Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/532 E. 2021/359 K. 26.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/532
KARAR NO : 2021/359

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 13/05/2016
KARAR TARİHİ : 26/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının gıda işi yaptığını, 19/06/2015 tarihinde davacı şirket işyerinde hırsızlık olayı meydana geldiğini, hırsızlık olayında davacıya ait kasanın çalındığını, çalınan kasa içinde 16.000,00 TL civarında nakit para, resmi belge ve evraklar, şirket adına kayıtlı boş çek defteri ve davacı şirket yetkilisi adına kayıtlı ruhsatlı sarsılmaz marka 9 mm çaplı …seri nolu tabanca çalındığını, şirket yetkilisi … ve … tarafından …C.Başsavcılığına davacı şirkete ait kasa, çek defterlerinin çalındığı suç duyurusunda bulunulduğunu, … Soruşturma numarası ile soruşturmanın devam ettiğini, ayrıca, çalıntı çekler üzerinden her hangi bir ödeme yapılamaması için …, …’a yazılar yazıldığını, hırsızlık olayından sonra bir kısım çeklerin davacı şirketin çalıştığı … ‘a bir kısmının ise Faktöring kuruluşlarına sunulduğunu, gerek banka gerekse Faktoring kuruluşları tarafından çeklerin davacıya ait olmadığı sorgulandığını, … Soruşturma dosyasına çeklerin sahte olduğuna ilişkin suç durusunda bulunulduğunu, polis soruşturması akabinde kasadan çalınan silah ve ayrıca hırsızlık olayında davacının kasasından çalınan 6.000 TL nakit para ele geçirildiğini, suçlular hakkında Bakırköy… ACM …E Sayılı dosyasından açılan davanın devam ettiğini, davacı kasasında bulunan davacıya ait çek defterlerinin her bir yaprağının davacı şirketin tanımadığı ve daha önceden hiçbir ticari ilişkisinin bulunmadığı kişi yahut kişilerce kullanılmaya başlandığı ve davacı aleyhine birden fazla icra takipleri başlatıldığı, bunlardan birinin de huzurdaki davanın açılmasına neden olan davacı aleyhine İstanbul … İcra Md. … E Sayılı dosyası üzerinden kambiyo takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibinden geç haberdar olunduğundan itiraz süresinin geçtiğini, hukuki yarar nedeniyle huzurdaki davanın açılmasının zaruri hale geldiği, zira davacının böyle bir borcunun bulunmadığını, davacı şirketin icra takibinde gerek alacaklı olarak adı geçen davalı … ve gerekse borçlu olarak gözüken şirketler ile davacı şirket arasında hiç bir ticari ilişki gerçekleşmediğini, ticari ilişki bulunmadığını, davalı şirkete ait olduğu iddia edilen çekte bulunan imzanın da kesinlikle davacı şirket yetkililerine ait olmadığını, davacı şirketin çek üzerinde adı yazılı bulunan …LTD ŞTİ ve …LTD. ŞTİ. ile hiçbir ticari iş yapmadığını, bu manada adına çek düzenlenmiş bulunan ve yine ciro eden kişi yahut kurumlar davacı şirket tarafından tanınmadığını, bahse konu çekin sahte olduğunu, sahtecilik işlemine ilişkin Savcılığa ayrıca suç duyurusunda bulunulacağını, davacı şirketin dava konusu çekten İcra takibi sonrası haberi olduğunu, zira söz konusu çek defteri çalındığında boş olduğunu, dolayısıyla resmi evrak nityeliği taşımayan evrakın kim tarafından ne şekilde kullanılacağı tespit edilemediğini, çalınan çek defterinden kullanılan 10/01/2016 keşide tarihli … /İkitelli Şubesi muhatap…seri nolu, …Ltd Şti ‘nın keşidesi bulnduğu davacı şirket adına kayıtlı ancak davacı şirket yetkilisinin imzasını taşımayan 39.000 TL bedelli çekin davalı …tarafından İstanbul … İcra Md. …E Sayılı dosyasından İcraya konulduğunu, davacının mağduriyetine neden olunduğunu, davacının davalıya böyle bir borcu bulunmadığını belirterek İstanbul … İcra Md. … E sayılı dosyası ile 39.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davacı aleyhine başlatılan icra takibinde, davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine, dava sonuçlanıncaya kadar İcra takibinin durdurulmasını için ihtiyati tedbir karar verilmesine, mahkememizin aksi kanaate olması durumunda Mahkemece belirlenecek teminat karşılığında Tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz 17/05/2016 tarihli tensip zaptı ile, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya borcunun teminen dosyaya ödenmesi, %15 teminatın mahkeme veznesine yatırılması halinde icra veznesindeki paranın İİK 72/3 maddesi uyarınca alacaklıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir.
CEVAP: Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davada davacı şirketin çek üzerindeki imzaya açıkça itiraz ettiğini, çekin çalıntı olduğunu ve davacı şirketin böyle bir çeki imzalamadığını ileri sürdüğünü, davacının alacağının sürüncemede bırakmak için hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olduğunu, takip konusu çekin dava dışı…Lt Şti. Tarafından mevcut boprçların ifası amacıyla davacı bankaya ciro ve teslim edildiğini, söz konusu çek incelendiğinde çekin 10/06/2015 tarihinde basıldığını, keşidecisinin davacı şirket olduğunu, lehtarının ise … Ltd. Şti. Olduğunu, imzaya itiraz eden davacı, davacı bankaya borçlu olduğu, imzaya hukuki dayanaktan yoksun şekilde itiraz edildiğini, söz konusu çekin keşide tarihine ve ticaret sicil gazetesi kayıtlarına bakıldığında o tarihte şirket yöneticilerinin …, …, … ve … olduğunu ve bu yöneticiler münferiten şirket kaşesi, altında atacakları imza ile şirketi temsile yetkili olduklarını, davaya konu edilen çekin dava dışı …Ltd. Şti. tarafından mevcut borcun ifası için çek tevdi bordrosu ile davacı bankaya ciro ve teslim edildiğini, davacının ileri sürdüğü def’ilerin çeki ciro eden ve teslim yoluyla teslim alan davalı bankaya karşı ileri sürülemeyeceğini, çeki takibe koyan hamilin sadece çeki icra takibine koyduğu sebebine dayanılarak aleyhe vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilebilmesi için kötü niyetin ve ağır kusurun varlığı ve ispatı gerektiğini, zira son hamil durumunda olan bankanın çekteki imzaların kime ait olduğunun, gerçek mi, sahte mi, olduğu konusunda bilgisinin olmamasının hayatın olagan akışı içerisinde normal olduğunu, alacaklı yan olarak davalının alacağını tahsil etmek için icra takibi neticesinde herhangi bir kusununun ya da kötü niyetinin bulunmadığını, davacının ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin talebinin 16/05/2016 tarihli ara kararı ile kabul edildiğini ve borcun %15 teminatın yatırılması ile ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiğini belirterek öncelikle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, davanın reddine, takibin durdurulması sebebiyle %10’u tutarında Para cezasına hükmedilmesine, alacak tutarının % 20’si tutarında icra inkar tazmninatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretininm karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı şirketin rızası hilafına elden çıkan çek nedeniyle İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasıyla başlatılan takipte borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davasıdır.
İstanbul … İcra Dairesine yazılan müzekkere ile … İkitelli şubesine ait, 39.000,00 TL bedelli çek aslının celp edilerek Mahkememize kasası içerisine alınmıştır.
İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesine yazılan müzekkere ile … Esas sayılı dosya celp edilmiştir.
Bakırköy …Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Dosyanın ATK Fizik İhtisas Kurulu Başkanlığına gönderilerek davacı şirket yetkililerinin İstanbul …İcra Hukuk Mah…. esas sayılı dosyada alınan imza örnekleri, dosya içeriği ve dava konusu çek aslındaki imza mukayese edilerek söz konusu imzanın davacı şirket yetkililerine ait olup olmadığı hususunda rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 03/10/2018 tarihli rapor ile; inceleme konusu çekte yer alan imzalar ile …, …, … ve …’un mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibatın tespit edilmediği belirtilmiştir.
Davalı vekilinin ATK raporuna itirazları kapsamında davacı vekili tarafından bildirilen kurumlardan davacı şirket yetkililerinin ıslak imzalı belge asılları getirtilmiş, Mahkememiz tarafından davacı şirket yetkililerinin yazı ve imza örnekleri alınarak tutanak altına alınmıştır.
Dosya yeniden ATK Fizik İhtisas Kurulu Başkanlığına gönderilmiş, düzenlenen 29/04/2020 tarihli raporda, inceleme konusu çekte sorulan hususta dairenin 03/10/2018 tarihli raporu düzenlenmiş olup eklenecek husus bulunmadığı belirtilmiştir.
Dosya bankacı bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 22/04/2019 tarihli rapor ile; dava konusu çekte …Tic. / … ve … Ltd Şti Ciranta olan şirketler ile davacı arasında 2016 yılı davacı ticari defter kayıtlarına göre her hangi bir ticari ilişki tespit edilemediği, dava konusu çekin üzerindeki atılı imzaların şirketin yetkililerine ilişkin olup olmadığına ilişkin Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan imza incelemesinde, çek üzerinde atılı imzaların davacı şirket yetkilileri eli ürünü olmadığı yönünde rapor düzenlendiği, çekin,…Tic. / … ile … Ltd Şti. arasında ne tür bir ilişki içinde el değiştirdiği yönünde somut bir tespit yapılamadığı, dava konusu çekin son hamil olan …A.Ş. Tarafından … Ltd.Şti.lehine kullandırılan kredilerin ifası için ciro yoluyla teslim alındığı, çekte son hamil durumunda olan davalı son hamilin iyi niyetli 3. şahıs olarak değerlendirilip değerlendirlemeyeceği hususunun Mahkemeniz takdirlerinde olduğu, dava konusu çekte keşideci olarak görülen davacı ile cirantalar arasında her hangi bir ticari ilişki bulunmadığı, davacının çekteki imzanın sahte atıldığının tespiti ile İstanbul …İcra Md. 16/03/2016 tarih … E Sayılı Kambiyo takip dosyasından borçlu olup olmadığı hususunda nihai kararın Mahkememiz taktirinde olduğu belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporu, ATK. raporları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
İİK.’nın 72. maddesinde borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının ispatı için menfi tespit davası açabilir, düzenlemesine yer verilmiştir.
Kambiyo senetlerinden doğan alacağa karşı borçlunun ancak senedin hükümsüzlüğüne taalluk eden veya senetten anlaşılan defilerle alacaklıya karşı şahsen haiz olduğu defileri ileri sürebileceği bu defilerden bazılarının mutlak, bazılarının ise nispi olduğu, senette sahtecilik definin mutlak defilerden olduğundan ve iyiniyetli hamil de dahil herkese karşı ileri sürülebileceğinde tereddüt bulunmamaktadır.
Davacı tarafından şirkette gerçekleşen hırsızlık olayı nedeniyle şirkete ait kasanın çalındığı, kasa içerisinde şirket adına kayıtlı boş çek defterinin de bulunduğu, çek yapraklarının davacı şirketin tanımadığı daha önce hiçbir ticari ilişkisinin bulunmadığı kişilerce kullanılmak suretiyle şirket aleyhine icra takipleri başlatıldığı, işbu davaya konu çek yaprağı ile ilgili olarak İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığından bahisle borçlu olmadığının tespiti talep edilmiştir. İstanbul ATK.Fizik İhtisas Dairesi tarafından çekte yer alan imzalar ile davacı şirket yetkililerinin mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat bulunmadığı tespit edilmiş olup, mali müşavir bilirkişi tarafından davacı şirketin delil vasfına haiz ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde; dava konusu çekin… A.Ş.tarafından …Ltd.Şti.lehine kullandırılan kredilerin ifası için ciro yoluyla teslim alındığı, davacı ticari defterlerinde çekin davacı tarafından düzenlenip kayıtlarından çıkışının yapıldığına ilişkin, ayrıca davacının cirantalar … Tic./… ve …Tic.Ltd.Şti.ile herhangi bir ticari ilişkinin olduğuna dair kayıt bulunmadığı, davacının müşterilerinin ağırlıklı olarak gıda sektöründe faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişiler olduğu tespit edilmekle keza… C.Başsavcılığı’nın … sayılı dosyası üzerinden yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan …iddianame ile açılan davada Bakırköy …ACM’nin …Esas no’lu ceza dosyası kapsamında hırsızlık olayının sabit olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile davacının dava konusu 10/01/2016 keşide tarihli … seri nolu 39.000 TL bedelli çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının takipte kötü niyetli olduğu sabit olmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasında takip ve dayanak çek (Keşidecisi… A.Ş., olan, 10.01.2016 keşide tarihli, … seri nolu, 39.000,00 TL bedelli çek) nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davalının takipte kötü niyetli olduğu sabit olmadığından kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-İhtiyati tedbir kararının hüküm kesinleşinceye kadar DEVAMINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 2.664,09 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 666,03 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.998,06 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 5.850,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 699,53 TL harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti ve 488,80 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.888,33 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır