Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/115 E. 2020/731 K. 30.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/115
KARAR NO:2020/731

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/04/2013
KARAR TARİHİ:30/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/05/2010 günü bilinmeyen bir aracın … kavşaktan kantar kavşağı istikametine doğru, toptancılar sitesi karşısında evinin önünde oynamakta olan küçük …’ya çarptığını, …’nın olay neticesinde ağır derecede yaralandığını, araç sürücüsü olay yerinden kaçtığı için kaza tespit tutanağı düzenlenemediğini, olay ile ilgili olarak … C.Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyası açıldığını, kaza faizi meçhul bir kaza olup kazaya sebebiyet veren araç ve araç sürücüsünün tespit edilemediğini, soruşturma dosyası kapsamında alınan 16/12/2010 tarih … sayılı rapora göre küçüğün hayati tehlike geçirdiği basit bir tıbbi müdahale ile iyileşemeyeceğinin rapor edildiğini, kaza nedeniyle davalı sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde zararın çok altında 28.887 TL ödeme yapıldığını, davacıya da ibraname düzenlendiğini, küçüğün kaza neticesinde %70 özürlü kaldığını, kendisinin ve ailesinin mağdur olduğunu, halen tedaviye devam etmekte olup tam iyileşmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle davacının davalı tarafın yaptığı kısmi ödeme üzerine verdiği ibranamenin iptaline, BK.54.madde gereği trafik kazasından kaynaklı bedensel zarar tazminatının hesabı yaptırılarak olay tarihindeki sigorta limiti çerçevesinde temerrüt tarihinden işletilecek ticari faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olay üzerinden yaklaşık 3 seneye yakın bir zaman geçtikten sonra dava açıldığından davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, tazminata konu olayın trafik kazası neticesi meydana geldiğinin ispat edilmesi gerektiğini, çarptığı iddia olunan aracın olay mahallinden kaçmış olması halinde dahi kaza yeri terk raporu/tutanağının düzenlenmesi gerektiğini, dava dilekçesinde yer alan birbiri ile çelişik ifadeleri kabul etmediklerini, davacının beyan ettiği 13/11/2009 tarihli raporda küçüğün orta düzeyde mental geriliği olduğunu ortaya koyan 2 yıl süre için geçerli %70 özür oranını belirtir bir rapor olmasının yanı sıra meydana geldiği iddia olunan kazadan 7 ay önce düzenlenmiş olduğunu, dava öncesi davalı kuruma başvuruda bulunulduğunu ve tazminat ödemesi yapıldığını, ibraname alındığını, davacının varsa aşan zararını ispat etmesi gerektiğini, davalı kurumun sorumluluğunun kusur oranı ile kaza tarihindeki teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kaza sebebiyle ödenmesi gereken miktar varsa kusur oranı gözetilerek uzman bilirkişiler tarafından hesaplanması gerektiğini, davalı kurumun temerrüdü söz konusu olmadığından faiz talebinin kabul edilemeyeceğini, ticari faiz talebinin dahi reddi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı maluliyete dayalı tazminat talebidir.
… C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, küçüğün tedavi gördüğü hastanelerden tedavisine ilişkin tüm bilgi ve belgeler getirtilmiştir.
Mahkememizin … esas, … karar sayılı 04/12/2013 tarihli görevsizlik kararı üzerine dosya ….İş Mahkemesinin … esas sırasına kayıt edilmiş, mahkemenin … esas, … karar sayılı, 29/05/2014 tarihli görevsizlik kararı üzerine ….Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sırasına kayıt edilmiş, mahkemenin … esas, … karar sayılı 11/12/2014 tarihli görevsizlik kararı ile mahkemeler arasındaki görev ihtilafının merci tayini yolu ile giderilmesi için dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiş, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 2015/14299 esas, 2015/11876 karar sayılı, 26/11/2015 tarihli ilamı ile Mahkememizin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Küçüğün maluliyet oranının tespiti ile rapor düzenlenmesi için dosya İstanbul ATK.Başkanlığına gönderilmiş, ….İhtisas Kurulunun 15/02/2019 tarih ve … karar sayılı raporu ile, %7.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
… C.Başsavcılığının 16/05/2019 tarihli cevabi yazısı ile, … soruşturma sayılı dosyasında 19/09/2018 tarihinde 8 yıllık zaman aşımı süresi dolduğundan takipsizlik kararı verildiği, ancak bugüne kadar itiraz edilmediği bildirilmiştir.
Dosya kusur-hasar-zarar uzmanı, aktüer ve doktor bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 23/09/2020 tarihli raporda; firari araç sürücüsünün kusurlu davranışının sonuç üzerine %25 oranında etken olduğu, 2002 doğumlu yaya …’nın kusurlu davranışının sonuç üzerine %75 (Yüzde yetmiş beş) oranında etken olduğu, davacı …’nın gerçek vücut fonksiyon kaybı oranının kaza ve zarar arasında uygun illiyet bağı bulunup bulunmadığı ve sürekli iş görmezlik oranının belirlenmesi açısından özetle; davacı … ‘nın geçirdiği araç dışı trafik kazası ile küçüğün … Ünv. Tıp Fak. beyin cerrahi acil servisinde ve yogun bakımda kontuzyo serebri ve beyin ödemi tablosu ile ardından gelişen epilepsi nöbetlerinin ve koma tablosu, mekanik ventilatöre bağlanması, trakeotomise edilmesi arasında bir illiyet bağının olduğunun anlaşıldığı, … Çocuk Hastalıkları Hastanesi Özürlü Sağlık Kurulu tarafından 13.11.2009 tarihinde verilen raporda 2009 yılında …’nın trakeostomi sekelinin kapandığının artık solunum sıkıntısının kalmadığı oral alımının olduğunu anlamamız gerektiği, yazılmayan muayene bulguları ile yol almanın hatalara yol açabileceği ama verilmiş sağlık kurulu teşhis sonucuna bakılarak alınan tanı ve özürlülük nedeninin trafik kazası ile bir illiyet bağının olmadığının anlaşıldığı, trakeostominin kapatılması için girişimlerde karşılaşılan subglottik stenoz sekelinin trafik kazası sonrası gelişen komplikasyonlarla illiyet bağının olup olamadığı yoksa down sendromlu çocuklarda altta yatan bir etyoloji olupta buna bağlı gelişip gelişmediği nöroloji uzmanı olarak uzmanlık alanıma girmediğinden çocuk uzmanı ve kbb uzmanı tarafından bu konuda ek rapor alınmasının uygun olduğu, hastanın down sendromu tanılı olduğu ve Down Sendromu tanılı davacı …’nın ADTK dan 13.11.2009 tarihli özürlü sağlık kurulu raporuna dayanarak Tıbbi olarak sekel almadan iyileştiği yorumu yapılabildiği, davacı …’nın gerçek vücut fonksiyon kaybı oranının kaza ve zarar arasında uygun illiyet bağı bulunup bulunmadığı ve sürekli iş görmezlik oranının belirlenmesi konusunda dosyadaki bilgiler eşliğinde bir sonuca ulaşılamadığı, davacının yaşı da göz önüne alınarak KBB Uzmanı, Fizik tedavi Uzmanı, Nöroloji uzmanı, beyin cerrahi uzmanı, Psikiatri uzmanı tarafından oluşan yeni bir sağlık kurulu tarafından yeniden sağlık kurulunca heyet olarak değerlendirilmesinin uygun olduğu, dava konusu kaza yılı 2010 olmakla, yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’ nın yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden önce olduğundan Yargıtay’ ın yerleşik içtihatlarında kabul ettiği hesaplama ilkelerine göre ve 15/08/2003 tarihli Genel Şartlar kapsamında hesaplama yapıldığı, öncelikle ödeme tarihi (12/04/2013) verilerine göre yapılan hesaplamaya göre; davalı kurum tarafından 12/04/2013 tarihinde davacı … için yapılan tazminat ödemesinin yeterli olduğu, taktir sayın mahkemeye bırakılmak üzere; işbu rapor tarihindeki (23/09/2020) verilere göre yapılan güncel hesaplamaya göre ise ; davacı …’ ın meslekte kazanma gücü/efor kaybına ait toplam 25.449,06 TL’ lik maddi zararından davalı ödemesinin güncellenmiş hali olan toplam 48.248,51 TL’ sinin tenzili sonucunda davacının bakiye maddi zararının kalmadığı belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Dava dışı firari sürücü yönetimindeki plakası bilinmeyen aracın olay mahalline geldiğinde mahal şartlarını, yol özelliklerini dikkate alarak hızını tedbir alabilecek düzeye düşürüp kontrollü şekilde seyrine özen göstermediği, yola giren yayaya tedbirsizce çarparak olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/d, 52/b maddelerini ihlal ettiği anlaşılmakla firari sürücünün kusurlu davranışının sonuç üzerine %25 oranında etken olduğu, küçük …’nın yol üzerinde tehlike yaratacak şekilde bulunduğu, gelen araçtan korunma tedbiri almadığı ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu 68/c ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 138/d maddesini ihlal ettiği anlaşılmakla yayanın yaşı nedeniyle davranış faktörlerinin sonuç üzerine %75 oranında etken olduğu tespit edilmiştir.
Sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucu meydana gelen kişinin yaralanması veya ölmesinden kaynaklanan bedeni zararlara dayalı maddi tazminat ile tedavi giderleri ve maddi hasarlar sigortacının poliçe limitleri dahilinde tazmin zorunda olduğu zararlar olup, sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar halinde bu zorunluluk …na aittir.
Davacının adli tıp muayene gününde hazır olmadığı ve ….İhtisas Kurulu’nun 20/09/2017 tarihli müzekkeresinde yeni çekilecek MR incelemesinin yapılması için Hastane tarafından belirlenen randevu günlerinde hazır olmadığı anlaşılmakla mevcut tıbbi belgelere göre ATK maluliyet raporu ile küçüğün %7.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, aktüer bilirkişi tarafından yapılan hesaplamalar neticesinde davacının talep edebileceği maddi zararının 25.449,06 TL olduğu tespit edilmiştir. Davalı … tarafından 28.887 TL ödeme yapıldığı, işbu ödeme ile rapor tarihi arasında geçen süre (7 yıl 5 ay 11 gün) olup güncelleme bedelinin 19.361,51 TL olduğu, bu bağlamda davacının davalı şirketten talep edebilecek tazminat miktarının bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile 30,10 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan miktar üzerinden AAÜT’sine göre tespit olunun 1.000,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarf edilen ve dosyaya yansıyan 100 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacı tarafın yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/11/2020
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır