Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1109 E. 2018/1003 K. 19.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1109 Esas
KARAR NO : 2018/1003
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2016
KARAR TARİHİ : 19/09/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın … Şubesi ile …AŞ arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmeyi davalının müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, borçlu tarafından borcun ödenmemesi üzerine …Noterliğinin 28/04/2016 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiğini, söz konusu ihtarname uyarınca da herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine asıl kredi borçlusu hakkında İstanbul ..İcra Müdürlüğü’nün …, … ve … Esas sayılı dosyaları üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takipleri, müteselsil kefil davalı hakkında ise İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile takip başlatıldığını, borçlu vekili tarafından söz konusu takip dosyasında borcun tamamına ve yetkiye itiraz edildiğini, yetki itirazı üzerine dosyanın İstanbul İcra Müdürlüğüne gönderilerek, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …Esasına kaydının yapıldığını, bu dosyadan gönderilen ödeme emrine borçlu vekilince tekrar itiraz edilerek takibin durduğunu, davalı borçlunun itirazının haksız ve yerinde olmadığını, itirazının iptalinin gerektiğini, anılan nedenlerle davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline, davalının %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar davacı ile dava dışı …AŞ arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinden davalının kefil sıfatı ile sorumlu olduğu ileri sürülmüş ise de davalı tarafa genel kredi sözleşmesinin tebliğ edilmediğini, bu nedenle imzalanan sözleşmeden davalının kefil olarak imzasının bulunup bulunmadığının ancak mahkemece yapılacak inceleme ile tespit edilebileceğini, diğer yandan davalının böyle bir sözleşmeye kendi el yazısı ile yazı yazdığını hatırlamadığını, Türk Borçlar Kanunu’nun 583.maddesi gereğince davacı tarafın davalının kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu ileri sürdüğü sözleşmenin, TBK 583.maddesi şartlarını sağlamadığından söz konusu sözleşme sebebi ile sorumlu olmadığını, yine iddia edilen kredi kat ihtarnamesinin davalıya tebliğ edilmediğini, bu nedenle takip yapılmasının mümkün olmadığını, anılan nedenlerle işbu haksız ve mesnetsiz davanın reddine, haksız ve kötüniyetli takip yapan davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 9.993.257,69 TL asıl alacak ve 1.472.543,43 TL temerrüt faizi ve BSMV olmak üzere toplam 11.465.801,12 TL alacağın tahsili amacı ile 12/08/2016 tarihinde İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünde takip başlatıldığı, davalı borçlunun yetki itirazında bulunması üzerine dosyanın İstanbul …İcra Müdürlüğü’ne gönderilerek … Esasına kaydının yapıldığı, bu dosya üzerinden gönderilen ödeme emrine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, esas davanın ise yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava, davacı banka tarafından dava dışı …AŞ’ne kullandırılan krediler ve genel kredi sözleşmesi uyarınca müteselsil kefil konumunda olan davalı hakkında başlatılan takibe, davalı tarafından yapılan itirazın iptaline yönetik itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dosyası, ibraz edilen deliller ve tüm dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Bankacı … tayin edilmiş, bilirkişi tarafından verilen 14/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda; takip tarihi itibariyle davacı bankanın, davalıdan toplam 11.385.184,16 TL alacağının bulunduğu, bu tutarın üzerinden kalan davacı talebinin uygun bulunmadığı, icra dosyasında yapılmış bulunan masraflar ve varsa (banka kayıtlarına yansımamış) tahsilatlar dikkate alınmadan yapılan hesaplama sonucunda; dava tarihi itibariyle davacı bankanın davalıdan toplam 13.411.266,19 TL alacağının bulunduğu, davacı bankanın 10.681.636,02 TL asıl alacağı için yıllık %44,24 oranında temerrüt faizi ve faizin gider vergisi ile birlikte takip tarihinden başlayarak davalıdan isteyebileceği, davacı bankanın 5 adet çek bedeli toplamı 6.000 TL ve ibraz edilmemiş bir adet teminat mektubu bedeli olan 6.420 TL toplamı 12.420,00 TL’nin depo edilmesinin davalıdan talep edilebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi tarafından inceleme yapılırken davacı tarafın asıl alacak olarak talep ettiği miktardan daha fazla alacak üzerinden faiz hesaplanması yapıldığı, ancak taleple bağlılık ilkesi gereği asıl alacak tutarının takip talebindeki miktardan fazla olamayacağı gözönünde tutularak bilirkişiden bu hususta ek rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişi tarafından verilen 20/04/2018 tarihli ek raporda; takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalıdan toplam 11.334.277,14 TL alacağının bulunduğu, bu tutarın üzerinde kalan davacı talebinin uygun bulunmadığı, davacı bankanın 9.908.582,29 TL asıl alacağı için yıllık %44,24 oranında temerrüt faizi ve faizin gider vergisini takip tarihinden başlayarak davalıdan isteyebileceği, davacı bankanın 5 adet çek bedeli toplamı 6.000 TL ve ibraz edilmemiş bir adet teminat mektubu bedeli olan 6.420 TL toplamı 12.420 TL’nin depo edilmesini davalıdan talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları taraflar arasında akdedilen GKS, icra dosyası, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu, hesap ekstreleri ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, davacı banka ile dava dışı … A.Ş arasında GKS’nin imzalandığı, imzalanan bu GKS’ler uyarınca dava dışı şirkete kredi kullandırıldığı, davalının da söz konusu GKS’yi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davalı kefil tarafından imzalanan kefalet sözleşmesinin BK.’nun 583. Maddelerindeki kefalete ilişkin şartların yerine getirildiği, kefalete ilişkin beyanın davalı tarafça yazılı olarak el yazısı ile yazılıp imzalandığı, kefalet türünün ve kefalet miktarının açıkça yer aldığı, yine davalının kefalet tarihi itibari ile de bekar olduğu, tüm bu hususlar gözönüne alındığında kefaletin geçerli bir kefalet olduğu, davacı tarafından dava dışı şirkete kullandırılan kredinin geri ödenmemesi sebebiyle asıl borçlu şirket hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takiplerinin yapıldığı, davalı borçlu kefil … yönünden ise genel haciz yolu ile takip yapıldığı, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile takip yapıldığı, borçlunun yetki itirazı üzerine yetki itirazı davacı tarafça kabul edilerek dosyanın İstanbul … İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı sırasına kaydedildiği, buradan borçluya çıkartılan ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine süresi içerisinde mahkememize itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun denetime elverişli olduğu görülmekle mahkememizce kabul edilen bilirkişi raporuna göre davacı bankanın davalı kefilden icra takip tarihi itibari ile 9.908.582,29 TL asıl alacak, 1.394.616,68 TL işlemiş faiz, 31.078,17 TL BSMV olmak üzere toplam 11.334.277,14 TL yönünden itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına karar vermek gerekmiş, yine takibe takip tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden %44,24 oranında temerrüt faizine hükmedilmiş, ayrıca İİK’nun 67/2. maddesi uyarınca hükmedilen alacak belirlenebilir ve likit bulunduğundan alacak bedeli olan 11.334.277,14 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL / KISMEN REDDİ İLE, davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 9.908.582,29 TL asıl alacak, 1.394.616,68 TL işlemiş faiz, 31.078,17 TL BSMV olmak üzere toplam 11.334.277,14 TL yönünden itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, takibe takip tarihinden itibaren asıl alacak olan 9.908.582,29 TL üzerinden işletilecek %44,24 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, faize faiz yürütülmemesine,
2-İİK’nun 67/2. Maddesi uyarınca hükmedilen alacak bedeli olan 11.334.277,14 TL’nin %20’si oranında olmak üzere 2.266.855,42 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bunun davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Gayrinakdi alacaklar yönünden davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına,
4-Kalan kısımlar yönünden davanın REDDİNE,
5-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 774.244,47 TL nispi karar harcından peşin alınan 138.478,31 TL’nin mahsubu ile bakiye 635.766,16 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 138.478,31 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına hesap ve takdir olunan 178.542,77 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına hesap ve takdir olunan 13.271,92 TL nispi ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 700,00 TL bilirkişi ücreti, 159,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 859,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 849,65 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …