Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1267 E. 2018/106 K. 30.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2016/1267 Esas
KARAR NO : 2018/106
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2016
KARAR TARİHİ : 30/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; inşaat yapımı ve inşaat malzemeleri tedarik ve satım işini yapan müvekkilinin, davalı firmanın istem ve siparişi üzerine davalı firmaya inşaat malzemesinden “zemin taş kaplama” malzemesini sattığı ve bunun karşılığında takibe konu edilen 29/08/2016 tarihli … seri nolu 76.508,25 TL bedelli fatura düzenlenerek davalıya gönderildiğini, ancak müvekkilinin üzerine düşen malzeme teslim yükümlülüğünü yerine getirmesine rağmen, davalının ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bunun üzerine davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün… esas sayılı dosyası ile faturaya dayalı ilamsız icra takibi başlattığını, davalının borca itiraz ettiğini, açıklanan nedenler ile itirazın iptali ile takibin devamını, davalı borçlunun mal kaçırma eylemine geçmesinin önüne geçmek üzere borç miktarı kadar malvarlığına ihtiyati tedbir-ihtiyati haciz konulmasını, davalının itirazının kötü niyetli olması nedeni ile %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, tüm yargılama harç ve masraflar ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin firması hakkında açılan davayı ve davaya konu borcu kabul etmediklerini, söz konusu faturanın müvekkili firmaya hangi tarihte kime teslim edildiğinin araştırılması gerektiğini, ayrıca söz konusu borcun taraflarınca ödendiğini, yapılan takibin iptalinin gerektiğini, müvekkilinin firma çalışanı … ve … tarafından ilgili firma sahibi …’a elden 15000 EURO teslim edildiğini, diğer ödemeninde malın teslimde 8000EURO olarak ödendiğini, müvekkilinin çalışanlarının bu konuda tanıklık yapacak durumda olduklarını söz konusu ödemelerin firmaya ödendiğini, açıklanan nedenlerle takibin iptali ile itirazın iptali taleplerinin ve diğer taliplerinin reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya 07/07/2017 tarihinde bilirkişiye tevdii olunmuş, düzenlenen raporda özetle; davacı şirketin 2016 yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğunu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğunu, ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunu, davalı şirketin 2016 yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak
yaptırılmış olduğunu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğunu, sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunu, davacının davalı şirketten 76.508,25 TL alacaklı olduğunu, davalı şirketin takip tarihinden dava tarihine kadar davacı şirkete herhangi bir ödeme yapmadığını, davalı şirketin takip tarihinden önce temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından davacının takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faiz oranı üzerinden faiz talep edilebileceği sonuç ve kanaatine varıldığını rapor etmiştir.
Davalı vekili beyan dilekçesi ile alacaklı şirket yetkilisine elden ödeme yapıldığını alınan makbuzun kayıp olması nedeni ile şirket defterlerine giriş yapılamadığını, oysa ki toplam 23.000EURO ödeme yapıldığını, bu nedenle alacaklı firma yetkilisinin yemin deliline başvurulmasını talep etmiştir.
30/01/2018 tarihli celsede davacı şirket yetkilisi huzura alınarak yemin ihtaratı yaptırılmış, 08/11/2016 tarihli faturaya ilişkin 76.195,62 TL lik ödemenin davalı şirket çalışanı tarafından tarafına 23.000,00 EURO olarak elden ödeme yapılmadığına dair namusu şerefi ve kutsal saydığı bütün inanç ve değerler üzerine yemin etmiş beyanı okunup imzası alınmıştır.
Dava İİK.’nın 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün 2016/34991 takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın Madde 225 vd “Yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Bir kimsenin bir hususu bilmesi onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılır. Uyuşmazlık konusu vakıanın ispatı için yeminden başka delili olduğunu beyan etmiş olan taraf dahi yemin teklif edebilir. Yemin teklif olunan kimse, yemini edaya hazır olduğunu bildirdikten sonra, diğer taraf teklifinden vazgeçerek başka bir delile dayanamaz ve yeni bir delil de gösteremez. Yemin teklif edilen kimse, duruşmada bizzat hazır bulunmadığı takdirde, kendisine yemin için bir davetiye çıkarılır. Yemin davetiyesine, yemine konu hususlar hakkında sorulacak sorular ile geçerli bir özrü olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkemeye bizzat gelmediği veya gelip de yemini iade etmediği yahut yemini eda etmekten kaçındığı takdirde, yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağı yazılır. Yemin için davet edilen kimse, tayin edilen gün ve saatte mahkemede geçerli bir özrü olmaksızın bizzat hazır bulunmaz yahut hazır bulunup da yemini iade etmez ya da yemini eda etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılır. Kendisine yemin iade olunan kimse, yemin etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıa ispat edilememiş sayılır. Yemin, tarafa teklif olunur ve tarafça eda yahut iade olunur. Taraflardan biri tüzel kişi yahut ergin olmayan veya kısıtlı bir kimse ise onlar adına yapılmış bir işleme ilişkin vakıanın ispatı için yemin, tüzel kişiyi temsile yetkili kişi veya organ yahut kanuni mümessil tarafından eda ya da iade olunabilir. Ergin olmayan veya kısıtlı kimselere bizzat dava hakkı tanınan hâllerde, ikinci fıkra hükmü uygulanmaz. ” hükümlerine amirdir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davacının alacağını tahsili amacıyla İstanbul 2. İcra Müdürlüğünün 2016/34991 E. Sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalının süresinde itirazı üzerine takibin durduğu davacının süresinde iş bu davayı açarak itirazın iptalini talep ettiği alınan bilirkişi raporu ve incelenen ticari defterlerden anlaşıldığı üzere davacının takip miktarı kadar alacaklı olduğu, takip öncesi herhangi bir temerrüt ihtarının bulunmadığı, davalının ticari ilişkiyi kabul ederek ödeme iddiasında bulunduğu, ödemeye ilişkin herhangi bir delil sunamayan davalının yemin deliline dayandığı, davacı şirket yetkilisinin yukarıda izahı yapılan usul hükümleri çerçevesinde teklif olunan yemini eda ettiği, yeminin kesin delil olduğu şu hale göre davalının ödeme iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın asıl alacak yönünden kabulü ile faize ilişkin reddi yönünde aşağıdaki şekilde kısmen kabule ilişkin karar vermek gerekmiş alacağın likit olduğu inkar tazminatının yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 76.508,25 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren takip talebinde belirtilen faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (76.508,25 TL) %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 4.281,86 TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 1.621,91 TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 1.586,91 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davalının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 82,60 TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 1,78 TL’ nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine fazlaya ilişkin kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,5-Davacı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ne göre tespit olunan 8.765,91 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT 13/2 maddesine göre tespit olunan 1.687,37 TL vekalet ücretinin davalcdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸