Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1164 E. 2019/282 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1164
KARAR NO : 2019/282
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 01/12/2016
KARAR TARİHİ: 11/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/07/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında araç içinde yolcu olan …’ın yaralandığını, kazada davacının kusurunun bulunmadığını beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 4.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren ticari faizi, bunun olmaması halinde mevduata uygulanan en yüksek faiz, bunun da olmaması halinde yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
(2) Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava tarihinden evvel kendilerine başvuru yapılmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, kusur ve maluliyete ilişkin raporun ATK’dan alınmasını, aracın hususi nitelikte olduğunu, şirket aleyhine hüküm kurulması halinde dava tarihinden itibaren ve yasal faize hükmediimesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup, davacının tüm tıbbı belgeleri, kazaya karışan araçların hasar dosyası ve poliçe örnekleri, davacının sosyal ve ekonomik durumu ile Sivrihisar CBS’nin … sayılı soruşturma dosyası cevabı celp olunmuştur.
(2)Kusur oranının tespiti bakımından İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmış, Adli Tıp Kurumu tarafından tanzim edilen 25/07/2018 tarihli raporda; sürücü …’in %85 oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu …’ın %15 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
(3)Maluliyet oranının tespiti bakımından İstanbul Adli Tıp Kurumundan alınan 09/10/2018 tarihli raporda; …oğlu, … doğumlu …’ın 30/07/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik / iş ve güçten kalma) süresinin olay tarihinden itibaren 1(bir) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
(4)Dosya taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti bakımından Aktüer bilirkişi …’ye tevdi edilmiş olup, tanzim olunan 31/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 30/07/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan ancak sürekli maluliyet tayinine mahal olmayan davacı …’ın 30/07/2014 ile 30/08/2014 tarihleri arası geçen (1) aylık geçici iş göremezlik zararının 781,28 TL olduğu, davalı… AŞ.ye davadan önce başvuru tarihi olan 04/11/2016 tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası olan 17/11/2016 tarihinde temerrüde düştüğünün belirlendiği, davacının yaralanmasıyla sonuçlanan 30/07/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasının poliçe dönemi içinde kaldığı, davacının talep edebileceği 1 aylık geçici iş göremezlik dönemine ilişkin tazminat tutarı olan 781,28 TL’ nin davalı sigorta şirketi tarafından sunulan teminat limiti dâhilinde kaldığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle uğranılan cismani zarar nedeniyle açılan maddi tazminat davasıdır.
Meydana gelen kazada, davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi dahilinde sigortalı araç sürücüsünün 6098 Sayılı TBK 49, 54, 6102 Sayılı TTK 1401 ve 1409., 2918 Sayılı KTK 91., ve devamı maddeleri uyarınca sorumluluğu esastır. Keza poliçe kapsamında Yargıtay 17. H.D. 2015/15598 E. 2018/7298 K. ve 2016/3440 E.2018/12067 K. sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere geçici dönem iş göremezlik tazminatı da bu sorumluluğa dahildir.
Dosyada mübrez ATK Trafik İhtisas ve … İhtisas Kurulları tarafından hazırlanan maluliyet ve oransal kusur durum durumlarını gösterir raporlar esas alınarak hazırlanan ve içeriği itibariyle hükme esas alınabilir nitelikte görülen (poliçe başlangıç tarihi itibariyle PMF Tablosuna göre hesaplama yapılması yerindedir) aktüer bilirkişi tarafından yapılan inceleme nezdinde netice maddi tazminat miktarı hesap edilmekle davacının 30/07/2014 – 30/08/2014 tarihleri arasındaki (1) aylık geçici iş göremezlik zararının 781,28 TL olduğu kanaatine varılmış, iş bu bedelin sigorta şirketine yapılan başvuru tarihi itibariyle temerrüt tarihi olarak kabul edilen 17/11/2016’dan itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KISMEN KABULÜ ile;
781,28-TL’nin 17/11/2016’dan itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 49,27 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 20,07 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
(3)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 781,28 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(4)Davacı tarafından yapılan; 29,20 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 29,20 TL başvuru harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 193,00 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 955,70 TL yargılama masrafından davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 172,33 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
(5)Davalı sigorta şirketi duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden 781,28 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalı tarafa verilmesine,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kabul edilen miktar itibariyle davalı yönünden kesin, reddolunan miktar itibariyle 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”