Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/151 E. 2020/395 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/151 Esas
KARAR NO: 2020/395

DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/02/2016
KARAR TARİHİ: 07/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı şirketin EPK’na göre kurulmuş bir tedarik şirketi olup, yurt çapında faaliyet gösterdiğini, davacı şirketin, davalı ile 01/04/2012 tarihinde elektrik tedarik sözleşmesi imzaladığını, sözleşmeye göre davacı tarafından sözleşme süresince davalı şirkete elektrik satışı yapıldığını, davacı tarafından davalı takip borçlusuna kesilen 02/09/2015 vadeli 4.956,39TL bedelli faturanın keşide edilerek gönderildiğini, ancak davalı tarafından faturanın ödenmediğini, davalı tarafından fatura borcunun ödenmemesi üzerine …İcra Müdürlüğünün 2016/860 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın likit olmasından dolayı %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, dava konusu faturanın elektrik satışından kaynaklanan piyasa maliyetleri olarak gösterildiğini, davacı elektrik şirketi EPDK’ya yöneltilmesi gereken faturayı davalıya yönelttiğini, elektrik satışı maliyetlerinin artışını davalıdan istemesinin gerekçesi olamayacağını, çünkü davalının bu elektrik satış maliyetlerine doğrudan bir etkisi olmadığını, bu nedenle faturanın haksız olarak tanzim edildiğini, taraflar arasında akdedilmiş sözleşmenin süresinin bittiğini, bu nedenle davalı şirketin sözleşmeden doğan bir sorumluluğu da olmadığını, elektrik satışından kaynaklanan piyasa maliyetlerinin vergi, resim, fon ve sair harç olarak nitelemesinin mümkün olmadığını, davacının kendi faaliyetlerinden doğan ve katlanması gereken maliyetlerini davalıya yönelttiğini, davacı yanca davaya kon edilen faturanın davalı kayıtlarında bulunmadığını, icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin tebliği ile davacının kestiği gerçek dışı fatura ve talep olunan fahiş bedelin öğrenildiğini, taraflar arasında böyle bir bedel olmadığından süresi içerisinde itiraz edildiğini beyanla, haksız davanın reddini, kötü niyetli davacının %20kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup,…İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, faturalar, petrol tüketim bilgileri, enerji birim maliyetleri, ticaret sicil kayıtları, ticari defter ve kayıtlar celp olunmuştur.
…İcra Müdürlüğünün esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … AŞ tarafından borçlu… AŞ aleyhine faturadan kaynaklanan alacağa dayanılarak 4.956,39TL alacak, 866,89TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.823,28TL alacak üzerinden takip başlatıldığı, borçlu vekilinin itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişiler Elektrik Mühendisi Doç Dr … ve Hukukçu Doç Dr … tarafından tanzim olunan 15/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu elektrik satışından kaynaklanan piyasa maliyetleri kaleminin serbest tüketiciden geçmişe dönük olarak talep edilebileceğini gösterir herhangi bir mevzuat hükmünün bulunmadığını, dava konusu maliyet kalemi/kalemlerinin taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5.maddesinde belirtilen vergi, resim ve harçlardan sayılamayacağını, dolayısıyla dava konusu fatura bedelinin davalıdan tahsil edilemeyeceğini belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyan ve itirazlar dosyaya ibraz edilmiş, itirazlar doğrultusunda tanzim olunan 31/10/2018 tarihli ek raporda,kök rapordaki görüşlerinin değişmediğini, ayrıca dava konusu fatura tutarının, davacı tarafın dilekçelerinde bahsettiği metotla hesaplanması durumunda 2.442,127TL olarak bulunacağını, dolayısıyla davacı tarafın fatura tutarının nasıl hesaplandığı ile ilgili detaylı bilgiyi dosya kapsamına eklemesi gerektiğini belirtmişlerdir.
Kök ve ek bilirkişi raporuna tarafların beyan ve itirazları dikkate alınarak, dosya yeni bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, bilirkişiler Prof Dr … ve … tarafından tanzim olunan 07/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu elektrik satışından kaynaklanan piyasa maliyetleri kaleminin serbest tüketiciden geçmişe dönük olarak talep edilebileceğini gösterir herhangi bir mevzuat hükmünün bulunmadığını, bilirkişi ek raporunda hesaplanan fatura bedelinin, davacı tarafın dilekçelerinde bahsettiği metotla hesaplanması durumunda 2.442,127TL olarak son 12 aylık dönemi için bulunduğunu, bahse konu fatura bedellinin farklı olduğunu, dolayısıyla davacı tarafın fatura tutarının nasıl hesapladığı ile ilgili detaylı bilginin dosyaya celbinin gerektiğini, dava konusu faturanın maliyet kaleminin taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5.maddesinde belirtilen vergi, resim ve harçlardan sayılamayacağını belirtmişlerdir.
Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davacı tarafından davalıya kesilen fatura bedelinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine başlatılan icra takibine itirazın iptali ve takibin devamı talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, icra takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında eletrik satışına ilişkin sözleşme imzalandığı, davalının bu sözleşme kapsamında enerji (elektrik) satın aldığı, davacı tarafından ayrıca “elektrik satışından kaynaklanan piyasa maliyetleri” addı altında 02/09/2015 tarihli 4.956,39TL bedelli fatura düzenlediği, bu faturanın ödenmemesi üzerine başlattığı takibe de davalı tarafından itiraz edildiği, davacı tarafından … tarafından kendilerinden talep edilen piyasa maliyetlerini sözleşmenin 5. Maddesi uyarınca davalıya yansıtılacağı iddia edilse de sözleşmenin 5. Maddesine göre yürürlükte olan ve ileride getirilebilecek vergi resim ve harçların aboneye yansıtılabiceği, sözleşmenin elektrik satışından kaynaklanan piyasa maliyetlerinin davalıya yansıtılabileceğine ilişkin bir hüküm içermediği, hangi kalemleri içerdiği de net olarak tespit edilemeyen “elektrik satışından kaynaklanan piyasa maliyetleri”nin davalıdan son tüketiciden tahsil edilebileceğine ilişkin bir mevzuat hükmü de bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacının takip başlatmakta kötü niyeti sabit olmadığından kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40TL karar harcının peşin olarak alınan 70,33TLden mahsubu ile fazla alınan 15,93TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince; 3.400,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı