Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/863 E. 2018/149 K. 07.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2017/402 Esas
KARAR NO : 2018/170
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/04/2017
KARAR TARİHİ : 13/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilini mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili …’ nin 296 ortak numaralı üyesi olduğunu, kooperatifler hukuku ve kooperatif esas sözleşmesi kapsamında … ilçesinde kain … Sitesi yönetimi üyelerinden aidat ve ortak giderleri toplamaya salahiyetli olduklarını, işbu borç kalemleri üyeler ve kooperatif hizmetlerinden yararlananlar bakımından ödenmek durumunda olduğunu, davalının kooperatif üyeliğinden istifa etmemiş olup halihazırda üye olduğunu, bu hususun kooperatifin son genel kurulu olan 15/05/2016 tarihli Genel Kurul Hazirun Listesi’ nde açıkça görüldüğünü, davalının da kurul toplantısına bizzat katıldığını ve imza attığını, işbu üyeliği nedeni ile davalının aidat ve sair gider borçlarının doğduğunu ve doğmaya devam ettiğini, müvekkilinin davalının iddialarının aksine varlığı sürdüren bir kooperatif olduğunu, bu nedenle oluşturulan Yönetim Kurulunun da kooperatifin olağan iş ve işlemlerini yürüttüğünü, airdat ve gider borçlarının toplanması ve ilgili kurumlara ödenmesinin de kooperatif yönetiminin sorumluluklarının arasında olduğunu, bu bağlamda kooperatifin 2014 yılı olağan genel kurulunda alınan 11 ve 12 numaralı kararlar uyarınca 500 TL İSKİ ve 2500 TL İGDAŞ olmak üzere tesisatlar için yapılacak harcamalar, dükkan başına 3.000 TL maliyetli olarak belirlendiğini ve üyelerin Temmuz 2015 ayına kadar ödeme yapmalarının karara bağlandığını, aynı şekilde kooperatif üyelerinden sağlanan hizmetlere karşılık olarak üyelik aidatı alındığını, ancak davalının her iki borç bakımından da herhangi bir ödeme yapmadığını, temerrüde düştüğünü, davalının kooperatifin yaptığı harcamalar ile İSKİ ve İGDAŞ hizmetine kavuştuğunu ve yararlanıyor olmasına rağmen kendi payına düşen maliyeti ödemekten kötü niyetle imtina etmeye devam ettiğini, davalının sürekli olarak borcu ödemeyeceğini bildirdiğini ve gelinen noktada son çare olarak icra takibi yapma zorunluluğunun doğduğunu, davalı aleyhine İstanbul …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine girişilerek davalıya, 2015 Ağustos ve 2017 Mart ayları arasındaki aidat alacağı ile İSKİ ve İGDAŞ tesisat giderlerinin tahsili talepli ödeme emri gönderildiğini, yine de kendisinden muaccel alacakların faizleri talep edilmeyerek mutedil yaklaşım sürdürüldüğünü, buna karşın ödeme emrini tebliğ alan davalının icra dosyasına itiraz ederek icra takibinin durmasına neden olduğunu, yapılan bu itirazın haksız ve kötü niyetli olup, cebri icrayı geciktirmeye yönelik olduğunu, açıklanan nedenler ile davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline, itirazında haksız olan davalı aleyhine alacağın %20 binden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, avukatlık ücreti ile sair yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin iddiaya konu taşınmazı 08/05/2009 yılında başka bir şahıstan resmi devir sözleşmesi ile devraldığını, söz konusu taşınmaza ait tapu ve yapı kullanım izninin bulunduğunu, satış işlemi sırasında tapu kaydında herhangi bir kooperatif hissesi veya buna ilişkin bir şerh bulunmadığını, sonrasında da müvekkilinin davacı kooperatife herhangi bir üyelik başvurusu veya kabulü olmadığını, müvekkilinin herhangi bir kooperatif hissesi veya üyeliği devir almamış olup kayıtlı bir tapu devraldığını, bu nedenle davacının müvekkilinden herhangi bir bedel talep etme yetkisinin bulunmadığını, ayrıca müvekkilinin İGDAŞ ve İSKİ altyapısını karşılıksız olarak kullandığı iddiasının mahkememizi aldatmaya yönelik olduğunu maddi gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkilinin bahse konu taşınmazı devraldıktan sonra kendi imkanları ile İSKİ aboneliğini başlattığını ve halen kullanmakta olduğunu, davacının söz konusu üyelik ve tesisat kurulumu işlemlerinde herhangi bir yetkisi olmadığı gibi iddia edildiği gibi herhangi bir faaliyetin de olmadığını, söz konusu taşınmazda hali hazırda doğalgaz kullanımı veya İGDAŞ üyeliği dahi bulunmadığını, açıklanan nedenler ile hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine, davacı tarafın %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya bilirkişi heyetine tevdii olunmuş, mahkememize sunulan 25/12/2017 tarihli raporda özetle; kooperatifin 24/05/2015 tarihli olağan genel kurulunun 11 ve 12 maddelerinde 500 TL İSKİ İGDAŞ tesisatları için yapılacak harcamalar için dükkan başına 3.000,00 TL maliyet belirlenerek üyelerin Temmuz 2015 ayına kadar ödemelerin yapılması, 15/05/2016 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda düzenlenen ve dosya içerisinde sureti bulunun Hazirun Listesinde 2. Sırada ve 296. Üye karşılığında davalı adının yazılı ve karşısında asaleten imzasının bulunduğunu, yine davalıya 2016 yılı genel kurulu için posta listesi ile tüm üyelere olduğu gibi … taahhüt nosu ile toplantıya katılım davet mektubu gönderildiğini, üye olmayan birisine böyle bir davet gönderilmesinin gerekmeyeceğini, davalıya borçlarından dolayı 06/11/2015 ve 21/09/2016 tarihlerinde ihtar yazıları gönderildiğini, davalı kooperatif yönetimi ile Demtaş Isı Sistemleri İnşaat Şti. İle 09/06/2016 tarihinde sözleşme yapılarak İGDAŞ tesisatı döşenip, kurulmasının sağlanması için 241.900,00 TL lik 08/02/2017 tarihli nolu fatura düzenlediğini ve söz konusu taşınmaz binada hali hazırda doğalgaz kullanıldığını, davalı birasının su tesisat işlemleri için 20/11/215 tarihinde yüklenici … İnş. … ile Kooperatif Yönetimi arasında bir sözleşmenin yapıldığı ve bu özleşmeye istinaden 04/04/2016 tarihli 20151 nolu bir faturanın düzenlendiğini, kooperatif evrak ve kayıtlarına işlendiğinin görüldüğünü, davacının davalı aleyhine başlatılan takip dosyasında da görüldüğü ve anlaşıldığı üzere davacının 16/03/2017 tarihi itibari ile anapara borcunun 10.100,00 TL asıl olduğu görüş ve kanaatinde olduklarını rapor etmişlerdir.
Dava İİK.’nın 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün… takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının davalıdan olan ve kooperatif üyeliğinden kaynaklı alacağını tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalının süresinde itirazı üzerine takibin durduğu davacının süresinde iş bu davayı açarak itirazın iptalini talep ettiği alınan bilirkişi raporu, defterler ve davacı kooperatif tarafından dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere her ne kadar davalı iddiaya konu taşınmazı 08/05/2009 yılında başka bir şahıstan resmi devir sözleşmesi ile devraldığını, söz konusu taşınmaza ait tapu ve yapı kullanım izninin bulunduğunu, satış işlemi sırasında tapu kaydında herhangi bir kooperatif hissesi veya buna ilişkin bir şerh bulunmadığını, davacı kooperatife herhangi bir üyelik başvurusu veya kabulü olmadığını, herhangi bir kooperatif hissesi veya üyeliği devir almadığını, kayıtlı bir tapu devraldığını, bu nedenle davacının kendisinden herhangi bir bedel talep etme yetkisinin bulunmadığını iddia etmiş ise de, 15/05/2016 tarihinde yapılan kooperatif olağan genel kurulunda düzenlenen ve dosya içerisinde sureti bulunun Hazirun Listesinde 2. Sırada ve 296. Üye karşılığında davalı adının yazılı ve karşısında asaleten imzasının bulunduğu, yine davalıya 2016 yılı genel kurulu için posta listesi ile tüm üyelere olduğu gibi … taahhüt nosu ile toplantıya katılım davet mektubu gönderildiği, üyeliğin kabulüne ilişkin karar ve üyeliğinin kaydına ilişkin kayıtların kooperatif kayıtlarında yer aldığı netice itibarı ile davalının davacı kooperatifte üyeliğinin bulunduğu, yapılan masraflarla ilgili olarak yetkili organlarca alınan kararlar sonucu payına düşen masraf ödemelerden ve üyelik aidatından sorumlu olduğu yapılan takibe itirazının haksız olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile itirazın iptaline takibin aynen devamına karar vermek gerekmiş alacağın likit olduğu inkar tazminatının yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının KABULÜ ile, İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2017/9227 Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin aynen DEVAMINA,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (10.100,00 TL) %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 517,44 TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 1.724,89 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip … ¸
Hakim …
¸