Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/423 E. 2018/301 K. 07.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/423 Esas
KARAR NO : 2018/301
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 18/04/2016
KARAR TARİHİ : 07/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacının davalı şirketin 800.000TL olan sermayenin % 29’una tekabül eden 232.000TLlik kısmının sahibi olduğunu, şirketin 18/08/2006 tarihinde … Şti’nin 10.000,00TL olan sermayesinin 9.500,00TLlik kısmına tekabül eden hissesini satın aldığını, davacının 25/04/2013 tarihli ortaklar kurulu toplantısında haksız ve hukuka aykırı biçimde müdürlük görevinden azledilinceye kadar ortaklardan … ile birlikte müştereken şirketin müdürü görevini yürüttüğünü, şirket tescilli adresinde bulunan tanınmış… isimli barı işlettiklerini ve …’nın da … ile aynı sokakta bulunan Yan isimli barı işlettiğini, davacının …’deki %29 nispetindeki hissesi sebebiyle …nın da dolaylı ortak olduğunu, …’ün gelirinin …ve …’dan gelen gelir olduğunu, iştirak durumundaki …’ya ortak olunması ve temsil yetkisine sahip tek müdürünün … olmasından sonra davacının diğer müdür … arasında yönetim ve idare konularında ihtilaf yaşandığını, şirketin nakit sıkışıklığı içine girdiğini, bu nakit sıkışıklığının her zaman olduğu gibi şirkete nakit para konulması veya geri ödenmesinde zorluk çekilecek kredi kullanılması yoluyla çözülmesi, sonrasında bu paranın da gereksiz ve geri dönüşü olmayacak restorasyon bedeli gibi işlere harcanması konusunda yeniden ihtilaf çıkınca, diğer müdürün haksız biçimde genel kurulu toplayarak davacıyı müdürlük görevinden azlettiğini, şirketle işlem yapan diğer iki küçük ortağın olumlu oyu ve oy çokluğu ile tek başına kendisini müdür seçtirdiğini, bu genel kurulda hisselerin ve şirket defterindeki kayıtların da gerçek durumu yansıtmadığının ortaya çıktığını, davacının İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından karar aleyhine iptal davası açtığını, davanın red edildiğini, toplantıda ilk gündem maddesi dışındaki tüm taleplere (2,3,4 ve 5) davacının muhalefet şerhine ve olumsuz oyuna karşın, toplantıya katılan diğer üç ortağın olumlu oyuyla kanuna, ana sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı kararlar alındığını, davacının bu kararların iptali istemiyle İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından dava açtığını ve davanın halen derdest olduğunu, yine şirketin diğer müdürünün tek başın aldığı karar ile bu sefer 18/02/2016 tarihinde ortakların toplantıya davet edildiğini, toplantıda gündem maddelerinin görüşüldüğünü, ilk gündem maddesi dışındaki tüm maddelere (2, 3 ve 4) davacının muhalefet şerhine ve olumsuz oyuna karşın, toplantıya katılan diğer üç ortağın olumlu oyuyla, kanuna, ana sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı kararlar alındığını beyanla, öncelikle 18/02/2016 tarihli ortaklar kurulu kararlarının uygulanmaması, tescil edilmemiş ise yargılama sonuna kadar tescil edilmemesi, bu talebin kabul edilmezse işbu kararla seçilen yeni müdürün yargılama sonuçlanıncaya kadar şirketin ana çalışanların maaş ödemesi, SGK ve vergi ödemeleri gibi zorunlu işlemlerini yapabilmesi, bunun dışında başka bir işlem yapmaması yönünde tedbir kararı verilmesini, dosyanın 07/12/2015 tarihli ortaklar kurulu toplantısı kararlarının iptalinin talep edildiği İstanbul …ATMnin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, davanın kabulü ile 18/02/2016 tarihli ortaklar kurulu toplantısında alınan 2,3 ve 4 nolu kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davacının iptalini istediği 18/02/2016 tarihli genel kurul kararının Ticaret Sicil tarafından tescil edilmediğinden yok hükmünde olduğunu, bu nedenle açılan davanın konusuz kaldığından reddi gerektiğini, ayrıca genel kurulun usulüne uygun olarak yapıldığını, davacının itiraz ettiği noktalardan tek müdür ile çağrı yapılmasının da usule uygun olduğunu, kaldı ki genel kurulun TTK 409/1 mad hükmünce hukuki zorunluluk doğduğu için yapıldığını, bu noktada davacının kötü niyeti ile genel kurul toplanmasının önüne geçmesi ve zaten çıkmak yada tasfiye etmek istediği şirketi daha da zor durumda bırakarak ortaklara daha da zarar vererek çıkma bedelini yükseltmeye çalışmasının kötü niyeti açıkça gösterdiğini, genel kurul çağrısının şirketin içinde bulunduğu zor durumdan kurtulabilmesi için yapıldığını ve davacının da yararına hareket edildiğini, davacının sermaye arttırımına katılmasının mümkün iken, tercihini katılmama yönünde kullanmasının genel kurul kararının iptalini gerektirecek bir husus olmadığını, genel kurulun iradesini şirketin içinde bulunduğu yönetim boşluğunu aşmak için yeni müdür seçmek yönünde kullandığını, davacının 2015 başından beri şirkete uğramadığını ve hiçbir sorunla ilgilenmeyerek başka rakip şirketlerle çalıştığını, davacı hariç tüm diğer ortakların, davacı yanın ortaklıktan çıkması yönünde görüş bildirdiğini ve davacı yanın şirket çalışma huzurunu bozduğunu belirttiklerini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizin … tarihli ara kararı ile, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında açılan davanın 07/12/2015 tarihli ortaklar genel kurulunda alınan kararların iptaline yönelik olduğu, mahkememizce açılan davanın ise 18/02/2016 tarihli ortaklar kurulunda alınan genel kurul kararlarının iptaline yönelik olduğu, her iki dava dosyasında iptal edilen genel kurul kararlarının farklı genel kurullara ait olduğu anlaşıldığından birleştirme talebinin reddine karar verilmiştir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, şirket ana sözleşmesi, ticaret sicil gazetesi sayfaları, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından verilen tedbir kararı, ihtarname suretleri, 19/09/2014 tarihli ortaklar toplantı tutanağı, genel kurul toplantıya çağrı belgeleri, imza sirküleri, 07/12/2015 günlü toplantıya ilişkin muhalefet şerhleri, … faaliyet belgesi, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas sayılı dosyası, İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, Yargıtay ilamı, firma sicil belgeleri, istifaya ilişkin ihtarname, ticaret sicil memurluğuna verilen dilekçe, resen tescil işleminin ihtarnamesi, ticaret sicil kayıtları celp olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tazmini için bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişiler SMMM … ve Bağımsız Denetçi Ekonomist SMMM Prof Dr… tarafından tanzim olunan 04/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirketin 18/02/2016 tarihli ortaklar genel kurul toplantısının yapılması ile ilgili olarak, şirket müdürü … tarafından imzalanmış çağrının yapıldığı sadece gündemin yazılı olduğu 22/01/2016 tarih ve 2016/01 nolu kararın, …Noteri tarafından 22/01/2016 tarih … yevmiye nolu olarak tasdik edildiğinin tespit edildiğini, kararın ticaret sicil gazetesinde yayınlandığı, davalı şirketin 18/02/2016 tarihli ortaklar genel kurul toplantısına ait, katılan ortaklar tarafından imzalanan Hazır Bulunanlar Listesi incelendiğinde, şirketin 800.000TL sermayesinin 32.000adet hisse karşılığı olduğunu, şirketin 5 adet ortağının olduğunu ve genel kurul toplantısında 4 ortağın 28.480 adet hisseyi temsilen katıldığını, 3.520hisse sahibi ortağın ise katılmadığını, genel kurul toplantısına katılan ortaklara ait 28.480adet hissenin, toplam 32.000adet hissenin %89,00’na isabet ettiğini, davacının 232.000TL sermaye payı karşılığı 9.280 adet hisse sahibi olup, toplam 32.000 adet hisse karşılığı 800.000,00TL sermayenin %29’na isabet ettiğini, bu durumda genel kurul toplantısına katılan diğer üç ortağın birlikte sermayelerinin toplamının 19.200 adet hisse karşılığı 480.000,00TL olduğunu, bu tutarın 800.000TL sermayenin %60’na isabet ettiğini, alınan kararlarda esas sözleşmeye ve yasalara aykırılık bulunup bulunmadığı hususunda ise, 18/02/2016 tarihli ortaklar genel kurul toplantısına ait ticaret sicil gazetesinin 28/01/2016 tarihli 8999 sayılı nüshasının İstanbul Ticaret Odası Bilgi Bankası Tescil ve Gazete Bilgilerine ait listesinde görülmediğini, 18/02/2016 tarihli ortaklar genel kurul toplantı tutanağının tescil edilmediğinin, İstanbul Ticaret Odası Bilgi Bankası Tescil ve Gazete Bilgilerine ait listeden anlaşıldığını, şirket müdürü … tarafından imzalanmış çağrının yapıldığı sadece gündemin yazılı olduğu gündemde esas sözleşme değişikliği olduğundan değişen maddenin eski ve yeni şekillerini gösteren ana sözleşme tadil tasarısının olmadığını, ticaret sicil gazetesinin, mektupta muhatap maddesi içinde yazılı 5 maddeden ibaret kişilere noter aracılığıyla gönderildiğine dair bir belgenin dosyada mevcut olmadığını, noterlik imza ve kaşesinin olduğu 19/02/2016 tarihli mektupta muhataplar başlığı altındaki isimler ile şirket ünvanının aynısının, bunların adresleri ve mektubun hangi tarihte kime teslim edildiğinin yazılı belgenin mevcut olduğunu, 18/02/2016 tarihli ortaklar genel kurul toplantısına ait gündemde açılış ve toplantı başlığının oluşturulmaması, müdür veya müdürlük kurulu tarafından hazırlanan yıllık faaliyet raporunun okunması ve müzakeresi, finansal tabloların okunması, müzakeresi ve tasdiki, müdürlerin ibrası, karın kullanım şeklinin, dağıtılacak kar ve kazanç payları oranlarının belirlenmesi, müdürlerin ücretlerinin belirlenmesi, müdürler kurulu üyelerine TTK 395 ve 396.maddelerinde sayılı hususlarda gerekli yetki ve izinlerin verilmesi hakkında karar alınması hususlarında karar alınmadığının görüldüğünü, genel kurula katılan 28.480 adet hissenin içinde müdür …’in hissesinin 12.160 adet olup, davacının hissesinin 9.280 adet olduğunu, … ile birlikte hareket eden ortakların hisseleri de dahil toplam hisseleri 19.200 adet olduğundan, bu tutardan …’in 12.160 adet hissesinin ayrıldığında, müdür …’in ibrası için oy kullananların hisse adedinin 7.040 hisse olduğunu, bu durumda %24,71 oranında hisse ile müdürün ibra edilmemiş olacağını belirtmişlerdir. Bilirkişi raporu usulune uygun taraflara tebliğ edilmiş olup, bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlar dosyaya ibraz edilmiştir.
07/03/2018 tarihli oturumda 6100 sayılı HMK’nun 186. Maddesi uyarınca sözlü yargılamaya geçilmiş, sözlü yargılamaya ilişkin diyecekleri ve son diyecekleri hazır bulunan taraf vekillerinden sorulmuş; davacı vekili, önceki beyanlarını aynen tekrarla davanın kabulüne, davalı vekili ise davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
6102 sayılı TTKnun 445.maddesinde: “(1) 446. maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” ve TTKnun 446.maddesinde iptal davası açabilecek kişiler ile ilgili olarak “a) Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, b) Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, c) Yönetim kurulu, d) Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri iptal davası açabilir.” denilmektedir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın; 18/02/2016 tarihli ortaklar genel kurulunda alınan 2, 3, ve 4nolu kararların iptaline yönelik genel kurul karar iptali davası olduğu, TTKnun 617.mad uyarınca genel kurulun müdürler tarafından toplantıya çağrılacağı ve toplantıya çağrı, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem, öneriler, çağrısız genel kurul . . .konularında anonim şirketlere ilişkin hükümlerin kıyas yolu ile uygulanacağının düzenlendiği, buna göre TTKnun 410.maddesi uyarınca genel kurulun süresi dolmuş olsa bile yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabileceği, ayrıca tasfiye memurlarının da görevleri ile ilgili konular için genel kurulu toplantıya çağırabilecekleri düzenlenmiş olup, ayrıca yine aynı maddenin 2.fıkrasında ise yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında mahkemenin izni ile tek bir pay sahibinin genel kurulu toplantıya çağırabileceği düzenlenmiştir. Yine TTKnun 416.mad göre de, bütün pay sahiplerinin veya temsilcilerinin hazır olması ve itiraz edilmemesi şartı ile çağrıya ilişkin usule uyulmaksızın genel kurulun toplanabileceği ve bu toplantı nisabının var olduğu sürece karar alabileceği düzenlenmiştir. Somut olaya bakıldığında, davaya konu edilen 18/02/2016 tarihli ortaklar genel kurul toplantısına çağrının şirket müdürü … tarafından tek başına yapıldığı, oysa davalı şirketin İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından verilen tedbir kararı uyarınca davacı … ve …’in birlikte müdür oldukları, yetkililerinin … ile …’in müştereken yetkili olduğu, dolayısıyla TTK 617 ve TTK 410.mad uyarınca şirket müdürlerinin müştereken şirket genel kurulunu toplantıya çağırmaları gerektiği, şirket müdürlerinin toplantıya çağrı için uzlaşamaması halinde TTK 617 / 2.fıkra yollaması ile TTK 411 ve 412.mad göre şirket ortağı yada diğer şirket müdürünün bu maddelerde belirtilen prosedürlere uyarak davalı şirkete genel kurula çağırabilecekleri, oysa bu çağrı usulune uyulmaksızın genel kurulu sadece müdür … tarafından genel kurula çağrıldığı, bu itibarla çağrının usulsüz olduğu, ayrıca şirket ortaklarının tamamının toplantıya katılmamış oluşu ve toplantıya davacı tarafça itiraz edilmiş olması da dikkate alındığında, TTK 416.mad belirtilen çağrısız genel kurulun şartlarının da oluşmadığı, dolayısıyla çağrı usulune uygun olmadan toplanan genel kurulun yoklukla malul olduğu ve mutlak butlanla batıl olduğu anlaşıldığından, davanın kabulü ile davalı şirketin 18/02/2016 tarihinde yapılan genel kurulda; 2 nolu madde ile alınan sermaye artırımına ilişkin kararın, 3 nolu madde ile …’in şirket müdürü olarak atanmasına ilişkin kararın, 4 nolu madde ile alınan şirket faaliyetlerinin dondurulmasına ilşikin kararlarının mutlak butlanla batıl olduğunun tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı davalı…Şirketinin 18/02/2016 tarihinde yapılan genel kurulda;
2 nolu madde ile alınan sermaye artırımına ilişkin kararın,
3 nolu madde ile …’in şirket müdürü olarak atanmasına ilişkin kararın,
4 nolu madde ile alınan şirket faaliyetlerinin dondurulmasına ilşikin kararlarının mutlak butlanla batıl olduğunun TESPİTİNE,
2)-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90TL nispi karar harcından peşin alınan 29,20TLnin mahsubu ile bakiye 6,70TLnin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.180,00TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4)-Davacı tarafından yapılan 29,20TL peşin harç, 1.400,00TL bilirkişi ücreti ve 88,00TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.517,20TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5)-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …