Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/132 E. 2019/483 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/132
KARAR NO : 2019/483

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 08/02/2016
KARAR TARİHİ: 30/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının davacı ile akdetmiş olduğu 07/07/2015 tarihli LPG Otogaz İstasyonu ve Bayilik Sözleşmesi uyarınca davacının 5 yıl süre ile Otogaz Bayiliğini üstlendiğini, davalının aldığı LPG bedellerini süresinde ödemediğini, davacı şirkete cari hesap borcunun bulunduğunu, sözleşmenin 12. Maddesi giriş fıkrasında davalının eylemlerinin davacı şirkete derhal fesih hakkı verdiğini, davalının LPG Otogaz İstasyonu ve Bayilik Sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebeplerle ve tek taraflı olarak … Noterliğinin 04/01/2016 tarih ve …yevmiye nolu ihtarı ile fesh edildiğini, bayilik mukavelesinin 13.3 maddesi uyarınca sözleşmenin haksız feshine sebep olması durumunda, davalının davacı şirkete ödemesi gereken cezai şart tazminatı 100,000 USD olduğunu belirterek kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağının tahsili istemiyle huzurdaki davayı ikame etmiştir.
(2)Davalının cevap vermek üzere süre uzatım talebinde bulunduğu ancak davaya cevap vermediği ve duruşmalara da gelmediği anlaşılmıştır.

(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; bildirilen deliller celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, Susurluk Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinden talimat yoluyla Mali Müşavir… tevdii edilen dosyada tanzim olunan 04/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; mevcut dosya kapsamının ve sunulan muavin defter dökümlerinin incelenmesi ile, sözleşmenin 12.1.maddesi uyarınca davalı şirketin 13/09/2015 tarihinden sonrasında LPG alma taahhüdünü yerine getirmemiş bulunduğunun görüldüğünü, sözleşmenin 12.6 maddesi uyarınca davalı şirket tarafından davacı şirketten almış bulunduğu mal bedellerinin süresinde ödenmediği ve özellikle sözleşme süresi içerisinde alınmış bulunan LPG bedellerine ilişkin herhangi bir ödemenin yapılmadığını, sözleşmenin 13.3.maddesi uyarınca davacının mahrum kaldığı kar karşılığı tazminatı ve ayrıca 100.000 USD cezayı ve maruz kaldığı zarar, ziyan ve sözleşme sonuna kadar hesap edilmek üzere mahrum kaldığı kar karşılığı tazminatı ve ayrıca 150.000 USD cezayı talep etme hakkı bulunduğunu, sözleşmenin 13.5 maddesi uyarınca bayinin 07/07/2015 sözleşme tarihinden itibaren fesih tarihine kadar olan döneme kadar almış bulunduğu LPG bedeli toplamı 93.879,17 TL olduğu, bu alımın 3 aylık bir dönem için olup, aylrk ortalama 31.293,05 TL olduğu, mahkeme dosyası içerisine 13/09/2015 tarihi itibarıyla 1 ton LPG nin KDV dahil Tüpraş satış fiyatları sunulmuş olup, ancak davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen faturalar ve içerikleri görülemediğinden (mahkeme dosyasına veya tarafıma ibrazı olmadığından) kar mahrumiyeti hesaplaması mümkün olmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
(3)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, Mali Müşavir …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan08/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafın sözleşmenin 12.1 ve 12.6 maddelerini ihlal ettiği, davacı tarafın haklı fesih nedeniyle cezai şart ile kâr kaybı isteyebileceği, sözleşme sonuna kadar 54 aylık kâr kaybının 137.385,72 TL olduğu, sözleşmede yer alan cezai şart bedelinin 100.000 USD olduğu, 07/11/2018 tarihindeki kur üzerinden 537.520 TL’ye tekabül ettiği, cezai şart ve kâr kaybı toplamının 674.905,72 TL olduğu, bu rakamın ticari alanda davalının mahvına sebep olup olmayacağını bilmek için, davalı tarafın menkul gayrimenkul mal varlığının ve bu malvarlığının toplam değerinin, alacaklarının, borçlarının, aylık ve yıllık bazda satış ve cirosunun güncel değerlerinin bilinmesi gerektiği, dosyada bu hususlarda yeterli bilgi ve belge olmadığı için davalı tarafın ticari alanda mahvına sebep olup olmayacağı konusunda görüş bildirmemizin mümkün olmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.

(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında imza edilen bayilik sözleşmesine istinaden açılan kar mahrumiyeti ve cezai şart bedelinin tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir.
07/07/2015 tarihli imzalandığı tarih itibariyle akaryakıt – otogaz istasyonu alanında faaliyet göstermek üzere beş yıl geçerli bayilik sözleşmesinin davacı tarafça cari hesap borcundan kaynaklı alacağın ödenmediği gerekçesiyle feshedildiği ve bayilik ilişkisinin sonlandırıldığı anlaşılmaktadır. Fesih gerekçesi davalıya gönderilen … Noterliği’nin… yevmiye sayılı 04/01/2016 tarihli ihtarnamesinde açıkça ifade edilmiştir. Yapılan mali incelemeyle davalının sözleşmeye göre davacıya ödemesi gereken LPG bedelleri toplamı itibariyle 96.630,11 TL tutarında borçlu olduğu ve keşide edilen ihtarnameye rağmen iş bu bedelin ödenmediği sabit görülmekle taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 12.6 maddesince feshin haklı olduğu anlaşılmaktadır.
Bu halde fesih gerekçesi sözleşmenin 12.6 maddesince haklı görüldüğünden davacının sözleşmenin 13.3 maddesi dahilinde kararlaştırıldığı üzere kar karşılığı tazminatı ve bundan bağımsız olarak belirlenen cezai şart bedelini talep etme hakkının olduğu kabul edilmelidir. Sözleşme metni dahilinde cezai şart isteminin ifaya ekli nitelikte olduğu görülmektedir. Ayrıca davacı 3 aylık kar mahrumiyeti isteminde bulunmuş ve talep bu minvalde ele alınmıştır. Bu bağlamda piyasa uygulamasına göre kar mahrumiyeti tazminatı yönünden yeni bir sözleşme akdi için öngörülebilecek makul sürenin hesaplanması yoluna da gidilmemiştir.
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”
Bilirkişi raporunda kar mahrumiyeti hesabına yönelik olarak sözleşmenin atıf yapılan 13.5 maddesince yapılan hesaplama ile ıslah kapsamında istenen kar kaybı tazminatının ve cezai şarta ilişkin yapılan incelemeyle kur karşılığı itibariyle 537.520,00 TL miktarı üzerinden davacının bu bedelin % 20’sine tekabül eden talebinin haklı ve kabul edilebilir nitelikte olduğu anlaşılmış bu bağlamda başkaca incelemeye gerek ve yer olmadığı takdir edilerek neticeden davanın kabulü yönünde aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KABULÜ ile;
Cezai şart istemi yönünden 20.000,00-TL’lik kısım yönünden 04/01/2016, 87.504,00-TL’lik kısın yönünden ıslah tarihinden (05/12/2018) itibaren avans faizi uygulanmak üzere toplamda 107.504,00-TL ile, 1.000,00-TL’lik kâr mahrumiyeti talebinin 04/01/2016, 6.632,00-TL’lik kısmı yönünden ise ıslah tarihinden (05/12/2018) tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak üzere 7.632,00-TL’nin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 7.864,94 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 358,63 TL + 1.607,61 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.966,24 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.898,70 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
(3)Davacı tarafından yapılan; 358,63 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı, 4,30 TL vekalet harcı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 209,20 TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.801,33 TL yargılama masrafının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(4)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 11.960,88 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(5Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”