Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/475 E. 2018/434 K. 02.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/475 Esas
KARAR NO : 2018/434
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2016
KARAR TARİHİ : 02/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacının, davalı … AŞ … AŞ bayisinden 10/12/2015 tarihli fatura ile … tipi 0 km araç satın aldığını, davacıya satılan aracın, teslim alındıktan bir kaç gün sonra 17/12/2015 tarihinde trafikte seyir halinde iken motorunun titrediğini ve motorun arıza lambasının yandığını, davacı tarafından derhal yetkililerle irtibata geçildiğini ve aracın çekici ile servise yönlendirilmesinin talep edildiğini, servis yetkililerinin yönlendirmesi ile aracın yetkili servis …AŞ’nin …’da bulunan yerine gece davalılar tarafından temin edilen çekici ile getirildiğini, aracın, motordan gelen titreme, ses ve motor arıza lambaları ile ilgili işlem yaparak aracı 2 gün sonra teslim ettiklerini, söz konusu arızanın servis yetkilileri tarafından önemli bir şey yok bir daha tekrarlanmaz denilerek geçiştirildiğini, aracın seyir halinde iken 25/12/2015 tarihinde yine aynı şikayetler ile arıza yaptığını, yeniden davalıların temin ettiği çekici ile aracın yeniden servise çekildiğini, bu defa parça değişimi yapıldığının bildirilerek aracın 29/12/2015 tarihinde davacıya teslim edildiğini, her iki arıza halinde de davacı tarafından tamir ve parça değişimi ile ilgili muvafakat alınmadığını, yine araç üzerinde yapılan tamir ve parça değişiminin kabul edilmediğinin sözlü olarak beyan edildiği gibi, ihtarname ile davalı tarafa da beyan edildiğini, ihtarnamede aracın aynı nitelikte arıza verdiği ve yenisi ile değiştirilmesi yada paranın iadesinin Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik 9.mad gereğince istendiğini, bu ihtarnameye davalılar tarafından cevap verilmediğini ve talebin yerine getirilmediğini beyanla, dava konusu aracın yenisi ile değiştirilmesini, değiştirilmeyecekse devam eden ödemeler, dosya masrafları, kasko bedelleri, faiz ödemeleri de dahil olmak üzere karar tarihine kadar yapılan/yapılacak tüm ödemelerin her bir ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılardan … AŞ vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, dava konusu olayda açık veya gizli ayıp sebebiyle 2 gün, 8 gün ve içinde ayıp ihbarında bulunmayan davacının talep ve dava hakkının düştüğünü, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, dava konusu araçta gizli veya herhangi bir ayıp bulunmadığını, davacı tarafından binlerce kilometre kullanıldığını ve piyasadaki ikinci el değeri önemli ölçüde araç için bedel iadesi yönünde verilecek kararın davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açacağını, davacının aracının değiştirilmesinin mümkün olmaması halinde, tüm ödemelerin faiz ve masrafları ile birlikte ödenmesine karar verilmesinin kabul edilemeyeceğini, davacının faiz talebinin de kabulünün mümkün olmadığını, zira Yargıtay’ın emsal kararlarından da anlaşılacağı üzere faiz talebinin ancak malın iade edildiği tarihten itibaren istenebileceğini beyanla, davacının talep ve iddialarının muayene ve ihbar sürelerinin kaçırılmış olması nedeniyle davanın reddine, eksik harcın ikmal edilmemesi ve dava dilekçesinin yasal unsurları taşımaması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına, mesnetsiz ve kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … AŞ vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, huzurdaki davada eksik harcın ikmal edilmesi için davacıya kesin mehil verilmesi gerektiğini, davaya konu araçta halihazırda herhangi bir arıza yada imalattan kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmadığını, bunun yanı sıra tüm bu süreçte araç ile yapılan kmler de dikkate alındığında, iddia edilen şikayet ile ilgili olarak sadece bir defa garanti kapsamında onarım yapılmış olduğunu, davacının araçtan yararlanmasını engelleyen bir urumun ve aracın değerini etkileyen bir durumun mevzu bahis olmadığını, davacının sahip olduğu seçimlik haklardan bir tanesini kullandıktan sonra bundan dönerek diğer seçimlik haklarından birini kullanmak istemesinin hukuken mümkün olmadığını, ayrıca TBKnun 227.mad hükmü uyarınca semenin tenzili yoluna gidilmesi gerektiğini, dava konusunu oluşturan terditli taleplerinden bedelin iadesine ilişkin talebinde faiz başlangıç tarihi olarak aracın davalı şirkete teslim edildiği tarihin esas alınması gerektiğini, ayrıca aracı satın alırken kullandığı kredinin finansman maliyetleri ile kasko ve trafik sigorta bedellerinin davalı şirketten talep edilmesinin mümkün olmadığını, davaya konu araçta halihazırda herhangi bir şikayet bulunmaması ve dava konusu şikayetin davacı tarafın onayı ile garanti kapsamında yapılan işlem ile giderilmiş olması, dava konusu araçtan faydalanmayı azaltıcı bir durum bulunmaması, seçimlik hakkını onarım yönünde kullanan davacının akabinde bundan dönerek huzurdaki dava konusu talepleri ile sürmesinin mümkün olmaması, davacının kredi finansman giderlerinin ve araca yapılan kasko bedellerinin davalı şirketten talep edilememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, fatura suretleri, yetkili servis iş emirleri, ihtarname celp olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, bilirkişiler Muhasebe Finans Uzmanı SMMM …, Ekonomist SMMM Prof Dr … ve İTÜ Prof Dr … tarafından tanzim olunan 23/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı aracının motorunda meydana gelen bobin arızasının, kullanım hatasından kaynaklanmadığını, üretimden kaynaklandığını, araç satın alınırken belirlenme imkanına sahip olunmadığını, ancak aracın normal kullanım ömrüne göre oldukça çok kısa bir sürede ortaya çıktığını, araçtan faydalanma imkanını kısıtlamadığını, bu arızaların davalı tarafça giderildiğini, arızanın süreklilik kazanmış olmaması nedeniyle araçta değer kaybı meydana getirmeyeceğini ve takdiri mahkemeye ait olmak üzere, davacının arıza karşısında onarım hakkını kullanmış olduğuna ve aracın sadece bir defa arıza gösterdiğine göre, Garanti Belgesi Yönetmeliğinin 9.mad belirtilen ayıplı malın değişimi vb.gibi şartların oluşmadığını belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyan ve itirazlar dosyaya sunulmuş, mahkememizin 02/04/2018 tarihli ara kararı ile, bilirkişiler tarafından teknik incelemelerin yapılmış oluşu, taraf itarazları hususunda mahkememizce karar verilebileceği anlaşıldığından yeniden rapor aldırılması taleplerinin reddine karar verilmiştir.
02/04/2018 tarihli oturumda 6100 sayılı HMK’nun 186. Maddesi uyarınca sözlü yargılamaya geçilmiş, sözlü yargılamaya ilişkin diyecekleri ve son diyecekleri hazır bulunan taraf vekillerinden sorulmuş; davacı vekili, önceki beyanlarını aynen tekrarla davanın kabulüne, davalılar vekilleri ise ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalıların beyanları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalılar tarafından davacıya satışı yapıldığı belirtilen aracın ayıplı ve arızalı çıkması sebebiyle misli ile değiştirilmesi ya da davaya konu araç için karar tarihine kadar ödenecek bedellerin iadesine yönelik alacak davası olduğu, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporuna göre, araçtaki arızaların serviste çok basit bir parça değişimi ile garanti kapsamında giderilebilecek arızalar olup, aracın çalışmasını engellemediği, aracı kullanımdan alıkoymadığı, dosyada mevcut onarımlara ait iki adet fatura ve dosya içeriğinden bu faturaların davacı tarafından karşılanıp karşılanmadığına dair bir veri olmadığı, ancak bu tür arızaların her yönü ile garanti kapsamında olan arızalardan olduğundan bu kapsamda davalılar tarafından karşılanması gerektiği, davacı aracının motorunda meydana gelen bobin arızasının kullanım hatasından kaynaklanmadığı, üretimden kaynaklandığı, araç satın alınırken belirlenme imkanına sahip olunmadığı, ancak aracın normal kullanım ömrüne göre oldukça çok kısa bir sürede ortaya çıktığı, araçtan faydalanma imkanını kısıtlamadığı, bu arızaların davalı tarafça giderildiği, arızanın süreklilik kazanmış olmaması nedeniyle araçta değer kaybı meydana getirmeyeceği, her ne kadar davacı tarafça araçta aynı arızanın iki kez meydana geldiği ileri sürülmüş ise de, aslında araç arızasının bir kez oluştuğu, nitekim servise ilk götürülüş anında yapılan testte sorum olmadığının belirtildiği ve herhangi bir değişim, tamirat vs.yapılmaksızın aracın davacıya aynen iade edildiği, iki üç gün sonra aynı arızanın tekrarlaması sebebiyle aracın servise ikinci kez götürülmesinde arızanın tespit edilmiş olduğu, dolayısıyla gerçekte var olan tek bir arızanın ilkinde tespit edilememesi sebebiyle ikinci kez servise götürüldüğü, dolayısıyla aracın sadece bir defa arıza gösterdiği, bu bağlamda Garanti Belgesi Yönetmeliğinin 9.maddesinde belirtilen ayıplı malın ücretsiz değişim şartlarının oluşmadığı, kaldı ki davacı tarafça araç servise bırakıldıktan sonra aracın onarımının yapılmasına, davacının karşı çıkmaması sebebiyle davacının onarım hakkını kullandığı, bu itibarla davacının aracın misliyle değiştirilmesi talebinin şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının davasının subut bulmadığından REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL karar harcının peşin alınan 170,78TL den mahsubu ile fazla alınan 134,88 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.180,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı Merdcedes-Benz Türk AŞ tarafından yapılan 10,00TL yargılama giderinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
6-Davalı … AŞ tarafından yapılan 10,00TL yargılama giderinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …