Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/439 E. 2020/47 K. 20.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/439
KARAR NO : 2020/47

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 22/04/2011
KARAR TARİHİ : 20/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhinde İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas numaralı dosyası ile başlatılan kambiyo takibinin dayanağı olan 10 adet çekteki müvekkili adına yapılmış görünen cironun sahte olduğu, müvekkilin icra tehdidi altında bırakılarak borcu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kaldığı iddiasıyla; ihtirazi kayıt ile ödenmiş olan 40.000 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan istirdatına, davalının kötüniyetli olması nedeniyle davalı aleyhinde %40 oranından az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı aleyhinde, müvekkil şirket ile imzalanmış olan bayilik sözleşmesinden doğan alacağını tahsil etmek amacıyla icra takibi başlatıldığını,müvekkil şirketin iyniyetli olduğunu, görülmekte olan davada husumetin müvekkil şirkete yöneltilemeyeceğini savunmuş, davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacının borçlusu, keşidecisi ve muhatabı olmadığını iddia ettiği çekler nedeniyle icra ve haciz baskısı altında davalıya ödenmek zorunda kalınan 40.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda verilen 26/06/2013 tarihli karar ile, iddia, savunma, toplanan deliller,alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, dava konusu çekler üzerindeki ciranta imzalarının davacının eli ürünü olmadığının anlaşıldığı, davacının icra dosyasına yapmış olduğu bütün itirazlarına rağmen takibe devam edildiği ve davacının icra tehdidi altında dava konusu 40.000 TL’yi ödemek zorunda kaldığı gerekçesiyle davalının kötüniyetli olduğu kanaatine varılmış, davanın kabulü ile davacının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile dosyaya yapmış olduğu 40.000 TL’nin ödeme tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, davalı aleyhinde asıl alacağın %40’ı oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2014/20036 esas, 2015/9435 karar sayılı, 25/06/2015 tarihli ilamı ile, davacının imza inkarı üzerine her ne kadar Adli Tıp Kurumu aracılığıyla bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmış ise de imza incelemesinde mukayese imza olarak alınan imza örneklerinin fotokopi belge olduğu, Yerleşik içtihatlara göre fotokopi belge üzerinde imza incelemesi yapılmasının mümkün olmadığı, bu durumda dava konusu çeklerin keşide tarihinden önceki ihtilafsız döneme ait davacıya ait imza örnekleri getirilerek bu örneklerin asılları üzerinde yeniden bilirkişi raporu alınarak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmek gerekirken eksik inceleme ile düzenlenen bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılamada taraf vekilleri bozma ilamına uyulmasını talep etmiş, mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Davacının 2006 yılındaki imza asıllarının bulunduğu kurumlardan imza örneklerini içerir belge asılları, taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinde …’a vekaleten …’ın bayilik sözleşmesini imzaladığı görülmekle söz konusu …Noterliğinin 24/08/2004 tarih ve … yevmiye sayılı vekaletname aslı ile dosya içerisinde bulunan vekaletnamelerin asılları getirtilmiştir.
Dosya İstanbul ATK. Fizik İhtisas Dairesi’ne gönderilerek sadece belge asılları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle davaya konu İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe konu edilen çek asılları altındaki … adına atfen atılı imzaların davacı eli ürünü olup olmadığı hususunun tespiti istenmiş, düzenlenen 20/12/2018 tarih ve 2018/56941 sayılı rapor ile, inceleme konusu çek arka yüzlerinde …’a atfen atılı ciranta imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukeyese imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün 22/05/2019 tarih ve … esas sayılı yazısı ile, dosyalarına 28/07/2006 tarihinde 10.000 TL, 16/08/2006 tarihinde 10.000 TL, 19/09/2006 tarihinde 10.000 TL ve 20/10/2006 tarihinde 10.000 TL Orhangazi İcra Müdürlüğü tarafından gönderildiği, alacaklı vekilinin dosyadaki beyanından yatırılan paraların borçlu … tarafından Orhangazi İcra Müdürlüğündeki talimat dosyasına yatırıldığının beyan edildiği bildirilmiştir.
Dava dosyası, ibraz edilen deliller, aldırılan Adli Tıp Kurumu raporu, Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dava konusu çeklerin keşide tarihinden önceki ihtilafsız döneme ait davacıya ait imza örnekleri getirtilerek bu örneklerin asılları üzerinde İstanbul ATK. Fizik ihtisas Dairesi tarafından inceleme yaptırılmış, düzenlenen raporda söz konusu çeklerdeki davacı adına atfen atılı imzaların davacının eli ürün olmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle davacının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında 10 adet çek karşılığı ödediği 40.000 TL’ye ilişkin borçlu olmadığının tespitine, ödenen 40.000 TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Her ne kadar davalı tarafça davacı tarafından dava dışı… ve …’ye verilen vekaletnamelerde çek imzalama yetkisinin de verildiğinden bahisle bu şahısları isticvabı talep edilmiş ise de, davacı tarafça muvafakat edilmemiş olması ve Yargıtay bozma ilamı kapsamında sonuca etkili olmayacağı anlaşılmakla talebin reddine karar verilmiş, ayrıca söz konusu çeklerin dava dışı … tarafından düzenlenen ve davacı adına atfen sahte imzalarla işbu davanın davalısına ciro edilmiş olduğu, icra takip dosyasında davacının ısrarla söz konusu çeklerdeki ismine atfen atılan imzaların … tarafından sahte olarak atılmış olduğuna dair itirazları ve haciz tutanağındaki beyanlarıyla ödeme belgesindeki ısrarlı taleplerine rağmen takibe devam edilip alacağın tahsili cihetine gidilmiş olması nedeniyle davalının söz konusu icra takibinde iyi niyetli olmadığı, kötü niyetle hareket ettiği anlaşıldığından 2004 sayılı İİK’nun 72/4. Maddesindeki koşulların işbu davada davacı yararına gerçekleşmiş bulunduğu sonuç ve kanaatine ulaşılarak asıl alacağın %40’ı oranında davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında 10 Adet çek karşılığı ödediği 40.000,00 TL’ye ilişkin olarak borçlu olmadığının tespitine, ödenen 40.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren davanın konusuna ve tarafların sıfatına göre ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalının 2004 sayılı İİK’nun 72/4. Maddesi uyarınca asıl alacağın % 40’ı oranında hesaplanan 16.000,00 TL kötü niyeti tazminatına mahkum edilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 2.732,40 TL nispi karar harcından peşin alınan 594,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.138,40 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 6.000,00 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Bozma öncesi davacı tarafından yapılan 699,40 TL yargılama gideri, bozma sonrası yapılan 210,80 TL olmak üzere toplam 910,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde YARGITAY temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır