Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/291 E. 2019/396 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/291
KARAR NO : 2019/396

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 17/03/2016
KARAR TARİHİ: 16/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/08/2014 günü … yönetimindeki… plakalı aracıyla seyrederken yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada davacının yolcu olduğundan kusursuz olduğunu, kazadan sonra davacının tedavisinin Finike Devlet Hastanesi’nde yapıldığını, kaza nedeniyle sakat kalan davacının … Devlet Hastanesi’nden verilen 06/08/2015 tarihli % 9 özürlü raporunun olduğunu, kaza yapan aracın ZMMS poliçesi olmadığından davanın …’na yöneltildiğini belirterek, kalıcı iş gücü kaybı için şimdilik 100,00 TL’nin ve mutat iştigalinden geri kalan davacının şimdilik 100,00 TL maddi zararının davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
(2) Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından aynı kazaya ilişkin olarak İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. sayılı dosyasının takip edilmediğinden düşürüldüğünü, dava konusu tescilsiz aracın ZMM sigortası yaptırmak zorunda olup olmadığının araştırılması gerektiğini, aksi halde davalının sorumluluğundan bahsedilmeyeceğini, kazaya neden olan aracın motor hacminin 50 cc’den küçükse bu durumda davalının sorumlu olmayacağını, davanın aracın sürücü ve malikine ihbar edilmesi gerektiğini, kazaya neden olan aracın kaza tarihini kapsayan ZMM poliçesinin olup olmadığının kazadaki kusur oranlarının tespitinin gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının talep edilemeyeceğini, hatır taşımasının varlığı halinde hesaplanacak tazminattan indirime gidilmesi gerektiğini, davacının müterafik kusuru olması halinde bu hususun da ayrıca indirim nedeni olduğunu, kaza anında motosiklette 2 yolcunun olduğunu, kask ve dizlik takıp takmadıklarının anlaşılamadığını, ayrıca araç sürücüsünün 1,89 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle hesaplanacak tazminattan indirim yapılması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup, davacının tüm tıbbı belgeleri, kazaya karışan araçların hasar dosyası ve poliçe örnekleri, davacının sosyal ve ekonomik durumu ile Demre CBS’nin … sayılı soruşturma dosyası UYAP üzerinden celp olunmuştur.
(2)Kusur oranının tespiti bakımından İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmış, Adli Tıp Kurumu tarafından tanzim edilen 28/11/2016 tarihli raporda; Sürücü …’un % 80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu, Mağdur yolcu …’nun kendi yaralanmasında % 20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
(3)Maluliyet oranının tespiti bakımından İstanbul Adli Tıp Kurumundan alınan 23/08/2017 tarihli raporda; … kızı … doğumlu …’nun 19/08/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı sol diz hareket kısıtlılığı arızası, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak meslek grup numarası bildirilmemekle meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII (22İ….. 10)A %14 E cetveline göre % 13,1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
(4)Dosya taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti bakımından Prof. Dr. … ve Tazminat Hesaplama Uzmanı …’a tevdi edilmiş olup, tanzim olunan 09/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Sürücü …’un % 100 (Yüzdeyüz) oranında tamamen kusurlu olduğu, davacı …’nun kendi yaralanmasında müterafik kusurlu olduğu, 19/08/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında Adli Tıp Kurumu raporu dikkate alınarak %13,1 oranında beden gücü (efor) kaybına uğrayan ve iyileşme süresi (9) ay olarak belirlenen davacı …’nun maddi tazminatının motorsiklet sürücüsü …’ım %100 kusuruna göre 77.027,32 TL olarak hesaplandığı, ZMSS sigortası olmayan motorsiklet için …na başvurulmuş, kaza tarihinde Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası limiti 268.000,00 TL ve hesaplanan tazminat toplamı 77,027,32 TL olup ZMSS limiti aşılmadığından, davalı…nın 77,027,32 TL ile sorumlu olacağı, maddi tazminat hesabında davacı … ‘nun müterafik kusuru değerlendirilmesi gerektiği, tazminat tutarı 77.027,32 TL üzerinden değerlendirilmesi gerektiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(5)Dosyanın talep kapsamında ortaya çıkan kusur durumuyla yeniden maddi tazminat hesaplamasının oranlaması yönünden ek rapor alınması için aynı bilirkişilere tevdi edilmiş, tanzim edilen 28/12/2018 tarihli ek raporda özetle; Sürücü …’un % 80 oranında asli kusurlu olduğu, davacı …’nun kendi yaralanmasında müterafik kusurlu olduğu, 19/08/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında Adli Tıp Kurumu raporu dikkate alınarak %13,1 oranında beden gücü (efor) kaybına uğrayan ve iyileşme süresi (9) ay olarak belirlenen davacı …’nun maddi tazminatının motorsiklet sürücüsü …’ım %80 kusuru ve kök rapor tarihi 09/04/2018 itibariyle 61.621,86 TL olarak hesaplandığı, ZMSS sigortası olmayan motorsiklet için Güvence Hesabına başvurulmuş, kaza tarihinde Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası limiti 268.000,00 TL ve hesaplanan tazminat toplamı 61.621,86 TL olup ZMSS limiti aşılmadığından, davalı …nın 61.621,86 TL ile sorumlu olacağı, maddi tazminat hesabında davacı … ‘nun müterafik kusuru değerlendirilmesi gerektiği, tazminat tutarı 61.621,86 TL üzerinden değerlendirilmesi gerektiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.

(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle uğranılan cismani zarar nedeniyle TBK 54-(3) maddesi kapsamında açılan maddi tazminat davasıdır.
Sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucu meydana gelen kişinin yaralanması veya ölmesinden kaynaklanan bedeni zararlara dayalı maddi tazminat ile tedavi giderleri ve maddi hasarlar sigortacının poliçe limitleri dahilinde tazmin zorunda olduğu zararlar olup, sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar halinde bu zorunluluk …na aittir.
Davacı, dava dışı sürücünün yönetimindeki tescilsiz motosikletin arkasında yolcu konumunda olup, araç gündüz vakti yolda seyir halindeyken virajda sürücü hakimiyetinin kaybedilmesi sebebiyle devrilmek suretiyle dava konusu kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır. ATK raporunda davacı asilin alkollü olduğunu bildiği araca can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde binmesinden kaynaklı kendisine tali kusur atfedildiği görülmektedir. Hesaplama bu oran dikkate alınarak yapıldığından ayrıca müterafik kusur indirimi uygulanmamıştır. Olayın meydana geliş şekli de dikkate alınarak sürücüye ve davacıya atfedilen kusur oranlaması dosya kapsamı dikkate alınarak hakimliğimizce de yerinde görülmüştür.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Olayımızda mevcut deliller itibariyle; davacı arkadaşı olduğu anlaşılan sürücünün motosikletinde yolcu olarak bulunduğu ve aralarında taşıma ilişkisinden kaynaklı sürücünün maddi yönden menfaat sağladığına ilişkin bir bulguya rastlanmadığından hatır taşıması olduğu anlaşılmaktadır. Hatır taşıması ve müterafik kusur farklı kavramlardır ve somut olayda her ikisinin de söz konusu olduğu kanaatine varılmıştır. (emsal için bknz. Yargıtay 17. H.D. 2016/6910 Esas 2019/1636 Karar sayılı ilamı ve Yargıtay 17. H.D. 2016/9551 E. 2017/1562 K. Sayılı ilamı )
Yine her ne kadar davalı tarafça aksi savunulmuş ise de Yargıtay 17. H.D. 2015/15598 E. 2018/7298 K. ve 2016/3440 E.2018/12067 K. sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere geçici dönem iş göremezlik tazminatının da sorumluluğa dahil olduğunu kabul etmek gerekmektedir.
Davacının uğramış olduğu maluliyet oranı dikkate alınarak hazırlanan aktüer bilirkişi raporu dosya içeriğiyle uyumlu ve hükme esas alınabilir niteliktedir. Bununla birlikte yukarıda izahına çalışıldığı üzere davacı ile motosiklet sürücünün arkadaş oldukları ve gezmek amaçlı seyahat halindeyken kazanın meydana geldiği dikkate alınarak ıslah edilen netice miktar üzerinden hakimliğimizce re’sen % 20 oranında indirim yapılarak netice tazminat miktarı olan 49.297,48-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
49.297,48-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 3.367,51 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL + 210,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 239,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.128,31 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
(3)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 5.772,72 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(4)Davacı tarafından yapılan; 29,20 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 210,00 TL ıslah harcı, 29,20 TL başvuru harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 236,00 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.508,70 TL yargılama masrafından davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, (takdiri hatır taşıması indirimi yapıldığından yargılama gideri tahsilinde oranlama yapılmamıştır)
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
(5) Takdiri indirime gidilmekle davalı leyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”