Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1023 E. 2018/656 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2016/1023
KARAR NO : 2018/656
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2016
KARAR TARİHİ : 15/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki mevcut olup, davacının davalıya verdiği hizmet nedeniyle cari hesap dökümündeki alacaklı olduğu miktara ilişkin İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 26.967,11 TL asıl alacak üzerinden takip başlattığını, davalı şirketin ödeme emrine 16/08/2016 tarihli dilekçe ile tüm borca ve ferilerine itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin işleyecek faiziyle birlikte kaldığı yerden devamına, takip konusu alacağın %20.sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, davaya cevap verilmemiştir.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 31/07/2017 tarihli raporda; davacının ibraz ettiği 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ait davalının ibraz ettiği 2013 ve 2014 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığı, defterlerin ve yardımcı kayıtların birbirini teyit eder usulüne ve yasalara uygun şekilde tutulmuş olduğu, davacının ticari defterlerinin ve davalının 2013 ve 2014 yılarına ait ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine kesin delil vasfı taşıdığı, davalının kapanış tasdiki zorunlu bulunan 2012 yılına ait yevmiye defterinin noter kapanış tasdikinin bulunmadığı, davalının 2012 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının ise takdiri delil sayılabileceği, taraf ticari defter ve kayıtlarına göre taraflar arasında yazılı olmasa da sözlü bir sözleşmenin bulunduğu, aralarında temel bir ticari ilişkinin kurulduğu, taraflar arasında cari hesap ilişkisinin olduğu, taraflar arasında TTK. nun 94. maddesi kapsamında yapılmış cari hesap mutabakatı bulunmadığı, taraf kayıtlarının karşılaştırılmasında davacı kayıtlarında, davacının davalıdan 26.967,71 TL alacaklı, davalı kayıtlarında ise davalının davacıya 6.786,92 TL borçlu gözüktüğü, taraflar arasında 20.180,79 TL cari hesap mutabakatsızlığının bulunduğu, bu mutabakatsızlığın, davacının davalı adına düzenlemiş olduğu davacı kayıtlarında kayıtlı 31/08/2012 tarih ve 38849 nolu 6.355,62 TL bedelli faturanın davalı kayıtlarında kayıtlı olmamasından, davacı kayıtlarında davacının davalıdan bu faturadan cari hesap ilişkisi içinde 6.355,59 TL alacaklı gözükmesinden, davacının davalı adına düzenlemiş olduğu davacı kayıtlarında kayıtlı 30/06/2013 tarih ve 4180 nolu 9.068,34 TL bedelli faturanın davalı kayıtlarında kayıtlı olmamasından, davalının davacı adına SSK Kurumuna yatırdığı 4.756,86 TL tutarındaki ödemenin davalı kayıtlarında kayıtlı olup, davacı kayıtlarında kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, davacının davalı adına düzenlediği, davacı kayıtlarında kayıtlı olup, davalı kayıtlarında kayıtlı olmayan 31/08/2012 tarih ve…nolu 6.355,62 TL bedelli, 6.355,59 TL bakiyeli ve 30/06/2013 tarih ve 4180 nolu 9.068,34 TL bedelli faturaların davalıya tebliği ve fatura konusu mal ve hizmetlerin davalıya verilmiş olduğu davacı tarafından ispatlanamadığından ve davalı tarafından davacı adına … Kurumuna 4.756,86 TL ödeme yapılmış olması, bu ödemenin de davalı kayıtlarında kayıtlı olup davacı kayıtlarında kayıtlı olmaması nedenleriyle, bu tutarlardan kaynaklanan taraflar arasındaki cari hesap mutabakatsızlığına konu 20.180,79 TL.nin davacının kayıtlarında kayıtlı bulunan 26.967,71 tutarındaki alacağından tenkis edilmesi gerektiği, bu tenkis yapıldığında davacının davalıdan alacağının 6.786,92 TL olacağı, davalı kayıtlarında da davalının davacıya borcunnu 6.786,92 TL gözüktüğü, davalı kayıtlarında kayıtlı olan borcun, davacının davalı adına düzenlediği 30/04/2014 tarih ve … nolu 3.393,46 TL bedelli ve 31/05/2014 tarih ve 5352 nolu 3.393,46 TL bedelli toplam 6.786,92 TL.lik faturadan kaynaklandığı, bu faturaların her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı bulunduğu ve taraf kayıtlarında davalı tarafından ödenmemiş olarak gözüktüğü, bu kapsamda 09/08/2016 takip tarihi itibarı ile davacının davalıdan her iki tarafın ticari defter kayıtlarında kayıtlı bulunan 30/04/2014 tarih ve 5256 nolu 3.393,46 TL bedelli ve 31/05/2014 tarih ve 5352 nolu 3.393,46 TL bedelli faturalardan toplam 6.786,92 TL alacaklı bulunduğu, 6.786,92 TL tutarındaki alacağa tarafların tacir oluşu nedeniyle 09/08/2016 takip tarihinden itibaren %10.50 ve değişen oranlarda avans faizi talebinde bulunulabileceği belirtilmiştir.
Boğaziçi Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğünden davalının 2012-2013 yıllarına ait BA-BS formları gönderilmiştir.
Davalı vekili tarafından 19/10/2017 tarihli dilekçe ile davalı şirketçe davacı şirketin … kurumuna olan borcu nedeniyle yapılan 4.756,86 TL ödemeye ait banka ödeme dekontu, davalı şirkete gönderilen haciz bildirimi yazısı ve ekleri sunulmuştur.
Dosya rapor sunan bilirkişiye tevdi edilerek sunulan bilgi ve belgeler ile tarafların itirazları doğrultusunda takip tarihi itibarı ile alacak borç durumu yönünden ek rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 16/03/2018 tarihli ek raporda; davacı vekilinin itiraz dilekçesi ekinde mail yazışmalarını, hizmet ve mal tedarikinin yapıldığını ispatlar nitelikte yazılı belge ve yazışmaları sunduğunu belirtmiş ise de davacının itiraz dilekçesi ekinde sunulmuş herhangi bir belge bulunmadığı, davacının itirazına konu 31/08/2012 tarih ve…nolu 6.355,62 TL bedelli faturanın genel temizlik bedeli (Kavacık otel inşaatı sonrası temizlik) işi ile ilgili olarak tanzim edilmiş olunup, bu faturanın davalıya tebliğ edildiğine, fatura konusu hizmetin davalıya verilmiş olduğuna ilişkin olarak faturanın üzerinde davalı tarafça atılmış herhangi bir imza ve davalı tarafça konmuş herhangi bir şerh bulunmadığı, faturanın davalıya tebliğ edildiğine ve fatura konusu temizlik hizmetinin davalıya verilmiş olunduğuna ilişkin olarak davacı tarafından davacı tarafından dava dosyasına herhangi bir belge ibrazında bulunulmadığı, davacı tarafından faturanın davalıya tebliğ edilmiş ve fatura konusu temizlik hizmetinin davalıya verilmiş olduğunun da davacı tarafından ispatlanamadığının anlaşıldığı, bu konudaki ispat yükünün faturayı düzenleyen davacı tarafa ait olduğu, salt faturanın tanzimi ve faturanın davacı kayıtlarında kayıtlı olmasının hizmetin yapıldığını ispata yeterli olmadığından ihtilaf vukunda faturaya konu hizmetin ifa edildiğinin davacı tarafından usulen kanıtlanması gerektiği, 30/06/2013 tarih ve 4180 nolu 9.068,34 TL bedelli faturanın muhtelif temizlik malzemesi olarak tanzim edilmiş olunup, bu faturanın davalıya tebliğ edildiğine, fatura konusu temizlik malzemesinin davalıya teslim edilmiş olunduğuna ilişkin olarak faturanın üzerinde davalı tarafça atılmış herhangi bir imza ve davalı tarafça konmuş herhangi bir şerh bulunmadığı, Vergi Usul Kanununun 230. maddesinin 5.nolu bendine göre fatura bulunsun veya bulunmasın hareket gören malın mutlaka sevk irsaliyesine bağlanmasının hüküm altına alındığı, bu durum muvacehesinde satılan malın tesliminin fatura tarihinden önce veya teslim tarihinde olsa dahi sevk irsaliyesi düzenlenmesi ve düzenlenen irsaliyenin tarih ve numarasının faturada bulunması gerektiği, söz konusu faturanın irsaliye no bölümünde herhangi bir irsaliye numarası ve tarihi bulunmamakta olup, bu kısmın boş olarak bırakıldığı, faturanın davalıya tebliğ edildiğine ve fatura konusu temizlik malzemesinin davalıya teslim edilmiş bulunduğuna ilişkin olarak davacı tarafından dava dosyasına herhangi bir irsaliye veya teslim belgesi ibrazında bulunulmadığı, davacı tarafından faturanın davalıya tebliğ edilmiş ve fatura konusu temizlik malzemesinin de davalıya teslim edilmiş olunduğunun davacı tarafından ispatlanamadığının anlaşıldığı, bu konudaki ispat yükünün faturayı düzenleyen davacı tarafa ait olduğu, salt faturanın tanzimi ve faturanın davacı kayıtlarında kayıtlı olmasının malın teslimini ispata yeterli olmadığından ihtilaf vukuunda faturaya konu malın teslim edildiğinin davacı tarafından usulen kanıtlanması gerektiği, davacının davalı adına düzenlediği 9.068,34TL ve 6.355,62 TL bedelli faturalara dava dosyasına celbedilen BA formlarında da rastlanamadığı,…Başkanlığı tarafından davalıya gönderilen 11/04/2014 tarihli yazıda, davacının hak ve alacaklarına 6183 Sayılı Amme alacaklarının tahsili usulü hakkındaki kanun hükümleri uyarınca haciz konulduğu, bundan böyle 499.525,03 TL borcun…kurumuna ödenmesi gerektiği, kurum borçlusuna yapılacak ödemelerin geçersiz olacağı ve aksi taktirde kurum borçlusuna yapılacak ödemelerin ….ya ödenmek zorunda kalınacağının bildirildiği, davalı tarafından …. ya gönderilen 30/04/2014 tarihli cevabi yazı ile davacının 25/04/2014 tarihi itibarı ile kendilerinden 4.756,86 TL alacaklı bulunduğunun bildirildiği, davalı kayıtlarına göre de 25/04/2014 tarihi itibarı ile davacının davalıdan 4.756,86 TL alacaklı bulunduğu, ….nun davalıya yazdığı 08/05/2014 tarihli yazıda, davalı tarafından ….ya 30/04/2014 tarihli yazı ile bildirimde bulunulan 4.756,86 TL.nin…hesaplarına aktarılması istenmiş olup, davalı tarafından bu yazıya istinaden 4.756,86 TL tutarın 21/05/2014 tarihinde…hesaplarına aktarıldığı, davalı şirketin davacının kendisinden olan 4.756,86 TL tutarındaki alacağını gönderilen Haciz Bildirgesi gereği ….na aktarmak suretiyle davacının…kurumuna olan borcunu davalı adına ödemiş olduğundan davacı adına ödediği 4.756,86 TL tutarı davacıya olan borcundan tenzil edebileceği, sonuç olarak kök raporda sunulan tespit ve hesaplamalarında herhangi bir değişikliğin söz konusu olmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ olunmuş, davacı vekili tarafından sunulan 17/04/2018 tarihli bilirkişi ek raporuna itiraz ve beyan dilekçesinde özetle; bilirkişinin tespitinin aksine 17/08/2017 tarihli bilirkişi kök raporuna itiraz dilekçesinde davalı yanın, davacı şirkete göndermiş olduğu hizmet ilişkisi ile kimyasal ve temizlik malzemesi talep içerikli maillerin alıntılandığını ve gönderilen mail çıktılarının dilekçe ekinde sunulduğunu, uyap sistemi üzerinden gönderilen bu eklerin uyap sisteminde görüldüğünü, faturanın tebliğinin faturanın içeriğinin kesinleşmesi ve faiz başlangıcı açısından önem arz ettiğini, fatura tebliğinin ispatlanamamasının taraflar arasındaki hukuki ilişkinin var olmadığını göstermeyeceğini ve davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını, davalı yanca inkar edilen bir hukuki ilişki olmadığını, taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi ortaya koyan mal yazışmalarının bilirkişi tarafından incelenmediğini, bilirkişinin davalının vermiş olduğu beyannameleri kayıt alınan verileri esas alarak ve sadece faturanın tebliğ edilmediği ve BA formlarının düzenlenmediğini ileri sürerek iddialarını ispat edemedikleri sonucuna varmasının Yargıtay içtihatları gereğince eksik ve yanlış bir değerlendirme olduğunu, faturalar değerlendirildiğinde davalının davacı şirketten temizlik malzemesi tedarik ettiğinin görüldüğünü ve bunun e-mail yazışmaları ile ispatlandığını, 30/06/2013 tarihli 9.068,34 TL bedelli faturanın davacı şirketin davalı yanın istekleri doğrultusunda kendisine tedarik ettiği temizlik-kimyasal malzeme bedellerine ilişkin düzenlendiğini, davacı şirketle davalı şirket arasındaki temizlik hizmet alımı ilişkisinin uzun süre devam ettiğini, bu süreçte davalının davacı şirketten talepte bulunarak ihtiyacı olan temizlik malzemelerini tedarik edip, kendisine göndermesini istediğini, bu kapsamda davalının davacı şirkete gönderdiği mailleri işbu dilekçe ekinde sunduklarını ve tedarik edilen kimyasal – temizlik malzemeleri nedeniyle davalıya birden çok fatura kesildiğini, ilgili mailler incelendiğinde tüm maillerin…@….com ya da …@….com adresinden davacı şirkete gönderildiğinin ve bu maillerin içeriğinin kimyasal ve temizlik malzemesi talep içerikli olduğunun anlaşılacağını, Genel Müdür ve ilgili yetkililerden gönderilen bu maillerin davalının davacı şirketten malzeme tedarik ettiğini alenen ortaya koyduğunu ve bunu ispatladığını, 31/08/2012 tarihli fatura içeriğinden anlaşılacağı üzere davalı yanın bünyesinde olan… İnşaatı sonrası davacıdan temizlik hizmeti talebinde bulunulduğunu ve davacı şirketinde davalının talep ettiği yerde Temmuz-Ağustos-Eylül aylarına ilişkin personelini hazır ederek temizlik hizmeti sunduğunu, bilirkişi tarafından kesin delil vasfı taşıdığı tespit edilen ticari defterlerinde davalıya sundukları hizmet ve temizlik malzemesi tedarik ettikleri faturaların da işlendiğini, faturanın karşı tarafa tebliğ edilmemesini yahut edildiğinin ispatlanamamasının bu alacağın olmadığını ortaya koymayacağını, Yargıtay’ın içtihatlarında görüleceği üzere, faturanın tebliğ edildiğinin ispatlanamamasının taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi ve davalı yanın sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını, bilirkişinin fatura alacakları ile davalının kendi kayıtlarına işlediği davacı şirket adına ödediğini iddia ettiği tutarı toplayıp talep ettikleri alacaktan düşmesinin hatalı olduğunu, bu tenkis işlemini kabul etmediklerini, dosyanın sundukları yazışmalarda incelenmek suretiyle dosyanını itirazları değerlendirilmek üzere yeni bir bilirkişiye gönderilmesini ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava İİK.’nın 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 mad.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibin de haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve
hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare: 02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, cari hesap şeklinde çalışıldığı, davacının kendi kayıtlarına göre alacaklı olduğu 26.967,11 TL’nin tahsili için İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalının süresinde itirazı üzerine takibin durduğu davacının süresi içerisinde iş bu davayı açarak itirazın iptalini talep ettiği, yapılan bilirkişi incelemesi ile taraflar arasında 20.180,79 TL cari hesap mutabakatsızlığının bulunduğu, bu mutabakatsızlığın davacı kayıtlarında yer alan davalı kayıtlarında yer almayan 31/08/2012 tarih ve 38849 nolu 6.355,62 TL bedelli fatura ve 30/06/2013 tarih ve 4180 nolu 9.068,34 TL bedelli fatura ile davalının kayıtlarında yer almasına rağmen davacı kayıtlarında yer almayan 4.756,86 TL’lik…ödemesinden kaynaklandığı, davalı tarafından davacı adına yapılan ödemenin sabit olduğu ve takip miktarından mahsubunun gerektiği, yine her iki tarafın kayıtlarında yer alan 6.786,92 TL’lik davacı alacağının da sabit olduğunun kabulünün gerektiği, her ne kadar bilirkişi tarafından davacı kayıtlarında yer alan faturaların davalıya tebliğ edildiği ispatlanamadığından davacının iş bu faturalara konu hizmeti sunduğunu ve malları teslim ettiğini ispatlayamadığı belirtilmiş ise de, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan mail yazışmaları ve belgeler incelendiğinde, ihtilafa konu davalı kayıtlarında yer almayan 31/08/2012 tarih ve 38849 nolu 6.355,62 TL bedelli, 30/06/2013 tarih ve… nolu 9.068,34 TL bedelli fatura içeriğinde yer alan temizlik malzemesi ve genel temizlik hizmetinin davacı tarafından davalıya sunulduğunun kabulünün gerektiği (bilirkişi raporunda da 31/08/2012 tarihli 6.355,62 TL’nin fatura bakiyesi olarak aktarıldığı, davalı tarafından peyderpey yapılan ödemelerin faturalar ile birebir uyumlu olmadığı da dikkate alındığında bir kısmı ödenmiş olan faturaya konu hizmetin aldığının kabul edilmesi gerektiği), dosyaya sunulan muavin defter kayıtlarında da davalının davacıdan defaten temizlik hizmeti ve malzemesi aldığının sabit olduğu anlaşılmakla bu faturalar yönünden de davacı alacağının sabit olduğuna kanaat getirilmiş davalının davacı adına yaptığı…ödemesi mahsup edilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek, alacağın likit olduğu inkar tazminatının yasal şartlarının oluştuğu dikkate alınarak tespit olunan alacak miktarının %20 ‘si oranında inkar tazminatına hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 22.210,25 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (22.210,25 TL) %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.191,48 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 1.355,60 TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 1.116,47 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davalının yapmış olduğu yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’sine göre tespit olunan 2.665,23 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT göre tespit olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸