Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/225 E. 2018/1151 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/225
KARAR NO : 2018/1151
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 02/03/2016
KARAR TARİHİ: 25/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında 07/12/2010 tarihinde tanzim edilen alacağın temliki, sulh ibra ve feragat Sözleşmesinde ” muhatap … Tasfiye halindeki…A.Ş’nde … numaralı kar ve zarar katılım akdi cari hesaplar ve hesaplar ekinde bulunan 7.035,00 USD’yi bütün hakları ile birlikte …A.Ş’ye temlik ettiğini, sözleşmenin 4.3 maddesinde taraflar arasında davacının davalıya temlik ettiği alacağının ödeme şekli belirlenerek borcun 44 taksit halinde aylık 160 USD olarak her bir taksitin ödeme günündeki TCMB Döviz Alış Kuru karşılığı Türk lirası şeklinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının ilk sekiz taksiti davacının … Bankası …Şubesinde bulunan hesabına göndermek suretiyle ödendiğini, yapılan bu ödemelerle davalı ile davacı arasında yapılan sözleşmenin geçerliliğini ve davalının davacıya olan borcunun varlığını ve haklılığını kabul ettiğini, davalının sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, diğer taksit tutarlarını müteaddit taleplere rağmen bugüne kadar davacıya ödenmediğini, bu nedenle davalı hakkında Temlik sözleşmesine istinaden, 28/02/2012 ile 28/03/2013 tarihine kadar işlemiş 14 aylık taksit tutarındaki alacağın tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ilamsız ödeme emri gönderildiğini, takibin itiraz üzerine durdurulduğunu belirterek itirazın iptaline dair huzurdaki davayı ikame etmiştir.
(2)Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu alacağın hukuken henüz talep edilebilir olmadığını, taraflar arasında tanzim olunan takip dayanağı sözleşmenin tümüyle değerlendirildiğinde her ne kadar aksine sözleşme başlığında Alacağın Temliki denilse de alacaklının değişmemesi tam aksine borçlunun değişmesi nedeniyle alacağın temliki değil borcun naklinin söz konusu olduğunun sabit olduğunu, sözleşme konusu davacıya ait kar zarar katılım hesabının bulunduğu tasfiye halinde …A.Ş nin tasfiye sürecinin devam ettiğini ve tasfiye süreci devam etmekteyken davacı katılım hesabı sahibinin tasfiye sonucunu beklemeden talepte bulunmasının yasal olarak mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…E. Sayılı dosyası ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyaları celp olunmuştur.
(2)Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti bakımından dosya Mali Müşavir …’a tevdi edilmiş, tanzim edilen 13/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava dışı borçlu Tasfiye Halinde … A.Ş’nin, İTO internet sitesinden alınan kayıtlara göre tasfiye halinin devam ettiği, taraflar arasındaki sözleşme ile davacının dava dışı Tasfiye Halinde …A.Ş. kâr-zarar katılım hesabından kaynaklanan alacağını davalı taraftan isteme imkânına kavuştuğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin borcun naklimi yoksa alacağın temliki niteliğinde mi olduğunun mahkemenin takdirinde olduğu, tasfiye Halinde…A.Ş. ‘nin tasfiye sonuçlanmadan davacı tarafın alacağının muaccel hale gelip gelmediği hukuki değerlendirmesinin mahkemenin takdirinde olduğu, mahkemece alacağın muaccel hale gelmiş olduğu kabul edildiği takdirde davacı tarafın 19/03/2015 takip tarihi itibarı ile 9.142,87.TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(II) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesi nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 3. maddesinde sayılan haller nazarında dava mutlak nitelikte ticari davalardan olmadığı gibi davacının da tacir sıfatı bulunmamaktadır. Taraflar arasında imza edilen 07/12/2010 tarihli temlik sözleşmesine konu edilen alacağın borçlusu, tasfiye halindeki …A.Ş. ise keza bu davada taraf olmadığı gibi, uyuşmazlık konusu alacak da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesiyle ilgili değildir. Dolayısıyla yargılamanın Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde icra edilmesini gerektiren bir durum olmadığı gibi (emsal için bknz. Yargıtay 11. H.D 2017/1069 E. 2018/5194 K. Sayılı ilamı ve İstanbul BAM 16. H.D 2018/2997 E. 2018/2194 K. Sayılı ilamı) görev hususu dava tarihi dikkate alınarak resen takdir edileceğinden mahkememizin uyuşmazlığı çözmekte görevsiz olduğundan davanın usulden reddiyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine yönelik aşağıdaki karar tesis edilmiştir.
(III) HÜKÜM SONUCU :
(1)Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
(2)6100 sayılı HMK’nun 20-(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre dahilinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın davanın esasını çözmekle görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,
(3)Yargılama, harç ve masrafların görevli mahkemece dikkate alınmasına,
(4)Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı asil ve vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”