Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/921 E. 2018/1216 K. 14.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/921 Esas
KARAR NO : 2018/1216
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/09/2015
KARAR TARİHİ: 14/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının …’da değerli maden ve gümüş ticareti yapan bir tacir olduğunu, İstanbul..Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyası ile davalı tarafından ihtiyati haciz kararı alınarak işyerinde haciz kararının uygulandığını, aynı zamanda davacıya ait tüm banka hesaplarına bloke konularak adına kayıtlı araç ve gayrimenkullere de haciz konulduğunu, ancak ihtiyati hacze konu edilen bonolardaki imzaların sahte olduğunu ve davacıya ait olmadığını, davacı ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, nakit alışverişleri de bulunmadığını, bu nedenle davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, anılan nedenle davacı adına kayıtlı araçlar üzerine konulan haciz ve yakalamanın kaldırılmasına, yine banka hesaplarına konulan blokelerin kaldırılması ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalıya vermiş olduğu çeşitli vadeli senetlerin vadesinde ödenmemesi üzerine hakkında ihtiyati haciz kararı alındığını, davacı tarafın sahtelik iddiasında bulunulmuş ise de bu durumun gerçek dışı olduğunu, takibe konu senetlerin bizzat davacı tarafından imzalandığını, davacının çalıştığı sektörde birçok kişiye borçlandığını ve hakkında alınmış birçok icra takibi bulunduğunu, ancak davacının borçlarını ödememek için sürekli olarak farklı şekillerde imzalar attığının tespit edildiğini, davacıdan sürekli talep edilmesine rağmen ödemenin yapılmadığı, bizzat imzaladığı senetlerdeki imzalara itirazının yersiz olduğunu, anılan nedenlerle davanın reddi ile davacı tarafından %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı aleyhine yapılan haciz işlemleri nedeniyle hacze konu bonolardaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası ile bonolardan dolayı borçlu bulunmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce, davacı tarafın huzurda imza örnekleri alınmış, yine başkaca kurumlarda bulunan imza örnekleri de celp edilerek dosyanın Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’ne gönderilerek senetler üzerindeki imzaların davacının eli ürünü olup olmadığı konusunda imza incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 02/11/2016 tarihli raporunda; inceleme konusu 30/08/2014 ödeme günlü senetteki borçlu imzaları ile davacı …’nın mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’nın eli ürünü olduğu, inceleme konusu diğer 3 adet senetteki borçlu imzaları ile …’nın mukayese imzaları arasında benzerlikler saptanmadığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’nın eli ürünü olmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce her iki tarafından tacir olması sebebi ile tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davaya konu senetlerin tarafların ticari defter ve kayıtlarında bulunup bulunmadığı ve taraflar arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı hususlarında inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Mali Müşavir … tayin edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan raporda; davacının 2009-2014 yılına ilişkin ibraz ettiği ticari defterlerin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yapıldığı, defterlerin birbirini teyit eder mahiyette bulunduğu, 2014 yılına ait ticari defterlerin HMK 222.maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, ancak 2009 yılına ait ticari defterlerin HMK 222.maddesi uyarınca sahibi lehine delil niteliği taşımadığı, davalı tarafça ticari defterlerin ibraz edilmediği, davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde davaya konu senetlerin davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve davalı şirket ile de başkaca bir ticari ilişkisinin mevcut olmadığının tespit edildiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yine mahkememizce davacının 2014 yılında imzaladığı tatkibe yarar imza asıllarının bulunduğu evrakların celbi ile dosyanın yeniden Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine gönderilerek davaya konu senetler altındaki imzaların davacının eli ürünü olup olmadığı hususlarında inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 19/07/2018 tarihli raporunda; inceleme konusu 30/08/2014 ödeme günlü senetteki borçlu imzaları ile …’nın mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’nın eli ürünü olduğu, inceleme konusu diğer 3 senetteki borçlu imzaları ile …’nın mukayese imzaları arasında uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’nın eli ürünü olmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi raporları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davalı tarafından dava konusu edilen senetler sebebi ile davacı hakkında haciz işlemi yapılmış ve davacı tarafından 30/07/2014 tarihli 150.000 USD bedelli, 30/08/2014 tarihli 50.000 USD bedelli, 30/09/2014 tarihli 150.000 USD bedelli, ve 30/11/2014 tarihli 150.000 USD bedelli senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti amacı ile menfi tespit davası açılmış ise de mahkememizce davacının huzurda alınan imza örnekleri ile başkaca kurum ve kuruluşlardan celp edilen imza örnekleri ile dava konusu dört adet senet üzerinde Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi tarafından yapılan imza incelemesine göre 30/08/2014 tarihli ve 50.000 USD bedelli senet üzerindeki davacı adına atfen atılan imzalar ile davacı …’nın mukayese imzaları arasında uygunluk ve benzerlik saptandığından söz konusu imzaların davacı …’nın eli ürünü olduğu, diğer üç senetteki davacı adına atfen atılan imzalar ile davacı …’nın mukayese imzaları arasında uygunluk ve benzerlik saptanmadığı, söz konusu üç adet senetteki imzaların davacının eli ürünü olmadığı anlaşılmış olmakla, davacının davasının kısmen kabul/kısmen reddi ile 30/07/2014 tarihli 150.000 USD bedelli, 30/09/2014 tarihli 150.000 USD bedelli, ve 30/11/2014 tarihli 150.000 USD bedelli senetler sebebiyle davacının borçlu olmadığının tespitine, 30/08/2014 tarihli 50.000 USD bedelli senet yönünden ise açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL / KISMEN REDDİ ile,
A) İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulan keşidecisi …, lehtar ve hamili … olan 01/07/2014 tanzim tarihli, 30/11/2014 vade tarihli, 150.000 USD meblağlı senet,
B) Aynı dosyada takibe konu olan keşidecisi …, lehtar ve hamili … olan 01/06/2014 tanzim tarihli, 30/07/2014 vade tarihli, 150.000 USD meblağlı senet,
C) Aynı dosyada takibe konu olan keşidecisi …, lehtar ve hamili … olan 01/07/2014 tanzim tarihli, 30/09/2014 vade tarihli, 150.000 USD meblağlı senetler sebebiyle davacının BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Aynı icra dosyasında takibe konu olan keşidecisi …, lehtar ve hamili … olan 19/06/2009 tanzim tarihli, 30/08/2014 vade tarihli, 50.000 USD meblağlı senet yönünden açılan davanın REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 92.968,54 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 25.616,25 TL’nin mahsubu ile bakiye 67.352,29 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 25.616,25 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 64.779,40 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 13.871,60 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 234,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 834,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 757,15 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan toplam 108,75 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 10,07 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …