Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/995 E. 2018/466 K. 05.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/995
KARAR NO : 2018/466
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/10/2015
KARAR TARİHİ : 05/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı şirkete catering hizmeti verdiğini, bu hizmetten doğan alacak için 26.09.2014 tarihli 3.991,68 TL ve 2.330,10 TL tutarlarında faturayı düzenleyerek davalı şirkete tebliğ ettiğini, ancak faturaların ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline ilişkin huzurdaki davayı ikame etmiştir.
(2)Davalıya usülene uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bilirkişiler Mali Müşavir …’na tevdii edilen dosyada tanzim olunan 15.05.2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafa ait ticari defter ve belgelerin incelenmesi sonucunda, davacı şirketin davalı şirketten fatura kaynaklı cari hesap alacağına bağlı 6.330,10 TL alacağı olduğunun tespit edildiğini, davacı şirketin asıl alacak tutarının 6.330,10 TL olduğu anlaşılmakla İstanbul… İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyası ile yürütülen icra takibine konu asıl alacak tutarı ile örtüştünü, davacı şirketin icra takibine ve davaya konu miktarda alacak olduğu yönündeki iddialarının yerinde olduğunu, takip tarihinden evvel davalı şirketin temerrüde düşürüldüğüne dair ihtarname belge bulunmadığı görülmekle ilgili mevzuat hükümleri ve emsal Yargıtay kararları ışığında asıl alacak tutarına takip tarihi itibari ile faiz yürütülebileceğini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Toplanan deliller ve yapılan bilirkişi incelemesi kapsamında taraflar arasında davacının faaliyet alanı itibariyle catering hizmetinden kaynaklı olarak davalının yemek siparişlerinin karşılandığı ve bu şekilde ticari ilişkilerinden dolayı cari hesap ilişkisinin oluştuğu, davalının icra dosyası nezdinde gönderilen ödeme emrine dair itirazında “davacı tarafa ticari ilişkilerinden kaynaklanan borçların ödendiği ve başka borcun kalmadığının” bildirildiği, bu minvalde faturaya dayalı takipte temel ilişkinin inkar edilmediği ancak cari hesaba dayalı borcun kapandığı ifade edilmekle borcu sona erdirecek nitelikte ödeme belgelerinin dosyaya ibraz edilmediği, cari hesap ekstresinin incelenmekle davalı tarafın kendi adına tanzim olunan fatura miktarlarını ödemekle birlikte takip konusu bakiye fatura bedellerini ödememiş olduğunun anlaşıldığı ve neticeden davacı şirketin takip konusu edilen faturalara göre davalı firmadan 6.330,10 TL alacaklı olduğu kanaatine erişilmiş, takip öncesi işletilen faiz istemi temerrüt olgusu sabit görülmediğinden reddedilerek, icra takibinin asıl alacağa takip tarihinden itibaren talep gibi yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına ilişkin olmak üzere davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KISMEN KABULÜ ile;
A-Davalının İstanbul … İcra Müd. … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 3.991,68-TL ve 2.330,10-TL fatura bedelleri toplamı üzerinden (6.321,78-TL) işbu bedele icra takip tarihinden itibaren talep gibi yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına, takip öncesi işlemiş faiz talebinin şartları oluşmadığı takdir edilmekle reddine,
(2)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan 1.264,35-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 431,84 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 114,43 TL harçtan mahsubu ile bakiye 317,41 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(4)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
(5)Davacı tarafından yapılan; 4,10 vekalet harcı, 27,70 TL başvuru harcı, 114,43 TL peşin harç, 600 TL bilirkişi ücretleri, 65,50TL posta, müzekkereden oluşan toplam 811,73 TL yargılama masrafından davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 765,84 TL’lik kısmın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda, 5235 sayılı kanunun 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”