Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1102 E. 2019/992 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1102 Esas
KARAR NO : 2019/992

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2015
KARAR TARİHİ : 11/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket müdürü ile davalı yetkilileri arasında, …AVM’de bulunan, daha önceki franchise alan ile aralarındaki sözleşmenin feshedilmesi üzerine, bir yıldan beri bizzat kendilerinin çalıştırdığı …AVM’deki franchise işletmesinin devri konusunda ön görüşmeler yapıldığını, davacı tarafın franchise sözleşme örneğini defaatle istemesine rağmen davalı franchise veren “sözleşmenin standart sözleşme” olduğunu ancak peşinat yatırıp geldikten sonra çeklerin tanzimi esnasında yani imza aşamasında görüleceğini, aslında her franchise sözleşmesinin standart sözleşme olduğunu belirterek tüm franchise alanlara aynı uygulamayı yaptıklarını belirterek vermediklerini, taraflar arasındaki güven ilişkisine dayanarak müvekkili davacının, iban numarası verilen hesaplara belirtilen miktarları “Franchise Devir Ücret” açıklamasıyla yatırıp, banka dekontlarını aldığını, bunun üzerine davalı … Lokantacılık’ı arayarak sözleşmenin imzalanması için randevu günü aldığını, 01/01/2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davalı tarafından kullanılmak üzere düzenlenen genel işlem koşullarının yer aldığı Franchise Sözleşmesi ve bunun eki olan özel koşullar ile bu sözleşmelerin ifa yerini belirleyen ve bu sözleşmelerin ayrılmaz parçası olan … AVM alt kira sözleşmesinin imzalandığını, davacnın davalı yana 12.10.2015 tarihinde …Noterliğinin… yevmiye ile 15 günlük fesih önelinin verilerek 27/10/2015 tarihinden geçerli olarak haklı nedenlerle feshedildiğini, bu nedenle, davacının doğrudan sözleşme ihlali nedeniyle uğradığı, bu sözleşmeler kurulurken yapmış olduğu harcamalardan doğan müspet zararlarının, sözleşmelerin bakiye 38 aylık süresi yönünden sözleşmelerin düzgün şekilde ifasından, yani bu düzgün şekilde ifa edilmeme sebebiyle mahrum kaldığı kardan doğan zararlarının, ticari temerrüt faiz ile birlikte tahsilini, feshedilen alt kira sözleşmesinde, taraflar arasında asgari kira bedeli konusundaki bireysel anlaşmaya aykırı olarak, temerrüde düşmemek için davacı tarafından itirazi kayıtla, davalı yana ödenen 42.734,86TLnin davacıya dava tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir.

ISLAH: Davacı vekili vermiş olduğu ıslah dilekçesi ile; yargılama aşamasında bilirkişi tarafından ibraz edilen rapor sonucu müspet zarar kalemlerinin hesaplandığı, buna göre davalarını ıslah ederek TL olarak belirlenen müspet zarar kalemleri bakımından a)42.743,86 TL ihtirazı kayıtla davalı tarafa fazla ödenen kira bedeli, b)60.344,52 TL ekipman ve demirbaş gideri, c)41.070,60 TL mahrum kalınan kar olmak üzere toplam 144.198,98TL’nin dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizinin avans faizi ile birlikte hüküm altına alınmasına, yine USD olarak belirlenen 37.447,12 USD Franchising bedelinin fiili ödeme günündeki rayiç kur üzerinden dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a.maddesine göre anılan yasanın 2/3 maddesi uyarınca ticari işlerde uygulanan reeskont faizi ile hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiş olup, yapılan ıslaha ilişkin har mahkememiz dosyasına depo edilmiştir.

CEVAP: Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde belirttiği tüm hususların gerçek dışı olduğunu, davalının davacının iddia ettiği gibi sözleşme dışı ilişki kurmasının yada sözleşme dışı taahhütte bulunmasının mümkün olmadığını, davacının alışveriş merkezi yönetiminden kira indirimi talebinde bulunduğunu, bu doğrultuda iki defa davacı şirket yetkilisi ile davalı şirket yetkilisinin görüştüğünü, kira indirimi sağlayamayan ve sözleşme ile üstlendiği kirayı fazla bulan davacının davalıya müracaat ederek lokantayı kapatmak istediğini beyan ettiğini, ancak davalı şirket yetkilileri tarafından akdedilen sözleşmenin feshedilmesi durumunda cezai yaptırım söz konusu olacağını bildirdiğini, daha sonra davacı tarafından gerçek olmayan iddialarla sözleşmenin feshedildiğini, yine davacı tarafından bahsedilen çeklerin davalıya ciro edildiği iddiasının da doğru olmadığını, çeklerde davalının cirosu olmadığını, çeklerin davalıya ciro edildiğine dair herhangi bir kayıt da bulunmadığını, davacının sözleşmeden önce para ödediği iddiasının da gerçek olmadığını, bu durumun Franchise sözleşmesi ile sabit olduğunu, davacının Küçükçekmece …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …D.iş sayılı dosyasından aldırdığı tespit raporunun da kanuna aykırı hazırlandığını, raporu tanzim eden bilirkişinin dava konusu olayla ilgili uzmanlığı olmadığını, anılan nedenlerle davacının davasının reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında akdedilen Franchise Sözleşmesi’nin haklı nedenle feshedildiğinden bahisle davacının, davalının sözleşmeyi ihlali nedeniyle uğradığı sözleşmeler kurulurken yapmış olduğu müspet zarar ile sözleşmenin bakiye süresinde mahrum kaldığı karın tazminine yönelik tazminat ve taraflar arasında akdedilmiş alt kira sözleşmesi uyarınca fazla ödenen kira bedelinin iadesine yönelik alacak davasıdır.
Mahkememizin…Esas … Karar ve 31/10/2016 tarihli kararı ile; davacı tarafça açılan feshedilen alt kira sözleşmesi uyarınca davalıya fazla ödendiği ileri sürülen kira bedellerinin tahsili amacı ile açılan dava yönünden dava dilekçesinin görev yönünden reddine, davaya bakmakla mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine, yine Franchise Sözleşmesinin haklı sebeple feshi ve bu bağlamda davacı tarafın iddia ettiği müspet zarar ve kar kaybı yönünden dosyanın bu dosyadan tefriki ile mahkememizin ayrı bir esasına kaydına karar verilmiş, … Esas sayılı dosyamızda tefrik işlemleri yapılarak, dosyanın yukarıda yazılı mahkememizin… Esasına kaydı yapılmıştır. Yine mahkememize görevsizlik verilen kararın İstinaf …Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı ilam ile kaldırılmasına karar verildiği, İstinaf ilamı uyarınca dosyanın mahkememizin… Esasına kaydı yapıldığı ve … Esas sayılı dosyanın işbu… Esas sayılı dosyamız ile birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı ile davacı tarafın ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Mali Müşavir …, Endüstri Mühendisi … Mühendisi … tayin edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan; taraflar arasında asgari kira bedeli karşısındaki Bireysel Anlaşmaya aykırı olarak davalı tarafından düzenlenen faturaların, ihtirazi kayıtla ödenen fazla kira bedeli toplamının 42.734,86 TL olduğu, davacının sözleşmenin kuruluşu esnasında yapmış olduğu masraf kalemlerinin Franchise ücreti lisans ücretinin 118.000,00 TL, ekipman ve demirbaş giderlerinin ise; Franchise Bedeli 36.199,33 TL, şerefiye bedeli 83.898,31 TL ve demirbaş bedeli 27.681,35 TL olduğu, mahkemece davacı şirketin sözleşmeyi haklı olarak feshedildiği yönünde karar verilmesi durumunda sözleşmenin 38 ay önce sonlanmış olduğu, davacı yanın sözleşmenin ayakta olduğu dönemdeki aylık karının 9.447,40 TL olduğundan şirketin 38 aylık karının (9.447,40 TL x 38=) 359.001,20 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Aldırılan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora beyan ve itirazlar sunulmuş olup, tarafların rapora itirazları doğrultusunda mahkememizce bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, sunulan ek raporda; alt kira sözleşmesine göre tahakkuk edilen kira tutarının 336.337,00 TL olup, davalı tarafından ise 224.500,75 TL asgari kira bedeli faturası düzenlendiği, taraflar arasında asgari kira bedeli karşısındaki Bireysel Anlaşmaya aykırı olarak, davalı tarafından düzenlenen faturaların, ihtirazi kayıtla ödenen fazla kira bedeli toplamının 42.734,86 TL olduğu, davacının sözleşmenin kuruluş esnasında yapmış olduğu masraf kalemlerinin 1-Franchise ücreti, lisans ücretinin 118.000,00 TL olduğu, 2-ekipman bedeli 36.199,33 TL, demirbaş bedeli 27.681,35 TL olduğu tespit edildiği, davacının beyanı doğrultusunda yapılan hesaplamalar sonucu TL üzerinden; hüküm alınacak miktarın 74.954,25 TL, USD üzerinden; 37.477,12 USD, ekipman ve demirbaş ücreti yönünden hüküm alınacak miktarın; 60.344,52 TL olduğu, mahkemece davacı şirketin sözleşmeyi haklı olarak feshedildiği yönünde karar vermesi durumunda sözleşmenin 29 ay önce sonlanmış olduğu, davacı yanın sözleşmenin ayakta olduğu dönemdeki aylık karının 9.447,40 TL olduğundan şirketin 29 aylık karının (9.447,40 TL x 29 =) 273.974,60 TL olduğu, davacının benzer bir sözleşmeyi yapabileceği veya benzer bir iş bulabileceği ortalama 6 ay gibi bir zamanın makul bir süre olabileceği, sözleşmenin yürürlüğe girdiği 01/01/2014 tarihi ile 31/12/2014 tarihinde şirketin 1.097.603,52 tutarlı net satışının mevcut olduğu, 2014 yılında şirketin 113.368,86 TL kar elde ettiğinin görüldüğü, 2014 yılında şirketin tam kapasite ile çalışarak Franchising hizmetini yürüttüğünün görüldüğü, 2015 yılının Ekim ayında meydana gelen fesih işleminden sonra işlerin geriye gittiği, 2015 yılında elde edilen net satışın 2014 yılına oranla azaldığının görüldüğü, keza 2016 yılında daha da düştüğü, sözleşme haksız olarak feshedilmemiş olsaydı en başında anlaşılan sözleşme süresi boyunca şirketin hizmetine devam edeceği, 2014 yılında olduğu gibi satış hacmine sahip olabileceği, ortalama olarak satışa sunulan ürünlerde fiyat artışı olsa bile, bu fiyat artışının gider kısmı ile de doğru orantılı olarak artacağı düşünülürse, gelir miktarının aynı düzeyde olacağı kanaatine varıldığı, bu itibarla kar mahrumiyeti için davacı yanın 2014 yılı mali verilerinin dikkate alınmasının doğru olacağı, bu verilere göre ise davacı yanın giderler düşüldükten sonra aylık net (113.368,86 TL x 12 =) 9.447,40 TL tutarında bir kardan mahrum kaldığı, diğer yandan mahkemece piyasa değerleri üzerinden bir kar mahrumiyeti hesabının yapılması gerektiği yönünde görüş bildirilmesi durumunda Franchise konusunda uzman bir bilirkişi tarafından bu konuda inceleme yapılması gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, ibraz edilen deliller, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu ibraz edilen bilirkişi kök ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava taraflar arasında akdedilen Franchise Sözleşmesi ve bu sözleşmeye bağlı imzalanmış olan alt kira sözleşmelerinin davacı tarafça haklı nedenle feshedildiği iddiası ile davacının uğradığını iddia ettiği zararların tazmini amacıyla açılmış bulunan tazminat davasına ilişkindir. Davacı tarafça, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler …Noterliği’nin 12/10/2015 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile feshedildiği, söz konusu ihtarnamede haklı sebeple fesih nedenleri olarak aşağıdaki hususların öngörüldüğü, bunların alt kira sözleşmesinin AVM yönetiminin antetli kağıtlarına basılmış bilgisayar çıktısı olarak boş yerleri doldurulup hazırlanmış ve pek çok hükümleri maktu basılı olduğu, bu nedenle genel işlem koşulları oluştuğu, tüm sözleşmelerin genel işlem koşulu niteliği taşıdığını, kira bedellerinin genel işlem koşulu niteliği taşır şekilde kararlaştırıldığı, taraflar arasındaki bireysel anlaşma uyarınca kira bedellerinin daha düşük olmasına rağmen ve iki ay süreyle daha düşük bedelden kira alınmış olmasına rağmen sonraki aylarda genel işlem koşulu niteliğindeki kira bedellerine ilişkin tahsilat yapılmaya çalışıldığı, bu nedenle ödenen bedellerin itiraz-i kayıtla ileri sürüldüğünü, Franchise veren tarafından know how aktarımının yapılmadığını, sözleşmeye ekli olduğu bildirilen işlemler kılavuzunun gerçekten tebliğ edilmediğini, Franchise sözleşmesinde, Franchise veren tarafından üstlenilen eğitim edimlerinin yerine getirilmediğini, işletme yönetmeliğinin de sözleşmeye ekli olmadığını belirtmiştir.
Davacı tarafın tazminat isteminde bulunup bulunamayacağının tespiti bakımından öncelikle davacı tarafın sözleşmeyi fesihte haklı olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Davacı tarafından öngörülen fesih sebeplerinde sözleşmelerin maktu olması ve genel işlem koşulu niteliği iddiaları ile ilgilidir. Davacı tacir olup, TTK 18.maddesi uyarınca tacir basiretli bir iş adamı gibi davranmak durumundadır. Franchise sözleşmesinin ve buna bağlı olarak alt kira sözleşmesini inceleyip imzalayan tacir sıfatını taşıyan davacının daha sonra söz konusu sözleşmenin genel işlem koşullarını taşıdığı yönünde iddiada bulunma hakkı bulunmamaktadır. Yine davacı tarafça yargılama aşamasında sözleşmenin haklı nedenle fesih sebeplerinden biri olarak davalının başlangıçta tahsil ettiği Franchise bedelleri ile bir kısım malzeme bedellerinin, bir kısmını kendisine gönderttiği, diğer bir kısmını ise davalının grup şirketi olan dava dışı … Gıda AŞ’ye ödetildiği, söz konusu husus sorulduğunda davalı şirketin çalışanının “bizim iş muhasebemiz” şeklinde beyanda bulunduğu ileri sürülmüş ise de, davacı tarafça yapılan ödemelerin bir kısmının davalı şirkete, bir kısmının ise dava dışı … AŞ’ne gönderildiği, davacı tarafça işlem alınında bilinmektedir. Nitekim dava dışı şirket tarafından kesilen faturalarda bizzat davacı defterlerine kaydedilip işlenmiştir. Başlangıçta Franchise bedelinin bir kısmını davalı şirkete, bir kısmını ise dava dışı şirkete ödeyen davacının sonradan kendisinin kandırıldığını ileri sürmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Nitekim yukarıda da bahsedildiği üzere davacı tacirdir ve basiretli bir iş adamı gibi davranmak zorundadır. Yapmış olduğu ödemenin davalı şirkete yapılmadığını bilebilecek konumdadır. Bu nedenle bu gerekçe de mahkememizce haklı sebep olarak öngörülmemiştir. Ayrıca davacı tarafça, Franchise bedelinin know how aktarma borcuna aykırı davranıldığı iddia edilmiş ise de, söz konusu iddialarını ispatlayabilmiş değildir. Yine davacı taraf işlemler kılavuzunun kendilerine verilmediğini ileri sürmektedir. Ancak sözleşmeyle birlikte işlemler kılavuzunu teslim aldığı yazılı olarak belirlidir. Ve davacının sözleşmede yer alan imzasıyla söz konusu ekleri tebellüğ ettiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafın haklı nedenle fesih iddialarından bir tanesi kendisine ve elemanlarına eğitim verilmediği iddiası olup, bizzat dosyaya yansıyan tutanaklarla davalı tarafından davacı çalışanlarına gerekli eğitimlerin verildiği anlaşılmaktadır. Bu yönü itibariyle de davacının feshinin haklı olmadığı değerlendirilmektedir.
Davacının fesih sebebi olarak öngördüğü nedenlerden sonuncu ve en önemlisi ise taraflar arasında akdedildiği ileri sürülen bireysel sözleşme uyarınca kira bedellerinin daha düşük olmasına rağmen, davacı tarafın 2 ay süreyle bu kira bedellerini tahsil etmesi, daha sonrasında ise sözleşmede belirtilen ücreti tahsil etmeye çalıştığı iddiası ve şekilde davacının ihtirazi kayıt ileri sürerek kira bedelini daha yüksekten yatırmış olması sebebi ile sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği iddiası ve ihtirazi kayıtla ödediğini iddia ettiği fazla kira bedellerinin iadesi istemine ilişkin olup, taraflar arasında akdedilen Franchise sözleşmesi ve buna bağlı olarak akdedilen alt kira sözleşmesi uyarınca, kira bedeli belirlenmiş bulunmaktadır. Söz konusu kira bedeli taraflar arasında akdedilen alt kira sözleşmesi uyarınca yazılı olarak belirlenmiştir. Her ne kadar davacı tarafça kira bedelinin bireysel anlaşma ile daha düşük olarak öngörüldüğü, bunun üzerine davacı tarafça 2 ay süreyle belirlenen bireysel anlaşma uyarınca ödeme yapıldığı, ancak daha sonrasında bireysel anlaşmaya aykırı faturalar kesildiği iddia edilmiş ise de, davacı ile davalı arasında alt kira sözleşmesinin hükümlerini bertaraf edici nitelikte yeni bir bireysel sözleşme imzalandığını davacı yazılı olarak ispatlayabilmiş değildir. Kira bedellerinden 2 aylık bedelin yada bir kısmının eksik ödenmiş olduğu, bu şekilde taraflar arasında kira bedelinin düşürüldüğüne yönelik yeni bir sözleşme yapıldığının kanıtı değildir. Nitekim davalı tarafta, taraflar arasında kira bedelinin düşürüldüğüne yönelik bireysel bir anlaşma bulunduğuna yönelik iddiayı kabul etmemektedir. Bu kapsamda davacı taraf, taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesi dışında kira bedelinin düşürüldüğüne yönelik yeni bir sözleşmenin varlığını, yazılı olan kira sözleşmesinin aksini, yine yazılı olarak ispatlamak zorunda olduğundan ve bu ispat külfetini yerine getiremediğinden davacının sözleşmeyi bu nedenle feshi de mahkememizce haklı görülmemiştir. Tüm bu hususlar dikkate alındığında davacının Franchise Sözleşmesini feshinin haklı olmadığı, bu bağlamda davalı taraftan müspet yada menfi zarar talebinde bulunamayacağı, yine bakiye sözleşme süresi için ödemiş olduğu Franchise bedelini talep edemeyeceği anlaşıldığından davacının bunlara yönelik tazminat istemlerinin reddine karar vermek gerekmiş, yine davacı tarafça bireysel anlaşma uyarınca davalı tarafından fazla tahsil edildiği ileri sürülen kira bedelleri yönünden ise, davacı taraflar arasında akdedilen yazılı kira sözleşmesinde belirtilen kira bedelinin, sonradan değiştirildiğine yönelik iddiasını ispatlayamadığından ve mevcut yazılı kira sözleşmesi uyarınca davalı tarafça tahsil edilen kira bedellerinin de sözleşmeye uygun olduğu anlaşıldığından buna yönelik açılan davanın da reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, ıslah ve peşin olarak alınan harç toplamı olan 6.289,33 TL’den mahsubu ile bakiye 6.244,93 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-07/12/2019 tarih 30971 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin değişiklik yapılmasına ilişkin tarife uyarınca, 13.maddeye eklenen 4.fıkra uyarınca davalı lehine hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”