Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/46 E. 2018/865 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/559
KARAR NO : 2018/875
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 22/05/2015
KARAR TARİHİ : 05/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının 03/04/2015 tarihinde davalıdan aldığı … marka konveksiyonel fırının arızalı çıktığını, 3-4 defa değiştirildiğini, hepsinin arızalı çıktığını, en son gelen fırının da arızalı olduğunu, kendilerinden servis bedeli de alındığını, ancak fırının aynı arızaları ile bozukluğunun devam ettiğini, arızalı fırını geri vermek ve parasını geri almak istediklerini, fırın arızası nedeniyle büyük iş kaybına uğradıklarını belirterek, davalı firma tarafından tanzim edilen 03/04/2015 tarih ve 056367 sıra nolu faturada belirtilen … marka fırın bedeline ilişkin KDV olmak üzere 2.360 TL servis bedeli olarak 50,00 TL ve ayrıca ürünün ayıplı olması sebebiyle verilemeyen hizmetten kaynaklanan 19.250 TL zararın faizi ile ödenmesini talep ve dava etmiştir.
(2)Davalı tarafından dosyaya cevap sunulmamış, bilirkişi raporuna bildirimde bulunulmuştur.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, celp olunan delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla dosya mali müşavir …, alacak uzmanı…ve Makine Mühendis…’e tevdii edilmiş, 25/10/2017 tarihinde Mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle; davacının, davalı firma tarafından tanzim edilen 03/04/2015 tarih ve 056367sıra nolu faturada belirtilen … marka fırın bedeli olan 2.000 TL ile fırın bedeline ilişkin KDV tutarı olan 360,00 TL olmak üzere toplam 2.360,00 TL ile servis bedeli olarak ödenen 50,00 TL’yi davalıdan talep edebileceği, davacının sahibi olduğu otelde hizmet verilememesinden kaynaklanan 19.250,00 TL zararın tahsiline ilişkin olarak talepte bulunamayacağını bildirmiştir.
(3)Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden, davacının dava konusu uyuşmazlık kapsamında malın ayıplı olduğu iddiasıyla otelde hizmet verilememesinden kaynaklandığı ifade edilmekle maddi tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı, bu hususun dosya kapsamı ve uygulamaların ayrıntılı olarak tespiti, varsa zarar miktarının açıkça ortaya konulması açısından turizm alanında uzman bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, Turizm Otel İşletmeciliği alanında uzman Mali Müşavir … tarafından tanzim edilen 24/05/2018 tarihli raporda; davacının sahibi olduğu otelde hizmet verilememesinden kaynaklanan 19.250,00 TL zararın tahsiline ilişkin olarak talepte bulunamayacağını, ayıp ihbarının süresinde yapıldığının kabul edilmesi halinde KDV dahil ayıplı mal bedeli olan KDV dahil 2.360,00 TL ile 50,00 TL servis ücreti toplamı olan 2.410,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; davalı tarafça teslim edilen fırının ayıplı ve arızalı çıkması nedeniyle verilen bedelin istirdatı, ayıplı ifa nedeniyle uğranılan diğer zararların tazminine ilişkin alacak davasıdır.
Davacının tacir olduğu ve uyuşmazlık konusu ürünün ticari işletmesinde kullanılmak üzere alındığı sabittir. Bu minvalde taraflar arasında ticari satış hükümlerinin uygulanması gerektiği esastır.
6102 Sayılı TTK 23-(1)/c fıkrası; “alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür” hükmünü haizdir. Somut olayda ayıp ihbarına yönelik süresi dahilinde davalıya başvurulduğu ve durumun ihbar edildiğine dair delil bulunmamaktadır. Satın alma tarihi 03/04/2015 tarihi olarak beyan edilmekte iken görevsiz mahkemede açılan ilk dava tarihi 22/05/2015 tarihidir. Telefon görüşmeleri ve şifahi bildirimler noktasında da ihbar yapıldığına ilişkin somut ve net bir sonuca varılamamıştır. Basiretli bir tacir gibi davranma gerekliliği olan davacının kanunun amir hükmü kapsamında üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiği ispatlanamamıştır.
Kar mahrumiyetine ilişkin tazminat istemi yönünden yapılan inceleme de sektör bilirkişisinin dosyaya ibraz etmiş olduğu 24/05/2018 tarihli raporda yapılan değerlendirmede ifade edildiği üzere fiili üretim sürecini etkileyecek işçi hataları, hammadde kalitesi, elektrik kesintisi, makine arızaları, çevre koşulları, alt yapı, iklim şartları vs gibi birçok unsurun yer aldığı, bu çerçevede sadece fırının pişirme kapasitesi üzerinden yapılacak bir randıman analizinin fiili ve gerçek verilerden uzak hatalı tespitlere yol açabileceği, sunulan deliller dahilinde bu yönde bir tazminat hesabının mümkün olamayacağı açıkça ifade edilmekle ispat edilemeyen tazminat isteminin de reddine karar verilmesi gerekmiş ve neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın REDDİNE,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 34,16 + 336,00 TL olmak üzere toplam 370,16 TL harçtan mahsubu ile bakiye 334,26 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
(3)Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 2.599,20 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
(5)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı kanunun 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”