Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/25 E. 2019/1021 K. 16.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/25
KARAR NO : 2019/1021

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/01/2016
KARAR TARİHİ : 16/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’in 04/09/2015 tarihinde davalı … yönetimindeki, davalı … adına kayıtlı ve davalı … şirketine sigortalı…plaka sayılı aracın çarpması sonucu meydana gelen kaza sonucunda yaralandığını, kaza nedeniyle araç sürücüsü … hakkında şikayette bulunulmuş olup İstanbul C.Başsavcılığının … sayılı soruşturma neticesinde İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesi’nin…esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, öncelikle araç kaydına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, davacıların uğradığı manevi zararların giderimi için küçük … için 100.000 TL baba … için 50.000 TL, anne … için 50.000 TL olmak üzere toplam 200.000 TL manevi tazminatın davalılar …ile …’tan olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik iş göremezlik tazminatı, gelecekte uğrayacağı maddi kayıp, tedavi ve iyileşme masrafı, yol/ulaşım masrafı, yardımcı, refakatçi, ilaç vs.masrafı olarak 1.000 TL’nin davalılar …ve …’tan olay tarihi olan 04/09/2015 tarihinden itibaren, diğer davalı ….den ise dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte tahsiline, davacıların mali durumları elverişsiz olması nedeniyle adli yardım kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 12/01/2016 tarihli tensip ara kararı ile araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına ve davacıların adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir.

CEVAP: Davalı ….vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın davalı şirket nezdinde 01/04/2015-2016 başlangıç ve bitiş tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, poliçedeki kişi başı sakatlık ve ölüm teminatlarının ise kaza tarihi itibarı ile 290.000 TL olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı dışında olduğunu, davalı şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davalı … şirketine sigoralı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, bu nedenle davalı … şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, ATK.dan kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, poliçede sadece davacının sürekli maluliyet hallerinin teminat altına alındığını, bu nedenle davalı şirketin sorumluluğundan bahsedilmesi için davacının sürekli sakatlığının ATK….ihtisas dairesinden alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, maluliyetten dolayı zarar hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, geçici maluliyetten kaynaklı maddi tazminat talepleri ile tedavi masrafları bakımından davalı şirketin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, tedaviye ilişkin taleplerin muhatabının SGK olduğunu, SGK’dan davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması ile yapılmış ise söz konusu ödemelerin tazminat hesabı yapılması halinde bu hesaplamadan düşülmesi gerektiğini, davacının talep ettiği dolaylı zararların davalı … şirketinin poliçe kapsamındaki sorumluluğu dahilinde olmadığını, davaya konu kazada davacıların müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı araştırılarak tespit edilen kusur oranında eğer bir tazminat hesaplanırsa indirim yapılması gerektiğini, davalı … şirketinin dava önceki usulüne uygun herhangi bir müracaat bulunmadığından tümerrüde düşmediğini ve yanlızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, davacıların ticari faiz talep hakları olmadığından dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı …’un olay günü çalıştığı firmaya ait olan araç ile… Sokak içerisinde ve normal hızla seyir halindeyken sol arka lastik kısmına birşeyin girdiğini farkettiğini ve inip baktığında 2-3 yaşlarında bir kız çocuğu olduğunu gördüğünü, kazanın küçük çocuğun bilinçsizce aniden yola çıkması sonucu olduğunu, davalının kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, davalının çocuğa çarpmadığını, davalının geçişi sırasında çocuğun aniden yola fırlayarak arka lastiğe çarptığını ve bu şekilde yaralandığını, davacı tarafından ancak kaza sebebiyle yapılmak zorunda kalınan belgeli ve faturalandırılmış masrafların talep edilebileceğini, davacı mağdur çocuk için talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, kaldı ki davacı anne ve babanın da dava konusu olay nedeniyle manevi tazminat talep etmesinin de hukuken mümkün olmadığını, dava konusu olayda ağır bedensel zarar ve ölüm halinin söz konusu olmadığını, BK.56 maddesinin şartlarının gerçekleşmediğini, ayrıca ancak dava sonrası için yasal faiz talep edilebileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebinden ibarettir.
İlgili emniyet müdürlüğünden davacıların ve davalıların sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış, yine ilgili emniyet müdürlüğünden dava konusu kazaya karışan araç bilgileri, davacının tedavi gördüğü hastaneden tedavisine ilişkin bilgi ve belgeler getirtilmiştir.
Davalı … şirketinden poliçe sureti getirtilmiş, davacı tarafın daha önce başvurusu olmadığından hasar dosyası oluşturulmadığı, bu nedenle hasara ilişkin herhangi bir ödeme bulunmadığı bildirilmiştir.
Gaziosmanpaşa Sosyal Güvenlik Merkezi’nin cevabi yazısı ile davaya konu kaza nedeniyle davacılara herhangi bir ödeme ve dava kaydına rastlanmadığı bildirilmiştir.
İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesinin… esas sayılı dosyası kapsamında alınan İstanbul ATK.Trafik İhtisas Kurulunun 08/11/2017 tarih ve … sayılı raporu ile, sanık sürücü …’un olay yerinde seyri sırasında çocuğa çarpma olayında çarpma yerinin sol arka teker olması, mağdur çocuğun kaplamaya giriş şekli dikkate alındığında sanık sürücünün alabileceği bir önlem olmadığı anlaşılmakla gerçekleşen kazada kusursuz olduğu, mağdur çocuk …’in arabaların arasından yolu kontrol etmeden koşarak geçiş yapmaya çalıştığı, ilk geçiş hakkı araçların olduğu yolda bu hususa riayet etmediği anlaşılmakla dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışlarıyla gerçekleşen kazada yaş ve davranış fakttörleri olay üzerinde asli derecede müessir olduğu belirtilmiştir.
Dosya ATK.Trafik ihtisas Dairesine gönderilerek kusur oranının tespiti istenmiş, düzenlenen 14/02/2018 tarih ve… sayılı rapor ile, davalı sürücü …’un yönetimindeki vasıta ile nizami kurallar dahilinde seyrini sürdükmekte iken seyir yönüne göre sol taraftan görüşüne kapalı yerden seyir yoluna giriş yapan yayaya aracın sol yan kesimi ile çarparak meydana getirdiği kazada, etken hatalı tutum ve davranışı bulunmadığından kusursuz olduğu, davacılar yakını yaya …’in taşıt trafiğine iki yönlü açık olan yola sürücünün görüşüne kapalı yerden park halindeki araçların arasından ve önünden geçmekte olan vasıtaya rağmen kontrolsüzce giriş yaptığı ve bu tavrı ile güvenliğini tehlikeye düşürerek meydana getirdiği kazada sergilemiş olduğu bu davranış faktörlerinin sonuç üzerinde asli derecede etken olduğu, olaya müdrik yaşta olmayan davacılar yakını yaya …’in %100 oranında etken olduğu belirtilmiştir.
Yapılan yargılama davacı tarafın iddiaları, davalıların beyanları, toplanan deliller, alınan ATK.raporları ile birlikte tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, her ne kadar davacı tarafından davalılar aleyhine, davalıların sürücüsü, işleteni ve sigortacısı olan aracın küçük …’e çarpması sonucu yaralandığından bahisle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunulmuş ise de gerek mahkememizce yaptırılan ve İstanbul ATK.Trafik İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen kusur raporu gerekse ceza dosyası kapsamında alınan kusur raporu ile meydana gelen kazada davalıların her hangi bir kusurunun bulunmadığı, davacı yayanın, küçük …’in arabaların arasından koşarak geçiş yapmaya çalıştığı, bu şekilde kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü gibi motorlu taşıtların da ilk geçiş hakkını ihlal ettiği, meydana gelen kazada %100 kusurlu olduğu tespit edilmekle maddi tazminat talebinin reddine ve davaya konu edilen kazada kusurun tamamının davacı tarafta olduğu, davalı sürücünün kusuru olmadığı anlaşılmakla davacı tarafın manevi tazminat talebinin de yerinde olmadığı anaşıldığından manevi tazminat talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça adli yardım talebinde bulunulmakla dava açılırken harç yatırılmadığı anlaşıldığından Harçlar tarifesi gereğince alınması gerekli (davanın açıldığı tarih itibarı ile) 29,20 TL başvuru harcı ile 44,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 73,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Maddi Tazminat yönünden davalılar yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan miktar üzerinden AAÜT’sine göre tespit olunun 1.000 TL’nin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
4-Manevi Tazminat yönünden davalılar … ve … yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT 10/3 maddesine göre tespit olunun 2.725,00 TL’nin davacıdan alınarak işbu davalılara ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar … ve … tarafından sarf edilen ve dosyaya yansıyan 98,10 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak işbu davalılara ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,

Dair, davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalılar vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır