Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1175 E. 2018/1062 K. 08.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1175 Esas
KARAR NO : 2018/1062
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/12/2016
KARAR TARİHİ : 08/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Sermaye Piyasası Kanunu çerçevesinde kurulup faaliyet gösteren bir aracı kuruluş olduğunu, davacının davalı şirket nezdinde … nolu hesabının sahibi olduğunu, davacının 07/10/2016 tarihine kadar 1/100 ve 1/50 kaldıraçla forex işlemleri gerçekleştirdiğini, son işlem gününden bir gün öncesi olan 06/10/2016 tarihinde hesabındaki net varlığın 274.278,06 Amerikan Doları olduğunu, davalının 07/10/2016 tarihinde sabah saat 02:07’deki 1 dakikalık sürede GBB/USD parite fiyatının bir anda olağanüstü şekilde 1.2601’den 1.1539’a tam 1062 pip indirildiğini ve o dakikadan itibaren tekrar tedricen yükseltilmeye başlandığını ve 10 dakika içinde fiyatın yeniden yaklaşık önceki seviyesine (1.2480) getirildiğini, söz konusu hesabın pozisyonunun 06/10/2016 tarihinden itibaren tamamen birebir koruma altına alındığını ve teminat seviyesinin %43468 seviyesinde olduğunu, buna rağmen 07/10/2016 tarih saat 02:07:41’den itibaren işlemde olan 40,00 lot uzun pozisyon işlemlerinin davalı tarafından stoput (zorunlu tasfiye) pozisyonuna sokulduğunu, buna karşılık düşüş yönündeki 40,15 lot kısa pozisyonlu işlemlerin görmezden gelinerek korumalı durumun dikkate alınmadığını, sonuçta hesapta olay öncesinde bulunan net 274.278,06 Amerikan Dolarının 2 dakika içinde buharlaştığını, yine ek olarak ani fiyat düşüşü sırasında GBP/USD’de kısa yönde lehine devreye girmiş olan “sell” (satış) bekleyen emirli 3 adet işlemden doğan ilave 4,53 lot avantajlı kısa pozisyonun ek kar sağlaması gerekirken onlar da ilk anda görmezden gelinerek önce büyük lotlar zorunlu tasfiyeye tabi tutulduğunu ve sonra da hesapta yeterli bakiye kalmadığından bahisle bu 3 adet karlı işlemin de yok sayıldığını, böylede onların da zorunlu tasfiyeye tabi tutulduğunu, dolayısıyla 07/10/2016 tarihinde saat 02:07:41’de açık olan tüm paritelerde davalı tarafça uygulanmış olan kur değerleri dikkate alınarak yapılan hesaplamada davacının toplam kaybının 315.686,53 Amerikan Doları’na ulaştığını, yine mevcut pozisyonların zorunlu tasfiyeye tabi tutulduğundan ve hesapta net varlık kalmadığından bekleyen emirlerin hiçbir şekilde işleme giremediğini, bu emirlerin 25/11/2016 tarihi itibariyle kar/zarar nihai durumlarının 70.260,41 Amerikan Doları kâr olduğunu, bu meblağın davacı bakımından mahrum kalınan kâr anlımana geldiğini, dolayısıyla davalıdan toplamda 385.946,94 Amerikan Doları talep konusunun ortaya çıktığını, davacının hesabında bugün itibariyle 15 adet bekleyen emirin daha halen aktif olarak işlem görmekte oldğuunu ancak hesapta yeterli bakiye olmadığından bunların da günü geldiğinde işleme giremeyeceklerinin kesin olduğunu, davalıyla gerçekleştirilen görüşmede davacıya o gece piyasada fiyat makasının çok açıldığı, dolayısıyla bu kaybın gayet normal olduğunun bildirildiğini, bunun üzerine davalıya …Noterliği vasıtası ile 01/11/2016 tarih ve 18504 sayılı ihtarname gönderilerek kendilerinden şirketin likit sağlayıcısının kimliği, 07/10/2016 tarihi saat 02:06:00 -02:08:00 dakikaları arasındaki işlemlere ait time stamp log kayıtları, 07/10/2016 tarihi saat 02:06:00-02:08:00 dakikaları arasındaki davacıya uygulanan makas farklarının talep edildiğini, davalı tarafından gönderilen cevabi ihtarname ile likidite sağlayıcının Yeni Zelanda’da kurulu InvestAZ ve Hollanda’da kurulu ABN-AMBRO olduğunun bildirildiği, ancak diğer taleplerinin karşılanmadığını, anılan nedenlerle öncelikle hesaptaki daalının haksız fiilinin tespiti ile davanın kabulüne, uğranılan gerçek zarar rakamının tam olarak tespitine, tespit edilen zararın yabancı para cinsinden (Amerikan Doları) hesaplanmasına, mahrum kalınan kâr rakamının tam olarak tespitine, bunun yabancı para cinsinden hesaplanmasına, tespit ve hesap edilecek tazminatlar toplamından tahkikat sonucunda davacının zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik asgari 100 Amerikan Doları tazminatın davalı tarafça ödenmesine, toplam talebe konu meblağa dava tarihinden fiili ödeme gününe kadar geçecek süre için yabancı para cinsinden ABD Dolarına devlet bankalarının uyguladığı 1 yıllık en yüksek ticari faiz oranının uygulanmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı şirkette 11510 nolu kaldıraçlı alım satım işlemleri müşterisi olduğunu, davacının 07/10/2016 tarihine kadar hesabında çok sayıda işlem gerçekleştirildiğini, söz konusu hesapta yapılan işlemlerin tamamen sözleşme hükümlerine ve mevzuata uygun biçimde gerçekleştirildiğini, davacının bu işlemlerde piyasa koşullarına göre bazen kâr ettiğini bazende zarar ettiğini, davacının haksız biçimde zarara uğradığını iddia ettiği 07/10/2016 tarihli işlemlerin uluslararası piyasalardaki gelişmelere bağlı olarak oluşan fiyatlar çerçevesinde yapıldığını, davalı şirketin davacıyla arasında akdettiği sözleşme çerçevesinde kararlaştırılan stop out (zorunlu tasfiye) oranına ulaşılması nedeniyle pozisyonların tasfiye edildiğini, bu işlemler sonucu davacı tarafın iddia ettiği gibi hesaptaki paranın buharlaşmasının söz konusu olmadığını, davacının piyasa koşulları nedeniyle zarara uğramasına rağmen mevzuata ve sözleşmeye herhangi bir aykırı işlemi bulunmayan davalı şirketten haksız ve dayanaksız olarak talepte bulunduğunu, bu nedenle davanın hukuka aykırı olduğunu, davacının iddialarının zarara uğradığı işlemlerde uygulanan fiyatların usulsüzlüğü, stop out (zorunlu tasfiye) işlemlerinin usulsüzlüğü, 07/10/2016 tarihinde yapılan iki işlem grubundaki usulsüzlük iddialarına dayandırıldığından bu iddiaların dayanaksız olduğunu, davalı şirketin kaldıraçlı işlemlerde uyguladığı fiyatların likidite sağlayıcı kuruluş tarafından verildiğini ve tüm müşterilere aynı fiyatların uygulandığını, davacıyla akdedilen sözleşmede stop out yetkisi verildiğini, bu yetkinin davalı şirket tarafından mevzuata ve sözleşmeye uygun biçimde kullanıldığını, anılan nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacının, davalı şirket bünyesinde bulunan yatırım hesabında bulunan parasının kaldıraçlı forex işlemleri nedeniyle ve davalının haksız uygulamaları sebebiyle uğramış olduğu zararın tazminine yönelik tazminat davasıdır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Bankacılık ve Finans Hazine Müdürü …, Mali Müşavir …ve SPK Uzmanı Prof.Dr…. tayin edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 11/06/2018 tarihli raporda; davacının davalı şirket nezdindeki 11510 numaralı hesabında, davalı şirket tarafından 70 adet pozisyon kapama işlemi gerçekleştirildiği, söz konusu işlemler nedeniyle 1.539.817,01 USD zarar oluştuğu, tüm işlemler sonrası hesapta 73,60 USD teminat kaldığı, pozisyon kapama işlemleri sırasında uygulanan sık düşük GBPUSD seviyesinin 1.15967 olduğu, … sisteminde 1,16 seviyesinin altından işlem geçtiği ile birlikte değerlendirildiğinde davacıya uygulanan fiyatların güncel piyasa fiyatları ile uyumlu olduğu, 07/10/2016 tarihinde Asya seansının henüz başlarındayken İngiliz Sterlin’in uzun yıllar boyunca unutulmayacak büyük bir çöküş yaşadığı, yaşanan çöküşle birlikte GBPUSD paritesinin dakikalar içerisinde %9’a yakın değer kaybettiği, çöküşe neden olabilecek net bir gelişme/veri olmadığı, pozisyon kapama işlemleri sonucu hesapta gerçekleşen zararın GBPUSD paritesinde yaşanan, sebebi tespit edilemeyen anlık volatilite sonucu alış/satış spreadlerinin açılması ile hesaptaki teminat düzeyinin, açık pozisyonlar için geçerli pozisyon kapama teminat oranı olan %20’nin altına düşmesi nedeni ile en zararda olan pozisyondan başlanarak stop out işlemleri uygulanması nedeniyle gerçekleştiği kanaati oluştuğu, davacının davalı şirket nezdindeki 11510 numaralı hesabında davalı şirket tarafından gerçekleştirilen pozisyon kapama işlemlerinin mevzuat ve çerçeve sözleşme hükümlerine uygun olarak gerçekleştirildiği, bu nedenle davalı şirketin davacının 11510 numaralı hesabının 1.539.817,01 USD zarar bakiyesinde bir kusuru olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dava dosyası, ibraz edilen deliller, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu aldırılan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı şirket arasında “Sermaye Piyasası Araçlarının Alım Satımına Aracılık Çerçeve Sözleşmesi” risk bildirim formları ve ana sözleşmenin eki konumundaki ek 6 adet sözleşme imzalandığı, davacının davalı şirket nezdinde açılan 11510 numaralı hesabına ilişkin Aralık 2015-Ekim 2016 arası dönemde GBPUSD, EURUSD, USDJPY ve EURJPY döviz çiftlerinde işlemler gerçekleştirildiği, Aralık 2015-Ekim 2016 dönemi içerisinde gerçekleştirilen pozisyon kapama işlemleri neticesinde davacının 1.539.817,01 USD zararı oluştuğu, dönem sonu hesap bakiyesinin 73,60 USD olduğu, davacı ile davalı arasında imzalanan çerçeve sözleşme konumundaki “Kaldıraçlı Alım SAtıma Aracılık Çerçeve Sözleşmesi”nde pozisyon kapama teminat oranının %20 olduğu, davacının hesabında gerçekleştirilen pozisyon kapama işlemleri sonucu hesapta gerçekleşen zararın GBPUSD paritesinde yaşanan ve sebebi tespit edilemeyen anlık volatilite sonucu onucu alış/satış spreadlerinin açılması ile hesaptaki teminat düzeyinin, açık pozisyonlar için geçerli pozisyon kapama teminat oranı olan %20’nin altına düşmesi nedeni ile en zararda olan pozisyondan başlanarak stop out işlemleri uygulanması nedeniyle gerçekleştiği, davacının hesabında oluşan zararın davalı şirket tarafından gerçekleştirilen pozisyon kapama işlemlerinden kaynaklanmadığı, pozisyon kapama işlemlerinin mevzuat ve çerçeve sözleşme hükümlerine uygun olarak gerçekleştirildiği, dolayısı ile oluşan zarardan davalı şirketin sorumlu olmadığı anlaşılmış olmakla subut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının subut bulmadığından REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 29,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 6,70 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2.maddesi gereği 351,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, KESİN OLMAK ÜZERE verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …