Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1143 E. 2018/827 K. 26.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2016/1143
KARAR NO : 2018/827
DAVA : Tazminat (ZMMS ye dayalı)
DAVA TARİHİ : 25/11/2016
KARAR TARİHİ : 26/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (ZMMS ye dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/11/2014 günü… tarafından sevk ve idare edilen …plakalı aracın seyir halinde iken … tarafından sevk ve idare edilen davacının … plakalı aracının arka tarafına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza sonucu davacının aracında 8.063,65 TL bedelinde hasar meydana geldiğini, bu hasara ilişkin 25/12/2015 tarihli 5.043,65 TL bedelli malzeme faturası ve 3.020 TL işçilik masrafını tespit eden Oto Mecburi Mesuliyet Ekspertiz Raporunu dilekçe ekinde sunduklarını, yine davacıya ait aracın kaza sebebiyle uğradığı 1.392 TL değer kaybına ilişkin değer kaybı ekspertiz raporunu da sunduklarını, kazada kusurlu bulunan …plakalı araç sahibi …A.Ş.ile davalı … şirketi arasında akdedilen KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Sözleşmesi gereğince aracın davalı … şirketince 18/08/2014-18/08/2015 tarihlerini kapsayacak biçimde sigortalanmış olduğunu, söz konusu hasar ve değer kaybı bedelinin tazmini için davalı şirkete başvuruda bulunulduğunu ancak davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 8.063,65 hasar bedelinin ve 1.392 TL değer kaybının kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 13/05/2015 tarihinde aracında meydana gelen hasar ve değer kaybı talebi ile tahkime başvurduğunu ve Sigorta Tahkim Komisyonu’nun …/E.7…, K-… ve 20/10/2015 tarihli kararı ile başvurusunun … reddedildiğini, tahkim dosyasında uyuşmazlığın esasına girildiğini, tensiple bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiğini, ancak davacının kendisine iki kere tebligat gönderilmesine rağmen bilirkişi ücretini yatırmadığını ve iddiasını ispatlayamadığından davanın reddine karar verildiğini, karara karşı davacı tarafından itirazda bulunulmadığından kararın kesinleştiğini, bu durumda uyuşmazlık hakkında kesin hüküm bulunmasına rağmen ikame edilen işbu davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte kaza tarihinde poliçe kapsamında davalı şirketin sorumlu olabileceği teminat limitinin 26.800 TL olduğunu, meydana gelen kaza üzerine davacının aracının onarıldığını, hasar dosyası açıldığını, hasar dosyası kapsamında aracın gerekli ekspertiz çalışmaları için servisin arandığını ancak servise ulaşılamadığını, şirketin elinde de ilgili servise ait başka bir iletişim numarası bulunmadığından ekspertiz çalışması yapılamadığını, hasar dosyasının ödemesiz ve talepsiz olarak kapatıldığını, davacının değer kaybı zararını dayandırdığı mevzuata uygun olmayan ve Yargıtayın istikrarlı kararlarıyla aradığı kriterlere uygun olmayan rapora göre kabul etmenin mümkün olmadığını, değer kaybı hesaplamasının mevzuata uygun yöntemle yapılması gerektiğini, davaya konu 165.000 km.nin üzerindeki araçta oluştuğu iddia edilen diğer kaybı zararının değer kaybı teminatı kapsamında olmadığını, davalı şirketin kazadan sonra davacıya ulaşamadığını ve ekspertiz çalışması yapmasının mümkün olmadığını, bu durumda davalı şirketin kaza tarihi itibarı ile temerrüde düştüğünün kabulünün mümkün olmadığını, davanın kabulü halinde davalı şirket ancak 30/01/2016 tarihinde temerrüde düşmüş olacağından faizinde bu tarihten itibaren işletilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, talebin kabul edilmemesi halinde davanın … reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketinin 24/02/2017 tarihli cevabi yazısı ile …plakalı araca ait poliçe gönderilmiş olup, bu poliçeye istinaden 05/12/2014 tarihinde yapılan başvuruya istinaden hasar dosyası açılmış olduğu, hasar dosyasından yapılan ödeme bulunmadığı bildirilmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu 06/03/2017 tarihli cevabi yazısı ile taraflar arasındaki uyuşmazlığa ilişkin ilgili dosyanın … ve … karar numarası ile neticelendirilmiş olup İstanbul Anadolu …ATM.ye 02/12/2015 tarih ve … D.iş numarası ile saklanmak üzere gönderildiği belirtilmiş, söz konusu dosyanın bir sureti yazı ekinde CD içerisinde sunulmuş, İncelendiğinde; başvuru tarih ve sayısının 13/05/2015-2015/E-7933.9, karar tarihi ve sayısının 20/10/2015-K-2015/10983, başvuranın …, Sigorta kuruluşunun …, uyuşmazlık tutarının 9.754 TL olduğu, tensiple bilirkişi incelemesine karar verildiği, ücretin yatırılması için kararın başvuruna tebliğ edildiği, verilen müddet içinde bilirkişi ücreti yatırılmadığı gibi daha sonra bu konuda yeniden tebligat gönderilmesine rağmen ücretin yatırılmadığı, başvuru sahibinin iddiasını ispatlayamamış duruma düştüğünden sabit olmayan başvurunun reddine karar verildiği, kararın davacıya 06/10/2015 tarihinde tebliğ edilmiş olup kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosya kusur hasar zarar uzmanı bilirkişi ile sigorta ekspertiz bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 07/03/2018 tarihli raporda; davalı tarafa sigortalı …plaka sayılı araç sürücüsü…’ın %100 oranında kusurlu olduğu, davacı taraf sürücüsü …’nın kusursuz olduğu, olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin araçta meydana gelen hasar ile uyumlu olduğu, kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, söz konusu aracın toplam hasar tutarının KDV dahil 8.072,71 TL olduğu, davacı tarafın aracında 750 TL değer kaybı oluşabileceği, davacı tarafın aracında oluşan toplam 8.822,70 TL zararın tamamından davalı tarafın sorumlu olduğu, sigorta uzmanı tarafından; davalı vekili tarafından gerek sigorta tahkim komisyonuna gerekse mahkemeye sunulan ekspertiz raporunun delil niteliği bulunmadığı, Sigorta Tahkim Komisyonunca gönderilen CD içeriğindeki Sigorta Tahkim Komisyonunun 20/12/2015, E…K…. karar sayılı kararının davacıya tebliğ tarihinin 06/10/2015 olduğu ve dava dilekçesinin tevzi tarihi 25/11/2016 olup , bu duruma sigorta tahkim komisyonundaki başvuru ile mahkemede ikame edilen uyuşmazlığa konu davanın tarafları, dava sebepleri, ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olduğu, her iki davada da 26/11/2014 tarihli …ve … plakalı araçların karıştığı kazanın uyuşmazlık konusunu teşkil ettiği, davacının gerek sigorta tahkim komisyonuna yaptığı değer kaybına ilişkin 1.392 TL tutarındaki talebine dayanak olarak aynı eksper tarafından düzenlenmiş 1.392 TL tespit içeren değer kaybı tespit raporunu mahkemeye yine 1.392 TL tutarındaki aynı raporu sunmuş olması, sonuç olarak iki rapor birlikte ele alındığında HMK.nın m.303/1 hükmünün(“(1) Bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.” )gerçekleştiğinin teyidi anlamına geldiği belirtilmiştir.
İş bu dava trafik kazası sebebiyle araçta oluşan hasar bedeli ve değer kaybının zmms poliçesi kapsamında davalı … şirketinden tahsiline ilişkindir.
Davacının iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, her ne kadar davacı vekili tarafından davalı … şirketi tarafından sigortalı …plakalı aracın… sevk ve idaresindeyken 26/11/2014 tarihinde … sevk ve idaresindeki davacıya ait … plakalı aracına çarpması nedeniyle araçta hasar meydana geldiği ve değer kaybı oluştuğu, yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda tespit edilen toplam 8.063,65 TL hasar bedelinin ve 1.392 TL değer kaybının davalıdan tahsiline karar verilmesi talebi ile iş bu dava açılmış ise de, araç sahibi …’nin aynı kaza nedeniyle aracında oluşan değer kaybı alacağının tahsili için 13/05/2015 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu’da başvurduğu, 20/10/2015 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından başvurunun başvuru sahibi olan davacının iddiasını ispatlayamadığından … reddine karar verildiği, kararın davacıya 06/10/2015 tarihinde tebliğ edilerek kesinleştiği, esasen 5684 sayılı yasanın 30/12 maddesi gereği verilen kararın miktar yönünden kesin olduğu, bu durumda ortada aynı konuya ilişkin kesinleşmiş hakem heyeti kararı varken tekrardan dava açılamayacağı anlaşılmakla hakem heyeti kararının iptali yönünden davacının herhangi bir müracaatının da bulunmadığı dikkate alınarak davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan harçtan alınması gerekli 35.90 TL harcın mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 125,58 TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip istek halinde sahibi davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereği hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸