Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/343 E. 2018/412 K. 27.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2016/343
KARAR NO : 2018/412
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2016
KARAR TARİHİ : 27/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde davacı şirket tarafından davalıya mal teslimi yapıldığını ve sunmuş olduğu hizmet karşılığında fatura tahakkuk edildiğini, ancak davalının söz konusu fatura bedelini tam olarak ödemediğini, davalı şirketin davacıya olan fatura borcu karşılığında hiç ödeme yapmadığından alacağın tahsili amacıyla İstanbul…İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalını itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın asıl alacak ve bu alacağı bağlı ferileri ile birlikte iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, süresi içinde davaya cevap verilmemiş, duruşmalara katılan olmamıştır.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 05/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirketin 2010-2011-2012 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK.222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı şirketin takip tarihi itibarı ile her ne kadar asıl alacak 1.240,11 TL olmak üzere takip başlatmış olsa da davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirketten 657,23 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin takip tarihinden önce temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, icra takibine konu davacı tarafından davalı şirkete düzenlenen 19/12/2011 tarihli … numaralı 182,50 TL ve 19/12/2011 tarihli … numaralı 500 TL tutarındaki 2 adet faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, irsaliyeli fatura olarak düzenlendiği, ancak mal/hizmet teslimine ilişkin faturalarda imza mevcut olmadığı, davacı ile davalı arasında mevcut bir sözleşmenin bulunmadığı, yazılı bir cari hesap sözleşmesinin mevcut olmadığı, davaya konu faturaların davalı şirkete tebliğ edildiğine dair dosya kapsamında somut bilgi ve belgelerin bulunmadığı anlaşıldığından alacağın sadece davacı tarafından düzenlenen faturalara dayandırıldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ olunmuş, davalı vekili 15/01/2018 tarihli bilirkişi raporuna beyan dilekçesinde; davalının davacı şirketten herhangi bir mal veya hizmet almadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; taraflar arasındaki ticari faaliyet kapsamında ödenmeyen fatura bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.(İİK.’nın 67. Maddesi)
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 mad.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibin de haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare: 02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının cari hesaptan kaynaklı bakiye alacağının tahsili amacıyla İstanbul …İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalının süresinde itirazı üzerine takibin durduğu davacının süresinde iş bu davayı açarak itirazın iptalini talep ettiği, bilirkişi raporu gözönüne alındığında davacının usulüne uygun olarak tutulan ve delil vasfına haiz ticari defter kayıtlarına göre davalının davacıya 657,23 TL borçlu olduğu, davalının kendisine yapılan ihtarata rağmen ticari defterlerini sunmadığı, her ne kadar davacı takipte faiz talep etmiş ise de takip öncesi temerrüt şartlarının oluşmadığı davacının ancak takip tarihinden itibaren faiz talep edebileceği anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulü ile takibin 657,23 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren takip talebinde belirtilen faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte devamına, davacı lehine tespit olunan asıl alacak miktarının likit olduğu ve davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu, inkar tazminatının yasal şartların oluştuğundan asıl alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile İstanbul …İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın KISMEN İPTALİ ile takibin 657,23 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren takip talebinde belirtilen faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-İcra İflas Kanunun 67/2 maddesi uyarınca asıl alacak miktarı olan 657,23 TL nin %20 si oranında davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 15,70 TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 660,70 TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 279,87 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davacı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT 13/2 maddesine göre tespit olunan 657,23 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT 13/2 maddesine göre tespit olunan 894,27 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kabul ve reddedilen miktarlar yönünden kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸