Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/428 E. 2018/1168 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/428
KARAR NO : 2018/1168
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/04/2016
KARAR TARİHİ: 01/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …ve…numaralı tesisatlarla davalıdan elektrik aldığını, 2012 haziran ayından itibaren müvekkilinin kullandığı elektrik faturalarının ve ödenme tarihlerinin sorulmasını, elektrik enerjisinin üretiminden kullanıcılara ulaştırılıncaya kadar oluşan elektrik eksikliğinin kayıp bedeli olarak enerji nakil hatlarından çeşitli sebeplerle sayaçtan geçirilmeksizin herhangi bir bedel ödemeden kullanılan elektrik bedelinin ise kaçak bedeli olarak yansıtıldığını, ancak faturalarda yeralan kayıp kaçak bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli, dağıtım sistemi kullanım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli, TRT payı, Enerji Fon bedeli, belediye tüketim vergisi ile KDV bedellerin faturalarda müvekkili şirketten haksız yere tahsil edildiğini, yasa kapsamında bu bedellerin müvekkili şirkete iadesi gerektiğini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davalı tarafından tahsil edilen şimdilik 200’er-TL perakende satış hizmet bedelinin, sayaç okuma bedelinin, iletim sistemi kullanım dağıtım bedelinin, TRT payı içerisinde tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin ve diğer kayıp kaçak bedillerinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilerek müvekkile iadesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından EPDK mevzuatına uygun olarak belirlenen tarifelere göre faturalarda kesintilerin yapıldığını, bu nedenle müvekkilinin dava konusu alacak nedeniyle bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının süresinde faturaya itiraz etmediğini bu nedenle talebin zamanaşımına uğradığını, 6719 sayılı EPDK ile yasal mevzuat kapsamında davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketçe hiç bir kazanç elde edilmeyen kayıp kaçak bedeli konusunda davacıyla dağıtıcı arasında aracı konum dikkate alındığında haksız sözleşmesel bir kazanç sağlamayan müvekkile pasif husumet yönetilemeyeceğinden husumet yönünden davanın reddini, ödenen faturalarda bedeli tespit edildiği halde davacı tarafça kısmi yada belirsiz alacak davası olarak ikame edilen davada eksik harcın tamamlatılması aksi takdirde davanın usulden reddini, iş bu dava üzerinde etkiye sahip olacak 6719 sayılı yasanın 26. Md. İle 6446 sayılı EPK’ya eklenen geçici 20. Maddenin Anayasa’ya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesine müracaat edildiğinden Anayasa Mahkemesince verilecek olan kararın bekletici mesele yapılmasını, izah olunan ve re’sen nazara alınacak hususlar dahilinde haksız ve usule aykırı davanın reddini, mahkeme gideri ve vekalet ücretinin tahmilini talep etmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; EPDK Tarifeler Dairesi Başkanlığı’nın 20/05/2016 tarihli müzekkere cevabı, …A.Ş.’nin 09/05/2016 tarihli müzekkere cevabı celp olunmuştur.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, elektrik mühendisi …’ya tevdii edilen dosyada tanzim olunan 16/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; kayıp kaçak bedelinin 4628 sayılı EPK ve bu kanunla ilgili diğer mevzuatlarda alınma gerekçesini açıklayan tam bir yasal karşılığı olmadığını, dava konusu tesisata ilişkin dosyaya ibraz edilen faturalara göre … A.Ş.’nin … no’lu tesisat için 8.276,25-TL… no’lu tesisat için 18.506,76-TL olmak üzere toplam 26.783,01-TL şeklinde hesaplandığını, dava konusunun 6719 sayılı kanunun düzenlenmesi doğrultusunda değerlendirildiğinde davalı taraflarca düzenlenen faturalar için EPDK’nın onayladığı tarifelere ve düzenleyici işlemlere göre 678563 no’lu tesisat için 8.439,93-TL 678561 no’lu tesisat için 19.069,33-TL olmak üzere toplam 27.509,26-TL şeklinde hesaplandığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Davanın; davacının davalı şirkete abone olduğu dönemde elektrik faturalarına yansıtılan kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletim bedeli, dağıtım sistemi kullanım bedeli ve sair bedeller adı altında haksız alındığı iddiası ve bunların tahsiline yönelik Alacak davası olduğu tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, taraflar arasında imzalanan elektrik enerjisi satış sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça taraflar arasında akdedilen elektrik enerjisi satış sözleşmesi uyarınca davalı şirketten sağlanan elektrik bedellerine ve faturalarına davalı tarafından yansıtılan kayıp kaçak bedelinin yersiz olarak yansıtıldığı belirtilerek söz konusu fazla tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin iadesi amacı ile dava açılmış ise de 6719 sayılı yasanın 21 ve 26. Maddeleri ile değişik 6446 sayılı yasanın 17 ve geçici 20. Maddelerinde yapılan düzenlemeye göre, 17. Maddeye 10. Fıkra olarak eklenen fıkra uyarınca, “kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisinin bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olacağının” belirtildiği ve geçici 20. maddede ise “kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi dava ve başvurular hakkında 17. Madde hükümlerinin uygulanacağının” ifade edildiği görülmüştür.
Mevcut kanun kapsamında yapılan yasal değişiklik sebebiyle davacı tarafça açılan davada mahkeme yetkisinin ancak faturaların EPDK kararlarına aykırı olup olmadığının incelenmesi noktasında olabileceği, kesinti miktarının önceki yasal mevzuata uygulanmasının tespiti yönünden yapılan bilirkişi incelemesinde fazla oranda tahakkuk yapılmadığının tespit edildiği, bu itibarla yapılan yasal düzenleme sebebiyle davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından her ki davalının husumet ehliyeti bulunduğu takdir edilmekle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş yine yasal düzenlemeden önceki uygulamada Yargıtay içtihatları da dikkate alındığında aboneler tarafından kaçak elektrik bedellerinin rücuen tahsili için açılan davalarda kabul kararları verildiği, bu bağlamda davacının başlangıçta dava açmakta haklı olduğu ancak yasal düzenleme sebebiyle bu hakkını alamadığı dikkate alınarak davacı leyhine vekalet ücreti takdirine ayrıca yapılan yargılama giderlerinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine yönelik neticeden aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Yasal mevzuatta meydana gelen değişiklik kapsamında dava konusuz kaldığından esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
(2)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
(3)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden dava değeri dikkate alınarak AAÜT uyarınca takdir edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(4)Davacı tarafından yapılan; 29,20 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı, 4,30 TL vekalet harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 157,60 TL posta, müzekkere masrafından oluşan toplam 920,30 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “