Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/232 E. 2020/601 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/232 Esas
KARAR NO:2020/601

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:03/03/2016
KARAR TARİHİ:20/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacıların yakını …’nın 03/02/2015 tarihinde davalı …’ın maliki bulunduğu diğer davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı vasıtanın çarpması sonucu hayatını kaybettiğini, davalı sürücünün olayda %100 kusurlu olup, müteveffa …’nın da atfı kabil kusuru bulunmadığını, davalılardan … hakkında ceza davası açıldığını, davacıların müteveffanın kazançlarıyla sağlamış olduğu maddi destekten hem de ileride bakım ve gözetiminden, maddi ve manevi yardımlarda bulunularak sağlanacak olduğu destekten yoksun kaldıklarını, davalı … … maliki davalı …’ın sürücü, diğer davalı … AŞ’nin de … sigortacısı bulunduğunu beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davacı …’ için 1.000,00TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 40.000TL manevi tazminatın, davacılar …, …, …, …’nın şimdilik ayrı ayrı 100’er TL destekten yoksun kalma tazminatı ile ayrı ayrı 25.000erTL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizleriyle birlikte davalılardan, davalı … şirketi ve …ndan poliçedeki sorumluluk miktarı ile sınırlı olmak ve sadece maddi tazminatın konusu olan destekten yoksun kalma tazminatı talebiyle sorumlu olmak üzere müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili vermiş olduğu ıslah dilekçesi ile, davacı … yönünden davalarını ıslah ettiklerini, davada 113.486,35TLnin kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, … AŞ’ye TC…ı tarafından el konulmuş olup, bu şirketin tüm ödeme işlemlerini kendi bünyesinde gerçekleştirmekte olduğunu, … AŞ’nin davalı … Hesabına devrinin söz konusu olmadığını, bu nedenle davalı kurumun herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, husumet itirazlarında bulunduklarını, ayrıca … plakalı aracın olayın gerçekleştiği günü kapsayan zorunlu mali mesuliyet poliçesi bulunduğundan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalı kurumun zorunlu mali mesuliyet sigortası teminat limitleri ve … plakalı aracın kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu, ayrıca davacıların maddi zararının ancak aktüeryal inceleme sonucu tespit edilebileceğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … AŞ vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, … plakalı araca ait poliçenin davalı nezdinde 17/11/2014 ile 17/11/2015 tarihlerini kapsamak üzere akdedilen zorunlu trafik sigortasına ait olduğunu, işbu poliçenin kişi başı toplam 290.000TL ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davalı şirketin ferilerden de bu limit oranında sınırlı sorumlu olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacıların maddi zararının ancak aktüeryal inceleme sonucu tespit edilebileceğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, kazanın oluşumuna …’nün sebebiyet verdiğini, davalının bu kişiye çarptıktan sonra aracın ön camının buzlandığından önünü göremeyerek …’ya çarpmak zorunda kaldığını, bu kazanın kaynadığı ve sebebi … olduğundan ve illiyet bağı kurulmadığından davalının …’nın vefatından sorumlu tutulmasının haksız olduğunu, …’nün araçların park edilmemesi gereken yerde araç park ettiği gibi aniden kontrolsüz bir şekilde araç trafiğinin içerisine girdiğini, kazanın bu kişinin kusurundan kaynaklandığını, kaza sonrası yapılan testlerde davalının alkolü bulunmadığına ilişkin rapor hazırlandığını, dava dilekçesinde belirtilen tazminatlardan da davalının sorumlu olmadığını beyanla, haksız davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, yetki ve zaman aşımı itirazında bulunduklarını, davalının kazaya karışan … plakalı aracın ruhsat sahibi olduğunu, davalının aracını kazadan yaklaşık 5 ay önce diğer davalı …’ın işvereni …’ye sattığını ve teslim ettiğini, gerçek araç sahibinin … olduğunu, bu nedenle davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, husumet itirazının kabulüne, davalının kusurunun olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte talep edilen maddi zararın da ancak aktüeryal inceleme sonucu tespit edilebileceğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, trafik araç bilgileri, poliçe, sosyo ekonomik duruma ilişkin kayıtlar celp olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş olup, tanzim olunan 28/12/2017 tarihli raporunda; davalı sürücü …’ın %100 kusurlu, davacıların murisi yaya …’nın kusursuz olduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişi Aktüerya Uzmanı … tarafından tanzim olunan 02/11/2018 tarihli bilirkiş raporunda; 03/02/2015 tarihnide meydana gelen trafik kazasında vefat eden …’nın mirasçılarından …’nın 34, …’nın 32, …’nın 41, …’nın 36 yaşında olduklarından doğum tarihleri itibariyle hepsinin yaşının Yargıtay’ın yerleşik kararlarıyla belirtilen destek alma yaşının üstünde olduğundan, destekten yoksun kalma hesabı yapılmasına yer olmadığını, müteveffanın eşi …’nın eşi …’nın vefatından kaynaklı destekten yoksun kalma zararının 113.486,35TL olduğunu, davalı … ve … AŞnin dava tarihinde, diğer davalılar … ve …’ın kaza/haksız fiil tarihi olan 03/02/2015 tarihinde temerrüde düştüğünü, 03/02/2015 kaza tarihi itibariyle kişi başı ölüm ve sakatlık teminatının 290.000TL kaza başına teminat limitinin ise 1.450.000,00TL olduğunu, tazminat tutarının teminat limiti dahilinde kaldığını, …’ın tescilli ve …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet, davalı … AŞ tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olup, 03/02/2015 tarihinde meydana gelen kazanın 17.11.2014-17/11/2015 dönemi içinde meydana geldiğini belirtmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle desteğin eşi ve çocukları tarafından açılan destekten yoksun kalmaya dayalı maddi ve desteğin ölümü nedeniyle manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalıların beyanları, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 03/02/2015 tarihinde davalıdavalı …’ın maliki olduğu, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile …’dan … yönüne doğru seyir halinde iken yolun sağ tarafında park etmiş … plakalı kamyondan inmiş ve aracın yanında yaya olarak bekleyen …’ye ardından da refüje çıkarak otobüs durağı önüne bekleyen …’ya çarpması şeklinde meydana gelen trafik kazasında destek …’nın vefat ettiği, 17/04/2018 tarihli ATK raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, davacı eş … dışındaki mirasçıların yaşlarının kaza tarihi itibarı ile 32 ile 41 arasında olduğu, yargıtay yerleşik içtihatlarına göre destek alma yaşının üzerinde oldukları gibi bu davacılara müteveffanın destek olduğunun da ispat edilemediği, davacı …’nın ise müteveffanın eşi olması nedeniyle müteveffanın desteğinden faydalandığının ve desteğin ölümü nedeniyle bu destekten mahrum kaldığının sabit olduğu, aktüer bilirkişi tarafından talep edilebilecek tazminat tutarının 113.486,35-TL olarak hesaplandığı, haksız fiilden kaynaklanan bu zarar nedeniyle davalılar araç maliki, araç sürücüsü ve sigorta şirketinin müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, araç maliki olan davalı … aracının dava dışı …’ye devri için noterden vekaletname ile …’nin kardeşi olan …’ye devir ve satış yetkisi verildiğini belirtse de kaza tarihi itibarı ile halen araç maliki olduğundan zarardan sorumlu olduğu, kazanın 03/02/2015 tarihinde meydana geldiği davanın ise 03/03/2016 tarihinde, 2918 sayılı KTK 109. Maddesinde belirlenen 2 ve 10 yıllık süreler içinde açıldığı, davalı … şirketinin daha önce temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle sigorta şirketi hakkında temerrüt tarihinin dava tarihi olduğu, davalılardan …’na ise kaza tarihi itibarı ile kazaya karışan … plakalı aracın ZMMS sigortacısı bulunduğundan husumet yöneltilemeyeceği anlaşılmıştır.
Manevi tazminat talebi yönünden;
6098 Sayılı TBK’nun 49. maddesine göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlâka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
6098 Sayılı TBK’nun 56. maddesine göre; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
6098 Sayılı TBK’nun 61. maddesine göre; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”
Manevi tazminat, zarara uğrayanda huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekir. Takdir edilecek miktarın mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Olay sebebiyle duyulan acı ve elem kısmen de olsa giderilmelidir. Olay tarihindeki paranın alım gücü de gözetilerek hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar manevi tazminat olarak belirlenmelidir. Bu kıstaslar dikkate alınarak davacı eş yönünden 10.000-TL, müteveffanın çocukları olan diğer davacılar yönünden ise ayrı ayrı 7.000,00-TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı takdir edilmek sureti ile davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
A.1-Davacı …’ nın talebi yönünden davanın KABÜLÜ ile 113.486,35 TL maddi tazminatın davalı … yönünden dava tarihinden, diğer davalılar … ve … yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Diğer davacılar yönünden açılan davanın sübut bulmadığından REDDİNE,
3-Davalı …’ na karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 14.731,20 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Davalı … vekil ile temsil edildiğinden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davacılar …, …, …, … yönünden maddi tazminat talebi red olunduğundan; Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 400,00TL vekalet ücretinin bu davacılardan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,
B-Manevi tazminat talebi yönünden;
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’ dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ ya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Diğer davacıların her biri için ayrı ayrı 7.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile diğer davacılara ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 5.700,00TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
4-Red olunan manevi tazminat talebi yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalılar … ve …’a verilmesine,
C.Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 10.348,03TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 2.407,96TL (482,96TL dava açılırken+ 1.925,00TL ıslah ile)nin mahsubu ile bakiye 7.940,07TLnin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına,
D-Davacı tarafından yapılan 600,00TL bilirkişi ücreti ve 1.319,75TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.919,75TLnin davanın kabul ve red oranına göre (0, 60) hesaplanan 1.151,85TLsinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
Ayrıca davacılar tarafından bu dava nedeniyle yatırılan toplam 2.407,96TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
E-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
F-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair davacılar vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı