Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1242 E. 2018/1112 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/478
KARAR NO : 2018/1111
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 02/05/2016
KARAR TARİHİ: 18/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka tarafından Denizli … Noterliğinin 11.09.2009 tarih ve … yevmiye nolu ödememe protestosunun kendilerine gönderildiğini, burada “40.000 USD meblağlı 09.09.2009 vadeli, 01.12.2005 tanzim tarihli lehdarı…A.Ş ve bedeli malen ahz olunmuştur. ” özelliklerini taşıyan bononun bulunduğunu, bono arkasında ciro silsilesinde … A.Ş ile … şirketi imzalarının yer aldığını, bononun… ltd tarafından teminat olarak davalı bankanın …şubesine verildiğini, söz konusu bononun … A.Ş ye taraflar arasındaki sözleşmenin parçası ve teminat olarak davacılar tarafından imzalanıp verilmiş ve düzenlendiğinde ödeme tarihi bulunmamakta iken ve bono sözleşmenin parçası olduğu halde sözleşmeden koparılıp ayrılarak bağımsız bir bono gibi ciro edildiğini, davacıların … A.Ş ye ve ciro ile bonoyu devir alan cirantalara hiçbir borcunun bulunmadığını, … A.Ş yetkililerinin davacıları oyalayarak senedi bulamadıkları, ellerinde olmadığı gerekçeleriyle teminat olan ve bedelsiz kalan bonoyu iade etmediklerini, teminat olarak verilen bononun bu şekilde ciro edilip protesto edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, teminat niteliğinde bulunan bonoda ihdas sebebi olarak “bedeli malen ahzolunmuştur” meşruhatı içermesine rağmen hiçbir ticari kayıt araştırması yapmadan devir alınıp basiretli bir tacir gibi hareket edilmediğini, bononun teminat niteliğinde olduğu ve karşılığında hiçbir malın alınmadığının defter ve kayıtlarda sabit olduğu, ayrıca bono arkasındaki imzaların da ciranta durumundaki… A.Ş ve … LTD yetkililerine ait olmadığını, bonodaki ciro silsilesinin kopuk durumda olduğunu, davacılar yönünden geçersiz ve hükümsüz olduğunu, icra takibine geçilmesi halinde bonodan dolayı davacılar açısından telafisi imkansız zararların doğmasına yol açılacağını belirterek söz konusu bonodan dolayı davacıların borçlu olmadığının tespitine, bononun iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; bankanın…şubesi ile borçlu davalı … Bilgisayar arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, diğer borçlular … A.Ş… ve … nin ise sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kredi borçları ödenmeyince hesabın kat edildiğini, borçlulara ihtarname gönderildiğini, borç ödenmeyince İstanbul…İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığını, dava konusu 01.12.2005 tanzim 09.09.2009 vade tarihli 40.000 USD bedelli bononun ise borçlu … firmasının kefili … A.Ş tarafından ciro edilerek … Bilgisayar’a verilip onun tarafından da kredi borcunun teminatı olarak ve tahsil edildiğinde kredi borcundan mahsup edilmek üzere ciro edilerek kendilerine verildiğini, bu nedenle müvekkilinin iyi niyetli hamil durumunda bulunduğunu, senedi keşideciden almayıp cirantadan aldığını, kendilerine karşı ciranta ile keşideci arasındaki olaylar sebep gösterilerek dava açılamayacağını, bu nedenle husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, davalı bankanın senet konusu malın teslim edilip edilmediğini bilmesinin gerekmediğini, senetteki malen kaydının onun teminat olarak verildiğini göstermeyeceğini, teminat ibaresinin… tarafından ciro edilerek kendilerine verilirken konulduğunu, bunun senedin … A.Ş ye değil bankaya teminat cirosu olarak verildiğini gösterdiğini, ciro silsilesinin kopuk olmadığını, TTK 601/2 gereği bonodan mesul olanların cirantalar arasındaki temel ilişkiye dayanan defileri iyi niyetli 3.kişilere karşı ileri süremeyeceklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; Davalı şirketlerin sicil kayıtları, dava konusu bono aslı, İstanbul … ATM nin… EK sayılı iflas kararı, Kadıköy … ATM nin … EKs sayılı iflas kararı, ilgili iflas masası yazı cevapları, talimat bilirkişi incelemesi, Grafoloji raporu celp olunmuştur.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bilirkişi grafolog …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 15/04/2013 tarihli bilirkişi raporunda özetle; borçlu …A.Ş. Müşterek borçlu ve müteselsil kefil … ve …A.Ş. Emrine düzenlenen 01/12/2005 tanzim ve 09/09/2009 ödeme tarihli 40.000-USD meblağlı senedin arka yüzündeki …Şti. adlarına atılan ciranta imzalarıyla … isimli şahsın mevcut mukayese imzalarının optik aletler yardımıyla karşılaştırmalı olarak incelendiğini ve netice olarak imzaların genel şekilleri itibariyle kısmi benzerlikler görülmüşse de imzalar içerisindeki karakteristik el hareketlerinin yapılışı imza gövde yapısı ve bitiriliş hareketleri ile grafolojik özellikler ve diğer itiyadi unsurlar yönünden farklılıklar bulunduğunun tespit edildiğini, dava konusu senedin arka yüzündeki ciranta imzalarının dosyada mevcut mukayese imzalarına kıyasla … isimli şahsın elinden çıkmadığı kanaatine varıldığı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(3)Mahkememizce verilen nihai karar temyiz incelemesine konu edilerek Yargıtay …Hukuk Dairesine gönderilmiş, Yargıtay … Hukuk Dairesi … E. – … K. Sayılı ilamı ile;
“…Takip dayanağı bononun arka yüzünde ciroda sadece “bedeli teminattır” ibaresi mevcut ise de; HGK’nın 14.03.2001 tarih ve 2001/12-233 sayılı ve yine HGK’nın 22.06.2001 tarih ve 2001/12-496 sayılı kararlarında da açıkça belirtildiği üzere dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı bir belgeyle kanıtlanmadığı sürece tek başına bononun kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi vaadini içeren niteliğini etkilemeyecektir. Olayımızda söz konusu senet borçludan teminat olarak alınmış senet olmayıp, senet lehtarının bilahare davalı bankadan dava dışı diğer cirantaya kullandırılan kredi karşılığı vermiş olduğu senettir. Kaldı ki, senet lehtarı dava dışı …A.Ş. tarafından bu senedin diğer ciranta… Şti.’ye teminat amaçlı olarak verildiği iddiası şahsi def’i niteliğindedir. Bu durumda 6762 sayılı TTK’nın 599. maddesi gereği davacı-düzenleyen bononun dava dışı alacaklı …A.Ş. tarafından dava dışı diğer ciranta … Şti.’ye iş bu senedin davalı bankaya kredi karşılığında teminat olarak verildiği ve kredi borcu ödendiği halde davalı bankanın bu ilişkiyi bile bile kötü niyetli veya ağır kusurlu olarak senedi iktisap ettiğinin kanıtlanması gerekmektedir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeden, bu yöndeki deliller toplanıp değerlendirilmeden yazılı gerekçe ile davanın kabulü doğru görülmemiştir.”
gerekçesiyle bozulmasına karar verilerek, mahkememizce bozma ilamına uyulmuş ve yeniden yapılan yargılama sonucunda bozma ilamında değinilen tespit nazarında yargılama yapılmıştır.
III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; dava konusu bononun teminat fonksiyonu içerdiği ve bedelsiz kaldığından bahisle ikame edilen menfi tespit davasıdır.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı bozma ilamı dahilinde belirtilen husus; uyuşmazlık konusu bononun teminat fonksiyonu taşıdığına yönelik olarak salt senet metninin arkasında yer alan ciro yanındaki “bedeli teminattır” ibaresinin hangi alt ilişkinin teminatı olduğu yazılı bir belgeyle kanıtlanmadığı müddetçe bononun kayıtsız şartsız borç ödeme vaadini etkilemeyeceği yönündedir. Öncelikle davacının senedi düzenleyen keşideci konumunda olduğu ifade edilmelidir. Senedin davalı … AŞ ile aralarındaki sözleşmenin teminatı olduğuna ve sözleşmeden kopartılarak bağımsız şekilde devredildiğine yönelik iddia şahsi defi niteliğindedir. Söz konusu iddianın taraflar arasında hüküm ifade edebilmesi; senet bedeli dikkate alındığında yazılı delille ispat koşuluna bağlıdır. Ayrıca bononun … firması tarafından teminat olarak davalı bankaya verildiği de ifade edilmektedir. Bu da ilgili taraflar arasındaki şahsi defi niteliğindedir. Bozma ilamında da belirtildiği üzere senedin hangi ilişkinin teminatını sağlaması amacıyla verildiğinin ayrıca yazılı delillerle ispatı gereklidir. Dosyada bu yönde sunulmuş yazılı bir delil bulunmamaktadır. Bununla birlikte son ve meşru hamil konumundaki davalı bankanın sorumluluğuna hükmedilebilmesi için davalı bankanın davacının iddiasına konu ettiği hususları bilerek onun zararına hareket etme kastıyla kötü niyetli veya ağır kusuruyla senedi devraldığının da yazılı, kesin ve somut delillerle ispatlanması gerekmektedir ki somut olayda dosyaya bu yönde sunulan herhangi bir ispat aracı bulunmamaktadır. Davacı vekilinin aşamalardaki beyanı kapsamında; senedin malen kaydı içermesi , ticari defter ve belgeler üzerinde yapılan incelemeler vs. hususlar tek başına teminat iddiasının yazılı delille ispatlandığı sonucunu doğurmamaktadır. İş bu gerekçe dahilinde ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın REDDİNE,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 801,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 765,10 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
(3)Davacılar tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı banka duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 6.876,52 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı …Bankası T.A.O.’ya verilmesine verilmesine,
(5)Davalı tarafından yapılan 110,40 TL yargılama masrafının davacılardan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
Hakim
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “