Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/204 E. 2019/823 K. 31.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/204
KARAR NO: 2019/823

DAVA : Menfi Tespit – Alacak
DAVA TARİHİ: 25/02/2016
KARAR TARİHİ: 31/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit – Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin borcu olmadığı halde isim benzerliği yüzünden 05/01/2016 tarihinde … Bankasındaki TR… nolu …- … isimli şahsın banka hesabına sehven 5.310- TL ödeme yaptığını, hesap sahibine müvekkilinin hiçbir borcu bulunmadığını, yapılan yanlışlığın fark edilmesi üzerine derhal banka yetkilileriyle temas kurulup durumun izah edildiğini, yanlış hesaba yatırılan paranın iadesinin istendiğini, olumlu sonuç alınamaması üzerine noter aracılığıyla ihtarname gönderilerek ödenen paranın iadesinin istendiğini, hesap sahibinin vefat ettiğini, mirasçılarının da mirası reddettiği banka çalışanları tarafından ifade edilmişse de bu beyanın doğru olup olmadığının bilinmediğini, yanlışlıkla yanlış hesaba yapılan ödemenin bankaya ve Vergi Dairesine bir hak bahşetmesinin mümkün olmadığını belirterek müvekkili şirketin borçlu olmadığı halde bloke olunan 5.310,00 TL bedelin işlemiş ve işleyecek değişir ve artan oranlardaki avans faizi, vekalet ücreti ve masrafları ile birlikte müvekkil şirkete ödenmesini, istirdadına karar verilmesini taleple huzurdaki davayı açmıştır.
(2) Davalı … Vergi Dairesi vekili cevap dilekçesinde özetle; … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün… vergi kimlik numaralı mükellefi …A.Ş.’nin ödenmemiş vergi borçlarının olduğunun, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki kanunun 79 maddesi uyarınca haciz uygulandığını, davacının kendisine tebliğ edilen haciz ihbarnamesine 7 gün içinde cevap vermediğinden, borç zimmetinde sayılarak ödeme emrine tanzim ve tebliğ edildiğini, davacının süre geçtikten sonra iddiasının dinlemeyeceğini belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine % 10 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
(3)Davalı … Bankası vekilinin cevap dilekçesi vermek için süre talebinde bulunduğu, cevaplarını sunması için 2 hafta süre verildiği ancak herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.

(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası celp olunmuş, … Bankası, … Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkerelerin cevapları Mahkememiz dosyası içine alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bilirkişi Bankacı …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 04/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı … AŞ.’nin …-……Ticaret Ünvanıyla Konsept BUZ üretimi yapan …’dan 2015 yılı sonunda buz satın aldığı, …’nın buz bedelinin tahsili için davacı şirket adına 30/12/2015 tarih …nolu 5.310,00- TL’lik fatura düzenlediği, davacının fatura bedelini, faturanın alt kısmında belirtilen … Bankası …Şubesindeki hesaba göndermesi gerekirken, yanlışlıkla ve 05/01/2016 tarihinde daha önceki yıllarda buz satın aldığı benzer unvan olarak … eklenti ünvanını kullanan … adlı kişinin yine … Bankası … Şubesindeki hesabına gönderdiği, … adlı kişinin 29/12/2014 tarihinde vefat ettiği, davacının, yanlış ödemeyi fark etmesinden sonra … Bankası nezdinde sözlü ve yazılı girişimlerde bulunarak 5,310- TL’nin geri ödenmesini talep ettiği, ancak, davalı bankanın cevap vermediği ve ödeme yapmadığı için davacının asıl borçlu olduğu … fatura bedeli 5.310- TL’yi 18/01/2016 tarihinde … Bankası… Şubesindeki hesabına havale ederek ödediği, dolayısıyla, davacının aynı fatura bedeli için hem faturayı düzenleyen gerçek alacaklıya, hem de kısmi ünvan benzerliği bulunan … adlı kişiye olmak üzere iki defa ödediği, davacının ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede …’a borcu olmadığının tespit edildiği, davacı tarafından geri ödenmesi talep edilen paranın 5.296,05 TL’lik kısmının …Bankası tarafından 02/06/2016 tarihinde kendi alacaklarına karşılık … adlı kişinin hesabından tahsil edildiği ve …’ın hesabında 28,18 TL bakiye kaldığı, bu miktar üzerinde de davalı bankanın bloke kaydı bulunduğu, davacının gönderdiği ihtar ve olayların akışı dikkâte alındığında, davalı bankanın basiretli bir tacirden beklenen özeni göstermediği kanaatine ulaştığını, takdiri Mahkemeye ait olmak üzere, 5.310-TL’nin, 51,00- TL birikmiş faizi ve 23/01/2016 temerrüt tarihinden tamamen geri ödeneceği tarihe kadar olan süre için değişen faiz oranlan da dikkate alınarak T.C. Merkez Bankasınca belirlenen avans faiz oranına göre hesaplanacak faiziyle birlikte geri ödemesi gerektiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.

(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine yöneliktir.
Borcun kaynağı sebepsiz zenginleşmeye ilişkindir ve 6098 Sayılı TBK 77. Maddesi uyarınca; haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür.
Davacının borçlu olmadığı halde bir kısım davalılar murisi ….’nin davalı bankada bulunan hesabına 05/01/2016 tarihinde 5.130 TL’yi havale ettiği sabittir. Adı geçen muris ile davacı arasında ticari ilişki bulunmadığı ve ödemenin alacaklı olmayan kişi adına sehven gerçekleştirildiği ihtilaf konusu değildir.
Yapılan mali inceleme ve dosyaya kazandırılan müzekkere cevapları kapsamında dava dışı muris…’nin hesabına gönderilen 5.130,00 TL’nin 5.296,05 TL’sinin davalı … Bankası tarafından adı geçen murisin gecikmeli ve kanuni takipte yer alan borçları için sistemde otomatik olarak tahsil edildiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle dava konusu bedel banka uhdesindedir. Başka bir deyimle sehven aktarılan para havalesinden kredi borçlarına mahsup etmek suretiyle banka menfaat sağlamıştır. Öte yandan davacının murise borçlu olmadığı sabit olmakla bankanın murisin hesabından yaptığı ve o oranda zenginleştiği tahsilat işlemi nazarında aldığını iade etmekle yükümlü olduğu açıktır. Keza muris …’nin mirası reddetmeyen mirasçısı konumundaki davalı …’nin de murisin borcuna mahsuben gerçekleştirilen işlem sebebiyle maddi menfaat temin ettiği sabit görülmekle her iki davalı açısından davanın kabulüne hükmedilmiştir. Vergi dairesi yazı cevabında 5.130 TL’nin vergi borcuna istinaden tahsilinin gerçekleştirilmediği bu bağlamda vergi dairesinin sebepsiz yere zenginleşmediği ayrıca mirası süresi dahilinde reddeden diğer davalılar yönünden de davanın reddi gerektiği kanaatiyle bununla birlikte bankanın dava öncesinde davacıya verdiği cevap ile haciz blokelerine istinaden davacının vergi dairesi müdürlüğüne karşı da iş bu talebi yöneltmesi kabul edilebilir bulunmakla Hazine leyhine yargılama giderine hükmetmeye gerek ve yer bulunmadığının takdiriyle neticeden aşağıdaki karar tesis edilmiştir.

(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın Hazine (… Vergi Dairesi) ve dahili davalılar …(…), …ve … (…) yönünden REDDİNE,
(2)Davanın davalı … Bankası ve… yönünden KABULÜ ile;
5.130,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 350,43 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 90,69 TL harçtan mahsubu ile bakiye 259,74 TL harcın davalılar… Bankası ve …’tan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
(4)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar… Bankası ve …’tan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Davacı tarafından yapılan; 29,20 TL başvuru harcı, 90,69 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 332,80 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.056,99 TL yargılama masrafınının davalılar T. İş Bankası ve …’tan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”