Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/334 E. 2018/1093 K. 15.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/334 Esas
KARAR NO : 2018/1093
DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
DAVA TARİHİ: 28/03/2016
KARAR TARİHİ: 15/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı kooperatifin işletme ortağı olup yapı kooperatifinin ortağı olmadığını, 16/10/2010 tarihli şartlı ortaklık belgesi ile A2-4 Nolu villanın sahibi olduğunu, davacının bu villayı …den satın aldığını, anılan şahsın ve davacının kooperatife hiç bir borcu bulunmadığını, … ile yapılan sözleşme gereği ve karar defterine işlenilen şekli ile yönetim kurulunun yetkisi ile A2-4 nolu villanın inşaatı ile ve diğer harcamalar ile ilgili herhangi bir talepte bulunulmayacağı, şerefiye dahil hiç bir şekilde para talep edilmeyeceğinin imza altına alındığını, villayı kaba inşaat halinde satın alan müvekkilinin kendi cebinden harcama yapmak suretiyle oturulucak hale getirdiğini, kooperatifin hiç bir katkısı olmadığını, tapu kaydının halen davalı kooperatif adına olduğunu, kat irtifakı tesis edildiğini, taraflar arasında görülen Sarıyer …Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas karar sayılı davada yargılama sırasında taraflar arasında anlaşma sağlandığını, davalının şartlı sözleşme hükümlerini kabul ettiğini, davacının sadece işletme giderlerini ödemesi konusunda tarafların mutabık kaldıklarını ve dava dosyasının takip edilmediğini davalı … kooperatifinin ana sözleşmesine göre davalının anılan villanın tapu kaydını davacıya devretmesi gerektiğini, bu konudaki şifahi başvurularının sonuçsuz kaldığını, davacı ile aynı durumda bulunan bir kısım şahıslara kat irtifakı tapularının verildiğini, Beyoğlu …Noterliği aracılığı ile keşide edilen 17/07/2014 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamenin de sonuçsuz kaldığını, davacının 9/11/2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında taleplerini dile getirdiğini, ancak genel kurulun onayına sunulmadığını davalının Kooperatifler Kanunun 23.Maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı davrandığını, davacının kooperatif üyesi olmadığını, davacı adına tescil için hiç bir engel bulunmadığını belirterek…Yolu mevkiinde kain 226 parsel … arsa paylı A2-4 nolu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin konut yapı kooperatifi olup işletme kooperatifi olmadığını dolayısıyla davacının kooperatif üyesi olmasına rağmen kendisini işletme ortağı olarak tanımlamasının hukuki dayanağı bulunmadığını, kooperatif ana sözleşmesi uyarınca üyelik borçlarını yerine getirmekle yükümlü olduğunu, kooperatif tarafından 11/06/2000 tarihinde elinde olan ve hali hazırda hiç bir üyeye tahsis olunmayan imar ve projeye göre üye sayısından fazla yapılmış olan X tipi villaların özel bir usulle satışa çıkarılması, alıcıların belli usullere uygun olarak yapılacak protokolle kooperatif üyesi olarak kaydedilmesi hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesine karar verildiğini, akabinde davaya konu villanın … tarafından satın alındığını, muhtemelen bu şahsın mirasçısı olarak kayıt edilen … tarafından tek yanlı olarak imzalanan bila tarihli sözleşmenin mevcut olduğunu, sözleşmede davalı kooperatifin imzası bulunmadığını, adı geçen şahıs tarafından kooperatif üyeliğinin davacıya devredildiğinin yönetim kuruluna beyan edildiğini, davacı adına 16/10/2010 tarihi itibariyle kooperatif ortaklık senedi düzenlendiğini, davacı ile aynı şekilde üye olanlar için düzenlenen tutanakta da yeni ve eski üye ayrımı yapılmadığını, davacının da üyelik aidatı ödemekle yükümlü olduğunu, 09/11/2014 tarihli kooperatif genel kurulu 10.maddesinde davacının talebinin görüşüldüğünü, davacı gibi kooperatif üyeliğini kazanan üyelerin de genel giderlere katılamakla yükümlü olduğu ancak bu üyelerden inşaatlar ile ilgili genel gider alınmayacağının karara bağlandığını, davacı yanın bu husustaki hatalı yorumunun dayanaksız olduğunu, davalı kooperatifin ferdileşmeye geçmediğini, hiç bir üyesine tapu devri yapmadığını, faaliyetini sürdümek amacıyla vaktiyle satmış olduğu taşınmazlar ile ilgili alıcı olan 3.şahıslara devirlerin kooperatif ile ilgilisi olmadığını, davacının aynı konumda olduğu belirttiği şahısların Dost İnşaatdan tapu almış kişiler olduğunu, eşitlik kuralına aykırı davranılmadığını, 09/11/2014 tarihli genel kurulda davacının mülkiyet devri talebinin konu teknik konu olduğundan genel kurul onayına sunulmadığını, müvekkili bakımından tapu devri koşullarının oluşmadığını, İstanbul …İdare Mahkemesi’nin … Esas (Eski … Esas) sayılı dosyasına konu edilen yıkım kararının davacının hak sahibi olduğu villayı da kapsadığını, davalı kooperatifin kaçak yapı yapmadığını, yasal düzenlemeler sonucu yıkım kararı verildiğini, yasal sürecin henüz sonuçlanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, … 226 Parsel A2 Blok, 4 nolu villa ile ilgili 16/10/2010 tarihli şartlı ortaklık belgesi ile satın almadan kaynaklı davalı kooperatif adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline ilişkin Kooperatif Üyeliğinin Tespiti davasıdır.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Fen Memuru …, İnşaat Mühendisi … ve Kooperatif Uzmanı … tayin edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 24/07/2018 havale tarihli raporda; davacı …’un 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23.maddesi hükmüne uygun olarak eşit şartlarda … Yapı Kooperatifi ortağı olmadığı, davacının davalı … ortaklığı nedeniyle sahip olduğu hak ve vecibelerinin, işletme kooperatifi (ortaklık, işletme kooperatifi ortaklığı olmamasına ramğen) ortaklığına ilişkin hak ve vecibelerinden farklı olmadığı, davacıya ait A2-4 villanın tamamlanarak içinde ikamet ettiği, davacının kooperatif ortağı olarak, genel gider payı ödemek dışında kooperatife herhangi bir ödeme sorumluluğu, diğer ortaklar gibi şerefiye işlemlerine katılamayacağı, kooperatif mülkiyetindeki değerlerin nakde çevrilip paylaşımında hak iddia edemeyeceği, davalı …’nin ana sözleşmesinde belirtilen amaca davacı açısından ulaşılmış olduğu, ancak bu durumun hukuki değerlendirilmesi ile İstanbul …İdare Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında konu edilen durumun davacıyı etkileyip etkilemeyeceği, adı geçen davanın sonuçlarının beklenip ona göre değerlendirme yapılmasının gerekip gerekmeyeceğinin mahkemenin takdirinde olduğu, söz konusu taşınmazın 18/11/2014 dava tarihi itibariyle rayiç değerinin 1.300.000,00 TL olacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
Dava, davalı kooperatiften satın alınan davaya konu taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline ilişkindir.
Davalı kooperatifin yapılan yargılama sonucunda halen faal olduğu, ferdileşmeye geçilmediği, kooperatife ait diğer taşınmazlarında davalı kooperatif adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Her ne kadar davacı taraf davalı kooperatifin kendisi ile aynı konumda olan bazı şahıslara tapularını devrettiğini ileri sürmüş ise de celp edilen tapu kayıtlarının incelenmesinde söz konusu devirlerin kooperatif ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapan müteahhitlerin hissesine düşün kısımlara ilişkin olduğu ve devirlerin müteahhit hissesine düşen kısım üzerinden ilgili müteahhitlerce yapıldığı, davalı kooperatif adına kayıtlı olan taşınmazların hali hazırda kooperatif adına kayıtlı olduğu, kooperatif tarafından ferdileşmeye geçilmesi hususunda herhangi bir genel kurul kararı alınmadığı, davaya konu …Köy, 6 pafta, 226 parsel’de kayıtlı a2-4 nolu villanın davacıya ait olduğu ve davalı kooperatif tarafından söz konusu bu taşınmazın ferdileşme sırasında şerefiye işlemlerine katılmadan ve kaba inşaat halinde kooperatif tarafından davacıya satıldığının sabit olduğu bu hususta taraflar arasında ihtilaf da bulunmadığı, ancak kooperatif tarafından henüz ferdileşme kararı alınmadığından söz konusu tapu kaydının davacı adına kaydedilmesinin mümkün olmadığı bu hususun kooperatif üyeleri arasında eşitlik ilkelerine de aykırı olduğu göz önüne alındığında davacının davasının erken açılması sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının zamansız ve erken açılması sebebiyle usulden REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL karar harcının, peşin alınan 170,80 TL’den mahsubu ile bakiye 134,90 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 2.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …