Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/101 E. 2019/683 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/101
KARAR NO: 2019/683

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 29/01/2016
KARAR TARİHİ: 19/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E.sayılı dosyası ile icra takibine konu edilen teminat senedinden dolayı senet alacaklısına borçlu olmadığının tespiti île iş bu teminat senedinden dolayı maruz kalabileceği haksız ve kötü niyetli girişimlerin engellenmesini, İstanbul … İcra Müdürlüğümün … E.sayılı takip dosyasının iptalini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı müvekkili arasında kira sözleşmelerinin olduğunu, davacının, müvekkili şirkete toplam 18.161,90 TL borcu olduğunu, davacı tarafından borç tutarından yuvarlama indirimi yapılarak 18.000,00 TL için takibe ve davaya konu senet tanzim ve imza edilerek müvekkiline verildiğini, 25/03/2013 tarihinden sonra yan eleman kirasında, serbest piyasa ekonomisi ve borç ödenmesinde oluşan risk algısı nedeniyle artış yapıldığı, tarafların serbest ve özgür iradesi ile bu konuda anlaşmaya varıldığından davacının takibe ve davaya konu senedi verdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyası ile İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. Sayılı dosyaları celp olunmuştur.

(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine yöneliktir.
Davacının yetkilisi olduğu dava dışı şirket ile davalı arasında dış cephe iskele kiralanmasına ilişkin olarak “kira sözleşmesi” bulunduğu ihtilaf konusu değildir. Sözleşme içeriği incelendiğinde de davalının kiraya veren sıfatıyla boru iskelesi için gerekli olan ve sözleşmede listelenen malzemeleri davacının yetkilisi olduğu şirkete kiraya verdiği, davalının vasıf ve özellikleri belirtilen menkullerin sadece tesliminden sorumlu olduğu, yükleme nakliye vs yükümlülüklerin dava dışı kiracı şirkete ait olduğu, kira bedelinin ay bazında belirlenerek davalıya ödenmesinin karar altına alındığı, bu minvalde ortada gerçek bir menkul kiralama sözleşmesinin olduğu kabul edilmelidir. Uyuşmazlık ise iş bu kira sözleşmesine bağlı olarak verildiği ihtilaf konusu olmayan senedin teminat fonksiyonu içerip içermediği ve dava dışı şirket yetkilisi olan ve senet borçlusu görülen davacının bu bağlamda borçlu olup olmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır.
6100 Sayılı HMK.’nın 4/I-a maddesinde kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Tarafların tacir vb sıfatlara sahip olmasının dahi görev tespitinde önem arzetmemesine göre HMK.’nun 4/1-a maddesinde; kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm ihtilafların sulh hukuk mahkemesinde görülüp çözüme kavuşturulacağı hükme bağlandığından mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.

(IV) KARAR :
(1)6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 310 ve 6100 sayılı HMK’nun 4-(1)/a fıkrası uyarınca, davanın münhasıran kira sözleşmesi ilişkisinden doğan menfi tespit davası niteliğinde olduğu görülmekle mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
(2)6100 sayılı HMK’nun 20-(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre dahilinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın davanın esasını çözmekle görevli İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,
(3)HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”