Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/580 E. 2018/67 K. 18.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/580
KARAR NO : 2018/67
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2016
KARAR TARİHİ : 18/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 15/05/2005 – Kasım 2013 tarihlerini kapsar şekilde kadar davalı… tan elektrik enerjisi satın alındığını, daha sonrada davalı …. Elektrik enerjisi satın alındığını, davalılar tarafından faturalara yansıtılan kayıp kaçak, perakende satış hizmeti, sayaç okuma bedeli, iletim sistemi bedeli, dağıtım bedeli adı altında kesintiler yapıldığını, bu kesintilerde davalıların haksız olduğunu, bu bedellerin müvekkiline iadesi gerektiğini beyanla bu kapsamda fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL bedelin faiziyle birlikte tahsili ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı taraflara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
(2)Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; iadesi talep edilen kesintilerin EPDK ve yasal düzenlemeler uygun şekilde tahsil edilmiş olduğunu, bu nedenle iadesi mümkün olmadığını, aynı zamanda bedellerin hesaplanabileceğini, bu nedenlede belirsiz veya kısmi alacak davası açılamayacağını, davacının davayı açmakta hukuki yararınnı olmadığını, yargı yolunun caiz olmadığını, davanın zaman aşamına uğradığını savunarak davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
(3)Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; yasal mevzuata uygun olarak kesintilerin yapıldığını, belirsiz alacak davasıda açılamayacağını, faturalarda kesintilerin yapılan bedellerin belirlenebilir olduğunu, mahkemenin görevsiz olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacının talebininde zamanaşımına uğradığını, 19/06/2016 tarihli resmi gazete de yayımlanan 6719 sayılı yasa kapsamında davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, …., …. yazılan müzekkereler ile dava konusu edilen faturaların bir sureti celp olunmuştur.
(2)Dosyamız kapsamında davalılar tarafından davacı adına tahakkuk ettirilen faturalarda hukuka aykırı olarak faturalara yansıtılan kalemlerin ne miktarda olduğu, bu bedellerin yönetmeliğe uygun tanzim edilip edilmediği yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi Elektrik Elektronik Mühendisi … tarafından ibraz olunan rapor dahilinde alacak kalemlerinin miktar bazlı olarak sektörel düzenlemeye uygun tanzim edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının davalı şirketlere abone olduğu dönemde elektrik faturalarına yansıtılan kayıp kaçak, perakende satış hizmeti, sayaç okuma bedeli, iletim sistemi bedeli, dağıtım bedelllerinin haksız alındığı iddiası ve bunların tahsiline yönelik alacak davası olduğu tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalıların beyanları, taraflar arasında imzalanan elektrik enerjisi satış sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça taraflar arasında akdedilen elektrik enerjisi satış sözleşmesi uyarınca davalı şirketten sağlanan elektrik bedellerine ve faturalarına davalı tarafından yansıtılan kayıp kaçak bedelinin yersiz olarak yansıtıldığı belirtilerek söz konusu fazla tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin iadesi amacı ile dava açılmış ise de 6719 sayılı yasanın 21 ve 26. Maddeleri ile değişik 6446 sayılı yasanın 17 ve geçici 20. Maddelerinde yapılan düzenlemeye göre, 17. Maddeye 10. Fıkra olarak eklenen fıkra uyarınca, “kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisinin bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olacağının” belirtildiği ve geçici 20. maddede ise “kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi dava ve başvurular hakkında 17. Madde hükümlerinin uygulanacağının” ifade edildiği görülmüştür. Bir kısım yerel mahkemeler tarafından 6719 sayılı
yasa ile düzenlenen 6446 sayılı yasanın 17 ve geçici 20. Maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa’mızın 152. Maddesi uyarınca söz konusu yasaların iptali için başvuru yaptığı bilinmektedir. Yine Anayasa Mahkemesi sayfalarında yapılan incelemede bu başvuruların yapıldığı tarihten itibaren Anayasa’mızın 152. Maddesinde belirtilen 5 aylık bekleme süresinin dolduğu görülmüştür. Her ne kadar mahkememizce Anayasa Mahkemesi’ne yapılan doğrudan doğruya bir başvuru bulunmamakta ise mahkememizce bilinen şekli ile bir kısım yerel mahkemeler tarafından Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuru sonucunda henüz bir karar verilmemiş olması, Anayasa’mızın 152/2. Maddesi uyarınca yerel mahkemelerin Anayasa Mahkemesi tarafından 5 aylık süre içerisinde karar vermemesi halinde mevcut dosyayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre karara bağlayacağının düzenlendiği, Anayasa Mahkemesi kararlarının geçmişe yürürlüklü olmadığı, davacı tarafça faturalarda belirtilen kayıp kaçak bedellerinin EPDK kurul ve kararlarına aykırı düzenlendiği yönünde bir iddianın da bulunmayışı gözönüne alındığında mevcut kanun kapsamında yapılan yasal değişiklik sebebiyle davacı tarafça açılan davada mahkeme yetkisinin ancak faturaların EPDK kararlarına aykırı olup olmadığının incelenmesi noktasında olabileceği, bu itibarla yapılan yasal düzenleme sebebiyle davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş yine yasal düzenlemeden önceki uygulamadaYargıtay içtihatları da dikkate alındığında abonelerin kaçak elektrik bedellerinin rücuen tahsili için açılan davalarda kabul kararları verildiği, bu bağlamda davacının başlangıçta dava açmakta haklı olduğu ancak yasal düzenleme sebebiyle hakkını alamadığı sabit görülmekle davacı leyhine vekalet ücreti takdirine, ayrıca yargılama giderlerinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine yönelik neticeden aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Yasal mevzuatta meydana gelen değişiklik kapsamında dava konusuz kaldığından esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(3)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca dava değeri itibariyle 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(4)Davacı tarafından yapılan; 29,20 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı, 4,30 TL vekalet harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 88,00 TL posta, müzekkere, tebligat masrafından oluşan toplam 850,70 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”