Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1041 E. 2018/92 K. 25.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1041
KARAR NO : 2018/92
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2016
KARAR TARİHİ : 25/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 2013 yılında yapmış oldukları sözleşme kapsamında davalı şirkete … seri numaralı, 15.318,21 TL bedelli, … seri numaralı, 12.390,00 TL bedelli, … seri numaralı, 12.142,59 TL bedelli,… seri numaralı, 21.594,14 TL bedelli olmak üzere toplamda 61.444,94 TL bedelli faturanın kesildiğini, fatura bedellerinin bir kısmının ödenmesine rağmen bakiye kısmın tüm girişimlere rağmen ödenmediğini, bunun üzerine …Noterliği’nin … yevmiye numaralı 23/12/2013 tarihli ihtarnamesi keşide edilerek davalının temerrüte düştüğünü, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyanla davalının itirazının iptali ile takibin devamını, % 20 oranında icra inkar tazminatı ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmişlerdir.
(2)Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının aksine müvekkilinin davacıdan herhangi bir hizmet almadığını, 2013 yılının Ağustos ayında sözleşmeyi müvekkili şirket adına imzalayan Otomotiv Bölüm Müdürü …’ın müvekkili şirketin hiçbir tedarikçisi olmadığı gibi kesilen fatura içeriğini de kontrol etmediğini, müdürün müvekkili şirketin almadığı hizmetler için ödemiş olduğu fatura bedellerinden dolayıda zararının oluştuğunu, müdürün iş akdininde 29/08/2013 tarihinde sonlandırıldığını, bu kapsamda öncelikle davacının hizmetin müvekkili şirkete verildiğine ilişkin ispatının gerektiğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, takibinde haksız yere başlatılmış olduğunu savunarak davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, taraflar arasında imzalanan sözleşme ile buna ilişkin belgeler, sözleşme konusu faturlar ile ihtarnamenin birer sureti celp olunmuştur.
(2)Tarafların iddia ve beyanları, celp olunan deliller ile dosya kapsamı nazara alınarak bilirkişi Mali Müşavir … tarafından düzenlenen 26/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından incelemeye 2013 ve 2014 yıllarına ait yasal ticari defterlerin sunulduğu, incelenmesinde; yasa ve usul kapsamında uygun tutulan ticari defterlerin taraf lehine delil teşkil ettiği, davalı tarafından ibraz edilen 2013 ve 2014 yıllarına ait yasal ticari defterlerin incelenmesinde; açılış ve kapanış kayıtlarında eksiklikler bulunduğu, bir kısmında da süresinden sonra tasdiklerinin yaptırılmış olduğundan davalı lehine delil teşkil edemeyeceği, taraflar arasında 03/05/2013 tarihinde işbirliği sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya hizmet sunulduğu, buna ilişkinde faturalar düzenlenerek ticari defterlere işlendiği, davalı tarafından da 12/03/2014 tarihinde iade faturaları düzenlendiğini ancak buna ilişkin mal veya hizmetin iadesinin bulunmadığı gibi defterlerde de iadeye ilişkin bir kaydın bulunmadığı, bu kapsamda yapılan tespitler ışığında davacının davalıdan 35.292,62 TL asıl alacak ile 18/08/2016 takip tarihi itibariyle 10.097,21 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 45.389,83 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında kurulan sözleşme kapsamında kesilen fatura bedellerinin bakiye alacağına ilişkin davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Toplanan deliller, dosyada mübrez bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı dahilinde yapılan tespitler nazarında; 03/05/2013 tarihli iş birliği sözleşmesi imza edilmesiyle taraflar arasındaki ticari ilişkinin başladığı uyuşmazlık konusu değildir. Davacı taraf icra takibine konu olan cari hesap alacağına dayanak nitelikteki faturaları davalı adına tanzim etmiş olup faturaların davalının ticari defter ve kayıtlarına işlendiği, davalı tarafça davacıya dönemsel olarak bir kısım ödemeler yapıldığı, buna karşın davalı tarafça düzenlenen 31/10/2013 tarihli 105 TL bedelli (yansıtma), 12/03/2014 tarihli 21.594,19 TL bedelli ve 12/03/2014 tarihli 15.318,21 TL bedelli iade faturalarının davacı defterlerinde işli olmadığı anlaşılmaktadır. Görüleceği üzere icra takibine dayanak nitelikteki faturaların en sonuncusu 29/08/2013 tarihli iken davalının fatura içeriklerine yasal süresi dahilinde itiraz etmeden davacı tarafça tanzim olunan faturaları ticari kayıtlarına aldığı sabit olup, 12/03/2014 tarihinde düzenlenen iade faturalarının 8 günlük yasal süre geçtikten sonra düzenlendikleri açıktır. Bu halde fatura iadesine ilişkin ispat külfetinin davalıya geçtiği kabul edilmelidir (emsal için bknz. Yargıtay 19 H.D 2016/3725 E. 2016/14915 K sayılı ilamı). Davalı tarafça önce sürülen iddia firma çalışanının özen yükümlülüğüne aykırı olarak davacıyla işlem tesis ettiğine yönelik olmakla bu yöndeki savunmanın dinlenebilirlik koşulu olmadığı, son faturanın işlenmesinden yaklaşık bir yıl süreyle hizmet alınmadığına dair herhangi bir itirazda bulunmayan davalı yönünden dosyada mübrez irsaliyeli faturalar, hakediş belgeleri, imza olunan sözleşme ve ihtarname nazarında savunmasına itibar edilemeyeceği takdir edilmekle mali inceleme neticesinde ana para alacağı olarak tespit olunan 35.292,62 TL ile takip öncesi temerrüt olgusu sabit görüldüğünden 10.097,21 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 45.389,83 TL üzerinden takibin kısmen iptaline karar verilmiş, asıl alacak bedeline ticari ilişki uyarınca takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine hükmedilmiştir.
Öte yandan Yargıtay … H.D. … E. …K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere dava konusu alacak faturadan kaynaklanmış olup alacak miktarı likit ve bilinebilir nitelikte bulunduğundan, İİK’nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına ayrıca inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği takdir edilmiş ve neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının İstanbul… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 35.292,62-TL asıl alacak ve temerrüt olgusu sabit görülmekle 10.097,21 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 45.389,83 TL üzerinden asıl alacak bedeline icra takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, faize faiz yürütülmemesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
(2)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan İİK.’nın 67/2. maddesi uyarınca kabul edilen miktarın %20’sine tekabul eden 9.077,96-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 3.100,58 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 777,15 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.323,43 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
(4)Davacı tarafından yapılan; 777,15 peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı, 4,30 TL vekalet harcı, 650,00 TL bilirkişi ücreti, 146,00 TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.606,65 TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.602,52 TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
(5)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 5.342,88 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(6)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”