları sonucunda takas mahsup yapılabileceğini, yapılan işlemin tek taraflı takas mahsup olduğu, bu şekilde cari hesabın kapatılmasının mümkün olmayacağını, davacının davalı şirketten 7.500USD alacaklı olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi ek raporuna karşı sunulan beyanlar doğrultusunda tanzim olunan 01/11/2018 tarihli ek raporda; davacının davalı şirketten bahse konu 2 adet fatura tutarı 7.500USD karşılığı navlun bedeli alacaklı olduğunu, TCMB verilerinden takip tarihi itibariyle 22.738,29TLnin avans faizi oranını talep gibi %10,50 olduğu görüldüğünden, davacının belirlenen asıl alacağına takip tarihinden itibaren %10,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceğini, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiğini belirtmiştir.
Bilirkişi kök ve ek raporlarına karşı yapılan itirazlar dikkate alınarak dosya rapor tanzimi için bilirkişi Gemi İşletme Mühendisi…’ya tevdi edilmiş olup, bilirkişi tarafından tanzim olunan 13/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda; sunulan taşıma senedinin incelenmesinde, davaya konu emtianın herhangi bir ziya veya hasar olmadan yüklendiğinin anlaşıldığını, yine davaya konu emtianın davalı …’nin 21/07/2016 tarihli cevabi dilekçesindeki beyanı ile sabit olduğu üzere varış limanında alıcıya teslim edildiğini, davalının malın hasarlı olduğunu davacıya ihbar ettiğini tevsik eden bir belge sunmadığını, bu halde TTK 1185.4 maddesine göre taşıyan davacının ilgili emtiayı denizde taşıma senedinde yazılı olduğu gibi tam ve hasarsız teslim ettiğinin kabulü gerekeceğini, eğer emtianın bir ziya veya hasarın meydana gelmesi durumunda, bu zararın taşıyanın sorumluluğunda olmayan bir sebepten ileri geldiği kabul olunacağını, bu karinenin aksinin ispat olunabileceği ve fakat davalının dosyaya sunulan belgelerin, yükün alıcısı Hermes tarafından tek taraflı hazırlanmış, mutabakat içermeyen, hasar ve hasar detayıyla ilgili sağlıklı bir değerlendirmeye uygun ve yeterli görülmeyen belgeler olması sebebiyle ispat fonksiyonu taşımadığını belirtmiştir.
Dava, davacı tarafından davalıya ait yükün Samsun limanından …’ ye taşınmasına ilişkim sunulan deniz taşıması hizmetinden kaynaklanan alacağın (navlun bedelinin) tahsili için davacı tarafından başlatılan davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının itirazının iptali ile takibin devamına ilişkin olup, davalı tarafça borca ferilerine itiraz edilmiş, taşıma sırasında taşınan 6 palet ürünün zarar görmüş olması nedeni ile davalıya borçlarının bulunmadığı iddia edilmiştir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması, icra takip dosyası, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Taşıma hizmetinin verildiği konusunda bir ihtilaf bulunmadığına göre ödeme yeri olan davacının ikametgahı mahkemelerinin yetkili olması nedeniyle mahkememizin yetkili mahkeme olduğu, itirazın iptaline ilişkin davanın da hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça taşınan 6 palet ürünün taşıma esnasında zarar gördüğü iddia edilmiş olsa da davacı tarafında hasara ilişkin bir usulünce yapılmış tespit veya ihbar yapılmamış olduğu anlaşılmıştır. TTK 1185/4. Maddesindeki düzenlemeye göre “Eşyanın zıya veya hasarı ne bildirilmiş ne de tespit ettirilmiş olursa, taşıyanın eşyayı denizde taşıma senedinde yazılı olduğu gibi teslim ettiği ve eğer eşyada bir zıya veya hasarın meydana geldiği belirlenirse, bu zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiği kabul olunur. Şu kadar ki, bu karinelerin aksi ispat olunabilir”. Taşınan eşyanın teslim edildiği sabit olduğuna ve davalının hasarın taşıma sırasında oluştuğuna dair taşıma senedine buna ilişkin konulmuş olan bir şerh bulunmadığına göre davalı tarafça da hasarın taşıma sırasında oluştuğunun ispat edilemediği, takibe konu edilen taşıma ücretinin ödenmediği anlaşılmakla davanın kabulüne ve alacağın belirlenebilir olması edeniyle İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (22.604,50 TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın KABULÜ ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şekli ile aynen devamına,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (22.604,50 TL) %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.544,11TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 388,32TLnin mahsubu ile bakiye 1.155,79TLnin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 3.000,00TL bilirkişi ücreti ve 314,50TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.314,50TLnin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 388,32TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

İşbu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır