Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1013 E. 2018/652 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2016/1013
KARAR NO : 2018/652
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2017
KARAR TARİHİ : 15/05/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleşen Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı-birleşen dosya davacı vekili asıl dosya dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin… adresindeki şubesinin yer döşemesi tefrişatı ve
boşa işlerinin yapım işi için gerekli malzemeleri davalı …Şti.den satın aldığını, malzemelerin işçiliğini ise davalı … Dekorasyon…’un yaptığını, gerek malzeme gerekse işçilik bedelinin fatura karşılığında ödendiğini, ancak uygulanan granitlerin çok büyük kısmının ayıplı olduğunu, granitlerin orjinal hallerinden farklı olarak orjinal renginden farklı, silik, çizik, kirli ve aşınmış bir görüntüye sahip olduğunu, davalılardan … İnşaat’ında davaya konu malzemenin ayıplı olduğunu Gebze …Noterliğinin 25/08/2016 tarih, … yevmiye nolu cevabi ihtarnamesinde de açıkça kabul edildiğini, ayıbın giderilmesi amacıyla yapılan tüm görüşmelerin sonuçsuz kaldığını, davacı şirketin kurs hizmeti sunuyor olup söz konusu şubesinin merkez şubesi konumunda olması nedeniyle en fazla gözönünde olan şubesi olduğunu, zemindeki granitlerde bulunan söz konusu ayıpların giren çıkan kursiyerlerin dikkatini olumsuz yönde çektiğini ve bu durumun şirketin itibarını zedelediğini, bu nedenlerle öncelikle granit zemindeki ayıpların tespitini ve ayıplı malların sökülerek ayıpsız olanları ile değiştirilebilmesinin ne kadar zaman alacağının, bunun için gerekecek işçilik ve malzeme bedelinin tespitini ve ayıplı mallardan kaynaklanan zararın giderilmesi amacıyla şimdilik 1.000 TL alacağın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-birleşen dosya davalı …Şti vekili asıl dosya cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ve diğer davalının adresi … olmakla Gebze Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu emtiaları …Şti.den, …A.Ş.adlı şirketten satın alarak dava konusu emtiaların ticari sirkülasyonu satış ile piyasada el değiştirdiğini, dava konusu emtiaların müvekkilinin ihtarnameden sonra yaptığı istihbaratta ayıplı olmadıkları, sağlam olduklarının tespit edildiğini, emtiaların iddia edildiği üzere diğer davalı …’un işçilik montaj vs.işlemlerinde hasarlandığı ve ayıplı hale geldiklerini, müvekkili şirketin sadece malların satış bedelinden sorumlu olup, işçilik ve uygulama bedelinden sorumluluğu bulunmadığını, işçilik ve uygulama işlerinden …’un sorumlu olduğunu, dava konusu emtiaların ayıbı var ise üretici firma Granito’nun ilk elden tüm davacı ve davalılara karşı sorumlu olduğunu, diğer taraftan üretici Yağızlar’ın ayıplı malları satışa arz ettikleri için bu emtialarla ilgili tüm zarar, işçilik vs.zarar ve işlemlerden sorumlu olduklarını, bu nedenlerle şekli bakımdan yeti itirazlarının kabulüne, davanın yetkili Gebze Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, esas bakımından davanın reddine, davanın …Şti. ve … A.Ş. adlı şirketlere ihbarına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı-birleşen dosya davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; gerek işin ve sözleşmenin ifa edildiği yerin gerekse de para alacaklısı davacının yerleşim yerinin İstanbul olması sebebiyle davanın yetkili mahkemede açıldığını, yetki itirazının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının kendilerine gönderdiği cevabi ihtarnamede ve kendisi tarafından … firmalarına gönderdiği ihtarnamede davaya konu malların ayıplı olduğunu açıkça ikrar ettiğini, bu nedenle davalının davaya konu malların ayıplı olmadığı, mallara diğer davalı …’un zarar verdiği yönündeki iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, zira ikrarın kesin bir delil olduğunu, davalının ayıplı mallardan Yağızlar ve Granito isimli firmaların da sorumlu olması gerektiği yönündeki iddiası ve talebinin davanın esası ile ilgisi bulunmadığı gibi davalının yasal sorumluluğunu da ortadan kaldırmadığını, zira davacının davaya konu malları davalıdan satın aldığını beyan etmiştir.
Dosya inşaat mühendisi, mimar, maden mühendisi ve borçlar hukukçusundan oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilerek tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti, ayıbın açık ayıp olup olmadığı, meydana gelen zararın işçilikten kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davacının iddiaları ve davalının savunmaları dikkate alınarak rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 28/08/2017 tarihli raporda; tespit konusu taşınmazın zemin seramik kaplamasının yerinde yapılan incelemede zemin katındaki ve asma kata çıkan merdivende 60cm*60cm ebadındaki süper beyaz seramiklerin %70.inde renk farklılıkları olduğu, seramiklerin dokularında grileşme olduğu ve bu renk değişimlerinin üretimden kaynaklı gizli ayıp olduğunun gözlemlendiği, yapılan seramik uygulama işçiliklerinde herhangi bir hataya rastlanmadığı, tespit konuşu taşınmazın giriş katı ve asma kata çıkış merdiveni alanındaki zemin seramik kaplaması %70 oranındaki renk farklılıkları ile alakalı olarak yapılan 331,50 m² alanındaki zemin seramik kaplamasının sökümü yapılırken tamamı kırılacağından dolayı tamamının sökülüp yeniden yapılması gerekmekte olup sökülüp yapılma maliyetinin KDV dahil 19.491,07 TL olabileceği ve 20 iş gününde yapılabileceği, davacı ile davalı … arasındaki ticari ilişkinin kaynağının 6098 Sayılı TBK.209 ve devamı maddelerinde tanımlanan Taşınır Satışı olduğu, bu satış için davalı … tarafından tanzim edilen faturanın 21/04/2016 günlü olduğu, davacının davalı …’a satış faturasından 4 ay, uygulama faturasından 3 ay sonra keşide ettiği 19/08/2016 gün 16129 nolu ihtarında granitlerin orjinal renginden farklı görüntüye sahip olmaya başladığı bildirildiği, davalının 25/08/2016 günlü cevabi ihtarında, emtiaların ayıpsız misli ile değiştirileceği konusunda mutabık kalındığını beyan ve ihbar ettiği, bu halde davacının TBK.223.maddesi ile kendisine yüklenen “….satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir….” edimini ifa ettiği, davacının davalı …’a keşide ettiği 19/08/2016 tarihli ihtarında, “zemindeki granitlerin derhal sökülerek ayıpsız olanların yerleştirilmesini ve zararın giderilmesini” istediği, davalının 25/08/2016 tarihli cevabi ihtarında emtiaların ayıpsız misli ile değiştirileceği konusunda mutabık kalındığını, ancak uygulama ve işçilik giderlerinden sorumlu olmadıklarını beyan ve ihbar ettiği, ancak davalı …’ın cevabi ihtarından sonra dava tarihi olan 18/10/2016 gününe kadar, TBK.227 maddesinde aranan “alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ” ödevini ifa ettiği ve davacıyı temerrüde düşürdüğünü ispat edemediği, bu halde davacının TBK.227.1’e göre dava ile birlikte davalı … ile arasındaki satış akdinden döndüğü, davacının 19.491,07 TL zararını TBK.125 maddesine göre, davalı …’dan talep edebileceği, davacının dava dilekçesinde faiz talebinde bulunmadığı, gizli ayıplı seramikler davalı … tarafından sağlanmadığından, davalı …’in seramiklerin gizli ayıplı olmasından TBK.472 maddesine göre sorumlu olmadığı, bu nedenle Ersin’e karşı ikame edilen davanın yerinde olmadığı belirtilmiştir.
Davacı-birleşen dosya davacı vekili birleşen dosya dava dilekçesinde özetle; davalıya karşı Mahkememizin 2016/1013 esas sayılı davası ile davacı şirketin … adresindeki şubesinin ayıplı malzeme dolayısıyla uğradığı zararın giderilmesi davası açtıklarını, söz konusu davada 28/08/2017 tarihli bilirkişi heyet raporu ile haklılıkları teyit edilerek ayıplı malzemenin sökülerek eski hale getirilmesi için gerekli sürenin de 20 işgünü olduğunun tespit edildiğini, söküm ve imalat için tespit edilen 20 işgünlük sürede davacı şirketin mecuru kullanamayacağını, kira bedelinin 20 işgününe tekabül eden tutarının KDV dahil 18.573 TL olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile, alacaklarının faizi ile birlikte tahsiline, işbu davanın Mahkememizin 2016/1013 esas sayılı davası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Şti.vekili birleşen dosya hakkındaki cevap dilekçesinde özetle; dava konusu işlemin 20 günlük süre içinde yapılması iddiasının ve bilirkişinin görüşünün hadiseye uygun düşmemekte olup bu kadar uzun sürede yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının dosyaya sunduğu kira sözleşmesinin gerçeği yansıtmadığını, kira sözleşmesinde KDV hesaplanmasının mümkün olmadığını, taraflar arasındaki kira sözleşmesi adi yapılmış olup, her zaman hazırlanabilir bir sözleşme olduğunu, sözleşmenin geçerli olabilmesi için ilgili vergi dairesinden açıklattırılarak tespit edilmesi, tarafların vergi dairesine bildirmiş oldukları kira sözleşmesi ile ibraz ettikleri kira sözleşmesinin aynı olup olmadığı, değilse vergi dairesine beyan ettikleri kira sözleşmesinin vergi dairesinden celp ettirilerek dosyaya alınması ve buna göre kira sözleşmesinde kiralayan olarak gözüken mal sahibinin kira alacağı ile ilgili olarak ne miktar üzerinden ne kadar kira vergisi ödediğinin tespit edilip, buna göre taraflar arasındaki resmi vergi dairesindeki beyan edilen kira sözleşmesine göre hesaplama yapılmasını talep ettiklerini, yapılacak işler için kursun komple boşaltılması ve tahliyesi işlemi yerine her bölüm için kısmi olarak ifa yapılıp, davacının bu işleminin kamera kayıtları ile önceden tespit ettirilip iş yaptıktan sonra ancak ispatı ile mümkün olup, işi yapmadan işyerinin boş kalacağı iddiasının gerçek dışı olup samimi olmadığını, davacının bilirkişi raporuna göre davadan önce kamera kayıtları tutarak ne kadar sürede işi yaptırdığını tespit ettirip ancak ondan sonra boşta geçen süre için kira alacağı kadar tazminat talep
edebileceğini, bu nedenlerle davanın reddine, yapılacak işleri tamamlayıp, delillerini oluşturduktan sonra dava açmakta muhtar bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyadaki talepler yönünden, alınan bilirkişi raporunda tadilat için gerekli süre belirlendiğinden ve davacı tarafından kira sözleşmesi ve aylık kira bedeline ilişkin deliller dikkate alındığında resen hesaplama yapılabileceği anlaşılmakla usul ekonomisi dikkate alınarak aylık kira bedeli üzerinden 20 günlük kira bedeli hesaplanmıştır.
Davacı vekili 28/03/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde talep ettikleri 1.000 TL zarar meblağının 26.314,47 TL artırılarak 27.314,47 TL.ye çıkartılmasına, birleşen dosyada talep ettikleri 18.573 TL kira kaybı zararı olmak üzere toplam 45.887,47 TL zarar meblağının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
6098 sayılı TBK’nın ” Madde 219- Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Madde 221- Satıcı satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, ayıptan sorumluluğunu kaldıran veya sınırlayan her anlaşma kesin olarak hükümsüzdür. Madde 222- Satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir.
Satıcı, alıcının satılanı yeterince gözden geçirmekle görebileceği ayıplardan da, ancak böyle bir ayıbın bulunmadığını ayrıca üstlenmişse sorumlu olur. Madde 223- Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” hükümlerine amirdir.
Yine “Alıcının Seçimlik Hakları” başlıklı Madde 227 vd “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir…. Satış sözleşmesinden dönen alıcı, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür. Buna karşılık alıcı da, satıcıdan aşağıdaki istemlerde bulunabilir: 1. Ödemiş olduğu satış bedelinin, faiziyle birlikte geri verilmesi. 2. Satılanın tamamen zaptında olduğu gibi, yargılama giderleri ile satılan için yapmış olduğu giderlerin ödenmesi. 3. Ayıplı maldan doğan doğrudan zararının giderilmesi. Satıcı, kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alıcının diğer zararlarını da gidermekle yükümlüdür. hükümlerine amirdir.
Tüm dosya kapsamı asıl ve birleşen dosya kapsamı sunulan bilirkişi raporu ve yukarıda izahı yapılan yasal mevzuat ile birlikte değerlendirildiğinde; davacının şubesinin yer döşemesinin yapımı için gerekli malzemeleri davalı ….Şti.den satın aldığı, malzemelerin işçiliğini ise diğer davalı …’un yaptığı, uygulanan granitlerin çok büyük bir kısmının ayıplı olması nedeniyle davacı tarafından asıl dava ve birleşen dava ile davalılardan zararın giderilmesinin talep edildiği, her ne kadar davalı yetki itirazında bulunmuş ise de davanın sözleşmenin ifa edildiği yer itibarı ile yetkili olan mahkememizde açıldığı dikkate alındığında yetkiye yönelik itirazının yerinde olmadığı, alınan bilirkişi raporu ile yerinde yapılan incelemede zemin katındaki ve asma kata çıkan merdivende 60cm*60cm ebadındaki süper beyaz seramiklerin %70.inde renk farklılıkları olduğu, seramiklerin dokularında grileşme olduğu ve bu renk değişimlerinin üretimden kaynaklı gizli ayıp olduğunun gözlemlendiği, yapılan seramik uygulama işçiliklerinde herhangi bir hataya rastlanmadığı, tespit konuşu taşınmazın giriş katı ve asma kata çıkış merdiveni alanındaki zemin seramik kaplaması %70 oranındaki renk farklılıkları ile alakalı olarak yapılan 331,50 m² alanındaki zemin seramik kaplamasının sökümü yapılırken tamamı kırılacağından dolayı tamamının sökülüp yeniden yapılması gerekmekte olup sökülüp yapılma maliyetinin KDV dahil 19.491,07 TL olabileceği ve 20 iş gününde yapılabileceği nin tespit edildiği, mallardaki gizli ayıbın davacı tarafça makul süre içerisinde davalıya bildirildiği, şu hale göre davalı satıcının satılandaki gizli ayıp sebebiyle davacıların uğramış olduğu zarardan sorumlu olduğu, ancak diğer davalı … yönünden yapılan seramik uygulama işçiliklerinde herhangi bir hataya rastlanmadığı anlaşılmakla bilirkişi heyet raporu hükme esas alınmak ve aylık kira bedeli üzerinden 20 günlük kira hesaplanmak suretiyle (27.860/30*20=18.573) davalı … yönünden davacının sübut bulan asıl ve birleşen davasının kabulüne, asıl dosya davalısı …Dekorasyon – … yönünden ise açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın davalı …Şti. yönünden KABULÜ ile 27.314,47 TL nin 18/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalı Zoroğlu Yapı ve Dekorasyon – … yönünden açılan davanın REDDİNE,
2-Birleşen davanın KABULÜ ile 18.573,00 TL nin 28/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Asıl dava yönünden;
-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.386,65 TL’nin davalı …Şti.den alınarak hazineye irat kaydına,
-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 2.900,50 TL’nin davalı …Şti.den alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT ‘sine göre tespit olunan 3.277,74 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Birleşen dava yönünden;
-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 951,53 TL’nin davalı…Şti.den alınarak hazineye irat kaydına,
-Davacının yapmış olduğu harç masrafı toplam 353,19 TL’nin davalı…Şti.den alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT ‘sine göre tespit olunan 2.228,76 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair davacı birleşen dosya davacı vekilinin yüzüne karşı diğerlerinin yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸