Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/517 E. 2018/1014 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/517
KARAR NO : 2018/1014
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/04/2015
KARAR TARİHİ : 20/09/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı şirketin müvekkili şirket nezdinde ticari paket sigorta poliçesiyle sigortalı bulunduğunu, dava dışı sigortalının 11/03/2014 tarihinde müvekkili şirkete yapmış olduğu ihbar neticesinde binaya ait atık su hattındaki çıkış noktasında bulunan son bağlantı kısmındaki çürüme nedeniyle akan suların koridor zemininde yayıldığı ve buradan sigortalı firmanın ikinci bodrum kattaki iş yeri içine girerek depo bölümündeki muhtelif mallar ile laminant parkelerde hasar meydana geldiğinin görüldüğünü, zararın davalı tarafın müteahhidi olduğu … AVM’ye ait ortak atık su hattı çıkış noktasındaki boru çürümesinden kaynaklandığının tespit edildiğini, zararın 1.507,50 TL olduğunun tespit edildiğini ve sigortalıya ödendiğini, davalının itirazının haksız olduğunu beyanla huzurdaki davayı ikame etmiştir.
2)Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Atık su hattı da dahil olarak mekanik tesisat işlerinin müvekkili ile işveren arasında akdedilen yukarıda sayılan sözleşmeler kapsamında olmayıp, söz konusu imalatların müvekkili tarafından gerçekleştirilmediğini, davaya konu hasardan davacının sigortalısının bizzat sorumlu olup halefıyet ilkesi gereği sigorta şirketinin rücu hakkı bulunmadığını, bir an için zararın müvekkilinden kaynaklandığı düşünülse bile tüm hakdüşürücü zamanaşımı ve garanti sürelerinin sona erdiğini, davanın işveren ve tesisat işleri yüklenicisi şirkete ihbarı gerektiğini, davacı iddialarını ve ekspertiz raporunu kabul etmediklerini belirterek, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Dosya İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. – … K. Sayılı ilamı ile verilen görevsizlik kararı ile mahkememize gelmiş, taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası,…Tapu Müdürlüğünden tapu kayıtları, …ile İş …A.Ş’ye müzekkere yazılarak cevapları celp olunmuştur.
(2)Davacının iddiaları, celp olunan deliller ile dosya kapsamı nazara alınarak İnşaat Mühendisi …tarafından düzenlenen 10/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; …Mağazası…Servis Koridorunda Su Akması Hakkında Teknik Rapor ve Ekspertiz Raporundan anlaşılacağı üzere; hasarın binanın atık su hatlının çıkış noktasındaki son bağlantı elemanının çürümesi nedeniyle oluşmuş olduğu, hasarın meydana gelmesinde davalı müteahhit firmanın sorumluluğunun bulunduğu, Ekspertiz Raporunda hasara uğradığı belirtilen laminat parkeler ile ilgili bir metraj ve birim fiyatın belirtilmemiş olup, hasar tutarının 1.675 TL götürü bedel olarak yazılmış olduğu, bu sebeple hasar tutarının hasarlanan laminat parke metrajı için rayiçlere uygun olup olmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(3)Tarafların beyan ve itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş, aynı bilirkişi tarafından tanzim edilen 24/05/2018 tarihli ek raporda; dava konusu olayda sorumluluğun davalı müteahhit şirkete ait olduğu, sözleşme maddelerinden olarak patlamanın yaşandığı tesisat işlerindeki garanti süresinin (sözleşme maddelerine göre) 01/10/2006 tarihinde sona ermiş olduğu göz önünde bulundurulduğunda 21/04/2014 tarihinde yaşanan patlamanın garanti kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ile ilgili takdirin mahkekemeye ait olacağı, mahkeme tarafından sorumluluğun devam ettiği yönünde kararı varılması halinde ekspertiz raporu tarihi olan 24/04/2014 tarihi itibariyle hasar maliyetinin %10 kıymet kazanma tensili ile birlikte 1.080,00 TL olarak hesaplanabileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; davacı … şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödenen sigorta bedelinin davalıdan tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun “Halefiyet” başlıklı 1472. maddesince; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” hükmü karşısında davacının dava dışı sigortalısının dava haklarına halefiyet yoluyla sahip olduğu açıktır.
Davanın temeli haksız fiil sorumluluğuna dayanmaktadır.
Davalının işveren sıfatıyla dava dışı firmayla imzalamış olduğu ana sözleşme kapsamında Kanyon Projesi İnşaatının gerek inşaat yönetimi ve koordinasyonunun ve gerekse alt yükleniciler tarafından yapılacak işlerin yönetim ve koordinasyonu, destek hizmetlerinin tam ve eksiksiz yürütülmesi konusunda anlaşmaya varıldığı görülmekle sözleşme konusu inşaatın yapımıyla alakalı meydana gelen zararlardan davalının asıl yüklenici olarak sorumlu olduğu kanaatiyle husumete yönelik itiraz haklı ve yerinde görülmemiştir. Alt yükleniciyle aralarındaki sözleşme ilişkisi nazarında rücu ilişkisi iş bu davanın konusu olmadığı gibi, sözleşme dışı üçüncü kişilerin uğramış oldukları zarardan müteselsil sorumlu olduğu kabul edilmelidir.
Bilirkişi incelemesi nezdinde yapılan tespitle dava konusu hasara sebep olan çürümenin müteahhitlik sözleşmesine aykırı olarak düşük kalite malzeme kullanılmayarak keza bu malzemenin davalı asıl yüklenici tarafından teknik şartnameye uygun olup olmadığının araştırılma yükümlülüğünün yerine getirilmediği bu surette hasarın oluşmasında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Gerçek zararın tespiti yönünde zarar gören laminat parkelerin metraj ve birim fiyatlarının yeniden yapılan inceleme kapsamında dikkate alınmak suretiyle kıymet kaybetme tenzili de yapılmak suretiyle hasar maliyetinin 1.080 TL olarak hesaplandığı, yapılan teknik incelemeye iştirak edilerek davalının sorumlu tutulması gereken nihai gerçek hasar bedelinin 1.080 TL olduğu kanaatine varılarak iş bu bedel üzerinden itirazın iptali yönünde hüküm tesis edilmiştir.
Her ne kadar İİK 67 maddesi dahilinde davacı tarafından icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiş ise de alacak bedelinin tespitinin yargılamayı ve teknik incelemeyi gerektirdiği, hasar bedelinin tespiti yönünden likit ve belirlenebilir bir alacak söz konusu olmadığından talebin reddine karar verilmesi gerektiği takdir edilerek neticeden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davalının İstanbul … İcra Müd. … E. Sayılı dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 1.080,00-TL üzerinden bu bedele takip tarihinden itibaren talep gibi yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
(2)Alacak likit ve belirlenebilir olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 73,77 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 46,07 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
(4)Davacı tarafından yapılan; 27,70 peşin harç, 27,70 TL başvuru harcı, 4,10 TL vekalet harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 155,20 TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 814,70 TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 583,66 TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
(5)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 1.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(6)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(7)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen kısım itibariyle hesaplanan 427,50 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
(8)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı okunup usulüne uygun anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “