Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1251 E. 2018/280 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2016/1251
KARAR NO : 2018/280
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2016
KARAR TARİHİ : 06/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile akaryakıt ve servis istasyonunda davacı şirket marka ve logosu altında ticari faaliyette bulunmak üzere bayilik protokolü akdedildiğini, davacı şirketin, davalı şirketten aralarındaki ticari ilişki kapsamında fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 2.453,50 TL cari hesap alacağı bulunduğunu, davalı şirketin davacı şirkete olan borçlarına istinaden İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, borçlu şirketin 11/01/2016 tarihinde takip konusu borca ve yetkiye itiraz ettiğini, taraflar arasında akdedilen Bayilik Protokolünün 15.maddesine göre protokolden kaynaklı doğabilecek her türlü ihtilafta yetkili merciinin İstanbul Merkez Mahkeme ve İcra Müdürlükleri olduğunun taraflarca kabul ve beyan edildiğini, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, davalının takip tutarının %20.sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında … ili … İlçesi … ve Denizli ili … ilçesi, …Köyündeki akaryakıt istasyonları için bayilik protokolü yapıldığını, davaya konu olan cari hesabın …Beylerbeyinde bulunan akaryakıt istasyonu ile ilgili yapılan sözleşmeden kaynaklandığının ileri sürüldüğünü, davalı şirketin söz konusu akaryakıt istasyonunu 20/02/2014 tarihinde …A.Ş.ye satarak devrettiğini ve akaryakıt istasyonunu satın alan …A.Ş.ile davacı arasında bayilik sözleşmesi yapıldığını, yeni bayi ile sözleşme yapılmadan önce davalı şirketin bayilik sözleşmesinin feshedildiğini, bu fesih ile birlikte borçlarının da tasfiye edildiğini, davacı tarafın yeni bayi ile sözleşme düzenlenmesinden önceki dönemde her türlü alacakları için taşınmaz üzerinde ipotek de mevcut olduğundan alacaklarını tahsil etmemesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davacı şirket tarafından davalı hakkındaki icra takibinin 30/12/2015 tarihinde yapıldığını, icra takibinden önce taraflar arasında cari hesapla ilgili bir mutabakat da sağlanmadığını, davalının bayiliğinin feshedilmesi ve borçlarının tasfiyesinden sonra icra takibi yapılmış olması ve icra takibinde alacak nedeni olarak bayilik protokolü ve cari hesap ekstresi gösterilmiş ise de cari hesaba ilişkin herhangi bir ekstrenin davalıya tebliğ edilmediğini, bu konuda taraflar arasında herhangi bir mutabakat olmadığını, sözleşmenin feshinden sonra alacak talep edildiğinden bu alacağın sözleşmeye dayalı olduğu iddiasını kabul etmediklerini, bu nedenle davaya bakmakla yetkili ve görevli yerine Nazilli İcra Dairesi ve Nazilli Mahkemeleri olduğunu, iddiaların aksine davalının, davacı şirkete borçlu değil alacaklı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalının akaryakıt istasyonu dışında piyasadaki bayilere satacağı petrol ürünleri için kendisine iskonto yapılması gerekirken bu iskontoların yapılmadığını, bu nedenlerle öncelikle yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili ve görevli Nazilli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, reddi halinde ise davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi için Nazilli Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, Nazilli …Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından … talimat sayısı ile mali müşavir bilirkişiden alınan 02/08/2017 tarihli raporda; davalının 2013 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikinin yapıldığı, fakat kapanış tasdikinin bulunmadığı, yevmiye ve defteri kebir defterlerinin usulüne uygun olarak bilgisayar ortamında işlenmiş olduğu, defterler üzerinde herhangi bir silinti, kazıntı ve karalamanın bulunmadığı, 2014 yılına ait yevmiye ve defteri kebir defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde yapılmış olduğu, kapanış tasdikinin zamanında yapılmadığı, incelemeye sunulan defter ve belgelerin sahibi lehine kesin delil olma vasfına haiz olduğu, davalının ticari defterleri incelendiğinde davacıya 17.412,16 TL borçlu olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları kapsamında yeniden Nazilli Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak rapor sunan bilirkişiye dosyanın tevdii ile davalı vekili tarafından dosyaya sunulan mahsup fişi de irdelenmek sureti ile takip tarihi olan 30/12/2015 tarihi itibarı ile taraflar arasındaki bakiye borç alacak durumuna ilişkin ek rapor düzenlenmesi istenmiş, Nazilli …Asliye Hukuk Mahkemesinin … talimat sayısı ile alınan 20/11/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda; davalı tarafça dosyaya sunulan mahsup fişi içeriğinde davacı şirket, …A.Ş.ve … A.Ş. olmak üzere 3 şirkete ait ödeme bulunduğu, 31/12/2014 tarih ve … yevmiye nolu mahsup fişinde hazırlayan ve yetkililerin imzasının eksik olduğu, davacı firmaya yapıldığı iddia edilen 792,42 TL ve 17.412,16 TL ödeme için mahsup fişi değil tediye fişi düzenlenmesi gerektiği, 8.000 TL.yi aşan her türlü tahsilat ve ödemenin bankalar, özel finans kurumları veya PTT aracılığıyla yapılması zorululuğu bulunduğu, VUK.Mük.madde 257/1-2 VUK.genel tebliği sıra no.459 göre 8.000 TL ödemelerin bankadan geçme mecburiyeti bulunduğu, kasadan yapılan ödemelerde tediye fişi kullanılması ve fişte borçlu ve alacaklı firmalara ait imza bulunması gerektiği belirtilmiştir.
Dava cari hesap ilişkisine dayalı alacağın tahsili istemiyle yapılan takibe vaki itirazın İİK.’nın 67. Maddesine dayalı iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın “USUL EKONOMİSİ İLKESİ” başlıklı Madde 30- (1) Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür. hükmüne amirdir. Dosya kapsamı, davalının incelenen ticari kayıtları, dava değeri dikkate alındığında izahı yapılan yasa hükmü gereği davacı kayıtları üzerinde tekrardan inceleme yaptırılmasının usul ekonomisiyle bağdaşmayacağına kanaat getirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davacının alacağını tahsili amacıyla İstanbul… İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalının süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, davacının süresinde iş bu davayı açarak itirazın iptalini talep ettiği, davacı kayıtları öncesinde davalının ticari kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda davalının davacıya takip miktarının üzerinde borçlu olduğu, her ne kadar davacı kayıtlarının incelenmesi de gerekli ise de davacının kendi kayıtları üzerinden dava açtığı ve dava değerinin azlığı dikkate alındığında tekrardan inceleme yaptırmanın usul ekonomisine uygun düşmeyeceği gözetilerek davalının vaki itirazının iptaline, takibin aynen devamına karar vermek gerekmiş alacağın likit olduğu davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılmakla, asıl alacak miktarının %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilerek miktar yönünden kesin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin aynen DEVAMINA,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (2.453,50 TL) %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 137,96 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 1.722,63 TL’nin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸