Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/622 E. 2018/210 K. 19.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/622 Esas
KARAR NO : 2018/210
DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 07/06/2016
KARAR TARİHİ : 19/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacının yetkili hamili olup, ticari ilişkisi sebebiyle ve faturaya dayalı olarak aldığı; keşidecisi … olan … Bank AŞ … Şubesinde bulunan çek hesabına ait … çek nolu … keşide tarihli ve 20.000,00TL bedelli, …çek nolu … keşide tarihli 20.000,00TL bedelli, … çek nolu … keşide tarihli ve 20.000,00TL bedelli, … çek nolu … keşide tarihli 20.000,00TL bedelli çekler ile, yine ticari ilişkisi sonucu … Şti’den faturalı alacağana karşılık olarak … Bankası AŞ … Şubesine ait … çek nolu …keşide tarihli 30.000,00TL bedelli çeki düşürdüğünü veya çekin çalındığını, söz konusu çeklerin yetkili hamilinin davacı olup, hepsinin arkasının davacı tarafından ciro edilmiş vaziyette bulunmaktayken davacının yedinde bulunduğu sırada kaybolduğundan, işbu çekler için ödeme yasağı talebi ile çeklerin iptali için İstanbul…Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını ve çekler için muhatap bankaya ödeme yasağı kararı verildiğini, ayrıca kayıp veya çalıntı 5 adet çekin kullanılması halinde sorumlular halinde işlem yapılması için savcılığa şikayette bulunduklarını, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin yargılama aşamasında davalı kayıp çeklerin kendisinin elinde olduğun bildirmesi üzerine mahkemece belirtilen sürede çeklerin iadesi davası açılması konusunda taraflarına ihtar yapıldığını ve mahkemece davanın reddine karar verildiğini, mahkemece dava açma ihtarının sonucunu bekleyerek bir karar vermesi gerekirken, sonucu beklemeden dosyaya nihai karar vererek el çekmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, davacı ile kötü niyetli davalı arasında herhangi bir ticari ilişki veya borç, alacak verecek ilişkisinin söz konusu olmadığını, davalının kötü niyetli olduğunu beyanla, 5 adet çekin davacıya iadesine, istirdadına, aksi halde çeklerin bedeli olan 110.000TLnin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesiile, davacının davasına konu ettiği çeklerin davalıya verilen çekler olduğunu, davalının Çin Halk Cumhuriyetinden mal alarak ülkemizde sattığını, bu çekleir de davacıdan ticaret gereği aldığını, davacının bu çekleri kayıp ettiği iddiasını kabul etmediklerini, dava konusu işbu çeklerin tamamının davacıya satılan mallar karşılığı alındığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, çek fotokopileri, fatura suretleri, tahsilat makbuzu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Genel Soruşturma Bürosunun … CBS sor nolu dosyası sureti, çek teslim beyanı, çek giriş bordroları, cari hesap defterleri, ticari defter ve kayıtlar dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizin 09/06/2016 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile, dava konusu 5 adet çek adet çekin davalıya, üçüncü kişilere ödenmesinin ve icra takibi yapılmasının önlenmesine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizin 17/04/2017 tarihli celsesinde dinlenen davacı tanığı …; …’de toner işi yapmakta olduğunu, 2015 Yılı Kasım ayında bir gün …’un heyecanlı bir şekilde geldiğini, çeklerini kaybettiğini, gördünüz mü, duydunuz mu diye sorduğunu, onların piyasasında herkesin birbirini tanıdığını, genelde çekler verilirken ciro edildiğini, cirantalı olarak dolaşmadığını, yine isim olarak davalıyı tanımadığını beyan etmiştir.
Davacı tanığı …; emekli olduğunu, bu nedenle çalışmadığını, ancak zaman zaman …’un iş yerine gelip ona yardımcı olduğunu, kendisinin de bu sektörden emekli olduğunu, …’un bir gün telaşlı olarak …’ı gördüğünü, 2015 yılı Mayıs ayında, gününü tam olarak hatırlamadığını ancak Mayıs ayı olduğundan emin olduğun,u kendisine çekleri kaybettiğini söylediğini, beraber arayalım dediğini, beraber bakındıklarını, kendisine hatta çekler bulunur, koyduğunuz yeri hatırlayamayabilirsiniz gibi laflar söylediğini, ancak daha sonra çeklerin bulunmadığını, …’ın savruk bir kadın olduğunu, yine çekleri bildiği kadarıyla cirolayıp hemen götürüp müşteriye vermekte olduğunu, birkaç defa çeki önceden ciroladığını gördüğünü, davalıyı tanımadığını, çeklerin davalıya ne şekilde geçtiğini bilmediğini beyan etmiştir.
Davacı tanığı …; toner sektöründe çalıştığını, 2015 yılının Kasım aylarında …’ın, …’de otururken …’ın yanına geldiğini, onlara çeklerini kaybettiğini, görüp görmediklerini ya da piyasaya çeklerin gelip gelmediğini sorduğunu, onların da çekleri görmediklerini sorduklarını, kulağınıza gelirse haberde bulunun dediğini, …ı iyi bildiğini, …’ın bildiği kadarıyla çekleri cirolu olarak taşımakta olduğunu, …’ın onlara gelip söylediğinde huzurda bulunan tanıklardan …’un da orada olduğunu, diğer tanık …’nın ise orada olmadığını, …’yi …ın gayriresmi eşi olarak bildiğini, ancak yanlış da biliyor olabileceğini beyan etmiştir.
Davalı tanığı …; davalıyı tanıdığını, ancak …’u tanımadığını, bildiği kadarıyla davalının … yada … isimli şirkete mal verdiğini bildiğini, davalının Çin’den kartuş ve malzeme getirdiğini ve bunu piyasada sattığını bildiğini, kendisinin …’in elinde çekleri gördüğünü, ancak davalının bizzat verip vermediğini bilmediğini, bizzat görmediğini beyan etmiştir.
Tanık …; davalıyı tanıdığını, davalının Çin’den toner ve başka ürünler getirdiğini ve piyasada sattığını bildiğini, davacı …’u tanımadığını, davalının davacıya mal verip vermediğini bilmediğini, ancak … bilgisayar diye bir yere mal verdiğini bildiğini, … A.Ş’de çalışmakta olduğunu, çeklerden 2 tanesinde …’in cirosu olduğunu, ancak bir cironun iptal edildiğini, …’in Çin’den ihtal ettiği malları zaman zaman müşterilere dağıtmakta olduklarını beyan etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi … tarafından tanzim olunan 29/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu çeklerin, davacı taraf ticari defter ve kayıtlarında yerinde inceleme yapmak üzere belirlenen gün ve saatte incelenmek üzere hazır bulundurulmaması sebebi ile davacı tarafın ticari defter kayıtlarında yer alıp almadığı hususunun tespit edilemediğini belirtmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulune uygun tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyan ve itirazlar doğrultusunda tanzim olunan 12/01/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda; davacı firmanın inceleme konusu yapılan 2015 mali dönemine ait ticari defterlerin yasal süresi içerisinde açılış tasdikleriniyaptırmış olduklarını, ancak kapanış tasdiklerini yaptırmamış olduğunu, davacı tarafın dava konusu yapmış olduğu, toplam 6 adet çek karşılığı 110.000TL karşılığı çekin, cari hesap kapsamında ticari defterlerde giriş kayıtlarının yer aldığını, çeklerin 31/12/2015 tarihi itibari incelemeye sunulan kayıtlarda tahsil ve/veya ciro kaydının tespitinin yapılamadığını, daacı tarafın 31/12/2015 yıl sonu itibari ile dava konus çekler karşılığı minimum 110.000TL borç bakiyesi vermesi gereken 101 hesap nolu Alınan Çekler hesabının “0” kapalı olduğunu, davacı tarafın çek kasasında hiçbir çekinin olmadığını, bu durumun muhasebenin temel kavramları ile bağdaşmadığını belirtmiştir. Bilirkişi raporu usulune uygun taraflara tebliğ edilmiştir.
19/02/2018 tarihli oturumda 6100 sayılı HMK’nun 186. Maddesi uyarınca sözlü yargılamaya geçilmiş, sözlü yargılamaya ilişkin diyecekleri ve son diyecekleri hazır bulunan taraf vekillerinden sorulmuş; davacı vekili, önceki beyanlarını aynen tekrarla davanın kabulüne , davalı vekili ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, tanık beyanları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafça davacının keşidecisi … olan bir kısım çeklerle, keşidecisi … Şti olan çekin kendisi tarafından düşürüldüğü yada çalındığını, söz konusu çeklerin yetkili hamilinin davacı olduğunu, hepsinin arkasında davacının cirosunun bulunduğu, çeklerin davalılarda olmasını gerektirebilecek taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki yada borç alacak ilişkisinin olmadığını belirterek, çeklerin istirdadına, olmadığı takdirde toplam çek bedeli olan 110.000TLnin davalıdan istirdadını talep etmiş ise de, gerek bizzat davacı beyanı, gerekse çeklerde yapılan inceleme dikkate alındığında, davaya konu çeklerin davacı … tarafından ciro edilerek piyasaya sürüldüğü, her ne kadar davacı tarafça toplam 6 adet çekin ciro edildikten sonra kaybolduğu ileri sürülmüş ise de, bu iddianın hayatın olağan akışına aykırı olduğu, genel olarak çeklerin verileceği sırada ciro edilerek muhatabına verildiği, dolayısıyla birden fazla çekin cirolanmış vaziyette muhafazası yada taşınmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, ayrıca davalı iddiaları ve dosyaya sunulan bir kısım faturalar dikkate alındığında da, …’un da bağlantılı olduğu … isimli şirkete mal verdikleri, ayrıca davacı defterlerinde davaya konu 6 adet çek karşılığı 110.000TLlik çekin ticari defter giriş kayıtlarında kaydının bulunduğu, ancak yıl sonu itibariyle … nolu Alınan Çekler hesabının 110.000TL borç bakiyesi vermesi gerekirken Alınan Çekler hesabının 0 olarak kapalı olduğu, tüm bu hususlar dikkate alındığında, davalıların çeklerin iktisabında ağır kusurlu olduğuna ilişkin iddianın davacı tarafça kanıtlanamadığı, bu itibarla davanın reddi gerektiği anlaşıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının davasının subut bulmadığından REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL karar harcının peşin alınan 1.878,53TLden mahsubu ile fazla alınan 1.842,63TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 11.550,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı
Katip …
Hakim …