Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1273 E. 2018/1245 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1273
KARAR NO : 2018/1245
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 29/12/2016
KARAR TARİHİ: 22/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacı şirket ile aralarında akdettikleri 16/01/2009 başlangıç tarihli Belirsiz Süreli İş Sözleşmesine istinaden işten kendi isteği ile ayrıldığını, 31/12/2012 tarihine kadar satış temsilcisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin fesih tarihinden itibaren 2 yıl süre ile işçi Türkiye Cumhuriyeti içinde işveren şirket ile rekabet edebilecek konumda faaliyet alanları aynı olan herhangi bir şirkete ya da şahsa ait hiçbir işyerinde çalışmayacağını, ticari faaliyet de bulunmayacağını, işveren şirket ile rekabet etmeyeceğini kabul ettiğini, belirtilen kurallar ve taahhütlerin ihlali halinde işverenin uğrayacağı zararı tazminle ve 20.000 Euro cezai şart ödemekle yükümlü olduğunu kabul ettiğini, davalının sözleşmeye aykırı davrandığını, davacı ile ilişkisini sona erdirmeden 16/08/2012 tarihinde davacı ile aynı faaliyet alanında iştigal eden bir şirketi kurmak ve ortağı olmak suretiyle sözleşmeyi ihlal ettiğini, davalının davranışının rekabet yasağını içeren iş sözleşmesini ihlal ettiğini belirterek, davacının maddi zararının davalıdan tazmini ile rekabet yasağına uyulmaması halinde kararlaştırılan 20.000 euronun dava tarihinden itibaren devlet bankalarının euro cinsinden yıllık mevduata uyguladıkları en yüksek oranda faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
(2) Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Sözleşmenin feshinden sonra 2 yıl süre ile faaliyet alanı aynı olan bir işte çalışmasının yasaklanmasının hukuka aykırı olduğunu, davalının …Üniversitesi Tıbbi Biyoloji lisans eğitiminin yanı sıra … Üniversitesi Adli Tıp bölümünde master yaptığını, başka bir sektörde çalışmasının beklenemeyeceğini, davalının davacı yanında çalışırken davacının bilgisi dahilinde ve davacı ile bağlantısı olan şirketlere ortak olduğunu, somut olayda B.K m.444’ün uygulama şartları bulunmadığını, davacı faaliyetinin ithal ettiği laboratuvar malzemelerini ülke içinde satmak olduğunu, üretim sırrı vb. gibi önemli bilgileri edinip şirket zararına kullanmasına imkân verecek bir faaliyet olmadığını, rekabet yasağı düzenlemesini getirecek bir çalışma olmadığını, davacı asgari ücret seviyesinden prim yatırdığı işçiye hangi önemli sırlarını verdiğini açıklamasını, davalının faaliyetlerinde davacı yetkilisinin bilgisi ve yönlendirmesi ile gerçekleştirdiğini, haksız fiil ile zarar arasındaki illiyet bağının somut olarak ortaya konulması gerektiğini, davalının faaliyetlerinde davacının muvafakatinin bulunduğunu, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, İstanbul … İş Mahkemesi’nin…E. Sayılı dosyasının bir örneği uyap üzerinden celp olunmuştur.
(2)Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden dosyaya Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’nden talimat yoluyla davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmış, Mali Müşavir …tarafından düzenlenen 06/12/2017 tarihli raporda özetle; davacı şirket ile “…Şti” arasında gerçekleşen ticari işlemlere göre; 10/10/2012- 31/12/2012 tarihleri arasında toplam 164.885,52 TL tutarında 13 adet 2013 yılında toplam 435.362,93 TL tutarında 48 adet, 2014 yılında toplam 279.392,97 TL tutarında 31 adet, 2015 yılında toplam 398.321,19 TL tutarında 20 adet fatura düzenlediği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(3)Davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmış, Mali Müşavir … ve Prof. Dr. … tarafından ibraz edilen 23/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı …’in fiilinin taraflar arasındaki iş sözleşmesi ve TBK m.444 vd. hükümlerine aykırılık taşımadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından davalı aleyhine rekabet etmeme sözleşmesine aykırılık iddiası ile maddi tazminat ve cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında imza edilen sözleşmenin sona erdiği 01/10/2012 tarihi itibariyle yürürlükte olan 6098 Sayılı TBK’nın rekabet yasağıyla ilgili 444 ve 445/1. maddeleri uyarınca; fiil ehliyetine sahip olan işçinin, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilmesinin yanında; rekabet yasağının, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremeyeceği ifade edilmiştir.
Bu minvalde somut olay ele alındığında; davalının iş akdinin sonlandırılmasından itibaren iki yıl müddetle rekabet etmeme yasağı altına girdiği sözleşmede yer almakta ise de Anayasa’nın 48. maddesi uyarınca herkesin çalışma hürriyetine sahip olduğu öncelikle ifade edilmelidir. Uyuşmazlığa uygulanması gereken 6098 sayılı B.K.nun 20, 26 ve 27. ve TMK’nın 23’ncü maddeleri karşısında davalının sözleşmenin sona ermesinden sonra 2 yıl müddetle ülke sınırları içerisindeki aynı alanda faaliyet gösteren bir başka şirkette hiçbir görevde çalışamamasının bir rekabet etmeme koşulu değil kelepçeleme sözleşmesi niteliğinde olduğu takdir edilmiştir. Davalının ekonomik özgürlüğünün çalışma hak ve hürriyetinin özüne dokunmak suretiyle kısıtladığı kabul edilmekle sözleşmenin 11. maddesiyle buna dayalı cezai şart koşulunun da geçersiz olduğunun kabulü gereklidir. Keza 23/03/2013 tarihli bilirkişi raporu dahilinde yapılan tespitler nazarında da davacı şirketin davaya konu ettiği haksız rekabete temel oluşturduğunu iddia ettiği eylemleri çok öncesinde bilmekte olduğuna dair tespit de dikkate alınarak şartları oluşmayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın REDDİNE,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 1.260,36 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.224,46 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
(3)Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca hesaplanan 8.468,22 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
(5)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı kanunun 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”