Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/44 E. 2018/129 K. 05.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/44 Esas
KARAR NO : 2018/129
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 14/01/2016
KARŞI DAVA TARİHİ:12/02/2016
KARAR TARİHİ : 05/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı ile davalı arasında bir süredir devam eden ABD doları bazında bir cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davalının, davacıdan ABD doları cinsinden mal alımları yaptığını ve davalıya ABD doları cinsinden faturalar kesildiğini, kesilen tüm faturaların ABD doları cinsinden olup, dolayısıyla cari hesap ilişkisinin de başından itibaren ABD doları üzerinden yürütüldüğünü, davalının davacıya olan cari borcunun Eylül 2015 itibariyle 20.922,22ABD doları olduğunu ve bunun üzerine davalıya bir ihtarname keşide edilerek borcun ödenmesinin istendiğini, davalının bu ihtarnameye itiraz etmesi üzerine yeni bir ihtarname daha keşide edilerek davalının beyan ve iddialarına gerekli ittirazların yapıldığını, ihtarname ile temerrüde düşürülmesine rağmen davalının borcunu ödememesi üzerine İstanbul …İcra Müdürlüğü nezdinde icra takibi başladıldığını, davalının takibe itirazı üzerin takibin durduğunu, itirazın haksız ve hukuka aykırı olup, kötü niyetli olduğunu beyanla, itirazın iptali ile takibin devamına, 20.922,22ABD doları alacağın BK 99/3 uyarınca aynen veya fiili ödeme günündeki rayice göre TL üzerinden, takip tarihinden itibaren işleyecek TCMB ticri avans faizi ile birlikte hesaplanarak daalıdan alınıp davacıya ödenmesine, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalı borçlunun %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, bu mümkün olmadığı takdirde davaya alacak davası şeklinde devam olunarak, dava konusu alacağın TCMB avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP-KARŞI DAVA: Davalı-karşı davacı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davacı-karşı davalının iddiasına dayanak olarak gösterdiği cari hesap ekstresini kabul etmediklerini, faturanın içeriğinde yasal olarak bulunmaması gereken hususların olduğu iddia edilmişse de, bu konuya ilişkin bir açıklama yapılmadığını, faturada usule aykırı hiçbir husus bulunmadığını, davacı-karşı davalının bir yandan fatura içeriğine itiraz etmekte, diğer yandan söz konusu fatura miktarını cari hesap ekstresine işleyerek aslında faturanın içeriğini kabul etmediğini, davalı-karşı davacının davacı-karşı davalıya herhangi bir borcu bulunmadığı gibi, aynı ticari ilişki kapsamında alacağının bulunduğunu, gerek bahse konu gayriresmi hesap özeti, gerekse aynı hesap özetinin içeriğinde yer alan 78.304,77TL borç kaydı üzerinde davalı-karşı davacı şirkete ait imza olmadığını, ayrıca davalı/karşı davacı şirkete, söz konusu borç kaydına dayanak oluşturacak nitelikte bir kur farkı faturasının da düzenlenmemiş/tebliğ edilmemiş olduğunu, davalı-karşı davacı tarafından son olarak kesilen 26.779,03TL tutarındaki faturayı açık hesaplarına eklediğini ve davalı-karşı davacı şirketin bakiye dolar borcu olduğunu iddia ettiğini ve akabinde de bu miktar üzerinden icra takibi yaptığını, aslında karşı tarafın, davalı-karşı davacı tarafından kesilen faturayı kabul ettiğini ve kayıtlara işletiğini, davacı-karşı davalının keşide ettiği ihtarnamelerden de bu hususun sabit olduğunu, davalı-karşı davacı şirketin son olarak davacı-karşı davalıya kestiği mal faturalarından kaynaklı 24.226,90TL tutarında bakiye alacağının görüleceğini beyanla, asıl davanın reddine, asıl davada davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, asıl davaya konu aynı ticari ilişki kapsamında mevcut 24.226,90TL tutarındaki alacağın, davalı-karşı davacı tarafından keşide edilen ihtarnamenin davacı-karşı davalıya tebliği tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, İstanbul …İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası, ihtarname ve tebliğ şerhi, muavin defter kayıtları, fatura suretleri celp olunmuştur.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası celp edilmiş olup, tetkikinde; alacaklı … Şti tarafından borçlu … AŞ aleyhine 60.481,95TL asıl alacak (20.922,22ABD doları), 150,82TL protesto masrafı, 879,89TL işlemiş (avans) faizi olmak üzere toplam 61.512,66TL üzerinden icra takibi yapıldığı, borçlu vekilinin itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi SMMM … tarafından tanzim olunan 05/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda; tarafların 2015 yılına ait ticari defterlerini ibraz ettiğini, taraf ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunu, davacının davalı şirketten, davacının yabancı para cinsinden takip yapabileceği şıkkı uyarınca, davacının 26/11/2015 icra takip tarihi itibariyle 20.922,22USD karşılığı 60.481,95TL alacaklı olduğunu ve 879,89TL işlemiş faiz talebinde bulunabileceğini, davacının yabancı para cinsinden takip yapamayacağı kanısı durumunda, davacının 26/11/2015 icra takip tarihi itibariyle 54.077,88TL alacaklı olduğunu ve 879,89TL işlemiş faiz talebinde bulunabileceğini, davalı şirketin takip tarihinden dava tarihine kadar davacı şirkete herhangi bir ödeme yapmadığını belirtmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyan ve itirazlar doğrultusunda tanzim olunan 26/12/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda; davacı ile daalı şirketin cari hesap alacağının USD cinsinden hesaplanmasında davalı şirketten 20.922,22USD (TL karşılığı 60.481,95TL) alacaklı olduğunun tespit edildiğini, USD cinsinden yapılan hesaplamaya davacı tarafın işlemiş faiz talebinde bulunabilecek ise 3095 sayılı 4a maddesi uyarınca kamu bankalarının USD cinsine uyguladığı en yüksek 1 yıllık vadeli faiz oranı üzerinden hesaplama yapılması hususunda, davacının 203,41USD işlemiş faiz talebinde bulunabileceğini, davacı ile davalı şirketin cari hesap alacağın TL cinsinden hesaplanmasında, davalı şirketten takip tarihi itibariyle TL olarak cari hesabının 54.077,88TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, TL cinsinden yapılacak hesaplamalarda ise avans faizi üzerinden hesaplama yapılması hususunda davacının 788,64TL işlemiş faiz talebinde bulunabileceğini, karşı alacak davası yönünden aynı uygulamanın hem USD cinsinden hem de TL cinsinden yapılması hususunda; davalı şirketin daacı şirketle arasındaki cari hesap hareketlerini TL cinsinden takip ettiğini ve davacıdan 24.226,90TL alacaklı olduğunu, taraflar arasındaki cari hesap farklılığının davacının ticari defterlerinde kayıtlı bulunan dövizli cari hesap alacağına 30/06/2015 tarihli dönemsellik ilkesi uyarınca yapılan 78.304,77TL tutarındaki kur farkı kaydından kaynaklandığını, davacı tarafından kur farkının davalıya fatura edilmediğini, ancak davacı tarafından düzenlenen 31/03/2014 tarihli 36.416,36TL ve 31.12.2014 tarihli 14.870,01TL tutarındaki kur farkı faturalarının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu belirtmiştir. Bilirkişi raporu taraflara usulune uygun tebliğ edilmiştir.
05/02/2018 tarihli oturumda 6100 sayılı HMK’nun 186. Maddesi uyarınca sözlü yargılamaya geçilmiş, sözlü yargılamaya ilişkin diyecekleri ve son diyecekleri hazır bulunan taraf vekillerinden sorulmuş; davacı vekili, önceki beyanlarını aynen tekrarla davanın kabulüne, davalı vekili ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama, asıl davada ve karşı davada davacının iddiaları, davalının beyanları, icra takip dosyası, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı … Şti ile davalı … AŞ arasında ticari ilişki bulunduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; asıl dava yönünden taraflar arasında bulunan ticari ilişki sebebi ile davacı tarafından davalı karşı davacı aleyhine başlatılan icra takibine, davalı karşı davacı tarafça yapılan itirazın iptaline yönelik itirazın iptali davası olduğu, karşı dava yönünden ise taraflar arasındaki ticari ilişki sebebi ile davalı karşı davacının davacı karşı davalıdan olan alacağının tahsiline yönelik alacak davası olduğu, davacı tarafından süresi içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı, davacı ile davalı arasında cari hesap ilişkisinin yabancı para cinsinden yapılacağına yönelik herhangi bir sözleşme bulunmadığı, ancak taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin incelenmesi suretiyle, davacının düzenlediği bütün faturaların USD cinsinden olduğu, cari hesabın USD cinsinden yürütüldüğü, bu bağlamda taraflar arasında bir mutad uygulama meydana geldiği, cari hesap ilişkisi çerçevesinde 31/03/2014-31/12/2014 tarihlerinde davacı tarafından kur farkı faturasının düzenlendiği ve davalının ticari defterlerinde mevcut olduğu taraflar arasında itilaf olmadığı, taraflar arasındaki anlaşmazlığın davacı tarafından 30/06/2015 tarihinde kesilen 78.304,77TL tutarındaki kur farkı kaydından kaynaklandığı, davacının USD olarak, yabancı para cinsinden ödeme talebinde bulunabileceği, cari hesabın USD olarak tutulduğu anlaşıldığından, davacının kur farkı talep edebileceği, davacı ile davalı arasında 2012 yılında başlayan bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı tarafından daha önce 31/03/2014-31/12/2014 tarihlerinde kesilen kur farkı faturalarının davalı tarafça kabul edilerek ticari defterlere işlenmiş olduğu, dolayısıyla taraflar arasında kur farkı uygulamasının mutad hale geldiği ve bu iki kur farkının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması hususunun davalı tarafından da taraflar arasındaki ilişkinin USD cinsinden olduğuna ilişkin zımni kabul niteliğini taşıdığı, bu itibarla davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 20.922,22USD miktarında alacaklı olduğu, yine davacının takipte 203,41USD işlemiş faiz talebinde bulunabileceği, her ne kadar davacı tarafça takipte avans faizi talep edilmişse de, 3095 sayılı yasanın 4a maddesi uyarınca yabancı para cinsinde alacaklara kamu bankalarının USD cinsine uyguladığı en yüksek 1 yıl vadeli faiz oranının uygulanacağı anlaşıldığından, faiz hususunda USD cinsinden karar vermek gerekmiş, yine davacının icra takibinde asıl isteminin 20.922,22USD alacağın USD cinsinden tahsilinin talep edildiği, TL karşılığının İİK 58/3 mad uyarınca gösterildiği, bu bağlamda takibin yabancı para borcu üzerinden yapıldığı sonucuna varılmış ve takibin USD cinsi para üzerinden devamına karar vermek gerekmiş, yine her ne kadar davalı karşı davacı tarafından açılan karşı dava ile 01/09/2015 tarihli 26.779,03TLlik fatura sebebiyle alacaklı olduğu iddiası ile karşı dava açılmış ise de, söz konusu bu faturanın davacı defterlerine kayıtlı olduğu, davacının takip tarihinden önce bu faturayı ticari defterlerine USD cinsine çevirerek 9.177,50USD olarak kayıt ettiği, böylelikle davalıdan alacağa 30.099,72USD iken bu faturanın kaydı suretiyle davalıdan olan alacağının 20.922,22USD ye düşürüldüğü, bu itibarla zaten davacı tarafça davalı tarafından kesilen bu 26.779,03TLlik 01/09/2015 tarih 181390 nolu faturanın davacının davalıdan olan alacağından mahsup edilmek suretiyle düşüldüğü, dolayısıyla bu fatura bedelinin davacının davalıdan olan alacağından mahsup edilerek ödenmiş olduğu anlaşıldığından, karşı davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile, davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın, 20.922,22 USD asıl alacak, 203,41 USD (588,00 TL) işlemiş faiz, ve 150,82 TL protesto masrafı olmak üzere toplam 21.125,63 USD ve 150,82 TL yönünden itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, takibe takip tarihinden itibaren asıl alacak olan 20.922,22 USD üzerinden 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca USD cinsine kamu bankalarının uyguladığı 1 yıllık en yüksek mevduat faiz oranının uygulanmasına, faize faiz yürütülmemesine,
2)-İİK’nun 67/2. maddesi uyarınca hükmedilen alacak bedelinin TL karşılığı olan 61.220,78 TL üzerinden %20 oranında olmak üzere davalı aleyhine 12.244,00 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bunun davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3)-Karşı davanın REDDİNE,
4)-Asıl davada;
a-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 4.181,99TL nispi karar harcından peşin alınan 1.050,49TL (bu davada 742,93TL + icrada 307,56TL)nin mahsubu ile bakiye 3.13150TLnin davalı-karşı davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
b)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 7.084,29TL nispi ücreti vekaletin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
c)-Davacı-karşı davalı tarafından yapılan 700,00TL bilirkişi ücreti ve 113,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 813,00TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına (0,99) göre hesaplanan 804,87TLsının davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, bakiye kısmın davacı-karşı davalı üzerinde bırakılmasına,
Ayrıca bu dava nedeniyle davacı-karşı davalı tarafından peşin harç olarak yatırılan 742,93TLnin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
d)-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5)-Karşı davada;
a-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90TL karar harcının peşin alınan 413,73TL den mahsubu ile fazla alınan 377,83TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı-karşı davacıya iadesine,
b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.907,23TL nispi ücreti vekaletin davalı-karşı davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacı-karşı davalıya verilmesine,
6)-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı
Katip …
Hakim …