Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/434 E. 2018/815 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/434
KARAR NO : 2018/815
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2016
KARAR TARİHİ : 21/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Ticaret – … … ve ortakları tarafından …A.Ş.’ye keşide edilen …Bankası…şubesine ait … no’lu 30/07/2012 keşide tarihli 23.000,00-TL bedelli çekin müvekkil şirketin bayisi olan sabit … Şti’den ticari ilişki sebebiyle fatura ve tahsilat makbuzuyla müvekkili firma tarafından teslim alındığını, söz konusu çekin şirketin aracından çalındığı ve çalınan çekin …Tekstil tarafından davalı … firmasına geçtiğini, davalının çeki … İcra Müd. … E. Sayılı dosyasıyla takibe koyarak cirantalardan … A.Ş.’den tahsil ettiğini, davalının yasal hamili olmadan tahsil ettiği çek bedelinin geri alınmasıyla ilgili 25/12/2012 tarihinde İstanbul … ATM’nin … E. Sayılı dosyasıyla açtıkları davanın lehine sonuçlanıp kesinleştiğini, İstanbul Anadolu … İcra Müd. … E. Sayılı dosyasıyla takibe konulduğunu ve davalının 17/02/2016’da borcunu ödediğini, İstanbul … ATM’de açılan davada talep etmedikleri faizi tahsili için başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini beyanla vaki itirazın iptaline ilişkin huzurdaki davayı ikame etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibine yapmış oldukları itirazları aynen tekrar ederek dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, ana alacakla birlikte ek hakların da sona erdiğini, ek hakların anlam bakımından bir ana hakkın varlığına ihtiyaç duyan ve ona bağlı olarak doğabilen haklar olmakla buna faizin de dahil olduğunu,faiz alacağının hüküm altına alınabilmesi için işlemiş faiz talep hakkının saklı tutulduğunun beyan edildiği yada eylem ve işlemlerinden bu durumun anlaşılmakta olduğunun kanıtlanması gerektiğini, hangi tarihler arasında işlemiş faiz alacağı olduğunun belirtilmediğini, icra takibinde talep edilen faiz türüne ve oranına itiraz ettiklerini, yargılama esnasında müddeabihin arttırılması hesapladığı faiz tutarına ilişkin fazlaya dair hakların saklı tutulmasının mümkün olmadığını, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; İstanbul … İcra Müd…. E. Sayılı dosyası, Istanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ve ekleri celp olunmuştur.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, hesap bilirkişisi …’e tevdii edilen dosyada tanzim olunan 10/01/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; B.K. 131 md. Gereğince “asıl borç ifa ya da diğer bir sebeple sona erdiği takdirde rehin kefalet faiz ve ceza koşulu gibi buna bağlı hak ve bonoların da sona erdiğini, işlemiş faizin ve ceza koşulunun ifasını isteme hakkının sözleşmeyle veya ifa anına kadar yapılacak bir bildirimle saklı tutulmuş ise ya da durum ve koşullardan saklı tutulduğu anlaşılmaktaysa bu faizler ve ceza koşulunun işlenebileceğini, dosyada mübrez belgelerden davacı alacağının İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasıyla 23.000,00-TL çek bedeli olarak kabul edildiğini, davacının İstanbul Anadolu … İcra Müd…. E. Sayılı dosyasıyla davalı aleyhine başlatmış olduğu takip neticesinde davalı tarafından toplam 32.086,27-TL borcun 16/02/2016 saat 13:26’da ödendiğini, davacının 8.600,00-TL alacak için başlatmış olduğu takibin 16/02/2016 tarihinde saat 13:08’de yani davacı davalının anaparayı ödediği tarihte ancak anaparanın ödenmesinden önce İstanbul … İcra Müd. … E. Sayılı dosyasıyla takip başlattığını, dolayısıyla davacının faiz talebinin anaparaya ilişkin olduğunu, öte yandan tarafların tacir olması nedeniyle TK m. 8 vd. Hükümleri uyarınca davacının anaparaya takibin açıldığı 16/02/2016 tarihinden itibaren ticari faiz talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; faiz alacağına ilişkin ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Takibe konu edilen alacak İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasının davacı leyhine sonuçlanmasıyla iş bu dava talep olunmayan işlemiş faiz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Anılan dava dosyasında fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğunun ifade edildiği de görülmektedir.
Söz konusu faiz alacağına yönelik icra takibi; davalının yukarıda zikredilen dava dosyası kapsamında ilgili icra dosyasına yapmış olduğu ödemeden önce başlatılmıştır. Talebin süresi dahilinde ileri sürüldüğü anlaşıldığından davalının zamanaşımına yönelik öne sürdüğü def’i yerinde görülmemiştir. Öte yandan tarafların tacir olduğu ve faizin bağlı bulunduğu asıl alacağın ticari iş nevinde olduğu dikkate alınarak uygulanması gereken faiz türünün avans faizi olduğu takdir edilmiş, mahkeme ilamına konu asıl alacak bedelinin 23.000,00 TL olduğu nazara alınarak davanın açıldığı tarih olan 25/12/2012 tarihi ile İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası nezdinde başlatılan icra takip olan 16/02/2016 tarihleri arasındaki işleyen faizin yılın 365 gün olduğu kabul edilerek (emsal için bknz. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/1852-5670 E.K sayılı ilamı) talep olunan bedelin hesaplanan miktardan az olduğu görülmekle davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiş, alacak likit, belirlenebilir nitelikte olduğundan da ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği takdir olunarak neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KABULÜ ile;
Davalının İstanbul … İcra Müd…. E. Sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlar dahilinde kaldığı yerden devamına,
(2)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan 1.720,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 580,63 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 145,16 TL harçtan mahsubu ile bakiye 435,47 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
(4)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerindenAAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 2.180 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Davacı tarafından yapılan; 145,16 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 29,20 TL başvuru harcı, 400,00 TL bilirkişi ücreti, 63,10 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 641,76 TL yargılama masrafınının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(6)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
Hakim …
¸

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”