Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/237 E. 2018/698 K. 22.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2016/237
KARAR NO : 2018/698
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2016
KARAR TARİHİ : 22/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı kooperatifin eski ortaklarından olduğunu, davacının kooperatif ortaklığından ihraç edildiğini ve bu ihraç kararını kooperatif yetkililerinden haricen öğrendiğini, davacının ihraç edilmiş olması nedeniyle kooperatife ödemiş bulunduğu aidatları iade almak ve tahsil etmek amacıyla İstanbul…İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine 73.500 TL asıl alacak, 31/07/2012 tarihinden itibaren yıllık %9 işlemiş adi kanuni faiz olarak 16.996,88 TL olmak üzere toplam 90.496,88 TL takip tutarlı olarak 25/02/2015 tarihinde icra takibi başlattığını, davalı tarafça 05/03/2015 tarihinde takibe, borca ve ferilerine itiraz edildiğini, davacının ortak olduğu sürece kooperatife 73.500 TL ödeme yaptığını, davacının 26/03/2011 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul hazirun listesinde 16. sırada 57 nolu üye olarak adı bulunmakla bu tarihte ortaklığı devam etmekte iken 30/06/2012 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul hazirun listesinde adının bulunmadığını, buradan hareketle davalı kooperatif üyeleri ile yaptığı görüşmede kendisinin 2011 yılı içinde ihraç edildiğini öğrendiğini, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 17.maddesinde kooperatif ortaklığından çıkan veya çıkarılan ortaklara yapılacak geri ödemenin ortağın ayrıldığı yılın bilançosuna göre hesaplanacağının öngörüldüğünü, davacının 2011 yılı içinde ihraç edilmiş olup, 2011 yılı bilançosunun ise 30/06/2012 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurulda kabul edildiğinin görüldüğünü, Kooperatifler yasasının ilgili hükmüne ve Yargıtayın yerleşmiş içtihatlarına göre davacının kooperatife ödediği paraları, çıkarıldığı yıla ait bilançonun kabul edildiği 30/06/2012 tarihinin 1 ay sonunda yani 31/07/2012 tarihi itibarı ile geri isteme hakkının doğduğunu, muaccel olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafın %20.den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kooperatif yöneticiliği yaptığı süreçte … ile birlikte kooperatif adına imza yetkilisi olduğunu, …’ın hastalığı nedeniyle çekleri önceden boş olarak imzalayarak kasa sorumlusu…’e teslim ettiğini, kooperatifte ikinci imza yetkilisi olan davacının…’in kendisine teslim ettiği kooperatif çeklerini imzalayarak birini kendisi, diğerini oğlu …’a ciro ettirip, kooperatifle hiçbir hukuki ilişkisi olmayan 3.şahıslara kendi borcu için ve/veya kooperatifi dolandırmak için ciro ettiğini, davacı tarafından keşide edilen çekin İstanbul …İcra Müdürlüğünün…esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, davalı kooperatifin zarara uğratıldığını, davacının keşide ettiği çeklerle ilgili menfi tespit davası açıldığını İstanbul …ATM.nin …esas, …karar, 24/09/2012 tarihli ilamı ile kooperatifin borcu olmadığının ortaya çıktığını, kararın 11/12/2013 tarihinde kesinleştiğini, tüm bu süreçlerde kooperatifin icra dosyasına takibin durdurulması için yatırılan teminat ve benzeri sair giderlerle zarara uğradığını, davacının yaptığı eylemlerden dolayı dolandırıcılık suçundan hakkında kamu davası açılmış olup, İstanbul ..Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile yargılamanın devam ettiğini, davacının kooperatiften takip tarihine kadar böyle bir talebi olmadığını, bu nedenle kooperatifin temerrüde düşmediğini, faiz başlangıcının icra takip günü olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul …ATM.nin … esas, … karar sayılı dosyası getirtilerek incelendiğinde, …Kooperatifi, davalıların …, … ve …, davanın 04/05/2010 tarihinde açılan menfi tespit davası olduğu, 24/09/2012 tarihinde davanın kabulü ile davalı … vekili tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasıyla takibe konulan …Bankası …şubesine ait 15/04/2010 tarihli 80.000 TL bedelli çekten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine, çekin iptali isteminin ve koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verildiği, kararın davalılardan İdris İnci ve … vekilleri tarafından temyizi üzerine Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin …esas, … karar sayılı, 25/06/2013 tarihli ilamı ile hükmün onanmasına karar verildiği, kararın 11/12/2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosya mali müşavir ve kooperatif hukuku alanında uzman bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 18/09/2017 havale tarihli raporda; davalı kooperatifin incelemeye ibraz ettiği 2010-2011 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin kanuni süresinde yaptırılmış olduğu, davalı lehine delil olarak kullanılabileceği, davacının 2011 yılı sonu itibarı ile kooperatiften 62.778,47 TL alacağı olduğu, yerleşik Yargıtay kararları uyarınca kooperatiften çıkma hakkını kullanan veya çıkartılan ortağın ayrılma payı alacağı, ayrılma payının nasıl belirleneceğinin Kooperatifler Kanununun 17.maddesi ve örnek ana sözleşmenin 15. maddesinde düzenlendiği, kooperatiften ayrılan ortağın ödemiş olduğu aidatın tamamını değil ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep edebileceği, davacının ihracının kesinleştiği yıla dair bilançoda o yıl için yapılan genel giderlerin davacıya isabet eden kısmının indirilmesi suretiyle ayrılma payı hesaplanarak bilançonun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay süre geçtikten sonra bu hakkın talep edilebileceği yine Yargıtay kararları gereğince gerek davacı yerine üye alınması gerekse alınmaması halinde iade edilecek aidatlar bakımından ifa günü belli olup, kooperatifin temerrüde düşürülmesi için ayrıca ihtar gönderilmesine gerek bulunmadığı, bu kuralın bir sonucu olarak ve yine Yargıtay tarafından belirlendiği üzere kooperatifin temerrüde düşürülmesi için ayrıca ihtar gönderilmesine gerek bulunmadığı ve alacağa muacceliyet tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesi gerektiği, söz konusu alacağın somut olayda bilançonun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay süre geçtikten sonra muaccel olduğu, dolayısı ile temerrüdün bu tarihte 30/07/2012 tarihinde kesinleştiği, alacağa temerrüt tarihi olan 30/07/2012 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, temerrüt tarihinden dava tarihine kadar geçen süre olan 1898 gün için 29.380,32 TL faiz olmak üzere anapara ve faiz toplamının 92.158,79 TL hesaplandığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur. Dosya rapor sunmuş olan heyette yer alan mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek takip tarihi itibarı ile asıl alacak ve faizi yönünden ve taraf vekillerinin itirazları da dikkate alınarak ek rapor tanzim edilmesi istenmiş, düzenlenen 12/03/2018 havale tarihli ek raporda; itirazlar doğrultusunda yeniden incelenen kök raporda faiz hesaplamasında maddi hata yapıldığının fark edildiğini, bu göre yeniden yapılan hesaplama ile temerrüt başlangıç tarihi 30/07/2012 tarihinden takip tarihi olan 24/02/2015 tarihleri arasında yapılacak faiz hesaplamasına göre 62.778,47 TL anapara için 14.535,37 TL faiz hesaplandığı ve davacının talep edebileceği tutarın ana para ve faiz toplamı olan 77.313,84 TL olduğu belirtilmiştir.
Dava yatırılan üyelik aidatlarının kooperatiften ihraç sebebiyle rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın İİK.’nın 67. Maddesine dayalı iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 mad.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibin de haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve
hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare: 02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının davalı kooperif ortaklığından 2011 yılında ihraç edildiği (bu nokta taraflar arasında ihtilaf bulunmadığından bu husus araştırma konusu yapılmamıştır.), kooperatife ödemiş olduğu aidatların tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, davalının süresinde itirazı üzerine takibin durduğu davacının süresinde iş bu davayı açarak itirazın iptalini talep ettiği, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 17. ve gerekse yapı kooperatifleri tip ana sözleşmesinin 15. madde hükümleri uyarınca, kooperatiften ayrılan ortağın hakları, ortaklıktan çıktığı veya çıkarıldığı yılın bilançosu çerçevesinde iade edilmesinin gerektiği, mali hakların ödemesinin ise, bu bilançonun kesinleşmesinden, yani bilançonun genel kurulca kabulünden itibaren en erken bir ay sonunda mümkün hale geleceği, davacının üyelik süresince yapmış olduğu aidat ödemelerinin 62.778,47 TL olduğu ve ihracının kesinleştiği 2011 yılının bilanço genel kurulu 30/06/2012 tarihinde yapıldığından, davacıya iade edilecek aidat bedelleri toplamının bundan bir ay sonra muaccel olduğu anlaşılmakla temerrüt başlangıç tarihi olan 30/07/2012 tarihinden takip tarihi olan 24/02/2015 tarihleri arasındaki dönem için bilirkişi tarafından yapılan hesaplama dikkate alınarak 62.778,47 TL anapara, 14.535,37 TL faiz olmak üzere toplam 77.313,84 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş alacağın likit olduğu inkar tazminatı şartları oluştuğu anlaşılmakla asıl alacak miktarının %20 si oranında inkar tazminatına hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 62.778,47 TL asıl alacak 14.535,37 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 77.313,84 TL üzerinden asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (62.778,47 TL) %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 4.188,40 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 2.447,49 TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 2.090,95 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’sine göre tespit olunan 8.854,52 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT’sine göre tespit olunan 2.180,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸