Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/247 E. 2019/710 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/947
KARAR NO: 2019/663

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 15/09/2015
KARAR TARİHİ: 16/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/06/2015 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine sigortalı … plaka sayılı araç ile araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacıyla seyir halinde iken sürücünün araç direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazası tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere kazanın oluşumunda araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000 TL olmak üzere belirlenemeyen maluliyet tazminatının toplanacak delillere göre uzman bilirkişiye hesaplattırılarak harcı tamamlandıktan sonra ve temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın 10/09/2014-10/09/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Zorunlu Mali Mesuliyet Trafik Sigorta Poliçesiyle Sultan Kaya adına maluliyet halinde kaza tarihi itibarı ile şahıs başına 290.000,00 TL.sine kadar azami sorumluluk hadleri ile davalı şirkete sigorta ettirildiğini, davalı sigorta şirketinin kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu, sebebsiz zenginleşmeye mahal vermemek amacıyla ATK.dan maluliyet oranı konusunda heyet raporu alınmasını, daha sonra kusur oranlarının belirlenmesini, sonrasında da maddi tazminat miktarının tespiti gerektiğini, davacı tarafından dava tarihinden önce davalı sigota şirketine herhangi bir başvuru yapılmadığını, dolayısı ile davalının davacıya karşı temerrüde düşmediğini, davalı şirketin dava konusu talepten sorumlu olduğu kanaatine varılması halinde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini, bu nedenlerle davanın reddine, aksi halde belirttikleri şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı maluliyetten doğan zararın tazminine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Davalı sigorta şirketinden poliçe sureti gönderilmiş, Kocasinan SGK.dan davacıya geçirdiği trafik kazası nedeniyle 10/06/2015-09/08/2015 tarihleri arası geçici iş göremezlik raporu düzenlendiği ve 1.541,92 TL ödeme yapıldığı bildirilmiştir.
Dosya Makine Mühendisi bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 02/08/2016 tarihli raporda … plakalı aracın sürücüsü …’ün asli ve tamamen %100 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ün ve diğer yolcuların kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Davacının davaya konu kaza nedeniyle maluliyetinin tespiti amacıyla dosya İstanbul ATK…İhtisas Kuruluna gönderilmiş, düzenlenen 17/09/2018 tarih ve … karar sayılı raporda davacının %4,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Dosya kusur, hasar, değer kaybı uzmanı makine mühendisi, aktüer ve hesap uzmanı bilirkişilerden oluşan heyete tevdi olunmuş, düzenlenen 22/01/2019 tarihli raporda; davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü dava dışı …’ün %100 oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu …’ün kusursuz olduğu, davacının geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 2.967,30 TL ve sürekli iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 33.126,28 TL olmak üzere meslekte kazanma gücü/efor kaybından doğan toplam maddi zararının 36.093,58 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili 22/02/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle, davacı için talep ettikleri 3.000 TL olan tazminat taleplerini 33.093,58 TL artırarak toplamda 36.093,58 TL.nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 13/09/2019 tarihinde UYAP sistemi üzerinden gönderdiği dilekçesiyle, dava konusu ihtilafla ilgili olarak davacı ile dava konusu olay ve poliçe nedeniyle tazmini gereken maddi zararları konusunda karşılıklı olarak sulhen mutabakata vardıklarını, davalı şirket tarafından mutabık kalınan tazminat miktarının ödendiğini, davalı şirketin bu ödemeyi yapmakla poliçeden kaynaklı sorumluluğunu tamamen yerine getirdiğini, davacıdan vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekili 16/09/2019 tarihli dilekçesiyle dava konusu alacak için tarafların sulh olduklarını, davanın konusuz kaldığını, davalıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Yapılan yargılama ve tarafların sulhe ilişkin sunmuş oldukları dilekçe ve beyanları birlikte değerlendirildiğinde; 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.nun 313. maddesindeki koşullara uygun olarak tarafların sulh oldukları, aynı yasanın düzenlemesi ile sulhun, Mahkemenin hiçbir hükmüne gerek kalmaksızın davaya son veren usuli bir sözleşme olduğundan ve sulh HMK 308 ve 311.maddeleri uyarınca kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan dava konusuz kaldığından sulh sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın sulh nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL harcın peşin+ıslah ile alınan 142,70 TL.den mahsubu ile bakiye 98,30 TL.nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır