Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/275 E. 2019/34 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/275
KARAR NO : 2019/34
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 15/03/2016
KARAR TARİHİ: 17/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …’ın davalı şirketin üretimini yaptığı tekstil ürünlerinin fason dikimini yaptığını ve davalı şirketle cari hesap üzerinden çalıştığını, davalı şirketin davacıdan takibe konu edilen cari hesabındaki fason dikim işçiliği hizmetini almasına rağmen bir kısım cari hesap borcunu ödemediğini, davacının söz konusu hizmeti karşı tarafa verdiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline vaki huzurdaki davayı ikame etmiştir.
(2)Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı tarafından davacı … Tekstil …’a fason dikim yaptırılmak üzere 4987 adet mal sipariş edildiğini, davalı firmanın kalite kontrol elemanı tarafından davacı firma içinde 04/12/2014’de yapılan ara kontrolde malda hatalar olduğu gözlemlenerek kalite kontrol takip formu doldurup yapılması gerekenler ve istenilenler belirtilerek ve fasoncuya imzalatılarak bilgi verildiğini, mallar teslim alındıktan sonra yapılan kontrol sırasında malların ayıplı olduğunun tespit edilerek, davacıya bildirildiğini, ayrıca ihtarname çekilerek 13.133,35 TL’nin tazmininin talep edildiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası celp olunmuştur.
(2) Uyuşmazlığın tespiti bakımından Mali Müşavir …’a tevdi edilen dosyaya tanzim olunan 04/06/2018 tarihli raporda; davacı tarafın, davalı taraftan incelenen defter kayıt ve belgelere göre 16/04/2015 takip tarihi itibarı ile 9.134,72 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın ayıp iddiasının incelenmesinin uzmanlık alanının dışında bulunduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptaline ilişkindir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir.
Taraflar arasında ticari ilişki olduğu, bu bağlamda davacının davalı firmaya anlaşma gereği fason dikim işi yaptığı ve uyuşmazlık konusu cari hesap alacağının bundan kaynaklandığı sabittir. Hizmetin teslim alınmaması yönünde davalı tarafça öne sürülen bir iddia yoktur. Davalı tarafça belirtilen husus dikimi yapılan tekstil ürünlerinin ayıplı olduğuna ilişkindir.
Her ne kadar davalı tarafça ayıba dair tanık dinlenmesi talebinde bulunulmuş ise de TTK 18. maddesi nezdinde tacirler arasındaki sözleşmenin feshi, sözleşmeden dönme, karşı tarafı temerrüde düşürmeye dair işlemlerin yapılış şekli açıkça belirtildiğinden ve karşı tarafça tanık dinlenmesine muvafakat edilmediğinden ayrıca HMK 240. fıkrası da dikkate alınarak kabul edilmemiştir.
Bilirkişi incelemesi ile her iki tarafın somut olayda fatura kayıtlarının birbirleriyle uyumlu olduğu rapor edilmiştir. Öte yandan ayıp iddiasında öncelikle 6102 Sayılı TTK 23. maddesi irdelenmelidir. Madde uyarınca ayıp ihbarının tacirler açısından belli sürelere bağlı tutulduğu açıkça ifade edilmektedir. Dosyada mübrez bulunan kalite kontrol evrakı şeklinde düzenlenen evrakın davalı tarafça malların teslim alınırken değil mallar alınmadan önce yapılan bilgilendirme kapsamında düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davalı taraf 27/02/2015 tarihinde davacı tarafça düzenlenen ve kendi defterlerinde işlenmiş olan faturaya ilişkin iade faturası kesmiş ve sonrasında davacıya ihtarname keşide etmiş ise de tekstil ürünlerinin 2014 Aralık ayı içerisinde teslim edildiği, bu durumun ticari defterler kapsamında sabit olmakla TTK 23. maddesinde yer alan süre içerisinde geçerli bir ayıp ihbarının yapılmadığı, bu nedenle davalının icra dosyasına vaki itirazının iptaliyle takibin devamına karar verilmesi gerektiği takdir edilerek davanın kabulüne hükmedilmiştir.
Fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KABULÜ ile;
Davalının İstanbul … İcra Müd. … E. Sayılı dosyasına vaki itirazının iptaliyle takibin kaldığı yerden aynen devamına,
(2)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.827,47-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 624,17 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 110,36 TL + 45,69 TL icra veznesine yatan olmak üzere toplam 156,05 TL harçtan mahsubu ile bakiye 468,12 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
(4)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Davacı tarafından yapılan; 29,20 TL başvuru harcı, 110,36 TL peşin harç, 4,30-TL vekalet pulu, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 115,50 TL müzekkere, posta, tebligat masraflarından oluşan toplam 859,36TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”